Oyun Odası Düzenlenirken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Çocuklar kendilerini en iyi oyun oynarken anlatır. Ebeveynler de çocukları hakkındaki en iyi çıkarımı onlar oyun oynarken yapar. Çocukların iç dünyasını bu şekilde tanıyabiliriz. Bu yüzden oyun oynamak çocukların doğasında vardır. Çocuğa, içdünyasını açabildiği bir alan yaratmak, onun kendi oyununu yönetmesine izin vermek gelişimi için önemli bir adımdır. Fakat oyun odası yaratırken çocuğun yaşı da hesaba katılmalıdır. Onun bir yetişkin olmadığı, hayal dünyasının yetişkinlerden çok daha farklı çalıştığı unutulmamalıdır. Oyuncaklar da buna uygun seçilmelidir.

Oyun Odası Düzenlenirken Nelere Dikkat Edilmelidir?

çocuk odası oyun alanı

Öncelikle bu odanın tek özelliği oyun odası olması olmalıdır. İçinde sadece çocuğun oynayabileceği oyuncakların bulunması önemlidir. Örneğin oturma odasının, çamaşır odasının bir bölümünü ayırmak doğru değildir. Çocuğun kendi yatak odasının bir bölümünü ayırmak vs. de yanlıştır. Çocuğa, tamamen ona özel bir oda ayrıldığı hissettirilmelidir. Bu şekilde keneini değerli hissedecektir. Oda dekorasyonu, duvar rengi, illustrasyonlar, oyuncaklar ve eşyalar çocuğun da fikri alınarak düzenlenmelidir. Sadece ebevyn ve uzman fikirleri odayı düzenlemede yeterli değildir. Oda, çocuğun konfor alanı olacağı için onun da düşünceleri epey önemlidir. Peki oyun odası düzenlemeye nerden başanılmalı?

Oyun Odası Dekorasyonunun Püf Noktaları

Oda düzenlemek zaten zor bir işken, çocuğunuza oda hazırlamak zahmet gerektiren bir iş olabilir. Fakat tüm bu düzenlemelerin sonunda çocuğunuzun kendini huzurlu bir alanda vakit geçireceği fikri düzenleme yaparken sizi motive edebilir ve yaratıcılığınızı arttırabilir. Öncelikle duvarları dekore etmeyle başlayabilirsiniz.

Oyun Odası Duvarları Nasıl Renklendirilmelidir?

Çocuğunuzun zevkine göre düz renkler tercih edebilir ya da sevdiği çizgi film karakterlerinin stickerlarını yapıştırabilirsiniz. Fakat çocuğun yaratıcılığına katkıda bulunmak için çocuğunuzla birlikte duvarlara resimler çizebilirsiniz. Ya da duvarların bir kısmını kara tahtayla kaplayıp onun istediğinde bir şeyler çizmesine izin verebilirsiniz. Çocukların algıları yetişkinlere göre farklı çalışır bu yüzden gördükleri herhangi bir şeyden hızlı etkilenebilirler. Zevkleri de hızlı değişir. Kara tahta fikri bu yüzden onlar için daha olumlu olabilir. İstediklerinde tahtayı temizleyip yeni resimler çizebilirler. Kara tahtanın, odayı karanlık göstereceğini düşünüyorsanız onun yerine duvarları şeffaf kağıt yazı şablonuyla da kaplayabilirsiniz. Bu sayede hem duvarları istediğiniz renge boyayıp, kirletmeden çocuğunuzun yaratıcılığına da katkıda bulunabilirsiniz. Duvarların yine de karışık durmasını istemiyorsanız çocuğunuza mutlaka resim çizebileceği bir alan yaratmalısınız.

Oyun Odasında Yaratıcılık için Nasıl bir Alan Yaratılmalı?

Çocuk oyun odasında yaratıcılık alanı

Önceki başlıkta da belirtildiği gibi oyun odasında çocukların yaratıcılığına katkıda bulunulabilecek bir alan olması çok önemlidir. Eğer duvarları bunun için kullanmak istemiyorsanız başka materyallerle katkıta bulunabilirsiniz. Çocuklar resim çizerek kendilerini ifade etmekten çok hoşlanır. Ona çeşitli boyaların ve defterlerin olduğu bir masa yaratabilirsiniz. Renklerle kendilerini ifade edebilecekleri için hazır boyama defterleri de alabilirsiniz. Çocuklar genelde çizimlerini etrafta gördüklerinden ilham alarak yapmaya alışkın olduğu için resimlerinde çoğunlukla aile fertlerini ya da arkadaşlarını çizebilirler. Resimlerde şekillendirdikleri kişiye resmi vermeye istekli olduklarından el işi kağıtlarıyla, simlerle hediye paketleri hazırlamaya onları teşvik edebilirsiniz. Yaptıkları resimlere birlikte çerçeveler hazırlayıp oyun odasına asmanız onları yaratıcı el işleri yapmaya da motive edebilir.

Oyun Odasına Oyuncak Seçimi

Çocuk oyun odası oyuncakları

Oyuncak seçimi oyun odası hazırlığında önemli noktalardan biridir. Uzman yazıları okuyarak, bloglardan faydalanarak çocouğunuzun yaşına en uygun oyuncaklarla odayı düzenlemelisiniz. Çocuğunuzun yaşına uyan her türlü oyuncakla oynamasına izin vermelisiniz. Örneğin kız çocuğunuzun toplum tarafından “erkek oyuncağı” diye adlanırılan oyuncaklarla da oynabilmesine müsade etmelisiniz. Oyuncakların cinsiyeti yoktur, çocuğunuza ne kadar küçük yaşta bu fikri empoze ederseniz ona o kadar faydalı olur. Oyun odası tabiki sadece oyuncaklar ve resimlerden oluşmamalı. Ders çalışabileceği bir alan yaratmak da faydalıdır.

Oyun Odasında Çalışma Alanı Nasıl Yaratılmalı?

Odanın küçük bir kısmını işgal eden çalışma alanı yaratabilirsiniz. Küçük bir masa, sandalye ve organize etme amaçlı küçük kutular alabilirsiniz. Aynı zamanda bu masa kitap okumasını da teşvik edebilir. Birlikte aldığınız kitaplarla yeni bir kitaplık da dekore edebilirsiniz.

Oyun Odasında Oturma ve Dinlenme Alanı

Çocuğunuza dinlenebileceği ya da kitap okuyabileceği, çizgi film izleyebileceği bir alan yaratabilirsiniz. Küçük bir çadır ya da halının üzerine puflar koyabilirsiniz. Bu dekorasyon odayı daha samimi ve düzenli gösterecektir.

 

Bu yazı Ece Bolulu tarafından hazırlanmıştır.

Çocuklar İçin Yangın ve Deprem Eğitimi

Deprem, son yılların en korkulan doğal afetlerinden biri. Depremin korkunç etkilerinden en az şekilde etkilenmek için tedbir almak çok önemlidir. Deprem gibi tıpkı yangın için de önceden hazırlıklı olmak gereklidir. Çocukları ürkütmeden depremin ve yangının sebeplerini, nelere yol açabileceğini, nasıl önlem alınacağını anlatmak da yetişkinlerin görevidir. Peki çocukları korkutmadan nasıl yangın ve deprem eğitimi verilir?

Deprem ve Yangın Eğitiminin Püf Noktaları Nelerdir?

çocuğa deprem ve yangın eğitimi

Tedbir alındığında afetlerden en minimal düzeyde etkilenebilineceğini çocuğunuz bilmeli, bu şekilde güvende olduğunu hissedecektir.

  • Çocuğun anlayabileceği terimler kullanılmalı, aksi taktirde çocuğun olayı kavraması zorlaşır ve kafası karışabilir. Mesela depremi tanımlarken ona, öncelikle illüstrasyonlar gösterebilir veya videolar izletebilirsiniz.
  • Çocuğa nasıl korunabileceği anlatılmalı. Bu şekilde olay anında daha soğukkanlı olacaktır ve depremle de yangınla da baş etmesi kolaylaşacaktır.
  • İlerde olabilecek doğal afet sonrası travmalardan kaçınmak için çocuğu korkutmadan, onu germeden deprem ve yangın eğitimi verilmelidir.
  • Çocuğa, evin içindeki en güvenli ve tehlikeli yerler gösterilmeli.
  • Duvara monte olmayan eşyalardan uzak durması gerektiğini bilmeli.
  • Çocuğa sadece deprem esnasında ve sonrasında yapılacaklar değil, aynı zamanda depremin ne olduğu neyden kaynaklı olduğu anlatılmalı.
  • Çocuk neyden korunması gerektiğini ya da ne zaman korunması gerektiğini bilmeli.
  • Çocuğunuzun size soru sormasına da izin vermelisiniz, size fikir vermesine izin verirseniz ya da ona depremle ilgili bir görev verirseniz kendini olayın içinde ve güvenilmiş hissedecektir. Çocuğunuzda kaygı olması çok normaldir, onunla konuşarak ya da nelerden korktuğunu öğrenerek ona şefkat gösterip rahatlatabilirsiniz.
  • Deprem eğitiminde çanta hazırlığı, deprem anında yapılacaklar öğretilmeli.
  • Aynı zamanda yangınların nelerden kaynaklı olabileceği de anlatılmalıdır.

Deprem Çantası Nasıl Hazırlanır?

deprem çantası

Çocuğun da deprem çantası hazırlığına dahil olması, tedbir alınabilineceğini görmesine yardımcı olur.

  • Öncelikle, çocuğunuz deprem sonrasında evi terk etmeniz gerektiğini bilmeli.
  • Dışarda uzun bir süre kalmanız durumda çantanın içindeki eşyalara ihtiyaç duyacağınızı anlatmalısınız. Depremden sonra ihtiyacınız olabilecek eşyaları çantanıza koymalısınız. Evcil hayvanınız varsa onun da eşyaları ihmal edilmemeli.
  • Çocuğunuza deprem çantasının sadece evinizde değil, okuldaki sınıfınızda, arabanızda da bulunması gerektiğini belirtmelisiniz.
  • Depremin sadece evde değil, dışardayken de başınıza gelebilecek bir doğal afet olduğunu anlatmalısınız.
  • Hazırladığınız çantayı deprem esnasında kolaylıkla erişebileceğiniz ama aynı zamanda deprem anında da zarar görmeyecek bir yere koymalısınız.
  • Evde yaşayan herkese çantanın bulunduğu yeri söylemelisiniz.

Çantaya koymanız gereken eşyalar şu şekildedir:

  • Gıda
  • Giyecek
  • Su
  • İlk Yardım Çantası
  • Düdük
  • El Feneri
  • Hijyen Malzemeleri

Deprem Esnasında Ne Yapılmalı?

Çocuğunuza deprem anında yapılması gerekenleri gösterirseniz depreme hazırlıklı olur. Uygulamalı bir şekilde göstermeniz aklında kalmasına yardımcı olur.

  • Öncelikle duvara sabitlenmemiş eşyalara yaklaşılmamalıdır.
  • Evdeki kitaplık, gardırop vs. duvara sabitlenmeli.
  • Deprem bitene kadar baş korunmalı, hayat üçgeni oluşturulmalı yani sağlam bir objenin yanına sığınılmalı.
  • Sallanma bitene kadar dışarıya çıkılmamalı. Bittiğinde de asansör değil merdivenler kullanılmalı.

Yangınlar Nelerden Kaynaklı Olabilir?

yangın eğitimi

Yangınlar; elektrik, doğalgaz, tüp gaz, ısıtıcı ve petrol ürünlerinden kaynaklı olabilir. Konu hakkında fikri olmayan çocukların ihmalsizce davranışları kötü sonuçlara yol açabilir. Bu yüzden yangın eğitimi önemlidir.

Evde Uygulanabilecek Yangın Tedbirleri Nelerdir?

Eve yangın dedektörü ve yangın tüpü alınmalıdır. Yangın çıkartma ihtimali olan eşyalar düzenli bakıma götürülmelidir.

Yangın Tedbirleri Nelerdir?

  • Olabilecek en hızlı şekilde itfaiye aranmalıdır.
  • Yangın, küçük müdahalelerle sönebilecek gibi duruyorsa yangın tüpüyle söndürmeyi deneyebilirsiniz.
  • Yangın tüpünü kullanmanız için yangın eğitiminiz olmalı.
  • Tüp sıkılmadan önce rüzgar kesinlikle arkaya alınmalı. Ateşe yaklaşıp tetik mekanizması açılmalı. Güçlü bir şekilde tetiğe basılmalı, toz alevlerin üstüne sıkılmalı. Yangın, önden arkaya doğru söndürülmeli.
  • Yangın, sizin müdahalenizle sönemeyecek gibiyse olabilecek tüm risklerden kaçınmalısınız. Yanan yerden acilen uzaklaşmalısınız.
  • Yanan bölgeyle aranızdaki kapıları kapatmalısınız.
  • Yangın alanının içindeyseniz çömelerek yer değiştirmelisiniz.
  • Direkt olarak dumanı solumak yerine tişörtünüzle ya da bez parçasıyla suratınızı kapatıp nefes almalısınız.
  • Yangın alanından çıkmayı başardıysanız, en yakın toplanma alanına gitmelisiniz.
  • Üstünüzde yanan bir parça varsa yere yatıp etrafınızda dönmeye başlayın, üzerinizdeki yanan parça sönene kadar bu işleme devam etmelisiniz.

 

Bu yazı Ece Bolulu tarafından hazırlanmıştır.

Evde Müzik Aleti Yapımı

Çocuğun Müzikle İlişkisi Ne Zaman Başlar?

Müzik hayatımıza doğumdan önce daha anne karnındayken girmeye başlıyor. Gebeliğin 4. Ayında bebek ortamdaki sesleri, 24. haftadan sonra dış ortam seslerini duymaya başlar. Bebeğinizin ilk duyduğu ses olarak annesinin kalp atışı diyebiliriz. Kalp ritim sesiyle bebeğinde ritim kulağı oluşmaya başlıyor. Doğumdan önce bebeğe klasik müzik dinletmek bebeğin gevşemesini, rahatlamasını sağlarken, hareketli müziklerde bebeğinde hareketlendiği izlenmiştir. Doğumdan sonra bebeğe hamilelik sürecindeki müzikler dinletildiğinde bebeğin anne karnındaki gibi güvende hissettiği görülmüştür.

 

Okul Öncesi Dönemde Müzik Becerisinin Gelişimi

okul öncesi döneminde müzik becerisi

  • 3-6 ay arasındaki bebekler müzik sesinin geldiği yöne doğru başlarını çevirirler.
  • 1 yaş çocuğu müziğin sesini tanır. Ellerini hareket ettirir. Şarkı tekrarlandığı aynı sesleri çıkarmaya çalışır.
  • 2 yaş çocuğu artık müziğe göre ritim tutar. Hareketlerini müziğe göre uydurmaya çalışır.
  • 3-6 yaş çocuğu müziği dikkatli bir şekilde dinlemeye çalışır. Şarkı sözlerini ezberler.

 

Müziğin Çocuk Gelişimine Etkisi Nedir?

Müziğin çocuk gelişimine etkisi yıllardır araştırılan bir konulardan biridir. Bu konuda ilk çalışma 14 Ekim 1993 yılında Nature dergisinde yayınlanan Mozart Etkisi isimli bir çalışmadır. Yapılan araştırmalarda 36 lise öğrencisine belli bir süre Mozart’ın klasik müziği 10 dakika dinletilmiş ve sonuç olarak çocukların IQ’larında artış görülmüştür. Aynı yaş grubuna dinletilen dans müziğinin aynı etkiyi yapmadığı görülmüştür. Yapılan başka bir araştırmada ise okul öncesi çocukların beyin ve beden arasında bağlantı kurma açısından piyanonun en etkili müzik aleti olduğu ortaya çıkmıştır. Müziğin zeka gelişimine katkısından bahsedecek olursak müzik dinletiminim çocuk üzerinde etkilerini şöyle sıralayabiliriz

  • Dil gelişimi, okuma, sembolleri tanıma ve algılama
  • Dikkat, uzun süreli yoğunlaşma
  • Şarkı sözlerini ezberlerleyip hafızada tutabilme
  • Müzik kalıplarını ve kurallarını öğrenebilme
  • Farklı müzik türlerini birbirinden ayırabilme
  • Sosyal ve motor becerilerinde gelişme
  • Kendini ifade edebilme
  • Kolay iletişim kurabilme
  • Farklı türden müzikler kültürleri tanıma imkanı verir
  • Estetik duygusunu geliştirir. Müzikal etkinlikler için önemlidir.
  • Müzik aletini nasıl tutması ya da kullanması gerektiğini öğrenmeye çalışan çocuk ellerini ve ayaklarınıda hareket ettirmesi gerektiğini fark eder.
  • Tutma, kavrama ve güç dengesini sağlar.

 

Çocuk Gelişiminde Müzik Aleti Çalmanın Önemi Nedir?

Çocukların müzik eğitimi alması onlara sakinlik, dikkat toplama, duygu kontrolü, kaygı azaltıcı, hareket kontrolü, koordinasyon, derslerde başarı gibi olumlu yönde etki ediyor.

Çocuklar İçin Evde Yapılabilecek Müzik Aletleri Nelerdir?

TEF

tef yapımı

Malzemeler:

  • Kağıt tabak ya da plastik tabak
  • Delgeç
  • Küçük ziller
  • İp
  • Süsleme için ponponlar, çıkartma, simli malzemeler

Yapılışı: Plastik tabağın etrafından Delgeç ile delikler açın. Zilleri önce ipe bağlayın sonra açtığınız deliklerden geçirerek bağlayın. Çocuğunuzla birlikte hayal gücünüzü kullanarak yerinizi süsleme malzemeleriyle istediğiniz gibi süsleyin.

DAVUL

evde davul yapımı

Malzemeler:

  • Plastik ya da kalın karton kutular
  • İnce deri parçası
  • Lastik

Yapılışı: Kutunun üstünü deri parçasıyla gerin. Lastiği derinin üstünden kutuya takın. Davulun etrafını çocuğunuzla birlikte süsleyin.

RİTİM SOPALARI

ritim sopaları yapımı

Malzemeler:

  • İki tahta çubuk
  • Akrilik ya da guaj boya
  • Fırça

Yapılışı: Tahta çubukları boyayla şeritler çizerek boyayın. Ritim sopalarını birbirine vurarak ritim tutmak için kullanılır.

 

MARAKAS

evde marakas yapımı

Malzemeler:

  • Su şişesi
  • Boncuk ya da kuru baklagiller
  • Havlu kağıt rulosu
  • Renkli bantlar

Yapılışı: Şişenin içine boncuk ya da kuru bakliyat (nohut, pirinç, fasulye, mercimek…) koyuyoruz. Şişenin ağzını sıkıca kapatın. Havlu kağıt rulosunu şişenin ağız kısmından takip renkli bantla sararak yapıştırın.

GİTAR

evde gitar yapımı

Malzemeler:

  • Selpak kutusu
  • Akrilik boya
  • Mukavva kağıdı
  • Makas
  • Fırça
  • Pastel boya
  • Uhu ya da tutkal
  • Delgeç, örgü şişi ya da tornavida
  • Raptiye
  • Renkli tel, kablo, lastik vb.
  • Süsleme için stecker

Yapılışı: Selpak kutusunu boyayın. Mukavva kağıttan gitarın sap kısmını kesin. Pastel boyayla kesilen sap kısmındaki notaların yerine renkli çizgiler çizin. Kuruyan Selpak kutusunun orta bölümünde bulunan oval kısmı az kapatacak şekilde gitarın sapını yapıştırın. Renkli kağıtla 3*7cm’ lik bir dikdörtgen kesin. Ovalin diğer taraftaki alt kısmına yapıştırın. Dikdörtgen den 6 delik açıp raptiyeleri yapıştırın. Gitarın sapınada 6 delik açıp raptiyeleri yapıştırın. İpleri karşılıklı raptiyeleri bağlayın. Stickerlarla süsleyin.

MIZIKA

evde mızıka yapımı

Malzemeler:

  • 2 adet hobi çubuğu ya da dondurma çubuğu
  • Renkli bant
  • Lastik (ebat olarak büyük ve küçük)

Yapılışı: Hobi çubuklarını üst üste koyup renkli bantla kenarlarından eşit mesafe bırakarak sararak yapıştırın. Geniş olan lastiği boydan çubuklara geçirip küçük olan lastikleri iki yandan takıyoruz. Üflerken lastik ağzın içinde olacak şekilde kullanıyoruz.

YAN FLÜT

evde yan flüt yapımı

Malzemeler:

  • 8 adet pipet
  • Renkli bant
  • Cetvel
  • Makas
  • Kalem

Yapılışı: Pipetleri verilen ölçülerde kesiyoruz. Kestikten sonra boy uzunluğuna göre sırala. Uç kısmından bantlıyoruz. Bantlarken delillerin kapanmasına özen gösterin. Birkaç sıra şerit halinde bantlayın.

Ölçüler

1.pipet 17,5 cm

2.pipet 15 cm

3.pipet 13,5 cm

4.pipet 12,5 cm

5.pipet 11 cm

6.pipet 9,5 cm

7.pipet 8 cm

8.pipet 7 cm

KASTANYET

evde kastanyet yapımı

Malzemeler:

  • Kalın karton
  • Makas
  • Gazoz kapağı
  • Yapıştırıcı
  • Boya

Yapılışı: Kartonu uç kısmından U şeklinde olacak şekilde kesin. Kartonu istediğiniz renge boyayın. Kartonun uç kısmından gazoz kapaklarını karşılıklı olacak şekilde tırtıklı yerinden yapıştırın. Kartonu ikiye katladığınızda gazoz kapakları birbirine vursun.

 

 

Bu yazı Seyhan Ertosun tarafından hazırlanmıştır.

Ortodontik Emzik Nedir?

Hepimizin bildiği gibi emme refleksi doğduğumuz andan itibaren bizimle birlikte olan bir refleks türüdür. Emme refleksinin ilk başladığı an, anne karnındadır. Bebekler, emerken hem rahatlar hem de daha sakin bir hal alırlar. Bebeğinizin emme refleksi, bebeğinizin büyümesini ve beslenmesini sağlayan doğal bir durumdur. Bebeğinizin bu durumunu daha destekleyici hale getirmek için emzikleri tercih edebilirsiniz. Bebeğiniz, emme refleksine emzik ile devam ettiği zamanlar hem kendini daha güvende hissedecek hem de rahatlatacaktır. Parmaklarını ağzına götürmesi, eşyaları ağzına götürme isteği emme ihtiyacı olduğunun bir göstergesidir. Bu yüzden emzikler bebeğinizin gelişiminde önemli bir yer taşır. Bunun yanı sıra, bebeğinizin uykuya dalmasına yardımcı olup, prematüre bebeklerin gelişimini de olumlu yönde etkiler.

Emzik Kullanmaya Ne Zaman Başlanmalı?

Bebeğiniz doğduktan 4 hafta sonra emzik kullanmaya başlayabilirsiniz.

Emzik Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

ortodontik emzik nedir

Bebeğiniz büyüdükçe emziğinin boyutu da büyümektedir. Bu yüzden, emziklerin üzerinde yazan emzik boyutlarına dikkat ederek, ona göre seçim yapmalısınız çünkü bebeğinizin yaş grubundaki emzikler, damak yapısına uygun olan ve ağız gelişimini destekleyen emzik olacaktır. Bunlara ek olarak, emzik tabanı sayesinde bebeğinizin emziği yutması önlenir. Bu plastik kısım, burun delikleri kapatılmadan ve hava geçirilmesi sağlanarak yapılır. Bu yüzden emzik seçerken, delikli olmasına dikkat etmelisiniz.

Ortodontik Emzik Nedir?

ortodontik emziğin normal emzikten farkı

Ortodontik emzik, bebeğinizin ağız gelişiminin, yani çene büyümesine destek sağlayan emzik türüdür. Bu tür emziklerin, uç kısımları yukarıya doğru daha kavisli olduğu için bebeğinizin damak şekline kolaylıkla uyum sağlayacaktır. Hem alt kısmının düz olması hem de içe doğru kavisli olması bebeğinizin dilinin rahatça hareket etmesini sağlayacaktır. Bununla birlikte, ortodontik emzikler bebeğinizin diş etleri ve dişleri için de faydalı olacaktır.

Ortodontik emzikler, bebek dişlerinin çıkmaya başladığı dönemden itibaren kullanılmaya başlanabilir. Amacı, yaşamın ilerleyen dönemlerinde dişlerin yanlış hizalanmasını ve ortodontik sorunları önlemek için tasarlanmıştır. Ortodontik bir emzik, altta düzleştirilmiş ve üstte yuvarlak bir meme ucuna sahiptir. Bebeğin gelişen damak ve çene şeklini desteklemek için özel olarak tasarlanmıştır. Emme sırasında, en doğal emme eylemini sağlamak ve diş etleri ve gelişmekte olan dişler üzerindeki baskıyı azaltmak için bebeğin ağzında tıpkı annenin meme ucu gibi düzleşirler.

Bebeğinizin ağız yapısının bozulmaması için hem destekleyici olacak hem de bebeğinizin emme hareketine kolaylıkla uyum sağlayacaktır. Ortodontik emzik sayesinde olası bir problemin önüne geçebilirsiniz.

Emzik Kullanmak Ne Zaman Bırakılmalıdır?

İki ila dört yaşından sonra emzik kullanımı ve parmak emme, çocuğunuzun ağız şeklini ve dişlerinin sıralanma şeklini olumsuz etkileyebilir. Çocuğunuz emzik, baş parmak veya parmak emmeyi kalıcı ön dişleri çıkmadan durdurursa, ısırıklarının kendiliğinden düzelme olasılığı yüksektir.

Çoğu çocuk emme alışkanlıklarını akran baskısı yüzünden bırakıyor. Çocuklar 3 yaşında bile akran baskısına maruz kalıyor. Çocuğunuz uyumak veya sakinleşmek için özel olarak emmeyi kullanmaya devam edebilir, ancak sonunda bu alışkanlığı kendi başına durduracaktır.

 

 

 

Bu yazı Yasemin Vural ve Deren Yelmen tarafından yazılmıştır.

Bebek Reflüsü ve Reflü Yatağı

Bebek Reflüsü Nedir?

Bebeklerde kas yapısı 6. aydan sonra gelişim gösterir. Bu nedenle bebekler emdikleri sütün bir kısmını emme eylemi bittikten kısa bir süre sonra çıkartırlar. Bu çıkartma işlemine Bebek Reflüsü denir.

Bebek Yatış Pozisyonu Nasıl Olmalıdır?

Bebeklerin emdikleri sütün bir kısmını çıkartma gereksiniminden dolayı boğulma tehlikesine karşı yan yatırılması tavsiye edilir. Bebek yüzüstü yatırılıyor ise delikli ve geçirgen yapılı boğulmayı önleyici yastık tavsiye edilir. Bebeğin yanına emzik, emzik zinciri, oyuncak, mendil, fazladan yastık vb. eşyalar bırakılmaması gerekir.

Bebekte Reflü Varsa Ne Yapılmalıdır?

reflü yatış pozisyonu

Öğün miktarına dikkat edin. Bebeğin az ve sık beslenmesi tavsiye edilir.

Yatak baş kısmını 30 derece yüksek tutup, bebek yan yatırılmalıdır.

Reflüsü Olan Bebekte Gaz Sancısı Nasıl Geçer?

Bebeğin gazını çıkartmak için sırtına hafifte olsa vurmak doğru değildir. Bu bebeğin daha çok kusmasına sebep olur. Vurmak yerine bebeğin sırtına yavaş dairesel hareketlerle ovmak daha yararlı olacaktır.

Yenidoğan Reflüsü Ne zaman Geçer?

Genellikle 1 yaşından sonra geçer. Bebekte uzun süren kusma, öksürük, ateş görülüyorsa mutlaka hekime başvurmak gerekir.

Bebek Reflü Yatağı Nedir?

bebek reflü yatağı

Bebek reflü yatakları bebeğin yatış pozisyonuna göre midesinde bulunan sıvının yemek borusuna kaçmasını engeller. Reflüsü olan bebeğin baş kısmı ayaklarından yukarıda olacak şekilde yatırılmalıdır.

Bebek Reflü Yatağı Faydaları Nelerdir?

  • Mide asidinin yemek borusuna kaçmasını engeller.
  • Yüz üstü yatarkende kumaş yapısından dolayı bebeğin rahat nefes almasını sağlar.
  • Bel kemeri sayesinde bebeğin yatağın üzerinden kaymasını engeller.
  • İki yanda bulunan bariyer yastıkları güvenli uyku yastığı olarak kullanılır.
  • Bebekler daha az uykusundan uyanır.
  • Yıkanabilir özel kumaşı sayesinde daha hijyeniktir.
  • Bebeğin uyku esnasında aşırı terlemesini engeller.

Bebek Reflü Yatağında Ne Kadar Süre Yaptırılmalıdır?

0-6 aylık süre içinde tavsiye edilir. Sondaki kullanım içinde sakıncası yoktur.

Bebeklerde Reflü Yatağı Kullanılmalı mı?

Reflüyü, düz kafa sendromunu veya kusmayı önlediğine dair bilimsel bir kanıt yoktur.

Kiraz Çekirdeği Yastığı Niçin Tavsiye Edilir?

Gaz sancısı için doğal bir malzemedir. Isıyı uzun süre muhafaza eder. Isıyı yavaş yavaş vererek bebeğin gaz sancısını rahatlatır. Fırında 150 °C’de 15 dakika ısıtıp kullanılabilir. A vitamini açısından da faydalıdır.

Reflü Yatağı Modelleri

Reflü yatağı modelleri için bebek ürünleri satışı yapan e-ticaret siteleri ziyaret edilebilir. İnternet sitelerinde onlarca marka, renk ve özellikte yatakları bir arada inceleme fırsatı bulursunuz. Yine her yıl İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok ilde düzenlenen Anne – Bebek fuarlarını da ziyaret etmeniz size fikir verecektir.

Reflü Yatağı Fiyatları

200 TL ile 500 TL arasında değişmektedir.

Reflü Yatağı Nasıl Yıkanır?

Reflü yatağının kılıfını söküp makinada ya da elde yıkayabilirsiniz.

 

Aşağıdaki yazıyı da okumak isteyebilirsiniz:

Çocuk Doktoru Seçimi Nasıl Yapılır?

 

 

Bu yazı Seyhan ERTOSUN tarafından hazırlanmıştır.

Çocuk Odasında Renklerin Önemi

Renklerin insanlar üzerinde heyecanlandırma, sakinleştirme, endişelendirme gibi farklı etkileri olabileceğini biliriz. Aslında farkında olmasak da günlük yaşantımızda denk geldiğimiz birçok farklı renk bizlere birçok farklı duyguyu yaşatır. Bunun sebebi renklerin ışığın ürettiği enerji sayesinde farklı enerjiler yaymasıdır. Renklerden yayılan farklı enerjiler duygularımızı ve hatta vücut fonksiyonlarımızı bile etkileyebilir. Aynı zamanda beyin gelişimi, verimlilik ve yaratıcılık gibi etkilerinden söz etmek de mümkündür. Özellikle çocuklarda bu etkiler daha net gözlemlenebilir.

Renklerin Çocuklar Üstündeki Etkisi

Görme duyusu bizleri dünyaya bağlayan en önemli etkenlerdendir çünkü çevremizle iletişimimizi, çevremizle etkileşimde olmamızı sağlayan bir duyudur. Bebeklerin 6. aydan itibaren görme becerileri gelişmeye başlar ve 10 yaşına kadar bu gelişim devam eder. Çocuklar, daha renklerin isimlerini bilmezken bile renkleri ayırt edebilecek seviyede olurlar. Renkler, çocukların duygularını ve düşüncelerini ifade etmeleri açısından önemli bir araçtır. Bazı araştırmalar renklerin ayrıca çocukların bilişsel ve motor gelişimlerine de katkı sağladığını gösterir. Çocukların renk seçimlerinden psikolojileri konusunda çıkarım yapmak mümkündür. Örneğin, çoğunlukla kırmızı rengi tercih eden çocukların daha huzursuz, hareketli, enerjik bir çocuk olduğunu gözlemleyebiliriz. Çocuklar duygu durumlarına göre renk seçtiği gibi seçilen renkler de onların duygu durumlarına etkisini gösterebilir. Örneğin, nasıl kırmızı renk tercih eden çocuklar daha enerjik, huysuz olabiliyorsa bu çocukların eşyalarında, kıyafetlerinde mavi, yeşil gibi renkler ve bu renklerin açık tonlarını kullanmak onların sakinleşmesine yardımcı olabilir.

Duvar Renginin Önemi

Çocukların odası onlar için önemli alanlardır. Çocuk odaları onların hem uyudukları hem oynadıkları hem de kendilerine ait hissettikleri alanlardır. Bu yüzden çocuk odalarının dekorasyonuna, rengine ve eşyalarına özen gösterilmelidir. Mümkünse çocuğun yaşına göre odanın dekorasyonu değişebilir. Örneğin, bebek odasıyla çocuk odasının farkı olmalıdır. Çocuk ne kadar küçükse odası o kadar sade olmalıdır. Çocuk odası için duvar rengine karar verirken bazı etkenler göz önünde bulundurulmalıdır. Seçilen rengin hem çocuğun rahat uyuyabileceği hem de duygu durumlarını dengede tutabilecek renkler olmalıdır.

Sizler için birkaç renk ve bu renklerin etkilerini yazımızda derledik.

Kırmızı

Kırmızı renk enerji veren bir renktir. Kırmızı rengin kalp atışını hızlandırdığı biliniyor. Bebek odasının duvarlarında kullanılan yoğun kırmızı renk bebeklerde daha agresif ve gergin davranışlara yol açabilir. Kırmızı renk odaklanmada güçlük, agresiflik gibi etkilere yol açsa da çocuklarda atletik yeteneği arttırıcı etkisi de olabilir. Kırmızı renk duvarlar son zamanlarda sıklıkla tercih ediliyor ve beyaz ağırlıklı dekorasyonla kırmızının yoğunluğunun dengelenmesi mümkün.

Mavi

Mavi renk geçmişten bu yana çok kullanılan bir renk. Özellikle erkek çocuk odalarında tercih ediliyor. Fakat günümüzde renklerin cinsiyetinin olmadığı konusunda çoğu kişi hemfikir. Mavi, sakinlik, huzur, dinginlik, şifa çağrıştıran bir renktir. Mavi renkli alanlarda vücut rahatlar, nabız düşer, endişe azalır ve kişi sakinleşir. Mavinin aynı zamanda uyku kalitesine de iyi geldiği söylenir. Bebeğin sakin ve huzurlu bir ambiyansta vakit geçirmesini isteyen ebeveynler için mavi çok uygun bir renktir. Ayrıca mavi renk ahşap dekorasyonun tamamlayıcısıdır.

Sarı

Sarı renk, insanlara mutluluk, enerji ve motivasyon veren bir renktir. Ancak sarının koyu ve yoğun tonları telaş, endişe gibi duyguları hissettirebilir. Bu yüzden sarı renk seçiminde tonuna dikkat edilmelidir. Sarının da açık, pastel tonları motivasyonu ve konsantrasyonu teşvik eder.

Kahverengi

Kahverengi ve diğer toprak tonları bebek odası için iyi bir seçim olabilir. Kahverengi konfor ve güven verici bir renktir. Ancak kahverenginin çok yoğun kullanımı çok karanlık ve kasvetli bir ambiyans yaratabilir. Bu yüzden koyu tonlar kullanılacaksa açık tonlarıyla birlikte dengelenmelidir. Örneğin koyu kahveyle bej, krem veya kırık beyaz güzel bir uyum yakalayacaktır.

Pembe

Pembe renk aynı mavi renkte olduğu gibi çocuk ve bebek odaları için sıklıkla tercih edilen bir renktir. Özellikle kız çocukları için akla ilk gelen seçenektir. Pembe renk evrensel olarak feminen, romantik, sevecen bir renk olarak biliniyor. Pembenin soft ve pastel tonları sakinleştirici bir etki yaratabilir. Aynı diğer renklerde olduğu gibi koyu tonların yoğunluğu ise boğucu bir ortam yaratabilir. Yalnız pembe renginin kız çocuklarına dayatılmamasına da özen gösterilmelidir.

Beyaz

Beyaz renk genel olarak saflık, masumiyet ve temizliği çağrıştırır. Bebeklerin masumiyetine en uygun olan renklerden biri olarak sıkça bebek odasında tercih ediliyor. Duvarlarda tercih edilen beyaz renk mobilyalar da beyaz olursa çok yoğun gelebilir. Yine ahşap mobilyalar beyaz renklerle güzel uyum yakalar.

Siyah

Siyah renk gücü temsil eder. Siyah renk kullanılan oda çok karanlık olacağından dolayı büyük camlarla gün ışığının odaya girmesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde siyah renk bebeğin kabus görmesine sebep olabilir. Bu nedenle siyah renk ana tema olarak kullanılmasa daha iyi olabilir.

Turuncu

Turuncu pozitif duygular hissettiren, arkadaş arkadaşlığı teşvik eden bir renktir. Turuncu bir ambiyans bebeğin sosyal ilişkilerine yardımcı olabilir. Aynı sarı gibi turuncu renginin de koyu tonları telaş verici olabilir. Turuncunun daha tatlı tonlarıyla seçeceğiniz mobilya ve dekora göre enerjik bir hava sağlanabilir.

Yeşil

Yeşil renk, aynı kahverengi gibi doğayı çağrıştırır ve sakinlik verir. Doğa ananın rengi olan yeşil, çocuğa anaçlık da hissettirebilir. Yeşil aynı zamanda sağlık ve şifa ile ilişkilendirilir. Çocuk odasında kullanılan yeşil renk çocukların sakinleşmesine katkıda bulunur ve çocukların konsantrasyonunu arttırır. Yeşil renk araştırmalara göre konsantrasyon arttırıcı etkisiyle birlikte çocukların okuma yeteneklerini de olumlu yönde etkiler.

Bu yazı Selin Hızal tarafından yazılmıştır.

Ata Binmenin Çocuk Gelişimine Etkileri

Çocuğun gelişiminde sağlıklı beslenme kadar bilişsel, fiziksel, duygusal, sosyal gelişimi için oyun ve oyuncakların da önemi vardır. Bu oyuncakların başında da sallanan atlar gelmektedir. Çocuğunuza alacağınız bu oyuncak onun denge gelişimine katkı sağlayacaktır. Tutma yerlerinden düşmemek için sıkıca kavrayacağından, ileri geri hareket ettireceğinden dolayı kas gelişimi ve motor gelişimi içinde destek olacaktır.

Peki Çocuğunuzu Gerçek Atlarla Tanıştırmaya Ne Dersiniz?

Anne ve babaların ilk başta tedirginlik yaşamaları gayet doğal. Çocuğum ya düşerse, at üstünden atarsa, çocuğum atı görünce korkarsa gibi pek çok duygu ve kaygı taşırlar. O güne kadar en sevdiği oyuncağı sallanan at ya da peluş at oyuncağı olan çocuk ebeveynin vermiş olduğu tepkilerden dolayı korkuya kapılabilir.

at ile dostluk

Aile Nasıl Davranmalı?

Sakin kalmalılar. Atlar hisli hayvanlar olduğundan size dostça ve sevgiyle yaklaşacaklardır. Çocuğunuzu kucağınıza alarak atı sevmeye başlayabilirsiniz. Dokunduğunuz zaman çocuğunuzun yüzündeki mutluluk tüm endişeleri unutturacaktır. Unutmayın ilk defa atla tanışacak olan çocuğunuz sizin vermiş olduğunuz tepkiye göre davranacaktır.

ata binmenin çocuk gelişimine faydaları

Ata Binmenin Çocuğun Gelişimine Faydaları

Fiziksel Gelişim

Hareket halindeki atın üzerinde dengede durabilmek için bacak ve gövde duruşumuzla ritmik hareketlerde bulunuruz. Bu hareketler bacak ve gövde kaslarını çalıştırarak kasları geliştirir. Dik oturuş pozisyonundan dolayı karın ve sırt kasları, atın yularını tutmaktan el-kol kasları gelişir. Atın koşması ya da yürümesi solunumu ve kan dolaşımını arttırır. Efor sarf edildiği için iştah açılır. Gelişimin bir parçası olan uykuya kolaylıkla geçilir.

Zihinsel Gelişim

Atın boyu nasıl? Derisi tüylü mü? Atın çıkardığı sesler nasıl? Taklit edebilir misin? Rengi ne renk? Tüm bu soruları büyük bir heyecanla anlatacaktır. Anlatırken de hayal gücünü kullanacak, duygularını ifade etme becerisi sözel dil gelişiminde etkili olacaktır.

Duygusal Gelişim

Kendinden büyük bir hayvanı kontrol edebildiğini görmek özgüven kazandıracaktır. Ne kadar mutlu olduğu yüzündeki gülümsemesinden belli olacaktır. Atlı spora devam etmesiyle öfkesini kontrol etmeyi öğrenecektir.

Sosyal Gelişim

Atların duygusal, hisli, sevgi dolu hayvanlar olduğundan bahsetmiştik. Atın bu özellikleri çocuğun bağ kurmasını kolaylaştıracaktır. Arkadaşlık ilişkileri, empati yeteneği gelişir. Çok sevdiği atı çocuğunuzun arkadaşı olacak bakımıyla ilgili araştırmalar yapacak beslenmesi için    ona şeker, sebze götürecektir. Sorumluluk bilinci, hayvan sevgisi ve saygısı artacaktır.

at ile terapi

Özel Çocuklarımız İçin Atın Önemi

At binmenin özel çocuklarımız içinde fiziksel, zihinsel, duygusal gelişimleri için faydalı olduğu bilinmektedir. Bu doğrultuda atların terapide kullanılmasıyla hipoterapi yöntemi kullanılmaya başlamıştır. Türkiye’nin birçok ilinde hipoterapi merkezleri kurulmaya başlanmıştır. Türkiye Jokey Kulübü sosyal sorumluluk projesi olarak engelli çocuklar için atla terapi merkezini hayata geçirmiş ve ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Doğal bir ortamda kontrollü ve uzmanlar eşliğinde gerçekleştirilen hipoterapi fiziksel ve zihinsel engellilerde gelişimleri için umut oluyor.

Hipoterapinin Kullanıldığı Alanlar:

  • Otizm
  • Down Sendromu
  • Serabrel Palsi
  • Kafa travması felci
  • Psikolojik bozukluklar
  • Davranış bozuklukları
  • Öğrenme ve konuşma bozuklukları
  • Kas ve iskelet sistemi hastalıkları
  • Hiperaktivite

Gelişime Destek Olacak At Sevgisiyle İlgili Kitap Önerileri

  • Ata binmeyi seviyorum / Françoise La Gloahec
  • At ve çocuk / Rubert İsaacson
  • Yeni Pink / Heather Amery Slephen Cartwright
  • Ayşegül Ata biniyor / Gilbert Delahaye Marcel Marlier

 

 

Çocuklar İçin Atlarla İlgili Film Önerileri

  • Puslu
  • Gus
  • Hayalperest
  • Cimarron Aygırı

 

 

Seyhan ERTOSUN

Çocuk Gelişimci

 

 

Oedipus Kompleksi ve Arkasındaki Mitolojik Hikâye

Oedipus ve Elektra kompleksleri Freud tarafından ortaya konulan, çocukların gelişim dönemindeki karşı cins ebeveynine beslediği hislerin teorileridir. Bu teoriler ortaya çıktıktan sonra içeriği ve cinsellik odaklı olması sebebiyle diğer bilim insanları tarafından çok kere, bilimsel dayanağı olmaması sebebiyle reddedilmiştir. Fakat psikoanalitik yaklaşımda hala geçerli ve psikologlar tarafından oldukça yararlanılan teorilerdir. Psikologlar, çocukların “Ben annem gibi birisiyle evlenmek istiyorum,” ya da “Babacığım, büyüyünce seninle evleneceğim,” gibi cümlelerini bu yaklaşıma bağlarlar. Öncelikle teorileri detaylıca inceleyelim:

Fallik Dönem (3.5 yaş – 6 yaş)

Psikoseksüel gelişim evreleri arasında 3. sırada yer alan fallik dönem, çocukların 3.5 ile 6 yaş arasında cinsel organlarını keşfetmeleriyle başlar. Bu dönemde cinselliğe ve cinsel organlara karşı merak duygusu oluşur. Çocuklar karşı cinsin neden kendi cinslerinden farklı olduğunu anlamaya çalışırlar da denebilir. Karşı cins yönelimine başlangıç ebeveynler ile ilk örneklerini gösterir. Erkek çocuklar annelerini, kız çocuklar ise babalarını sevgili olarak görürler.

Hassas bir dönem olması sebebiyle, sağlıklı geçen bir süreçte, çocuklar yetişkinlik dönemlerini huzurlu ve bağlanma açısından sağlıklı geçirmeye yatkınlardır. Fakat sorunlu geçen bir fallik dönemde, ahlaki değerlerin yeterince yerine oturamamasıyla birlikte çocukların yetişkinlik dönemlerinde sıkıntılar görülebilir. Bu sıkıntılar genellikle cinsel kimliklerini ifade edememe, ifade etmekten çekinme, cinsellikten kaçınma ya da cinsellikte güvensiz hissetmeyi içerir.

Fallik Dönem

Oedipus ve Elektra Kompleksi

Oedipus erkek çocukların fallik döneminde oluşabilecek problemleri temsil ederken, Elektra kompleksi kız çocuklarında oluşabilecek problemleri temsil eder.

Oedipus Kompleksi

Oedipus kompleksi, erkek çocukların bilinçsiz olarak annelerine duyduğu cinsel isteği baz alır. Freud’a göre, erkek çocuklar babalarını hane içerisindeki iktidar olarak görürler ve annelerine olan yakınlıkları yüzünden babaya nefret ve kıskançlık beslerler. Eğer erkek çocuğu, fallik evreye kadar yaşadığı süreçte yasak ve cezalarla yetiştirildiyse, anneye karşı olan yakınlığından dolayı babaya karşı suçluluk duymaya başlar ve hadım ile cezalandırılacağını düşünür.

Erkek çocukları bu dönemde özellikle babalarından sevgi ve şefkat görmediği bir yuvada büyürse, ileriki yaşantılarında etkilerini görebilirler. Bu etkiler de kırılgan maskülenlik, cinsellikte özgüven problemi ve cinsel kimlik konusunda çekingenlik olarak ortaya çıkabilir.

Elektra Kompleksi

Elektra kompleksi Carl Jung tarafından ortaya konmuştur ve Freud tarafından reddedilmiştir. Çünkü Freud’a göre kız çocukları bu yaşlarda erkek çocuklar gibi penislerinin olmadığını fark ederler ve bunun kıskançlığını duyarlar. Fakat Jung bunu farklı bir bakış açısıyla ortaya koymuştur.

Jung’a göre, fallik dönemdeki kız çocukları babalarını iktidar olarak görür ve bilinçsizce babalarına karşı cinsel çekim duyarlar. Annelerinin babalarına olan yakınlıkları dolayısıyla da annelerine karşı nefret ve kıskançlık beslerler. Sağlıklı bir ev ortamında büyüyen kız çocuklarının anne ile babayı özleştirerek ahlaki değerlerinin oluşması ve dönemi sağlıklı bir şekilde atlatması beklenir. Böylece yetişkinlik dönemlerinde de cinsel kimliğe ve hayata sağlıklı bir bakış açısı kazanırlar.

Dönemi sağlıklı bir şekilde atlatamayan kız çocukları yetişkinliklerinde cinsellikten kaçınma, cinsellikten çekinme, cinsellikte ve hayatın diğer alanlarında başarıya takıntılı olma ile birlikte insan ilişkilerinde aşırı flörtöz tavırlar sergileyebilirler.

Oedipus Kompleksinin Mitolojik Hikâyesi

Mitolojiye göre, Thebai kralı ve kraliçesi bebek beklemektedir. Kraliçe hamileyken gördüğü kötü bir rüya üzerine kâhine gider ve kahin, doğan çocuğun kralı yani babasını öldürüp annesi olan kraliçeyle evleneceğini söyler. Kehaneti duyunca dehşete düşen kral ve kraliçe çocukları doğduğunda yaşanacakları engellemek için harekete geçerler. Bebeklerini bir dağa bırakırlar ve bileklerini delip deliklerden kayış ile bağlarlar. Bebek Oedipus adını buradan alır.

Kral ve kraliçe hayatlarına devam ederken Korinthos’lu bir çoban dağa bırakılan Oedipus’u bulur ve Korinthos kralına götürür. Çocukları olmadığı için Korinthos kralı ve kraliçesi Oedipus’u evlat edinirler ve onu sevgiyle büyütürler. Seneler sonra Oedipus sarhoş bir adamla karşılaşır. Bu adam Oedipus’un ailesinin gerçek ailesinin olmadığını iddia eder. Duydukları karşısında şaşkınlığa uğrayan Oedipus, gerçeği öğrenmek için bir kâhine gider. Gittiği kâhin, Thebai kral ve kraliçesine kehaneti açıklayan kişidir. Kâhin Oedipus’a gerçeği açıklamaz fakat kaderinde ne olduğunu anlatır. Oedipus ise babasını öldürmekten ve annesiyle evlenmekten kaçmak için Korinthos’u terk edecektir.

Yeni hayatına başlamak için Thebai’ye doğru yola çıkan Oedipus, yolda başka bir arabayla karşılaşır ve kavgaya tutuşurlar. Kavganın sonucunda Oedipus diğer arabadaki yolcuyu öldürmüştür. Öldürdüğü kişi ise Thebai kralı yani gerçek babasıdır.

Yoluna devam eden Oedipus sonunda Thebai’ye ulaşır ve şehrin kapısında şehre korku salan Sphinks adındaki canavar ile karşılaşır. Sphinks karşılaştığı insanlara bir bilmece sorar ve bilemeyenleri öldürür. Ne yazık ki o zamana kadar bilmeceye kimse doğru cevap verememiştir. Oedipus ile karşılaştıklarında aynı bilmeceyi kendisine de sorar. Oedipus Sphinks’in sorusunu doğru cevaplamıştır. Cevabı karşısında şaşıran Sphinks yenildiğini fark edip intihar eder. Thebai halkı Sphinks’ten kurtuldukları için Oedipus’a minnettardır ve kralın ölüm haberini alınca Oedipus’u yeni kralları yapmak isterler. Bu da Oedipus’un Thebai kraliçesi yani kendi annesiyle evlenmesi demektir.

Her şeyden habersiz gerçekleşen anne ile oğul arasındaki bu evlilikten dört tane çocuk dünyaya gelir. Yıllar sonra Thebai’de bereketsizlik baş gösterir. Oedipus durumu çözebilmek için kraliçenin erkek kardeşi Kreon’u aynı kâhine gönderir. Kâhin, Kreon’a tek çözümün kralın katilinin cezalandırılması gerektiğini söyler ama katilin araştırılmaması konusunda Kreon’u tehdit eder. Eğer katil araştırılırsa bütün gerçekleri halk ile paylaşacağını söyler. Kâhinin tehdidi yüzünden Oedipus ile Kreon kavga etmeye başlar. Kavga esnasında kraliçe içeri girip eski kralın ölüm şeklini anlatınca Oedipus öldürdüğü kişinin eski kral olabileceğinden şüphelenir.

Bunun üzerine Korinthos kralının ölüm haberi gelir. Oedipus’un Korinthos’a dönüp kralın yerine geçmesi gerekir. Fakat Oedipus tekrardan şüphelenmeye başlar çünkü babası sandığı kralı öldüren kendisi değildir. Ama annesi hayattadır yani kehanetin diğer yarısı hala gerçek olabilecektir. Bunun üzerine Oedipus tekrardan kâhine gider. Kâhin ona evlatlık olduğunu ve çobanın onu nasıl Korinthos’a götürdüğünü anlatır. Gerçekleri anlayan Oedipus ve kraliçe dehşete düşmüştür. Kraliçe yaşadıklarına dayanamayıp kendi canına kıyar ve Oedipus hem annesi hem de eşi olan kraliçenin iğnesi ile gözlerini kör eder. Gerçekleri herkesin öğrenmesiyle birlikte Oedipus Thebai’den başka bir kente sürülür ve orada hayatını kaybeder.

 

Bu yazı Doğa Baybek tarafından yazılmıştır.

 

 

Çocuğa İlk Yardım Nasıl Öğretilir?

Ebeveynler, büyükanne ve babalar, bakıcılar her daim çocukların güvende olmasını ister ve potansiyel ilk yardım gerektirecek durumları açıklayıp onları bilgilendirmek yerine toplumca, çocukların çocukluklarını yaşanması uygun görülür. Fakat gelecekte ne olacağını bilememekle beraber zaman geçtikçe çoğalan ekstrem kazalar, hastalıklar, problem yaratabilecek ani hava değişiklikleri sebebiyle çocuklara yardım nasıl istenir, basit ilk yardım nasıl yapılır öğretmemiz gerekir. Bunu da çocuklar sıkabilecek derslerle değil, merak uyandıracak, eğlendirici aktivitelerle öğretebilirsiniz.

Günlük Yaşamdan Örnekler Verin

Herhangi bir yerden düşüp vücudunu çizmek, sıyırmak, burun kanaması veya bir düşüş sonucu şişme oluşması gibi kazalar çok küçük yaştan itibaren başlar. Bu kazalar sonrasında yapılan ilk yardım sırasında uyguladığınız her adımı sözlü olarak açıklamalısınız. Örneğin “İlk önce kanamayı durdurmamız gerek, bunun için yaraya hafifçe baskı uyguluyorum, sonrasında ise yarada kir kalmaması için temiz su ile yaradaki kiri nazikçe yıkıyorum. Yaranın etrafındaki bölgeye tentürdiyot, yaraya ise krem sürüyorum, sonra bir bandajla yarayı hafifçe sıkarak kapatıyorum.” ya da “Şişliğin azalması için şişliğe buz tutuyorum.”.

Eğlence Katın

Çocuklar en iyi, kendilerini rahat ve eğlenceli hissettiklerinde öğrenirler. Ebeveynlerinin ciddi şekilde yaralanabileceği korkusunu yerleştirmek yerine doktorculuk gibi oyunlar oynayabilirsiniz. Hastalarıymış gibi davranarak onlara belirtilerinizi anlatın, zaman zaman rollerinizi değişmeyi unutmayın. Kan için cilde zarar vermeyecek boyalar ya da ketçap kullanabilir, şişlikleri göstermek içinse kıyafetinizin içine çorap doldurabilirsiniz. Elinizde fazladan ilk yardım malzemesi bulundurup bunları oyun sırasında ilk yardımı öğretmek amaçlı kullanabilirsiniz. Gerçek malzemeler çocukları daima heyecanlandırır ve merak uyandırır, böylece anlatmak istediğinize daha iyi odaklanır ve öğrenirler. Bu oyunlar sonrasında onlara birkaç ilk yardım tekniklerini öğrendiklerini söyleyin, bu onlara acil durumlarda kendilerine güven duymalarını ve sakin kalabilmelerini sağlayabilir. Oyunlar dışında çocuğunuza resimli kitaplar alabilir, bunları birlikte gözden geçirebilirsiniz.

ilk yardım nasıl çağırılır

Yardım İstemeyi Öğretin

Çocuğunuzun nasıl yardım alacağını bildiğinden ve durumu tanımlayabildiğinden emin olun. Çoğu zaman, bir çocuğun kriz anında yapabileceği en önemli şey yardım çağırmaktır. 112 eğitimine asla erken başlayamazsınız. Çocukların 112 tuş dizisini ezberlemek için telefondaki düğmelere dokunmasına izin verin, ancak oyun veya merak için acil durum numaralarını asla kullanmamanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamayı unutmayın. Günümüzde kesin konum vermek daha karmaşıktır, birçok hücresel aramanın tam konuma kadar izlenmesi zor olduğundan, çocuğunuzun adresinizi ve telefon numaranızı ezberlemesi gerekecektir. Yaratıcı olun: numaraları ve adresi akılda kalıcı bir melodiye şarkıya çevirin ve sık sık birlikte söyleyin. Peki çocuklar ne zaman acil yardımı aramalı? Yanlarında yardımcı olabilecek durumda bir yetişkin yoksa yardım istemeliler. Bir çocuk, bir şeylerin yanlış olduğunu ve ters gittiğini anlamışsa, acil durum operatörünü “rahatsız etmekten” asla çekinmemelidir.

Temel Becerileri Öğrenme

Dört yaşından itibaren çocuklar temel becerileri öğrenmeye başlayabilir. Çocuğunuzun açıkça öğrenmesi için oyunları kullanmayı hatırlayarak bu becerilerden birkaçıyla başlayın. Bu yaştaki çocuklar sıklıkla şunları uygulayabilir: Kanayan bir yaraya basınç uygulamak, şişmiş bir yaralanmaya buz tutmak, yanık üzerine soğuk su akıtmak veya ıslak havlu uygulamak, burun kanamasını durdurmak için burun deliklerini 10 dakika ara ara sıkıştırmak. CPR ve boğulma olaylarına yanıt verme gibi karmaşık becerilerin, çocuğunuzun erken sınıfları geçene kadar beklemesi gerekebilir. Küçük çocuklar suni teneffüsün temellerini anlayabilirken, boyutları ve güçleri onları etkili bir şekilde uygulamaktan alıkoyabilir. 9 yaşındaki çoğu çocuk bunu doğru bir şekilde gerçekleştirebilir ve bu tür ilk yardımlar için resmi bir ders alınması önerilir.

Acil Durumlara Odaklanın

Epilepsi, kalp rahatsızlığı veya başka ciddi kronik hastalığı olan bir aile üyeniz var mı? Eğer öyleyse çocuğunuzun durumunuzdan haberdar olduğundan ve herhangi bir acil durumda acil durum personeline nasıl isim vereceğini bildiğinden emin olun.

 

 

Bu yazı Azra Su Akbaş tarafından yazılmıştır.

 

 

 

Çocuk Odası Avizeleri İçin Fikirler

Çocuk odasını dekore ederken avize seçimleri odanın atmosferinde oldukça belirleyicidir. Seçilen avizenin görüntüsü her ne kadar önemli olsa da materyal, renk ve alınacak güvenlik önlemleri de bir o kadar önemlidir. Bizler de avizelerinizde hem sağlıklı hem de estetik seçimler yapabilmeniz için birkaç ipucu hazırladık!

Işık ve Ampul Seçimleri

Yüksek ısı yayan ampuller zaten zamanın çoğunda hareketli olan çocuklarınız için doğru seçim olmayacaktır. Isı yayan ampul seçimlerinde, çocuk odası çok daha kolay ısınacaktır ve çocuğunuzun daha hızlı terlemesine yol açacaktır. Bu durum da hem odada geçirilen vaktin kalitesini düşürür hem de çocuğunuzun üşütme riskini artırır.

Bunun dışında seçilen ampullerin yüksek ışık yaymaması gerekir. Çünkü yüksek ışık çocukların gözlerini yorar ve rahat hareket etmelerini engeller. Aynı zamanda baş ağrılarına yol açabilir. Çocuğunuzun ihtiyacı olan ışık miktarını seçebilmek ve günün saatlerine göre ışık miktarını ayarlayabilmek için ışık düzeyi manuel olarak ayarlanabilen avizelerden seçebilirsiniz.

Çocuk Odasında Işıklandırma Nasıl Olmalıdır?

Öncelikle çocukların rahatlıkla erişebileceği ışıklandırma türlerinden kaçınılmalıdır. Lambader ve abajur türleri kazalara yol açabilir. Çünkü çocuğunuz hem elektrik akımı ile temasa geçebilir hem de olası bir devrilme durumunda yaralanmalar ortaya çıkabilir. Bu riskleri ortadan kaldırmanın en uygun yolu ise ışıklandırmanın tavandan avize yoluyla yapılmasıdır.

Çocuk Odası Işıklandırması İçin Güvenlik Önlemleri

Çocuk odasında tavan aydınlatma araçlarının kullanılması güvenlik önlemlerinin ilk adımıdır. Çünkü çocukların ulaşıp temas edebilmesi pek mümkün değildir. Ek olarak ampul düşük güçlü olmalıdır. Yukarıda da bahsedildiği gibi düşük güçlü ampuller fazla ısı ve ışık yayamayacağı için patlama ya da kıvılcım ile alev alma ihtimali daha düşüktür.

Son olarak ise çocukların odasında kullanılan avizeler üzerinde boya ya da eğlendirmesi için sarkıtlar bulunabilir. Işıklandırmada kullanılan dekorasyon malzemeleri bezden ya da yanabilecek boyadan olmamalıdır. Çünkü bu malzemeler yüksek ısıda alev alabilir ve tehlike yaratabilir.

Çocuk Odası Avizeleri İçin Dekorasyon Fikirleri

Çocuk Odası Avizeleri İçin Dekorasyon Fikirleri

Ebeveynler çocuklarını uyutmada zaman zaman sorun yaşayabilir. Çocuğun uykusunun gelmemesi, huysuzlanması, ya da hasta olması durumunda uykuya geçiş oldukça zordur. Aydınlatmada kullanacağınız belli dekorasyonlar çocuğunuzu uyutmada yardımcı olabilir. Bunun için genellikle tavana ve duvarlara gökyüzü yansıması veren avizeler tercih edilebilir. Hayvan figürleri yansımaları da çocuk odası avizelerinde oldukça kullanılır. Bu tür figürlerin kullanılması çocuklar yatağa yattığında dikkatlerini çeker. İncelerken ve hayal güçlerini kullanırken yorulurlar ve sakinleşip uyku haline geçmeleri daha kolay olur.

 

 

Bu yazı Doğa Baybek tarafından yazılmıştır.