Yazılar

Çocuklarınızla Yapabileceğiniz Egzersizler Nelerdir?

Her gün fiziksel olarak aktif olmak, bebeklerin ve küçük çocukların sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için önemlidir. Bu yaş grupları için, hafif aktivitelerle birlikte daha enerjik fiziksel aktivitelere de teşvik edilmelidir. Yaşlarına uygun egzersizleri anlamak ve çocukları çok zorlamamakta önemlidir. Peki çocuklarınızla yapabileceğiniz egzersizler nelerdir, birlikte öğrenelim.

1 Yaş ve Altı

 

1 Yaş ve Altı egzersiz

Bebekler, emekleme de dahil olmak üzere her gün çeşitli şekillerde gün boyunca aktif olmaya teşvik edilmelidir.

  • Henüz emeklemiyorlarsa, yer oyunu sırasında uzanarak, kavrayarak, çekerek, iterek, başlarını, vücutlarını ve uzuvlarını hareket ettirerek fiziksel olarak aktif olmaları için onları teşvik edin.
  • Kollarını ve bacaklarını tutarak esneme egzersizleri yapın.
  • Uyanık olduklarında gün boyuna yayılmış en az 30 dakikalık karın zamanını dahil etmeye çalışın.
  • Bebekler hareket edebildiğinde, onları güvenli ve denetimli bir oyun ortamında olabildiğince aktif olmaya teşvik edin.

1 - 2 yaş egzersiz

1-2 Yaş Arası

Yeni yürümeye başlayan çocuklar her gün en az 3 saat boyunca fiziksel olarak aktif olmalıdır. Çocuklar, aktif ne kadar süre geçirirlerse, onlar için o kadar iyidir. Bu, açık havada oynamak da dahil olmak üzere gün boyuna yayılmalıdır. Toplam en az 3 saat olacak şekilde

  • Ayağa kalkıp hareket etme
  • Birlikte yuvarlanma
  • Sevgi güreşi yapma gibi hafif aktiviteler yapabilirsiniz.
  • Bunların yanı sıra atlama, koşma ve zıplama gibi daha enerjik aktiviteleri içerebilir.
  • Suda hareket etme ve oynama, kovalama oyunları ve top oyunları gibi aktif oyunlar, bu yaş grubunun en iyi egzersizleridir.
  • Oyunlarınızı daha eğlenceli kılmak için yere oturup çocuğunuzun bacaklarınızın üstünden geçmesini ya da vücudunuzla köprü yapıp altınızdan geçmesini de isteyebilirsiniz.

3 - 4 yaş egzersiz

3-4 Yaş Arası

3-4 yaş arası çocuklar, açık havada oyun dahil olmak üzere gün boyunca çeşitli fiziksel aktiviteler yaparak günde en az 3 saat aktif olmalıdır. Bu 180 dakikanın ise en az 60 dakikası çok hafif olmayan aktivitelerle geçmelidir. Çocuklar 2.yaşlarında yürüme ve koşmada, 3.yaşlarında ise tek ayakları üzerinde denge kurmada gelişirler. Bu özelliklerini göz önüne alarak yaşlarına uygun aktiviteler yapabilirsiniz.

  • Yaşlarına uygun olan bisikletlere ve çeşitli araçlara binme
  • Birlikte top atma, yakalama ve tekmeleme
  • Yakalama oyunları oynama
  • İtme ve çekme aktiviteleri gerektirecek oyuncaklarla oynama, yaşlarına uygun egzersizlerdir.
  • Yüz yüze gelecek şekilde yerde oturup, el ele tutuşup fış fış kayıkçı oynama
  • Çeşitli hayvanları taklit etme başka egzersiz seçeneklerinizden olabilir. Örneğin çocuğunuzla bir kurbağayı taklit edip zıplayabilir ya da bir penguen gibi yürüyebilirsiniz.

5 - 6 yaş egzersiz

5-6 Yaş Arası

Okul öncesi çocuklar, beceri ve koordinasyon geliştirmeye yardımcı olan, ancak yeteneklerinin ötesinde olmayan çeşitli, eğlenceli ve zorlu fiziksel aktivitelere günde en az 3 saat katılmalıdır.

  • Okul öncesi çocuklar yüzmekten, oyun alanında oynamaktan, dans etmekten veya bisiklete binmekten hoşlanabilir.
  • Evdeki “hazineleri” gizleyin ve yerlerine dair ipuçları verip çocuğunuzun hazineleri bulmasını sağlayın.
  • Çocukların üzerinden, altından, içinden ve çevresinden geçmesi için çocuklara zarar vermeyecek objelerle, oyuncaklarla bir engel parkuru kurun.
  • Yumuşak toplarla basketbol, bowling, futbol veya voleybol oynayın.
  • Birlikte dans edin
  • Saklambaç ve yakalamaca oynayın
  • İp atlayın

Ne Yapmamalısınız?

Birçok ebeveyn, okul öncesi çağındaki çocukları aktif hale getirmek için organize sporlar arar. Ancak ortalama bir okul öncesi çocuğu, fırlatma ve yakalama gibi temel konularda uzmanlaşmamıştır. Bu nedenle çocuğu çok küçük yaşta bir spora başlatmak çocuklar için heves kırıcı olabilir ve gelecekte spora katılım konusunda cesaretlerini kırabilir. Bu sebeple, okul öncesi çocuğunuzu futbol veya başka bir takım sporu için kaydettirmeye karar vermeden önce, eğlenceye ve temel bilgileri öğrenmeye odaklanan bir spor seçmeyi deneyin. Ayrıca çocuğunuzu gereğinden fazla aktif tutmaya, yaşına uygun olmayan egzersizler yaptırmaya çalışmayın.

 

 

 

Bu yazı Azra Su Akbaş tarafından yazılmıştır.

Montessori Felsefesi ile Çocuk Odası Dekorasyonu

Maria Montessori; Çocuğa olan ilgimiz ‘ona bir şeyler öğretme’ hevesiyle değil, ama onun içinde yanan ve zekâ denilen ışığın sürekli yanmasını hedefleyerek olmalıdır.

Montessori yöntemiyle çocuk yetiştirmek istiyorsak önce evlerimizde değişikliğe gitmemiz gerekir. Ne de olsa eğitim evde başlar. Çocuk odalarında yapacağımız değişikliklerle çocuğumuzu Montessori yöntemine göre yetiştirmeye adım atabiliriz. Bunun için her şey çocuğa göre düzenlenmiş olmalıdır. Peki çocuğa göre düzenlemek ne demektir?

 

Montessori Felsefesi Nedir?

Montessori felsefesi daha çok okul öncesi dönemde kullanılmakta ve çocukların kendi işlerini kendi başına halledebilme amacına dayanmaktadır. Bu felsefe aynı zamanda çocuğun bir şeyleri tercih etmesine, seçim yapmasına yardımcı olan bir yöntemdir. Yine bu felsefede çocuğa saygı çok önemlidir. Bu felsefeye göre hazırlanmış çocuk odaları, çocuğun keşfetme davranışını arttırmayı ve bağımsız bir şekilde öğrenmesini hedeflemektedir. Çocuğun özgür hissetmesi ve kendi potansiyelini keşfetmesi önceliktir.

Montessori Tipi Oda Ne Demek?

montessori tipi mutfak

Montessori felsefesine uygun olarak düzenlenmiş odalarda çocuğa kendi hayal gücünü yaşatacağı imkânlar sunmak önemlidir. Örneğin boylarına uygun küçük mutfaklar, tırmanma alanları, oyun köşeleri, kitaplıklar ve kendileri için oluşturulmuş masalar çocukların kendi isteklerini yapılandırmalarını sağlar ve daha hızlı ve efektif bir biçimde öğrenmelerine olanak yaratır.

Montessori Tipi Odalarda Neler Olmalı?

  • Kısa ve bebeğinizin boyuna uygun raflar
  • Küçük masa ve sandalyeler
  • Minik bir mutfak
  • Erişebileceği bir oyun alanı
  • Çocuğun boyuna göre gardırop

Tüm bunlar çocuğun kendi kendini geliştirmesine yardımcı olacaktır.

Montessori Tipi Yatak:

montessori tipi yatak

Montessori felsefesini çocuğumuzun hayatına uyarlarken tercih edeceğimiz en iyi yol ona bu felsefeye uygun bir yatak seçmek olacaktır. Çocuğun kendini özgür hissedebileceği ve hayal gücünü yaşatabileceği bir yatak tipi onun gelişimini olumlu anlamda etkileyecektir.

Montessori Tipi Yatağın Diğer Yataklardan Farkı Nedir?

  • Yatağın alçak hatta yere yakın olması: Bu çocuğunuzun ne zaman uyuyacağına karar vermesine yardımcı olur ve kendi isteğine göre hareket edebilir, kendi özgürlüğünü oluşturabilir. Etrafındaki oyuncaklara erişimi rahat olur.
  • Ayrıca yatakların yere yakın ya da zeminde olması bebeğinizin düşmesine veyahut da kendine zarar vermesine engel olur bu da aslında bu yatakların eğitici olduğu kadar güvenilir olduğunu da gösterir.

 

Montessori Yatak Seçerken Neye Dikkat Edilmeli?

  • Yatağın yapıldığı malzeme: Bu yatak seçiminde bebeğin sağlığı için oldukça önemlidir. Alacağınız yatağın doğal bir malzemeden elde edildiğinden ve onu rahatsız edecek bir materyal kullanılmadığından emin olun. Ahşap yatak tipi seçiminde en sağlıklı materyaldir ve herhangi bir sentetik madde içermez. Bu da hem güvenli hem de doğal bir görüntü sağlar.

 

Montessori Tipi Yataklar:

Yatak tipine göre fiyat aralıkları oldukça değişmektedir. Doğal ahşaptan bir Montessori tipi yatak 400 TL’den başlamaktadır.

  • Yarem adlı markanın karyolası orta fiyatlı ama şık bir alternatif sunmakta, fiyatı 1500 TL.
  • Nevramo Sardunya çok uygun bir alternatif sunmakta. 300 küsur fiyatı ile oldukça güzel bir alternatif.
  • Kanz Motto Montessori Karyola ise bir tık daha pahalı ancak oldukça güzel görünümüyle odaları renklendirecek bir yapıya sahip. Fiyatı ise 800 TL’den başlıyor.
  • Baby Kinder’ın orta fiyatlı bir ahşap alternatifi de bulunmakta. Yine şık tasarımı ve otantik havasıyla gözleri üstüne çekmekte. Fiyatı ise 600 TL’den başlıyor.
  • Kanz Sienna ise bir tık daha pahalı bir alternatif sunuyor. 1800 TL ile oldukça şık bir tasarıma sahip bir yatak tipi ortaya koyuyor.

 

Montessori Yer Yatağı

Montessori felsefesine göre yer yatakları tercih edilmelidir. Çocuğun içinde kendini hapishanede gibi hissedeceği beşiklerden uzak durulmalıdır. Bu yataklarla çocuk kendi yatağına kendi girebilir ve çıkabilir. Sizden yardım istemez ve uykusu geldiğinde gidip kendisi uyuyabilir. Böylece çocuk, başkasının yönlendirmesine ihtiyaç duymadan kendi isteklerini ve ihtiyaçlarını anlayabilir ve bunlara yönelik uygulamalar yapabilir konuma gelir.

Yatak seçerken ahşap olmasına ve su bazlı boyalar kullanılmasına dikkat ediniz. Çünkü bunlar yapaydır ve çocuk sağlığı için zararlı kimyasallar içerir.

Montessori Tarzına Göre Odadaki Diğer Mobilyalar ve Detaylar:

 

Montessori Dolap

Dolaplar çocuğun erişebileceği boyutta olmalıdır. Bunun sebebi de Montessori yönteminde kendi kendine yeten çocuklar yetiştirmek amaçtır. Giysilerini kendisinin giyebilmesi için kendisinin yetişebileceği bir dolaba ihtiyacı vardır. Çocuklar kendi giysilerinin farkında olmalı ve bunlar arasından seçimler yapabilmelidir. Dolapların içini çok fazla doldurmamaya ve giymediği giysileri kaldırmaya dikkat ediniz. Kendi giysilerini seçmek çocuğa hayatında karar alma, bu kararı uygulama becerisi verdiği gibi bir şeyi başarma tatminliğini de tatmasını sağlar.

Ayna

Odada mutlaka bir ayna olmalıdır. Çocuk hem kendini farklı açılardan görmeli hem de çevreyi farklı açılardan görmelidir. Ayna sayesinde uzamsal algı becerileri ve üç boyutlu düşünme becerileri gelişecektir. Buna ek olarak kendi fiziksel özelliklerinin farkına varacak, benlik algısı gelişecektir.

Oyuncak Rafı

montessori tipi oyuncak rafı

Elbette yine çocuğunuzun boyuna göre ayarlanmış olmalıdır. Oyuncaklarını kendi keşfetmeli ve sonrasında kendi toplamalıdır. Bu uygulama çocuğunun kendi düzenini oluşturmasına katkı sağlar. Bireysel kararlar vererek bunları uygulamak hem özgüvenini geliştirir hem de sorumluluk bilincinin farkına varmasını sağlar.

Mobiller

montessori mobiller

Amacımız bir şeye dikkat etmesini ve bir şeye yoğunlaşmayı öğretmektir. Bunun için de bebekler için sade, ahşap geometrik şekillerden oluşan mobilleri tercih etmelisiniz.

Oyun Alanı

montessori oyun alanı

Ortaya geniş bir oyun alanı bırakın. Zeminde tercihen lamine parke olmalıdır. Lamine parka doğal ahşap parçalardan oluşur doğal bir ortam oluşturmak istediğimizden bu mükemmel bir tercih olacaktır.

Oyun alanında kendini özgür hissetmesi ve hayal gücünün yönlendirmesi ile kendisine yeni eğlenceler yaratması oldukça önemlidir, bu sebeple oyun alanının etrafını çevirmemeye, kendisini kapana kısılmış gibi hissetmemesine özen gösterilmelidir.

Oyuncaklar

montessori oyuncaklar

Odanızda çok fazla oyuncak olmamalıdır. Eskiyen ve kırılmış oyuncaklar mutlaka atılmalı veya dönüştürülme imkânı varsa dönüştürülmelidir. Oyuncaklarınız boyasız ve ahşap olmalıdır. Plastik oyuncakların içindeki kimyasalları ve yaratıcılığı öldürme potansiyelini bir kere daha gözden geçirmelisiniz, ahşap oyuncaklardan şaşmamalısınız.

Özellikle geometrik şekilli ahşap Legolar sayesinde çocuklar kendi oyuncaklarını kendi yaratma imkanı bulurlar. Bu süreçte hayal güçleri ve farklı düşünme yetenekleri gelişecek, hazır tüketen bir bireyden ziyade üretimin tadına ve bilincine varan bir birey olmasının temelleri atılacaktır.

Kitaplık

montessori kitaplık

Odanızda mutlaka çocuğunuzun kolaylıkla erişebileceği bir kitaplık olmalıdır. İçine rengârenk kitaplar koyarak onun kitap sevgisini kazanmasına ve dünyayı keşfetmesine yardımcı olabilirsiniz. Kitap okumanın güzelliklerini ona anlatmalı ve kitapları onunla seçmelisiniz. Kendi seçeceği bir kitabı okumak onun daha çok hoşuna gidecektir. Tabii ki öncesinde kitapların çocuğunuzun yaşı için uygun olup olmadığını kontrol etmelisiniz.

Masa Ve Sandalye

montessori masa sandalye

Odanın içinde aktivite masanız ve sandalyeniz bulunmalıdır. Bunlarda elbette çocuğun boyuna göre ve ahşaptan olmalıdır. Böylelikle çocuğunuz istediği zaman boyama, yapboz gibi etkinlikleri masasında yapabilir. Kendine ait bir etkinlik alanı olduğundan bundan zevk alır.

Aktivite masasında her zaman farklı çeşit boyaların ve kağıtların olmasına özen gösterin. Çocuğunuz kendi istediği zaman masasında vakit geçirebilmeli ve hayal gücünü destekleyecek malzemeleri orada bulmalıdır.

Renkler

Pastel tonların yerine ana renkleri tercih etmelisiniz. Beyaz ve siyah da ideal olabilir. Buna ek olarak çocuk kendi kendisine renkler yaratabilmelidir. Bunu sağlayabilmek için örneğin sulu boya ile oynarken boyaları karıştırmasını engellememek önemlidir.

Düzen

Odada bir düzen ve sadelik olmasına önem veriniz. Eşyaların yerlerini sürekli değiştirmeyiniz. Bu çocuğunuza düzen alışkanlığı kazandırmada önemli bir unsurdur. Çocuğunuz her şeyin yerini öğrenmeli, benimsemeli ve bu düzeni sizin yardımınız olmadan sürdürmelidir. Örneğin oyuncaklarının yerini bilmeli, istediğinde alıp oynamalı, işi bittikten sonra da oyuncaklarını yerine koymalıdır.

Saat

Çocuğunuzun zaman kavramını öğrenebilmesi için odada mutlaka bir saat bulundurulması gerekir. Çocuğunuz saatleri öğrenmeli, geçirdiği günü kavrayabilmesi için saati kontrol etme alışkanlığı kazanmalıdır. Evinizde, özellikle de çocuğunuzun odasında yapacağınız bu değişiklikler ile Montessori felsefesini daha efektif bir şekilde uygulayabilir ve çocuğunuzun benimsemesini sağlayabilirsiniz.

 

 

 

Eğitici Mobil Uygulama Önerileri

Bebekler ve çocuklar için geliştirici olabilecek, başta yeni bir dil olmak üzere, farklı beceriler kazanmalarını sağlayacak mobil uygulamalar bulunmaktadır.

Yeni neslin teknolojiye bağımlılığı aileler içinde her zaman tartışılan bir konu olmuştur. Her ne kadar kabul etmek istemesek de yeni nesil doğumlarından itibaren teknolojiyle içli dışlı bir hayata gözlerini açıyorlar. Tabii ki belirli kısıtlamalar ile geçirdikleri vakti sınırlandırmalıyız fakat tamamen yok edemeyeceğimiz için, yeni neslin teknoloji ile ilişkisini onlara katkı sağlayacak şekilde şekillendirebiliriz.

Star Walk

çocuklar için star walk uygulaması

Bu uygulamayı kullanırken yüklediğiniz cihazı gökyüzüne çevirmeniz gerekmektedir. Gece veya gündüz, Star Walk algıladığı gök cisimlerinin detaylı bilgileri ekrana çıkartarak çocuklarınızı bilgilendirmektedir. Eğer ki çocuklarınızın astronomiye merakı varsa, bu uygulama onlar için çok keyifli olacaktır! Kim bilir, belki de uygulama sayesinde henüz yoksa bile, astronomi merakları oluşabilir.

  • Bu uygulama çocuğunuzun genel kültürünü ve yaratıcılığını geliştirir.
  • Türkçe dili mevcuttur.
  • Ücretli bir uygulamadır fakat ücretsiz versiyonu da vardır.
  • Hem Android hem de IOS için uyumludur.

MentalUP

mentalUp uygulamasıBu uygulamanın hitap ettiği çocuk kitlesi oldukça geniş. MentalUP içinde okul öncesi çocuklardan 6. Sınıfa giden çocuklara kadar, geniş bir yaş aralığına uygun etkinlikler bulunuyor. Bu uygulama, pedagogların ve çocuk gelişim uzmanlarının görüşleri alınarak hazırlanmıştır.

  • Uygulama görsel ve sözel zekayı geliştirmektedir.
  • Odaklanma, mantıklı düşünme ve hafıza becerilerini arttırmaya yönelik oyunlar vardır.
  • Dil seçeneği bulunmaktadır.
  • IOS ve Android için uyumludur.

Abc WOW

Abc Wow

Bu uygulama, özellikle okul öncesi çocukların İngilizcelerini geliştirmesinde yardımcı bir uygulamadır. Renkli grafikleri ve eğlenceli etkinlikleri ile çocukların İngilizce kelimeler öğrenmesine yardımcı olmaktadır. Okul öncesi çocuklarda dil gelişimine yardımcı olarak, ilerleyen hayatlarında İngilizce öğrenimini hızlandırmaya yardımcı olmaktadır.

  • Yeni İngilizce kelimeler öğreterek hafızanın gelişmesine de yardımcı olur.
  • Türkçe dil seçeneği olan bir uygulamadır.
  • Tamamen ücretsizdir.
  • Android ve IOS uyumludur.

Okul öncesi Çocuklar için 384 Yapboz

Okul öncesi Çocuklar için 384 Yapboz

Bu uygulamayı yüklediğinizde çocuklarınız sanal dahi olsa ahşap oyuncaklar yaratma deneyimine kavuşacaktır. Çok geniş bir nesne haznesi olan oyun sayesinde çocuklarınız meyvelerden eşyalara, eşyalardan hayvanlara farklı görselleri birleştirmeye çalışırken görsel zekasını geliştirecek. Buna ek olarak tamamlamış olduğu her nesnenin adını duyarak hem kelime haznesini genişletme hem de farklı dil seçeneğini kullanırsa yabancı dil öğrenme imkanı bulacak.

  • Ücretsiz bir uygulama.
  • IOS ve Android için uyumludur.
  • Birçok dil seçeneği mevcut.
  • Hafızayı ve görsel zekayı geliştirir.

WWF Together

WWF TogetherWorld Wide Fund for Nature yani Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın çıkarmış olduğu bu uygulama, çocuklara eğlenceli şekilde farkındalık kazandırma amacı taşıyor. Uygulamanın içinde nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvan türleri hakkında detaylı bilgiler olduğu gibi, doğanın mucizelerini de çocuklara keyifli videolar halinde sunuyor. İçinde sanal origami oyunları ve eğer isterseniz kağıtla da yapabilmeniz için detaylı yönlendirme seçenekleri de mevcut.

  • Yalnızca IOS uyumlu bir uygulama
  • Dil seçeneği mevcut.
  • Origami öğreterek görsel zekasını ve mantıklı düşünme becerilerini geliştirmekte yardımcı.
  • Yaşadığı dünyaya duyarlı bir çocuk olmasına katkı sağlıyor.

Baby Zoo Piano

Baby Zoo Piano

Bu uygulama yaşça daha küçük, okul öncesi çocukların notları öğrenmesi ve keyifli vakit geçirmesi için çok tercih edilen bir uygulamadır. Çocukların notaları ve sesleri öğrenmesini kolaylaştırarak, müzik becerilerini geliştiren bir uygulamadır.

  • Ücretsiz.
  • Türkçe dil seçeneği mevcut.
  • Android için uyumludur fakat çok benzeri IOS kullananlar içinde vardır.
  • Çocuğun notları öğrenmesine ve müzik kulağının gelişmesine katkı sağlar.

5N1K

5N1K yapboz

Alanında uzman kişiler tarafından okul öncesi ve okulun ilk senelerinde olan çocuklar için geliştirilmiş bir uygulamadır. Çocukların çeşitli yapbozları tamamlayarak oyunu ilerletmesi beklenmektedir. Bu yapbozlar Kim? Ne? Nerede? Ne zaman? Nasıl? Neden? Sorularını sorarak çocukların neden sonuç ilişkisi kurmasına yardımcı olmaktadır.

  • Ücretsiz bir oyundur.
  • IOS ile uyumludur.
  • Dili Türkçedir.
  • Çocuğun mantıklı düşünmesine yardımcı olur.

Dinle-Anla

dinle anla uygulaması

Bu oyun Tohum Otizm vakfı tarafından çıkarılan özellikle otizmli çocuklara yönelik bir uygulamadır. Adından da anlaşılacağı gibi çocukların dinleyerek anlama becerilerini geliştirdiği gibi konuşma becerilerine de katkı sağlamaktadır. Yalnızca otizmli çocuklar değil, her çocuk bu uygulamadan yararlanabilir.

  • Dili Türkçe olan bir uygulamadır.
  • Ücretsiz bir şekilde indirilebilir.
  • IOS ve Android uyumludur.
  • Dil becerilerine katkı sağlar.

ClassDojo

ClassDojo

Bu uygulama, hayatının büyük kısmı sanalda geçen öğrencilerin sanal ortamını daha verimli kullanmasına yardımcı oluyor. Anaokulu ve ilkokul çağlarındaki çocuklar için sınıfta öğrendiklerini eve gelip oyunlarla destekleme imkanı sunuyor. Sosyal bir platform olması sayesinde kendi sınıfından kişileri eklemesi sonucu ortak oyunlar, etkinlikler ve sohbet imkanı ile çocuklara evde bir sınıf ortamı oluşturuyor.

  • 6-14 yaş çocukları için uygundur.
  • Dil seçeneği mevcuttur.
  • Sosyal becerileri geliştirir.
  • Öğrenilenleri tekrar etme imkanı sağlar.

Sago Mini

Sago Mini

Okul öncesi yaş grubu için uzmanlar tarafından geliştirilmiş bir uygulamadır. Çocukların okula gitmeden önce temel düzeyde matematik, okuma, anlama ve dil becerilerini geliştirmeyi hedefleyen bir uygulamadır.

  • IOS ve Android uyumludur.
  • Türkçe dil seçeneği mevcuttur.
  • Ücretli bir uygulamadır.
  • Çocuğun okula hazırlık yapmasına yardımcı olur.

Anne Beni Duyuyor musun?

Uzun yıllar öğretmenlik ve akademik çalışmalarını psikoanalitik-edebiyat kuramları üzerine yapan peşine de bu iki konuyu birleştirerek koçlukla tanışan Eğitmen, Koç ve Sihirli Benekler Çocuk kitabının yazarı Hatice Boşça, çalıştığı alanlarda daha geniş kitlelere ulaşmak ve kalıcı dönüşüm yaratmak için kadınlarla yola çıkan bir isim. “Annem Koçum Olsun”, “Benim İçin Yavaşla Anne”, “Anneler İçin Kariyer Koçluğu” eğitimleri ile annelerin hayatlarına dokunan Boşça, toplum olarak nasıl daha iyi iletişim kurabiliriz ve var olan potansiyellerimizi aktive edebiliriz konuları ile ilgili eğitimler veriyor. Biz de kendisine bu eğitimler özelinde anne-çocuk ilişkisini sorduk.

Aslında siz bir eğitimcisiniz. Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okuduktan sonra neler oldu da öğretmenlik yolunuzda farklı kapılar açtı?

Uzun yıllar öğretmenlik yaptım. Öğrencilerimi en iyi potansiyellerine ulaşmalarını istemek bende hep vardı. Çocukların ve gençlerin doğuştan getirdikleri neşeli, eğlenceli, üretken yapılarının yetişkin dünyasına katıldıkça yok olduğunu gördüm. Akademik çalışmalarımı zaten psikoanalitik-edebiyat kuramları üzerine yapmıştım. Bu iki konu birleşerek koçlukla tanışmama vesile oldu. Toplum olarak nasıl daha iyi iletişim kurabiliriz ve var olan potansiyellerimizi aktive edebiliriz konuları ile ilgili eğitimler veriyorum.

“Annem Koçum Olsun”, “Benim İçin Yavaşla Anne”, “Anneler İçin Kariyer Koçluğu” eğitimleriniz var. İçeriklerini anlatabilir misiniz?
Annem Koçum Olsun

Çocukların doğumundan yetişkinliğe kadar hayatına en yakın şahitlik eden kişi annesidir. Hızla değişen dünyamızda kendi ebeveynlerimizden aldığımız çocuk yetiştirme modelleri bambaşka bir dünyanın eşiğindeki çocuklarımız için yetersiz kalmaktadır. Çocuklarımıza daha iyi rehberlik edebilmemiz için anneler olarak daha donanımlı olmamız şart. Bu eğitim şiddetsiz iletişim, koçluk, transaksiyonel analiz yaklaşımlarının harmanlanması ve kendi annelik deneyimlerimle bir araya getirdiğim bir grup çalışmasıdır. Patenti bana aittir. 10 ay süren bu çalışma ile katılımcılar kendi kişiliklerine ve aile yapılarına uygun annelik modellerini ortaya koyarlar. Çocuklarının potansiyelini keşfetme konusunda farkındalık kazanırlar. Aile içinde sağlıklı iletişim kurma becerisi edinerek çözüm odaklı anne olmayı deneyimlerler.

Benim İçin Yavaşla Anne

Bu eğitimimizde çocuğun ağzından anneye şöyle bir sesleniş var: “Seni daha sakin, huzurlu ve neşeli görmek istiyorum anne. Biliyorum beni çok seviyorsun, hayat şartları diyorsun ama ben bunları anlamıyorum anne. Lütfen anne benim için bu hafta sonu dinlenip içine döner misin?” Sürekli, ev, iş, eş ve çocuklar arasında koşturmaktan nefes nefese kalan telaşlı güzel kadın. Gel bu hafta bizimle dinlen. 3 gün boyunca bütün rollerinden arınarak sadece kendin olmayı deneyimle. Kendi özünle, unuttuğun, ihmal ettiğin özünle tekrar bağlantıya geç diyoruz. Ve annenin bunları yapabilmesi için iç sesini duyma, değer analizi, motivasyon kaynaklarını tespit, etkili dinleme, ihtiyaçlarına gözlemci olma gibi uygulamalar yapıyoruz.

Anneler İçin Kariyer Koçluğu

Annelikle birlikte iş hayatında da başarıyı elde etmek isteyen Kadınlar için tasarlanmıştır. Halen iş hayatında olan, ara vermiş, yeni bir kariyer veya iş kurmak isteyen anneler katılmaktadır. Çalışmalar iki temel üzerine kuruludur. Potansiyelini keşfetme ve bu potansiyele uygun hedefler koyarak aksiyona geçme. Konulan hedeflere uygun stratejiler belirleme. Bu stratejileri hayata geçirirken karşılaşılan güçlüklere göre yeni aksiyonlar belirleme. 10 aylık bir çalışmadır. Her ay bir konu üzerine yoğunlaşılır. Ayda 1 kez 3 saatlik bir çalışma yapılır. Çalışmalar uygulamalı, dönüşümü harekete geçirecek çalışmalardır.

Neden özellikle bu eğitimlere yöneldiniz?

İş hayatım, okuduğum kitaplar ve yurt dışında on beşe yakın ülkede yaptığım gözlemler sonucu daha iyi, mutlu, başarılı, neşeli bir toplumun olabildiğini gördüm ve bizim toplumumuzun da bunları hak ettiğini daha da iyi olabileceğimizi düşündüm. Bu yola kadınlarla çıkmamın sebebi ise kadınlar erkeklere göre değişime daha açıklar ve yeniliğe daha kolay adapte olabiliyorlar. Bu yüzden bu eğitimlerde kadınlarla çalışarak, mutlu anne mutlu aile ve mutlu toplum inancımla yoluma devam ediyorum.

“Mükemmel anne” olma çabası içerisinde olan anneler acaba söz konusu iletişimde neyi kaçırıyorlar?

Hep kafalarında mükemmel anne olmak için yapılması gerekenler var. Bunları düşünüp yapmaya çalışırken gerçekte çocuklarının ne dediğini ve neye ihtiyacı olduğunu duymuyorlar, görmüyorlar.

“Anne beni duyuyor musun?” cümlesini çocuklar ne zaman kuruyorlar, ebeveynlerine nasıl ifade ediyorlar?

Çocuk böyle bir cümle kurmaz. Gerçekte duyulmadığında ve ihtiyaçları sağlıklı bir şekilde giderilmediğinde davranış ve hareketleriyle belli ederler. Örneğin, öfke, ağlama, vurma vb. her çocuğun kendine ait (ben duyulmuyorum) hareketi vardır. Çocuğunun bu hareketini maalesef “benim çocuğum şımarık, hırçın, inatçı, bu aralar çok huysuz” gibi şekilde yorumluyor anneler. Çocuğu duymak dediğimiz şey çocuğu bunlarla bana ne anlatıyor sorusunu sormaktır. Örneğin bu soruyu soran anne şöyle cevaplar bulabilir; çocuğum stresli (ev değişikliği, yeni kardeş, okula yeni başlama, tuvalet eğitimi vb.) pek çok şey çocukta strese neden olabilir, daha fazla ilgiye, sevgiye, şefkate, anlaşılmaya ihtiyacı olabilir, uykusu gelmiş olabilir vb.

Burda yanlış yaklaşımlar neler oluyor?

En temel yanlış yaklaşım aileler 30 yıllık tecrübelerini 3 yaşındaki çocuktan bekliyorlar. Bir söyleneni tek seferde anlayıp yapmasını bekliyorlar. O anda hangi olay yaşanıyorsa bir de çocuğun gözünden bakmayı deneseler onları daha iyi anlayabilirler. Şimdi bir hayal edin. Dünyaya geleli sadece 3 yıl olmuş, 90 cm boylarında devler arasında gezen küçük bir çocuksunuz. Karşınızdaki yetişkin size yukarıdan şunu yap bunu yapma diyor. Sizin de kendinizin yapmak istediği başka şeyler var ama o sizi dinlemiyor ve bu hiç istemediğiniz şeyi kendi iyiliğiniz için yapmanız gerektiğini söylüyor. Bu sizi ikna eder mi?

Dinleme ve duyma kavramları iletişimi nasıl yönlendiriyor?

Üç seviye dinleme var. Birinci seviye dinlemede karşıdaki ne derse desin biz kendi kafamızın içindekini duyuyor ve düşünüyoruz. Karşıdakinin ne demek istediğini duygu ve düşüncelerini duymuyoruz. Bu yetişkinler arası iletişimde de böyle.

, ,

Bu Güzellik Tüyoları Hamileleri Yakından İlgilendiriyor

Hamileler İçin Güzellik Önerileri

O haberi ilk aldığınızdan beri epey heyecanlısınız. İçiniz içinize sığmıyor desek yeridir. Çocuk gelişimine dair bir çok kaynak tüketmiş olma olasılığınız yüksek. Var olan tüm hayat düzeniniz bu uğurda değişime uğruyor. Sevgili anne adaylarının bu dönem içerisinde değişen hormonal dengeleri onları daha duygusal bir yapıya büründürüyor.

Bu olabilecek her şeyi sorun olarak teşkil edebilir. Alınan kilolar, değişen cilt tipi onları mutsuz edebilir. Öncelikle güzel bir amaca hizmet ettiğinizin farkında olmanız lazım. Annelik güç demektir. Bu tür basit problemlerin elbette basit çözümleri var. Gelin bunlara göz atalım.

Cilt Problemleri

Hamilelik döneminde cilt problemleri artar ve ekstra bakım yapmak önem arz eder. Unutmayalım, formül basit: yiyemediğimiz hiçbir şeyi cildimize sürmemeliyiz. Bu dönem içerisinde cildi temizlemek ve beslemek için bazı doğal karışımlardan faydalanmak mümkün.

Kuru ciltler: Hormonların değişimi var olan cilt yağınızı değiştirebilir, cildiniz her zamankinden daha kuru bir yapıya geçebilir. Bunu engellemek için cildinizi doğal içerikli önceden test ettiğiniz nemlendiriciler ve yağlar sayesinde cildinizin nem oranını arttırabilirsiniz.

Yağlı ciltler: Eğer zamanla daha yağlı bir cilde sahip olduysanız bunun için çok basit bir yöntem mevcut. Yüzünüzün günlük temizliğine ekstra dikkat etmek. Yenilen yiyecekler de cildin yapısını değiştirebildiğinden dolayı hassas davranmakta yarar var.

Kullandığınız yastık kılıflarınızın, yatak örtülerinizin ve kıyafetlerinizin temiz olmasına özen gösterin. Bu şekilde yüzümüze ilişen tozlar cilt yapısına zarar vermektedir. Özellikle gözeneklerin tıkanmasına sebebiyet verebilir.

Fazla Kilolar İçin Göz İllüzyonu

Alınan fazla kiloların giyim alternatiflerinizi daraltacağını düşünüyor olabilirsiniz. Anne adayları şık görünmek isteyebilirler ama rahatlıktan da ödün vermemek gerekir. Bu kiloların bu döneme özgü olduğunu ve zamanla sizi terk edeceğini unutmayın, kilolarınızı sahiplenmeyin. Bir kaç giyim hilesi ile görünümünüzü değiştirmek mümkün. Doğru kıyafet tercihi ile kilolarınızı saklayabilir daha fit görünebilirsiniz. Bunun için dar kıyafetler giymek yapılabilecek en büyük hatalardan biri. Dar kıyafetler gerek çocuk gelişimi gerek görünüm açısından uzak durmanız gerekenler arasında yer alıyor.

Fazla kilolarınızın olduğu bölgelerde dekolte tercih etmek o bölgenin var olduğundan daha geniş yapıda ve kilolu durmasına sebebiyet verecektir. Boydan elbiseler ve salaş salopet tulumlar daha zayıf ve uzun görünmenize yardımcı olacaktır. Böylece rahatlığınızdan da ödün vermemiş olursunuz. Hamile modası adı altında bir çok markanın farklı koleksiyonları mevcut.

Aslında sandığınızdan daha çok alternatifiniz var. İki parça kıyafetler yerine terk parça göğüs altından bollaşan kıyafetler sizin için biçilmiş kaftan. Eğer iki parça seçim yaptıysanız renk tonlarının birbirine yakın olmasına dikkat edin. Koyu tonların daha zayıf gösterdiğini hepimiz biliyoruz. Koyu rengin sihrine güvenin. Giyimde koyu renk kullanmayı sevmiyorsanız aksesuarlarınızla kombininizi hareketlendirebilir, canlılık katabilirsiniz.

Hamilelere Makyaj Sırları

Öncelikle her halinizle güzel olduğunuzu kabullenmelisiniz. Makyaj maske değil, var olan güzellikleri ortaya çıkartma sanatıdır. Alınan kozmetik ürünlerinin içeriği her zaman dikkat edilmesi gereken bir husus. Söz konusu hamilelik olunca bu dikkat oranı katbekat artıyor. Hayvansal karışımlardan ve kimyasal yapılı ürünlerden uzak durun. Doğal ve bitkisel içeriğe sahip bir çok alternatifinizin olduğunu unutmayın. Malzeme seçiminde cildinizin küçük bir bölgesinde test etmeden ürünleri almamalısınız. Ürünlerin cildinize vereceği reaksiyonu tahmin etmek zor olabilir.

Suratınızın solgun göründüğünü düşünüyorsanız makyajınızda gözlere ağırlık verebilirsiniz. Göz kalemleri gözlerinizi tahriş edebilir ve göz sululuğundan dolayı kolayca akabilir. Göz kapaklarınızda kullanacağınız koyu gölgeler bakışlarınızı daha çekici ve alımlı görünmesine yardımcı olur. Aldığınız kilolar yüzünüzde şişkinlik yapmış olabilir. Bu görüntüden sıkıldıysanız kontür ürünlerine başvurabilirsiniz. Cilt tonunuzdan yarım ya da bir ton koyu renge sahip bronzer ve kontür ürünleri ile elmacık kemiğinizin hemen altına uygularsanız daha kemikli bir görünüm elde etmiş olursunuz. Dudak kuruluğu bu dönemde yaşanan diğer problemlerden biri. Mat rujlar dudakları daha fazla kuruttuğu için dudaklarınızı olduğundan daha çatlak gösterebilir. Nemlendiricili rujlar daha taze bir görünüm yaratacaktır.

Sağlıklı Yaşama Dair…

Sağlıklı bir anne, sağlıklı bir bebek… Bu denge için anne adayı oldukça öz verili bir 9 ay geçirir. Sürecin daha yararlı olması adına dikkat edilebilecek bir kaç detayı sizin için bir araya getiriyoruz.

Su:

İlk adımımız, hayat kaynağımız; su. Gün içerisinde yeterli su tüketimi gerek fiziksel gerek psikolojik olarak pek çok fayda sağlar. 1,5 – 2 litre su tüketmeye özen gösterin. Suyun tadından çok hoşlanmıyorsanız tarçın ve meyveler ile suyunuzu tatlandırabilirsiniz.

Uyku:

Zinde bir gün sağlıklı bir uykunun ardından başlar. Akşamları erken yatmaya ve uykunuzu kaliteli bir şekilde almaya özen gösterin. Uyku düzeni çocuk gelişimi için çok önemlidir. İlk 3 ay yatış pozisyonunuz açısından serbest zamanlardır fakat sonrasında sol tarafa yatmaya özen göstermelisiniz. Nefes problemi yaratmaması açısından sırt üstü yatmaktan kaçınmalısınız.

Spor:

Hamilelik döneminde her spor uygun olmayabilir. Yüzme, yürüyüş, hamile platesi ve hafif jimnastik sizin için uygun spor dallarıdır. Düşük tehlikesi yarattığı için bisiklet, kayak gibi spor dallarından belirli bir süre uzak kalmak da fayda var. Doğum kolaylığı ve esneme açısından yoga ve plates en popüler spor dallarından biri. Spor saatlerinde yoğun tempodan ziyade daha hafif tempoda kalıp kendinizi yormamalısınız. Yine de spor yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışmanızı öneririz.

Hayatınızın en keyifli, en duygu dolu döneminden geçtiğinizi unutmayın ve keyfinize bakın!

Konuyla İlgili Gözden Kaçırmamanız Gereken Diğer Yazılar;

Bebek Gelişimi

İlk Sosyal Adımlar

, ,

Baba Adaylarına Hamilelik Sürecinde Hayat Kurtaracak Tavsiyeler

Eşiniz Hamileyse Bu Tavsiyeler Tam Size Göre

Güzel mi güzel bir evliliği taçlandırmanın vakti geldiğinde anne ve baba olmanın da vakti gelmiş demektir. Dünyanıza getireceğiniz bir minik kalp, hayatınızda çok şeyi değiştirerek yaşamınıza mutluluk katacaktır. Bir annenin bebeği içinde hissettiği ilk andan itibaren duygu ve düşünceleri değişmeye başlar. Peki ya çiçeği burnunda babalar?

Çocuklu Dünya Eşi Hamile Olan Baba Adaylarına Tavsiyeler

Hamilelik süreci anneleri ne kadar ve ne şekilde etkiliyorsa elbette baba adaylarını da hemen hemen aynı oranda etkiliyor. Anne adayının bu hamilelik döneminde yaşadığı fiziksel ve duygusal değişimler onu farklı bir ruh haline bürüyor. Tam da bu noktada siz baba adaylarının devreye girmesi gerekiyor. Minik aile üyesi dünyaya gelene kadar eşinizin yanında olarak, bir süpermen gibi bu süreci en güzel şekilde idare etmeniz gerekiyor. İşte baba adaylarına, 9 ay boyunca hayat kurtarıcı birkaç tavsiye…

Dokuz Ay Boyunca Eşinize ‘Tamam Canım’ Demeye Alışın

Hamilelik döneminde olan anne adayımızın hormonal dengeleri değiştiği için minik bir detaydan bile farklı bir tepki alabilirsiniz. Bu nedenle onu anlayarak, yanında olmaya çalışmanızı önerebiliriz.

Yanınızda Erzakla Gezin

Sağlıklı ve doğru beslenmek çok önemli tabii ki. Ama eşiniz ‘açım’ ya da ‘canım şunu çekti’ dediği andan itibaren çok vaktiniz olmayabilir. Bir an evvel karnını doyurmanız, canının çektiği şey neyse onunla veya benzeri bir yiyecekle onu mutlu etmelisiniz.

Duygusal Tepkilerine Hazırlıklı Olun

Eşinizin, durup dururken ya da çok ufacık bir şeyden dolayı gözleri dolduğunda şaşırmayın sakın. Dikkatini neşeli şeylere çekerek onun yanında olmayı deneyin.

Çocuklu Dünya Eşiniz Hamileyken Yapmanız Gerekenler

Gece Yürüyüşlerini Göze Alın

Hamilelik sürecinin en sık rastlanan durumlarından biri olan aşermelere en baştan beri psikolojik ve fizyolojik olarak hazırlanmanızı tavsiye edebiliriz. Gecenin geç saatlerinde evde bulunmayan bir yiyecek çektiyse canı iş başa düşmüş demektir, hazırlanın.

Ev İşlerinde Eskisinden Daha Fazla Rol Alın

Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde eşinizin karnı büyüdükçe günlük ev işlerini yapmakta da zorlanacaktır. Akşam eve geldiğinizde ya da boş günlerinizde eşinize yardım etmeye, hatta elinizden geldiğince ona iş yaptırmamaya çalışın.

Çocuklu Dünya Hamilelik Sürecinde Baba Adayları Eşlerine Nasıl Davranmalı

Her Zaman Harika Göründüğünü Hatırlatın

Hormon değişikliklerinin onu normalden biraz daha fazla duygusal ve hassas yapabileceğini söylemiştik. Bazen kendini beğenmeyebilir ve bu durum onu depresifleştirebilir. Burada size düşen görev, ona her zaman mükemmel biri olduğunu ve bu sürecin onu daha da güzelleştirdiğini hatırlatmak olacak.

Konuyla İlgili Gözden Kaçırmamanız Gereken Diğer Yazılar;

Anne ve Baba Olmaya Hazırlık
Babanın Çocuğun Yaşamındaki Yeri

İlk Defa Bakıcı Seçecek Olan Ailelere Tavsiyeler

Bakıcı Seçimine İlişkin Püf Noktalar

Birçok çocuklu ailenin en büyük problemlerinden biri bakıcı konusudur. Çünkü bakıcı seçimi, çocuk ve bebek eğitiminde önemli rol oynayan bir konudur.

Bakıcı seçimini nasıl yapmalıyım?

Bakıcıyı nereden bulacağım?

Bakıcıya nasıl güveneceğim?

Çocuk bakıcısı seçerken nelere dikkat etmeliyim?

Eşe dosta sorup bakıcı nasıl bulacağım?

Bakıcım yerli ve yabancı olsa da yasal sorumluluklarım nelerdir?

Bakıcıyı işe başlatmadan önce sağlık testleri yaptırmalı mıyım?

Gibi sorular birçok anne-babanın gündemine hemen gelir.

 

İlk defa bakıcı seçecekler için size bazı püf noktaları derledik;

  • Bakıcıyı nereden bulacağım? Arkadaşlarınıza danışın. Başka bakıcılara sorun ve yasal ajanslarla temasa geçin.
  • Her koşulda evinize bir yabancı alacağınız için muhakkak sağlık testi yaptırın. Kan testi, aids, hepatit ve akciğer filmi yapmak isteyeceğiniz testler arasında olacaktır. Bu masrafları sizin karşılamanız gerekebilir ama bebeğinizi ve kendinizi sağlığı yerinde olan birine emanet ettiğinizi bileceksiniz.
  • Arkadaşlarınızın memnun kaldığı bakıcıların eşini dostunu görmeden memleketlerinden kalkıp getirmeyin. Karşınızda bir anda elinde bavuluyla sizin eve yerleşmeye hazır bir kadın görebilirsiniz. Bu durumda, gelen bakıcıdan memnun kalmazsanız nasıl göndereceğinizi kara kara düşünürken, bir de memleketine dönebilmesi için bir dolu para vermek zorunda kalabilirsiniz.
  • Yabancı bakıcı düşünüyorsanız en az 2 yıl Türkiye’de yaşamış olsun. Sizin bebeğinizin yaşında ve yakın yaşlarda daha önce çocuk bakmış ve bebek eğitimi konusunda özenli olmasına özen gösterin. Örneğin bebeğiniz yeni doğmuşsa, mutlaka yenidoğan bebekle çalışma deneyimi olduğundan emin olun. Hatta mümkünse “0”dan belli bir yaşa kadar getirme deneyimi olursa, hem bebeğin nelere ihtiyaç duyabileceği konusunda bilgi sahibi olur hem de bebeğiniz büyüyünce onunla ne gibi oyunlar oynayacağını ve nasıl davranacağını bilir.
  • İmkanınız varsa, bebeğiniz daha doğmadan önce bakıcı seçiminizi yapın ve sizinle yaşamaya başlasın. Bu şekilde daha bebeğiniz gelmeden, bakıcınızın huyları, aynı çatı altında olup olamayacağınızı yaşayarak görmüş olursunuz.
  • Bakıcı seçiminde yaş tercihi size kalmıştır ama seçtiğiniz kişinin bebeğinizle ilgilenebilecek ve yürümeye başlayınca bütün gün peşinden koşabilecek kadar enerjik biri olduğundan mutlaka emin olun. Emin olun ki ne kadar genç olursanız olun, bebeğin enerjisine yetişmeniz mümkün olmayacak. Siz yorulduğunuzda bile, bebeğiniz yorulmayıp etrafı birbirine katmak için elinden geleni yapacak.
  • Bebek bakıcısı ile bebek bakımı ve ev işleri konusunda yapılan anlaşmalar çok kritiktir. Bu konuda stratejik bir hata yapmamaya dikkat edin. Günün sonunda yorgunluktan ölen kişi sizseniz, bu işte bir terslik vardır.
  • Bakıcınızla gece kalkma sorumluluğunu önceden konuşun ve anlaşın. Eğer emzirme döneminizdeyseniz, bebeği alıp size getirmesi, emzirme bittikten sonra bebeği kendi yatağına koyması, eğer biberon alabilen bir dönemde ise de bebek gece uyandığında (eğer annenin özel bir tercihi yoksa) biberonu hazırlayıp, içirme görevi yine bakıcının olabilir. Büyük olasılıkla anne, ertesi gün işe gidecek dolayısıyla da dinlenmesi gerekecektir. O yüzden de gece bebek bakımının bakıcıda olması faydalıdır. Bu şekilde anlaşmayan aileler bakıcının gerçek nimetinden faydalanmayan ailelerdir. Şaka bir yana bazı çalışmayan anneler, geç saate kadar uyumayı sevdiklerinden dolayı, bebeğin gece sorumluluğunu kendileri alıp, bebeği sabah olduktan sonra bakıcıya emanet edebiliyorlar. Ama seçim sizin…

 

Bebek eğitimi ve bakımında hayati derecede önem taşıyan  bu konuyu gözden kaçırmamanızı  tavsiye ederiz.

Çocuğunuzun gelişim seviyesini görmek ve aktivitelere
ulaşmak için hemen  tıklayın…