Bebek İsimleri ve Anlamları
Popüler Çocuk İsimleri ve Anlamları
Bir bebeğiniz olacağı zaman en büyük telaşlardan biri de ismi ne olacağıdır. Bebeğinize isim seçme konusunda hamilelik sırasında oldukça zaman geçireceksiniz. Sizin için en popüler bebek isimlerini derledik, hem kız isimleri, hem de erkek isimlerini toparladık. Liste biraz uzun bu yüzden bir not kağıdına beğendiğiniz isimleri not edebilirsiniz. İşte birbirinden güzel ve anlamlı çocuk isimleri.
Bebeğinize Nasıl İsim Seçebilirsiniz?
- Aşağıdaki listemizden beğendiğiniz isimleri bir kağıda yazın. 4-5 tane en çok beğendiğiniz isimleri seçin.
- Eşinizin de liste çıkarmasını isteyin.
- Ortak isimler bulun. Bu isimler üzerine uyuyun. Birçok anne baba adayı ilk gelen isimleri zamanla değiştirebilir.
- Büyükanne ve büyükbabalara danışmak konusunda, eşinize konuşun. Bazı anne babalar büyüklerden çok baskı almamak için isimleri son dakikaya kadar açıklamazlar.
Popüler Erkek İsimleri ve Anlamları
- Aras: Doğu Anadolu`da bir ırmak, Erzurum`a bağlı bir bucak, bulunulmuş mal
- Alperen: Yiğit ve ermiş kişi
- Anıl: Sakin, ağır.
- Aras: Doğu Anadolu`da bir ırmak, Erzurum`a bağlı bir bucak, bulunulmuş mal
- Aypolat: Ay gibi güzel ve polat gibi sağlam
- Aytekin : Ay gibi tek ve biricik olan, çok değerli
- Bartu: En eski Türk hanlarından birinin adı
- Bartunç: Güçlü tunç
- Bekir: Sabah erken kalkan
- Berge: İz
- Berke: Kamçı, kırbaç
- Boğaçhan: Efsaneleşmiş Türk kahramanı. dede Korkut Öykülerinde adı geçen yiğit.
- Baha : Değer, kıymet, zariflik, üstünlük.
- Bedir : Dolunay. Ayın ondördü gibi güzel.
- Behlül : Çok gülen, hayır sahibi, cömert.
- Bülent : Yüksek, yüce, uzun.
- Burak : Peygamber efendimizin Mirac’da bindiği at.
- Caner: Yürekten sevilecek kimse. Can dostu.
- Ceyhun: Orta Asya`da bir ırmak.
- Cemal : Yüz güzelliği.
- Cihangir : Cihanın büyük bir bölümünü ele geçiren.
- Çağatay: Cengiz Han`ın oğlu
- Çağlar: Çağıl çağıl akar, çağıldar, çağlayarak akar.
- Çınar: Boyu otuz metreyi bulan, uzun yıllar yaşayan, geniş yapraklı ağaç.
- Denizhan: Ünlü Oğuz Destanı`na göre, Oğuz Han`ın altı çocuğundan en küçüğü.
- Doğa: Kendiliğinden var olan, canlı, ve cansız nesnelerden oluşan, kendini sürekli olarak değiştiren varlığın tümü, tabiat
- Doğu: Güneş`in doğduğu yönden.
- Doruk: Dağların, tepelerin en yüksek noktası.
- Doğan : Atılgan ve yiğit.
- Ediz: Değerli, ulu, yüce, yüksek
- Efe: Özellikle Batı Anadolu yiğidi, yiğit, zeybek, ağa, ağabey, kabadayı.
- Ekin: Tahılın tohum olarak tarlaya atıldığı andan başlayarak harman oluncaya değin aldığı duruma verilen ad.
- Egemen: Yönetimini kendi gücüyle, dışardan denetime bağlı kalmadan sürdüren, üstün, sözünü, geçiren.
- Engin: Yüksek olmayan, düzey bakımından düşük, denizin, karasularından uzakta bulunan geniş bölümü, ucu bucağı görünmeyecek denli geniş.
- Ertan: Güneş`in doğma zamanından az önce.
- Ertuğrul : Temiz yürekli doğru insan.
- Eyüp : Tevbe eden, hatalarına pişman olan.
- Eymen : Daha uğurlu, çok talihli, hayırlı.
- Fatih: Fetheden.
- Faruk : Hak ile bâtılı ayıran.
- Fuat : Kalb, gönül.
- Furkan : İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren.
- Enes: Peygamberin komutanı.
- Giray: Uygun, eskiden Kırım hanlarına verilen unvan.
- Gediz: Su birikintisi, gölcük, Ege Bölgesi’nde bir akarsu; adını bu akarsudan alan bir ilçe.
- Hakan: Eski Türk imparatoru, büyük han, hanlar hanı
- Halit: Süregelen, sürekli, geç yaşlanan.
- Hamza: Heybetli, azametli demektir.
- Ilgaz: Batı Karadeniz Bölgesi’nin en yüksek dağlar topluluğu
- Kaan / Kağan: Hükümdar, hanların hanı.
- Kemal: Bilgi ve erdem bakımından olgunluk
- Kerem: Soyluluk, eli açıklık.
- Kerim: Kerem sahibi, cömert.
- Levent: Eski deniz eri.
- Macit: Şan ve şeref sahibi.
- Mehmet: Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında.
- Mert: Sözünün eri, sözünde duran.
- Murat: İstek, arzu.
- Necip: Soyu temiz, cömert. Soylu.
- Necati: Kurtuluşa ermek.
- Okan: Akıllı, anlayışlı.
- Oktay: Çok hiddetli, kızgın.
- Ömer: Dirlik, canlılık yaşam güç.
- Önder: Lider, yönetici, şef.
- Pars: Etoburlardan, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcı bir hayvan.
- Polat: Sertleştirilmiş, su verilmiş demir.
- Poyraz: Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar.
- Rauf: Çok acıyan, esirgeyen.
- Rıdvan: Cennetin kapıcısı olan melek, razı olmak.
- Rıfat: Yücelik, büyük aşama.
- Rüzgar: Yel, esinti.
- Sabri: Sabırla ilgili, sabırlı.
- Samet: Sonsuz, ebedi.
- Sancar: Eski Türk adlarından, kısa kama.
- Savaş: Barışın olmadığı çatışma ortamı.
- Sedat: Doğruluk, haklılık.
- Semih: Bol, cömert gönüllü.
- Sercan: Canların özü, canın başı.
- Serdar: Komutan, önde giden asker.
- Serhat: Sınır boyu.
- Serkan: Baş han.
- Soner: Sonuncu yiğit.
- Suat: Mutlu, mutlulukla ilgili.
- Sarp: Çetin, dik, ulaşılması güç.
- Şafak: Güneş doğmadan az önce ufukta görünen ağartı.
- Tamer: Bütünüyle yiğit, tam yiğit.
- Tandoğan: Şafak vakti doğmuş olan
- Taner: Aydınlık erkek
- Tanju: Türk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen unvan
- Tarık: Sabah yıldızı.
- Tarkan: Ayrıcalıklı, saygın.
- Tayfun: Şiddetli rüzgar.
- Teoman: Duman.
- Timuçin: Sağlam.
- Tufan: Çok ağır yağmur.
- Tuğrul: Yırtıcı bir kuş. Selçuklu Devleti’nin kurucusu Tuğrul Bey.
- Ufuk: Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır.
- Uğur: Halkın kimi olgularda gördüğü iyilik müjdesi.
- Umut: Ümit edilen, beklenen şey.
- Uras: Saadet, mutluluk.
- Vedat: Dostluk, sevme, sevgi.
- Vefa: Sözde durma
- Volkan: Yanardağ.
- Vural: Vurarak al, vurup al.
- Yağız: Yiğit, esmer.
- Yaman: Güç ,etki ve beceriklilik sahibi.
- Yankı: Sesin bir yere çarparak dönmesiyle duyulan ikinci ses.
- Yaşar: Doğan çocuğun ölmemesi için konulan adlardan.
- Yılmaz: Hiçbir şeyden korkup çekinmez.
- Yiğit: Güçlü ve yürekli; delikanlı, genç.
- Yunus: Bir takım yıldızının adı .Denizde yaşayan bir memeli türü
- Yurdakul: Yurda hizmet eden, yurda kul olan kimse.
- Yusuf: Eklenecek, ilave edilecek.
- Yücel: Yüce bir duruma gel.
- Yüksel: Manevi anlamda yüce ol anlamında
- Zafer: Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonu.
Popüler Kız İsimleri ve Anlamları
- Açelya: fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki
- Ahenk: uyum
- Ahsen: çok güzel, olağanüstü güzel
- Ahu: ceylan, karaca 2.çok güzel, ince, zarif kadın
- Ahucan: çok güzel dost
- Ahueda: nazlı güzel
- Ahuela: çok güzel gözlü
- Ahugül: çok güzel
- Ahugüzar: becerikli güzel
- Ahunisa: çok güzel kadın
- Ahunur: göz kamaştıran güzelliğe sahip olan
- Ahuse: coşkulu güzellik
- Ahuşen: güzel ve neşeli
- Alçiçek: kırmızı çiçek
- Alçin: kızıl renkli küçük bir kuş
- Aleda: nazlı, kaprisli
- Alev: yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime
- Aleyna: bizim üzerimize olsun
- Alya: yüksek yer, yükseklik, gök
- Anka: Kaf Dağı`nda bulunduğu söylenen masal kuşu
- Amine: yüreğinde korku olmayan
- Armağan: hediye, ödül
- Arsu: su kadar berrak
- Arzu: herhangi bir şey için duyulan aşırı istek
- Asena: dişi kurt, güzel kız
- Asude: rahat, huzur içinde olan
- Asuela: ela gözlü yaramaz
- Asuman: gökyüzü
- Asya: dünyanın en büyük kıtası
- Aycan: ay gibi sevilen, aydınlık can
- Ayça: yay biçimindeki ay, hilal
- Ayda: dere kıyılarında yetişen bir bitki
- Aykız: ay+kız
- Ayla: bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi
- Aynur: ay ışığı
- Ayla : kadın, eş hanım
- Atiye : bağış, verme, iyilik
- Azra : bakire
- Bade: aşk, kutsal sevgi
- Bahar: yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik, gençlik çağı
- Balkız: bal kadar tatlı kız
- Banu: prenses; hanımefendi. Yeni evli gelin
- Belma: uysal, sakin
- Belgin: kesin ve eksiksiz belirlenen
- Bengisu: ölümsüzlük suyu
- Berrak: duru
- Beste: bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
- Birsu: “bir içim su” denilebilecek kadar güzel olan
- Buket: çiçek demeti
- Burcu: güzel koku, ıtır
- Burçak: bir bitki
- Burçin: dişi geyik
- Buse: öpücük
- Büge: bent, su benti
- Büşra: müjde, sevinçli haber
- Banu : ev kadını
- Begüm : saygı değer kadın, hanım
- Betül : erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın.
Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem`in ünvanı - Burçin : dişi geyik
- Cankız: sevilen, sevimli, şirin kız
- Cansel: hayat veren su
- Cansu: can suyu. Hayat veren su
- Ceyda: ince-uzun boyunlu ve güzel
- Çilay: ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler
- Çise: hafif yağan yağmur
- Çisil: ince ince yağan yağmur
- Damla: çok küçük miktarda su. Çok az
- Dalga: hareketli su kütlesi; denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya
sürüklenmesi - Defne: yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki
- Desen: çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
- Deste: bağlam, demet
- Deniz: yeryüzünün çoğunu örten engin su
- Deren: toplayan, düzenleyen, pekiştiren
- Derin: sığ olmayan
- Didem: gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
- Dila: gönlümü çalan
- Dilem: gönül ilacı
- Dilrüba: gönlü şen, dertsiz
- Dilseren: hatiplik yeteneğini gözler önüne seren
- Dilsu: dil+su
- Dolunay: ayın tam yuvarlak olduğu an
- Dora: doruk, zirve
- Duygu: kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim
- Dicle : büyük ırmak. Irak`ta denize dökülen bir nehir
- Ebru: 1.keman kaş. 2.bulut rengi. 3.bir sanat dalı
- Ece: kraliçe. Güzel kız, kadın
- Ecem: kraliçem, sevgili kraliçe anlamında
- Ecenaz: nazlı güzel
- Eda: naz, cilve. Davranış, tavır. Verme, ödeme. (namaz için) kılma, yerine getirme. Üslup
- Elanaz: ela gözlü, nazlı güzel
- Elanur: ela gözleriyle nur saçan
- Elçin: deste, tutam
- Elif: kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız
- Emel : güçlü arzu, umulan şey
- Erva : çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam
- Esma : ismi olan
- Esra : gece yolculuğuna çıkan
- Feray: ay ışığı, ayın parlaklığı, ışıltı saçması
- Filiz: tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu
- Firdevs: cennetler. Cennet bahçeleri
- Firuze: açık mavi renkte, değerli bir süs taşı
- Fulya: nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek
- Funda: çalı ormanı, çalılık; püskül, tepelik
- Füruzan: parlayan, parlak
- Feriha : sevinçli, ferah
- Fulya : güzel kokulu bir nergis
- Füsun : büyü, sihir, efsun
- Günay: günün aydınlığında ay
- Güzide: seçkin
- Gizem: sır
- Güzin: seçici
- Handan: gülen
- Hazan: sonbahar, güz
- Hilal: yeni ay şeklinde olan ay, ayça, gençay. 2. Bir yazı sitili
- Hale: ayın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen ışıklı halka, ayla, ağıl
- İlknur: ilk ay, ayın ilk hali. İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri
- Işıl: çok aydınlık, parlak ışık
- Işılay: ay ışığı
- Işın: bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti
- Itır: 1. Güzel, hoş koku. 2. Sardunyagillerden, yapraklan güzel kokan bitki, turnagagası
- İclal: büyültme, saygı gösterme, ikram. 2. Büyüklük, kudret ve kuvvet
- İdil: kır hayatını konu edinen yazı veya şiir, aşk hakkında. 2. Küçük ve şairane resim. 3. İçten ve saf aşk
- İlksen: ilk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri
- İlkyaz: ilkbahar, yaz başlarında doğanlara verilen ad
- İlayda: su perisi
- İnci: ipek istiridye cinsinden deniz hayvanlarının içinde çıkan parlak, yuvarlak ve ziynet eşyası olarak kullanılan kıymetli taş
- İrem: görkemli bir bahçe
- İzel: iz bırakan bir ele sahip olan kimse
- Meryem: Hz. İsa’nın annesi
- Mihriban: şefkatli, merhametli, muhabbetli, güler yüzlü, yumuşak huylu
- Mine: ince ve parlak nakış
- Miray: yılın ilk aylarında doğan veya güneş ve ay gibi parlayan
- Mısra: şiirde bir satır
- Nazan: nazlanan, nazlı, cilveli
- Nevra: parlaklık. beyaz çiçek
- Sanem: çok güzel kadın
- Nida: bağırma, çağırma, seslenme
- Nihal: sevgili
- Nihan: gizli, bulunamayan
- Nil: mavi, lacivert. Mısır’dan geçip Akdeniz’e dökülen nehir
- Nilgün: çividî, çivit renginde, lacivert
- Nisa: Kur’an-ı Kerim’in 4. Suresi, özellikle kadın haklarından, onların hukûkî ve sosyal konumlarından bahsettiği için bu adı almıştır
- Nisan: yılın dördüncü ayı. bolluk
- Nur: aydınlık, parıltı
- Oya: ince, nazik
- Öykü: hikaye
- Özge: yabancı, güzel
- Özlem: hasret
- Özlen: ağaç kökü. özlenilmiş, özlenen
- Öznur: özünde ışık olan kimse
- Parla: ün kazan, ışılda
- Pakize: temiz, lekesiz
- Pelin: çınar, meşe vb. Ağaçların meyvesi, pelit. Tavşan
- Pelinsu: pelin + su
- Pembe: beyaz ile kırmızının karışmasından oluşan açık renk
- Peri: çok güzel, alımlı, becerikli kadın
- Pınar: yerden kaynayarak çıkan su, kaynak
- Piraye: süs
- Rabia: düş. 2. Hayal, umut
- Rana: göze hoş gelen
- Reyhan: fesleğen, güzel kokulu bir süs bitkisi. Rahmet
- Rüya: düş. Hayal, umut
- Seçil: benzerleri arasında seçilen
- Seda: ses, yankı
- Sedef: bazı deniz hayvanlarının (midye, istiridye gibi) sert, beyaz ve parlak kabuğu
- Seden: uyanık,
- Seher: sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı
- Selda: sel, taşkın su
- Selen: sel gibi coşkun, taşkın kimse
- Selin: çok gür akan su
- Selma: huzur. Güzel kadın
- Selvi: yaz-kış yeşil kalan ince uzun bir ağaç
- Sema: gökyüzü
- Semra: esmer
- Senay: sen aysın, ay gibi güzel
- Serap: çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması
- Sertap: inatçı, direngen
- Seren: yayan, döşeyen
- Sevda: bir şeye karşı hissedilen şiddetli arzu. 2. Şiddetli sevgi, aşk. 3. Aşırı istek, heves. Kara sevda, mali hülya, melankoli
- Sevgi: sevme hissi, aşk muhabbet
- Sevil: Her Zaman Sevilen, Beğenilen Biri Olma Temennisi
- Sevim: Sevme, alımlılık
- Sevinç: çok istenen ya da hoşa giden bir şeyin olmasıyla hissedilen coşku
- Sevtap: tapılacak kadar sevgi duyulan
- Seval: severek al
- Sıla: doğup büyüdüğü yere gidip ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma
- Sibel: eski Türklerdeki bir tanrıça
- Sinem: gönlüm, yüreğim
- Şebnem: havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları
- Şeyda: aşk çılgını, çok tutkun, aşık
- Şeyma: bedeninde ben veya benzer bir izi olanlar. Çok kıymetli, değerli
- Şevval: hicri takvime göre yılın onuncu ayı, ilk üç günü Ramazan Bayramıdır
- Tanyeli: tan vakti esen yel
- Tuba / Tuğba: Güzellik, iyilik, hoşluk
- Turna: Avrupa ve Kuzey Afrika’da yaşayan göçmen kuş türü
- Tutku: güçlü istek ve coşku
- Tülay: ince ruhlu
- Tülin: ayın çevresinde oluşan dairesel hale
- Türkan: kraliçe
- Tünay : gece görünen aydınlık
- Utku: birçok emek ve tehlikelerden sonra ulaşılan, mutlu sonuç, zafer
- Ülker: boğa burcunda yedi yıldızdan biri
- Ülkü: amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey
- Verda: gül
- Vuslat: sevgiliye ulaşma. buluşma
- Yaprak: bitkilerde ekseriya klorofilli, yeşil renkli, çeşitli şekil ve yapıda olan soluk almaya yarayan uzantı
- Yasemin: beyaz renkli, kokulu çiçek
- Yağmur: gökten damlalar halinde düşen su
- Yelda: uzun ve siyah şey. Yılın en uzun gecesi
- Yeliz: güzel, havadar, aydınlık
- Yeşim: açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş
- Yıldız: gökyüzündeki gök cisimlerinden her bir tanesi
- Yonca: başak durumundaki çiçekleri kırmızı veya mor renkli, çayır bitkisi
- Yosun: çoğu sularda yetişen, ilkel yapıdaki bitkilerin genel ismi
- Zahide: dinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu
- Zehra: yüzü pek beyaz ve parlak olan kişi
Bebeğiniz doğduğu andan itibaren bebeğiniz gelişimi için kendisi ile eğitici aktiviteler yapabilirsiniz. Bebeğinizin gelişime uygun eğtici oyunlar, seminerler ve zeka kartları için Cocukludunya.com websitemizi ziyaret etmeyi unutmayın.
Bu yazı Edanur Kaynak tarafından yazılmıştır.