Squid Game: Çocukları Bekleyen Tehlike

Şiddet İçerikli Yayınların Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Günümüzdeki dizi ve filmlerin içeriğiyle birlikte, çocuklar tarafından aile denetimi bulunmadığında kolaylıkla ulaşılabilir olması çocuklarda psikolojik travmalar ve eğilimler yaratabiliyor. Bu eğilimler gelişim çağındaki çocuklar için uzun vadede kalıcı hasara da yol açabiliyor.

Daha önceden de gündeme gelmiş olan bu diziler, “Squid Game” adlı dizinin yayınlanmasıyla tekrardan tartışmaya açılır hale geldi. Dizinin kurgusu, yetişkinlerin çocuk oyunları oynamak durumunda bırakılması ve kaybedilmesi durumunda ölüm ya da ağır yaralanma ile sonuçlanması üzerine oluşturulmuştur. Bu kurgular her ne kadar yetişkinler için vakit geçirme ve eğlenme aracı olsa da çocukların bu içeriklere erişebiliyor olması belli sorunlara yol açmaya başlamıştır.

Bu yapımlar sosyal medya etkisiyle birlikte çocukların oyun algısını bozabilir. Aynı zamanda şiddet içeriğine erken yaşta maruz kalmak, çocukların şiddeti normalleştirmesi ve şiddet eğilimli davranış göstermesiyle sonuçlanabilir. Bu şekilde kurgulanan içerikler artık her alanda ulaşılabilir olduğu için ebeveynlerin ve eğitim kurumlarının aldığı önlemler oldukça önemlidir. Bizler de bu konuda soru işareti olan ebeveynler için alınabilecek önlemleri sizler için listeledik.

 

Çocuklar Şiddet İçerikli Kurgulara Nereden Ulaşıyor?

 

çocuklarla dizi izlerken dikkat edilmesi gerekenler

Şiddet içerikli yayınlar, yerel ve dijital platformlarda ulaşılabilir durumdadır. Yerel kanallarda gece saatlerinde çocuk gelişimine zararlı olabilecek film ve diziler yayınlanır. Bu saatlerde eğer çocuk uyanıksa, ebeveynler bu yayınları izlememelidir. Dijital platformlarda açılan hesaplar içerisinde de yetişkin ve çocuk profilleri bulunur. Eğer bir çocuk ebeveyn gözetim dışındaysa, kolaylıkla profiller arası geçiş yapabilir. Ebeveynler kendi izleyecekleri şiddet içerikli yayınları da çocukların olduğu ortamlarda izlememelidir.

Yerel kanallarda bir önlem alınamasa da dijital yayın platformlarında gözden kaçma durumunda kontrol sağlanması için içerikler ebeveynler tarafından şifrelenebilir. Böylece çocuk herhangi bir yayına izinsiz girmeye çalışırsa, şifreyi giren bir ebeveyn olmadıkça içeriğe ulaşamayacaktır.

Çocukların Şiddet İçerikli Yayınlara Ulaşımı Neden Engellenmelidir?

Gelişim çağındaki çocuklar çevrelerinde yaşanan olayları ve deneyimleri gözlemleyerek dünyayı tanır ve öğrenirler. Bu gözlemleme sürecinde sürekli maruz kaldığı olayları ise “normal” olarak beyinlerinde kodlandırırlar.

Bir çocuğun ev içerisinde, okulda ya da herhangi bir ortamda düzenli olarak şiddete maruz kalması şiddeti normalleştirecektir. Günümüz koşullarında ise okullarda çocuklar arasında şiddete meyilli davranışlar gözlemlenmeye başlamıştır. Çocuklar şiddet içerikli yayınlarda gördükleri kurguları kendi oyunlarında da uygulamaya başladığı için eğitim kurumlarının ve ebeveynlerin önlem almaları gerekmektedir.

Çocukların Maruz Kaldığı Şiddet İçerikli Yayınlarla İlgili Alınması Gereken Önlemler

Çocukların şiddet içerikli yayınlara maruz kalmaması için alınabilecek ilk önlem ebeveyn gözetimidir. Öncelikle çocukların sosyal medyaya olan erişimi kısıtlı ve gözetim altında olmalıdır. Çünkü bir çocuk zararlı bir yayını izleyemese bile sosyal medyadan çok hızlı bir şekilde öğrenebilecektir.

Bunun dışında dijital platformlara ve yerel kanallara erişim de aynı şekilde kısıtlı ve gözetim altında gerçekleşmelidir. Eğer ebeveynler gözden kaçırabileceklerinden şüpheleniyorsa, bu platformlara şifre koyabilirler. Şifreli olduğu sürece çocuklar izinsiz olarak bir yayını izleyemezler.

Erişimi engellemek ne kadar önemli olsa da internet çağında kısıtlamalar tamamıyla gerçekleşmeyebilir. Çocuklar ailenin olmadığı ortamda internete ulaşabilir. İnternet erişimine sahip olmasalar bile arkadaşlarından öğrenebilir ve arkadaşlarıyla birlikte yanlış oyun algısına kapılabilirler. Böyle bir durumun gerçekleşmemesi için ebeveynlerin ve okulların beraber hareket etmesi gerekir.

Okullar, öğrenciler için oyun algısını geliştirecek ve hayal ürünü kurgular ile gerçeğin karıştırılmaması gerektiğini aşılayacak eğitimler vermelidir. Eğitimler, şiddete başvurmadan duygu ve düşüncelerin nasıl ifade edilebileceğine odaklanmalıdır. Bununla birlikte teneffüs saatlerinde çocukların oyun alışkanlıkları gözlemlenir ve uyarılarda bulunulursa, oluşabilecek yanlış bir oyun algısı ya da türüne anında müdahale edebilmiş olurlar. Aynı zamanda, aileler her zaman nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini bilmeyebilir. Bu konuda okulların ailelerle iletişime geçip bir yol haritası oluşturmaları çok faydalı olacaktır.

Okulların alacağı önlemlerle birlikte, ailelerin çocuklarına “oyun” kelimesinin tanımını tekrardan sağlıklı bir şekilde yapması gerekir. Bu yaklaşım, özellikle çocuklar bu yayınları seyrettiğinde gerekir. Çünkü oyunlar kişilere zarar verme amacı gütmez. Ancak eğlence aracı ve çocukların fiziksel, mental ve sosyal gelişimleri için kullanılan araçlardır. Ek olarak, bu süreçte çocuklarla daima iletişim halinde olunmalıdır. Kızmak ya da sinirlenmek, çocuklarda inat görülmesine neden olabilir. Sakince iletişim halinde kalınan durumlarda, çocukların gelişiminde kalıcı hasar görülmeden sürece devam edilebilecektir.

 

Aşağıdaki yazılarımı kaçırmayın:

 

 

Bu yazı Doğa Baybek tarafından yazılmıştır.