Çocuk Dostu Tatil Köylerinde Tatil
Tatil Köyü Seçimi
Çocuklarla tatil yapmak için Tatil köyü zaten konforlu deyip geçmeyin! Eğer gittiğiniz tesis yeterince childfriendly değilse, aşırı büyükse veya güzel organize edilmemişse tatiliniz her an kabusa dönebilir. Örneğin birçok kişinin tek çocuk ile veya büyük çocuklarla aşırı rahat ettiği ve oldukça methedilen çok meşhur bir tatil köyünden pusetli bebek ve henüz büyümemiş çocuğu olan bir arkadaşım nasıl kaçacağını bilemedi çünkü plaja inerken bolca merdivenlerden puseti sırtlarında taşımak suretiyle inip inip çıkmışlar.
Tatil köyüne gidip azıcık da anne baba olarak biz de rahat edelim diyerek Tatil Köyüne gitmeye karar verdiniz. Peki neye göre hangi tatil köyünü seçeceksiniz? Sakın ha işe ik olarak googlelayarak başlamayın! Karşınıza çıkan turkuvaz renkli deniz, çocukları ile güle oynaya ilgilenen baba figürleri, ellerinde içecekle rüzgara doğru saçlarını uçuşturan annelerin yanında oturmuş kumla oynayan kamu spotu misali çocukların stok fotoları oldukça yanıltıcı olacaktır. Zira ne o turkuvaz denize girebileceksiniz, ne kocalarınız ayarları bozulan çocuklarınıza karşı bu denli sabırlı olacak ne de çocuğunuz saatlerce kumdan kale yapacak. En iyisi önce kendi çocuklarınızla yaşıtı olan çocuklu arkadaşlarınızı arayıp sormak olacaktır. Bebek büfesi, basamak sayısı, odaların temizliği, mini club potansiyeli gibi aklınıza bile gelmeyen soruların cevapları arkadaşlarınızda!
Lykia Liberty Hotel
Havuz Deniz sorunsalı
Şimdi artık googledan fotoğraf ve yorumlara bakabilirsiniz. Tatil Köyünün ana fikri olan deniz ve kum/kumsal durumu öncelikli olarak incelenmesi gereken konular. Biz Haziran başında tatil yapacağımızdan deniz soğuk olabilir diye Bodrum ve Çeşme taraflarını çok tercih etmedik; Fethiye kısmen daha ılık olur diye düşündük ve karşımıza Lykia Liberty Hotel çıktı. Deniz çok dalgalı olmasına rağmen çocuklar için özel olarak set çekilmiş bir kıyısı vardı ve deniz çocuk plajında gerçekten göl gibiydi. Bununla beraber kumsal çok taşlık değildi ve çoğunluk olarak kum olduğu için çıplak ayak yürümek çok rahatsız edici değildi. Çocuklarınız için kumsalda rahat etmek adına yanınıza mutlaka ‘Slipstop’ patiklerden alın; ben hatta en büyük boyunu kendim için aldım ve çok rahat ettim. Kum oyuncakları, kolluk, makarna taşıyacak yeriniz ve şişirecek sabrınız varsa deniz yatağı da alabilirsiniz. Kumsalı çok geniş epey bir yol yürüyorsunuz. Odadan denize yürümek bir 15 dakikanızı net alıyor ama denizi çok güzel, değiyor.
Çocuklar bi temiz denize girsin mottosu ile yola çıkarak kendinizi bizim gibi havuzda bulmanız da oldukça mümkün! Büyük kızımız çılgınlar gibi havuz diye tutturunca denizden çok az faydalanabildik. Lykia’nın ana havuzu gayet geniş ve temizdi; ancak saat başı animatörlerin türlü havuz oyunlarına mikrofonla çığırtkanlık yapması ve diğer tarafta da elinde hoparlörle ingiliz teyzelere aquagym yaptıran fitness hocasının bağırtılarıyla oldukça gürültülüydü. Oğlumuzun öğlen uykusu geldiğinde bu gürültüde uyutamayacağımızı anladığımız için tesisin ana havuzuna birkaç saat dışında hiç yerleşmedik.
Çocuk Cenneti
Gerçekten çocuklar için ideal bir ortamdi. Tüm yaş gruplarına hitab eden bir bölgeydi diyebilirim. Orman içerisine kurulmuş kocaman bir tesis. Denizden kum getirtip kumsalı olan bir havuz yuapmışlar. Burada 18 aylık oğlumuz kumlarla oynarken; kızımız da diğer büyük havuzda doyasıya eğlendi. Burası çocuk yeri olduğu için kendi içerisinde ayrıca bir açıkbüfe restoranı var ve burada da daha çok çocuklara yönelik yemek çıksa da anne ve babalar için de oldukça uygun ve lezzetli seçenekler sunuyor. Yine çocuk bölgesi olmasından ötürü rahatsız edici ses veya müzik hiç yok! Bu nedenle öğle uykusunu çocuklara çok rahatlıkla yaptırabildik. Burada yaşı daha büyük çocuklar için çeşitli eğlenceli kaydıraklar da olduğundan ‘Çocuk Cenneti’ dedikleri yer ‘Aqua Park’ olarak da geçiyor. Bu bölgeye 10 dakikada bir shuttle kalkıyor. 2 pusetle indi bindi zor oldu kocam için ama değdi doğrusu!
Mini Club
Mini Club örneğin Club Med’deki gibi extraya girmiyor. Hillside’da da 3 yaş öncesine kadar çocukları kabul etmiyorlar. Ama Lykia’da iki tane Mini Club var; 6 ay- 3 yaş arası çocukların bakımından sorumlu müthiş bir Mini Club ile 3 yaş üzerindeki çocukları eğlendiren diğer kısım. 6 ay üzeri çocukların kısmında o bebeklere o kadar iyi bakıyorlar ki inanamazsınız. Saatinde mamasını içiriyorlar, uyutuyorlar sanki bakıcıyı tatile getirmiş gibi. Tabii bizim ufaklık orda kalmadı ama olsa müthiş bir imkan. Diğer çocuklar için olan Mini Club programı da çok eğlenceliydi. Biz hergün MiniClub’a vermeye kıyamadık ama 1 tam gün verdiğimizde öğle yemeğini dahi yiyerek akşamüstü çok mutlu bir çocuk geri aldık diyebilirim.
Son Olarak…
Odalar çok çok yeni sayılmaz ama konforlu ve ferah diyebiliriz. Ancak yerler full mermer muhtemelen odalar serin olsun diye yapılmış ve oda içinde uçları sivri basamaklar var. Eğer küçük ve hareketli bir çocuğunuz varsa ve yere düşerse başını direkt mermere çarpacaktır; bu açıdan odaların dizaynını çok tehlikeli bulduk. Klimalar ise kesinlikle ısıtmıyor. Eski bir havalandırma sistemleri varmış, biz biraz daha serin bir dönemde Fethiye’ye gittiğimiz için odamız akşamları biraz serin oluyordu; ısınsın diye klimayı açık bırakıp gittik ve döndüğümüzde oda kutuplar gibiydi. Arayıp şikayet ettiğimizde havalandırmanın sadece soğutma yapabildiği söylendi.
Biz geniş aile odasında kaldık; eğer evde tek başına yatmaya alışık ve uyku eğitimli bir ufak çocuğunuz varsa imkanınız dahilinde suit oda almanız en doğrusu olacaktır. Büyük kızımız bizim odadaki çekyatta yattı; ufaklık da oturma odasında bebek yatağında tek başına yattı. Gözlem veya gece kalkma gibi durumlarda bebek monitörümüzü de yanımıza aldık. Biz yorgunluktan yapamadık ama monitörünüzü yanınıza alırsanız akşam çocuklar uyuduktan sonra balkonda soluklanırken çocuğunuzu monitörden gözlemleyebilirsiniz. Bu nedenle bebek monitörü de yanınıza almanız gereken elzem malzemelerden diyebilirim.
Yemeklere gelince… Gerçekten çok çeşitli ve lezzetli bir açıkbüfesi var. Sabah kahvaltısı konusunda çok endişeliydim ancak her iki çocuğuma da rahatça kahvaltılık bulabildim. Yanıma tatillerde hep ağzı kilitli poşet ve iki küçük kap alırım. Sahil restorana uzak olduğundan kahvaltıdan çocuklara atıştırmalık olabilecek kuruyemiş, bebek bisküvisi, yoğurt, meyve gibi ara öğün olabilecek yiyecekleri toplarım. Size de burası için yanınıza buzdolabı poşeti ve küçük kaplar almanızı öneririm çünkü deniz kenarı restorana uzak sayılır. Çocuğunuz acıktığında toplaşıp kalkmak yerine yemek saatine kadar idare edebilecek erzağınızı yanınıza alabilirsiniz böylece.
Çocuk büfesinde glutensiz ekmek ve haşlanmış mevsim sebzeleri her öğlen ve akşam menüsünde bulunuyordu. Ayrıca büfe oldukça temizdi de. Dikkatimi çeken bir başka konu da tuvaletlerin yanında bulunan bebek bakım odalarındaki sterilizatör makineleri oldu. Biz biberonla mama dönemini kapayalı çok oldu ancak bebekli aileler için çok güzel düşünülmüş bir hizmet.
Bunun dışında çok çok güler yüzlü ve yardımsever personeller var. Ne isterseniz anında çözüm üretip yardımcı oluyorlar. Gözüme çarpan tek asık suratlı personel, sadece akşamları açılan dondurma köşesindeki en çok sıraya sahip ve çocuk müşteriye hizmet veren dondurmacıydıJ
Lykia Liberty Hotel bol yokuşlu bir tesis. Bizim gibi iki pusetli iseniz epey yorucu. Mesafeler de uzak olduğu için günlük 10.000 adımımızı da rahatlıkla tamamlıyorduk. Bu arada yanınıza puset almak istemezseniz otel size elinde kalmış ise puset tesis edebiliyor ancak önceden arasanız bile size ayırmıyor. Bayram yoğunluğunu düşünerek gidip de bulamayız diyerek biz pusetimizi yanımıza almıştık.
Herkese kolay ve keyifli tatiller dilerim.
Sendi Allovi Muraben