X Ve Y Kuşağının Gözlerini Yaşartacak Çocuk Etkinlikleri
Nostaljik Çocuklarla Geçmişe Yolculuk
Tek bir cümleyle zamanda yolculuk yapmaya ne dersiniz? “Annee beş dakika daha nolur!” 80’li ve 90’lı yıllarda büyüyen çocuklar bu cümleyi duyunca çocukluk günlerine yolculuk yapabilir.
Gerçek anlamda çocukluğunu yaşayan son kuşaklardan sayılan 80 ve 90’lı yılların çocuklarının zamanı nasıl değerlendirdiklerini, sosyal hayatta ne gibi çocuk etkinlikleri yaptıklarını, nelerle heyecanlandıklarını hatırlatacağız sizlere. Şimdiki teknolojinin eve bağlayan etkilerinden uzak olan nostaljik çocuklar, tabiri caizse sokağın tozunu yutarak büyüdüler. Hadi gelin hep beraber bu yıllarda çocuk olmayı hatırlayalım.
Sokak, o yıllarda çocuklar için en büyük eğlence ve oyun alanıydı. Sabahın erken saatlerinden itibaren dışarı çıkan çocuklar şimdiye göre belki teknolojiden daha uzak ama daha yaratıcı çocuk aktiviteleri ile zaman geçirirlerdi.
Sakız paketlerinden çıkan lego parçalarını birleştirerek oyuncaklar yapmayı en iyi bu yıllarda büyüyen çocuklar bilir.
Topaç çevirmek, bu dönemin en yaygın çocuk aktivitelerindendi. Ahşaptan yapılmış olan topaçları karşılıklı çevirerek yarışan çocuklardı nostaljik çocuklar.
Seksek oyunu özellikle o yılların kız çocukları arasında daha fazla oynanan bir oyundu. Tebeşirlerle yere çizilen kareciklerde taş sektirmeye çalışırlardı çocuklar.
O dönemlerde bir lüks sayılan bisiklet, fazla çocukta yoktu. Sokakta bisiklet kiralayarak az mı dolaşıldı mahallede.
Taso ve misket oynamak için toplanırdı nostaljik çocuklar. Biriktirilen harçlıkların büyük kısmının harcandığı oyuncaklardı.
Peki 80’lerin Ve 90’ların Çocukları Televizyonda Neler İzlerdi ?
Sadece sokaklar mıydı eğlence alanı? Hayır tabii ki. Özellikle 90’lı yıllarda büyüyen çocuklar, sabahın erken saatlerinde, hayranı olduğu bir çizgi film programını beklemenin nasıl bir duygu olduğunu çok iyi bilirler. Hala hatırlandığında yüzde güzel bir gülücük etkisi bırakan çizgi filmlerinden bazıları Şirinler, Ninja Kaplumbağalar, Taş Devri, Riche Rich, Şeker Kız Candy, Jetgiller idi.
O yılların çocuk programları da bir başkaydı. Televizyonun, özellikle çocuklar için eğitici ve öğretici bazı programları vardı. Barış Manço’nun bu yıllarda Adam Olacak Çocuk programını ilgiyle izleyen ve oraya katılan çocuklar şimdi kendi çocuklarını büyütüyorlardır belki de.
Pazar günlerinin, ayrı bir tadı vardı çocuklar için. Tatil günlerini sokakta bolca oynamakla geçiren minikleri akşama pazar banyosu beklerdi.
Okulda, okuma öğrenilen ilk günlerde gördükleri her şeyi okumaya çalışan çocuklar okuma kartlarını hatırlar eminiz. Okul demişken, annelerin el işi yakalıkları da o dönemlerin modasıydı.
Bayramlarda Bizden Mutlusu Yoktu
Çocukken yılbaşı gecelerinin ve bayram günlerinin tadı? O günlerin heyecanını yaşayanlar bilir. Bayram günleri erkenden kalkılır, başucundaki yeni elbiseler giyilir ve bayramlaşmadan sonra şeker toplamak için yola koyulurdu. Ninelerin mendil içinde verdiği harçlıklar bayramın en güzel yanıydı. Yılbaşı gecelerinde ise evde ailece yemek yenir, meyve soyulur, tombala oynanır ve televizyon programları izlenerek eğlenilirdi.
Kütüphanelerde yapılan ev ödevlerini unutmamak gerek. İnternetin yaygın olmadığı yakın yıllara kadar, ansiklopediler ödevlerin başlıca kaynağıydı. Uzun uzun el yazılarıyla hazırlanan ödevleri unutmak mümkün mü?
Fotoğraf bastırmak da bu nostaljik yılların en gözde trendlerindendi. Yeni doğan bebeklerinin fotoğrafını çeken anne babalar, fotoğrafı bastırmak için heyecanla beklerdi.
Bu yıllardan hatırladığımız günlük hayattan minik enstantaneleri günümüz ile karşılaştırmak doğru olur mu bilemedik ama çocukluğunu o yıllarda yaşayanlar, şimdiki teknolojiden, imkanlardan uzak olarak yaşamış olsa da, harika çocukluk yıllarından geçerek bugüne geldiler. Günümüzde büyüyen çocuklarımız, belki sokaktan biraz daha uzak yetişseler de teknoloji onlara çocuk aktiviteleri bakımından her imkanı sunuyor. Yani çocuk olmak her çağda, her yılda harika bir şans. Hatırlamak güzeldi…
Konuyla İlgili Gözden Kaçırmamanız Gereken Diğer Yazılar;
Çocuk Televizyon Seyretse Ne Olur
Hadi Gel Oyun Oynayalım! Ebeveyn-Çocuk Oyununun Önemi