Yazılar

Bebek ve Yaz Tatili

Çiftler bebek sahibi olduktan sonra en korktukları şeyin başında uzunca bir süre seyahate çıkamayacak olmaları gelir. Bebekle tatil, birçok aile için imkansızlar listesinin başında gibi görünse de aslında çok büyük bir yanılgıdan ibarettir.

Bebekle tatile çıkılan dönemleri çok basit bir şekilde üçe ayırmak mümkündür. İlk altı aylık dönem; 6-12 aylık dönem ve 1 yaşından sonrası. Bebeğin anne sütünden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadığı dolayısı ile fiziksel olarak tatile gitmenin en kolay olduğu dönem, ilk dönemdir. Yanınızda çocuğun beslenmesi için hazır mamalar, çorbalar, vb… şeyler taşımak zorunda olmadığınız, dolayısıyla da tatile en hafif gittiğiniz dönemlerin başında gelir. Burada tek istisna eğer bebeğinizi emzirecek derecede sütünüz yok ise o zaman tatile gittiğiniz süre boyunca bebeğinize yetecek kadar devam sütünü mutlaka yanınızda taşımak zorundasınız. Gittiğiniz yerden de pek tabi devam sütü satın alabilirsiniz ama tatildesiniz, keyif almak için ordasınız, dolayısı ile bebeğin temel gıdası olan süt pek riske atılacak bir konu değil bence. Süprizlerle karşılaşmamak adına varsın bavulunuz biraz ağır olsun ama bebeğinizin sevdiği süt yanınızda olsun.

6 Aylık Bebekle Tatil

İlk 6 ayda bebekle tatil deyince yazlık yerlere gitmeniz tatilinizin sorunsuz geçmesi açısından önemlidir. Bebekler, ilk 6 aylık dönemde enfeksiyonlara çok açık olduğu için havanın soğuk olabileceği, bebeği üşütebileceğiniz yerlerden kaçınmakta fayda var. Bütün anne babaların en çok merak ettiği soruların başında, bebeğin denize ne zaman sokulabileceği gelir. Öncelikle bebeği suya sokabilmek için belli başlı aşılarının tamamlanıp, başını da dik tutabiliyor olması gerekir. Bu da 4-6 aya işaret eder. Sonrasında da denize girmenin ön koşulu olarak deniz suyu sıcaklığının 29-30 derece olması, hava sıcaklığının da bunun en az 2-3 derece üzerinde olması gerektiği söylenir. Fakat 29-30 derece sıcaklığında deniz suyu sıcaklığını her zaman bulmak çok mümkün olmayabilir, o yüzden 25 derece üzeri sıcaklıklar da bence oldukça makul seviyelerdir. Kaldı ki tatile gittiğinizde sakın bu kadar detayı düşünüp de etraftakileri sıkmayın. Deniz size göre sıcak bir denizse, hava da sıcak güneşli bir günse, çocuk doktorunuz da izin veriyorsa bebeğinizi suya çekinmeden sokabilirsiniz. Yalnız burada unutulmaması gereken nokta, havuzlar yeterince steril olmadığından, temizlemek için kullanılan klorlar da bebeğe zarar verebileceğinden, bebekler havuz yerine mutlaka temiz olan denizlere sokulmalıdır. Bazı doktorların 1 yaşına kadar İstanbul’da denize girmeyi pek tavsiye etmediğini ve daha temiz denizleri önerdiklerini de unutmayalım.

Bebekler İçin Yüzme Simidi

Bebeklerle deniz tatiline giderken, hangi simitle suya sokulacağı da yine önemli bir konudur. Bu konuda bebekten bebeğe farklılık gösterir. Küçüklüğümüzde en çok kullanılan ucuz simitler, bebeğinize bu aylarda çok büyük geleceğinden ve içinden kayabileceğinden onları kesinlikle kullanmayın. Ama tatilde, yanınıza simit almayıp, gittiğiniz yerde de bu simitler varsa da çok dert etmeyin; bebeğinizi içine koyduktan sonra mutlaka bir elinizle devrilmemesi için simidinizi, diğer elinizle de simidin içinden bebeğinizi tutun. Bebek için en doğru alternatifler, bacaklarını içine geçirebileceğiniz; kurbağa, araba, vb… şekillerde tenteli veya tentesiz olan simitlerdir. Bebekler, bu simitlerin içine oturup, yüzmek için çaba göstermeden etrafı seyredebilir, suyla oynayabilirler.

Bebekler için yüzme simidi


Tenteli olanlar, güneşten koruma fonksiyonunu da üstlendikleri için daha çok tercih sebebi olabilirler. Ama simitlerde unutulmaması gereken en önemli nokta, denizdeki en ufak dalgalanma veya yanlış bir harekette devrilme riski oluşabilir, o yüzden bir elinizle simidi her zaman tutmayı ihmal etmeyin. Son dönemde popüler olan swimtrainer marka simitler ise bebekleri yüzme esnasında daha aktif hale getiriyor. İçinden kaymasını önleyen şişirilebilir yüzey, kollardan geçip, vücuda oturan klipsli sistemle bebeğin öne düşmesini de engelliyor. Özellikle ilk denize girişlerde bebeğinizi tek yerine iki kişi ile beraber sokmayı tercih edin. Simidi mi çocuğu mu tutacağım derdine düşmeden içiniz rahat olur. Dalgalı denizlerden, temiz olmayan, suya zor girilen yerlerden ve herhangi bir şekilde tehlike oluşturabilecek yerlerden uzak durun.

Rosi Razon

İki Çocukla Tatil Yapmanın Zorlukları

Tatil Nedir?

Tatil sizin için ne ifade ediyor? Güneş, sıcacık kumlar, deniz, sereserpe uzanmak kitap okumak veya harika bir rüzgar eşliğinde bir yaylada saatlerce yürümek; saatlerce manzara izlemek; başka bir şehri, ülkeyi karış karış gezmek, keşfetmek. Kısacası keyif, keşif, huzur, sakinlik, dinginlik, istediğini yapabilme özgürlüğü…

İki Çocukla Tatil Nedir?

2 ufak çocuğunuz varsa ve yardımsız çekirdek aile olarak tatile çıkıyorsanız bütün bunları unutun! İster tatil köyü olsun ister başka bir yer 2 küçük çocukla tatile gittiğiniz zaman bu hoş hisler yerini karmaşa, kaos, iki arada bir derede iş halletme/ihtiyaç karşılama, optimize olma mecburiyeti, diken üstünde durma gibi kavramlara bırakabiliyor.

3 buçuk yaşında bir kızım ve 18 aylık bir oğlum var. Evimizde yardım alıyoruz. Daha önce kız kardeşimin yardımı ile hep beraber tatil yapmıştık ama bu tatilde oğlum daha ayaklanmamış bir bebekti. Sadece kızımızla yaz tatiline çıkmışlığımız da elbette ki var; burada ‘Tek çocuk hiç çocuk’ sözü anlam kazanıyor sanırım çünkü 2 çocukla tatile çıkmak gerçekten bambaşkaymış.

Ailece Tatile Çıkmak

Babamız bu bayram öncesinde ‘Bayramda sadece dördümüz başbaşa tatile çıkalım mı’ diye sorduğunda korku filmi izler gibi suratına baktığımı ve boğazımın nasıl düğümlendiğini şimdi hala hatırlıyorum. İkinci doğumumdan sonra endişe seviyem yükseklere çıktığından ve iki çocuklu ailelerin tatil maceralarını bolca dinlemiş olduğumdan beni aldı bir panik dalgası. Evimizde tırmanacak yer bırakmamış 18 aylık bir oğlan ile varlığını her fırsatta çeşitli krizlerle ortaya koyan 4 yaş sendromlu bir kız çocuğundan bahsediyorum. Aralarındaki inişli çıkışlı ama şu sıralar tavan yapmış kıskançlık krizlerinden hiç bahsetmeyeyim. Bu nedenle işimizi kolaylaştırmak amacıyla bir tatil köyüne gitmenin bizim için daha anlamlı ve konforlu olacağına kocamı sonunda ikna etmeyi başardım. Kendisinin önerisi karavan kiralayıp 2 çocukla belde belde gezmekti ziraJ Neyse onu da 5-10 sene sonra yaparız artık.

Tatil Köyü

Çocuklu Tatil İçin Bavul Hazırlığı

Tatile gitmeden önce çok yakın bir arkadaşıma (kendisinin de 2 çocuğu var ve ailecek oldukça maceralı bir yaz tatili geçmişleri mevcut) bayramda ilk kez ailecek dördümüzün tatile gideceğini söyledim. ‘Nereye gidiyorsunuz? Nerede sefil olacaksınız?’ dedi. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Ama hazırlıklı olursam bu işin altından kalkarım dedim. Tatil öncesi beni sardı bir telaş. İlk iş bir kağıda ihtiyacım olacak şeyleri listeledim. Anne ve babanın ihtiyaçları toplamda 10-15 kalem tuttuysa çocuklarınkine sayfa yetmedi. Koştum elimizdeki bavullara bir bakayım dedim; hepsi kabin boyu. Kocamla baş başa tatile giderken kullandığımız bavullara ufaklığın yedekleri anca sığar. Yaptığımız münazaranın sonucu olarak gittik bir büyük boy bir de orta boy bavul satın  aldık. 2 bavul, 2 puset (gittiğimiz tatil köyünde mesafeler uzun olduğu için puset almamız önerildi) 2 sırt çantası ile havaalanına geldik.

Çocuklar İçin Otel Önerileri

Az biraz rötar ile uçağımız kalktı ve maceramız başladı. Otele akşam yemeği saatinde varacaktık ve çocuklara akşam yemeği verip odamıza öyle geçecektik ancak uçağın rötarı nedeniyle uçaktan aldığımız sandviç ve keklerle karnımızı doyurduk. Büyük kızım bir boğaz ve mide virüsü sebebiyle ateşliydi ve otele 1 saat süren transferimiz boyunca kustu. Otele varıp yatak düzenlememizi yaptık ve uyuduk. Bence şu ana kadar gayet iyiydi diye düşündüm düşünmez olaydım.

Günlerimiz genelde program yapıp o programa asla uyamayarak geçti.  Sabahları en optimum şekilde nasıl kahvaltı edebiliriz sorunumuza anca 6. gün bir çözüm bulabildik. Eğer çocukların kahvaltısı bizden önce bitiyorsa küçük kendini mama sandalyesinden atmak istiyor büyük de ondan kıskanıp sıkıldım diyerek ağlama krizine giriyordu. Utancımızdan tabaklarımızdakini bitiremeden kalkıp uzaklaşıyorduk.

Çocuklar İçin Havuz mu Deniz mi?

Kahvaltı sonrası deniz mi havuz mu sorunsalı başlıyordu. Kızımız havuz istiyor oğlumuz da kumlarla oynamayı sevdiği için denizde mutlu oluyordu. Dördümüz aynı anda denize giremedik. Fethiye’de deniz dalgalı olduğu için çocuklara özel olarak set çekilmiş ve suyu bileğimize kadar gelen sahilde takıldık. Yetişkinlerin girdiği denize de yol üzerinden geçerken 30 saniye suda kalma suretiyle girebildik. Suyun üzerine yerleştirilmiş ve dalgalar yüzünden hoplayan plastik iskeleye çocuklarla beraber yürüdük.’ Bekleyin denize gireceğiz’ dedik. Tabii ki dönüşümlü olarak girdik. Denizde yüzmeyen ebeveyn hoplayan iskele üzerindeki çocukların denize düşmesine engel oluyordu. Sonra 4 çanta, 2 puset ve 2 çocuk ile öğle yemeğine doğru yol aldık.

Allahtan öğle uykusu diye bir şey var. Çocukların öğle uykusu senkronik olduğunda değmeyin keyfimizeJ Çocuklar öğle uykusundayken dinlenmek, oturmak, soluklanmak, öğle yemeği yemek ve dönüşümlü denize girmek için vaktimiz oluyordu.

Öğlen Uykusu

Çocuklar uyandığında onlara yedirip kendimizi yine havuz kenarında buluyorduk. Oğlanı da havuza alıştırdığımızda ve kum oyuncaklarını kumda değil de havuzda oynamayı öğrettiğimizde de hepimiz nihayet havuz da olsa aynı suda yüzebildik.

Banyo yapmak temizlenmek, rahatlamak ve kendine gelmek içindir değil mi? Ama hem çocuklarınız hem de siz yıkanacaksanız bu da bir strateji gerektiren bir eylem haline dönüşüyor. Önce bir çocuğu tv karşısına oturtup sakinleştiriyorsunuz. Sonra bir ebeveyn banyo içerisinde çocukla diğeri de banyonun dışında olmak üzere çocuğu yıkıyor; içerdeki ebeveyn kendi yıkanıyor. Dışardaki de yıkanmış olan çocuğu kurutup giydiriyor ve doğru tv karşısına oturtuyor; sonra da diğer çocuk aynı şekilde banyo yaptırılıyor. Okurken bile yorulduysanız bir de yaparken düşünün.

Akşamları yine çocuklar sıkılıp kendilerini yerlere atıp bağırana kadar açık büfeden artık ne bulabildiysek karnımızı doyurup yemekleri boğazımıza tıkıyorduk çünkü Mini Disco’ya yetişmezsek kızımızın motivasyonu düşüyordu. Mini Disco’da çocukları dans ettirmek de başka bir kabiliyet. Elin Rusu ve İngilizi valla animatörün hareketlerini benden daha elegan yapıyordu. Yaklaşık yarım saat top gibi zıplayan cicozlarımız nihayet yoruluyordu. Ufaklık pusette uyuyordu büyük de Mini Club sinemasında takılıp uykulu bir şekilde odaya dönüyordu.

Gittiğimiz tatil köyünden büyük kızımızı sabahtan akşama kadar Mini Club’da bırakma şansımız vardı. İlk 3 gün hasta diye içimiz el vermedi sonraki 2 gün de; babası ‘Ben zaten çocuklarımı hafta içi göremiyorum onlarla bu tatilde bağlarımı güçlendirmek istiyorum’ diye hava attığı için yine kızımız bizleydi. 6. Gün ise kahvaltıdan sonra Mini Club’a bir koşuşumuz var ki aklınız almazJ Sabah verip akşam aldık çocuğu.

Kısaca Çocukla Tatil

2 çocukla tatil, evde yaptığın şeyleri 40 derece sıcakta yapmak, açık büfeden her yemek aldığında hız rekoru kırmak, yemekleri tadını bile anlamadan boğazına tıkmak, bol bol puset itmek, hiç kullanmadığın yedek eşyalarla dolu çantaları taşımak, deniz tatilinde ayağını denize bile sokamayıp normalde asla yüz vermeyeceğin havuza tabi olmak diyebilirizJ

Çocuklar çok eğlendi ve onların keyif alması herşeye değerdi. Biz yine yazın ailecek bir yerlere kaçmak için kaşınmaya başladık bileJ

Bir sonraki yazımda, Tatil Köyü’nde daha konforlu tatil yapmanın ipuçlarını paylaşacağım.

Sandy Allovi Muraben