Kırk Uçurma Nedir?

kırk uçurma

Kırk uçurma (Kırk çıkartma) bebeğin doğumundan kırk gün geçtikten sonra yapılan bir gelenektir. Anne ve bebeğin birbirini tanımaya çalıştığı ve baş başa geçirdikleri kırk günün ardından anne ve bebeğin yıkanmasından sonra dışarıya çıkıp gezmeleri ve sosyalleşmelerini sağlayan bir gelenektir. Dini bir adet olmamasıyla birlikte halen günümüz anneleri tarafından sıkça uygulanan bir etkinliktir. Bu gelenek yarı kırklama olarak 20. günde yapılabilmektedir. Lohusalık döneminin ardından normal hayata dönüş adımı olan kırk uçurma geleneğinin yapılmasıyla ilgili herhangi bir bilimsel geçerlilik yoktur ancak geleneğimiz olduğu için annelerin uygulamasında bir sakınca yoktur. Anadolu’da yıllardır yapınmakta ancak kökeninin Şamanlardan geldiği inanılmaktadır. Kırk uçurma ritüelinin yapılmasının altında yatan düşünceler çok önemlidir. Kırk gün; Uzun bir süre hamilelik geçirmiş ardından doğum yapmış annenin kedini toparlaması ve bebek bakımına alışması için yeterli bir süredir. Bununla birlikte dünyaya yeni gözlerini açmış bebeğin dış ortamdan korunup kendi vücut gücünü toparlaya bilmesi ve annesini tanıması için olan bir süredir. Bu süreçte evden çıkmayan anne ve bebek için kırk uçurma bir kutlama edasındadır.

Kırk Uçurma Nasıl Yapılır?

Bebeğin doğumundan sonraki 40. Günde gerçekleşen bu ritüelin iki adımı vardır;

 

kırk uçurma banyosu

İlk adım kırk çıkarma banyosu;

Banyoyu yaptıracak kişi daha önceden belirlenir ve bu kişi kırklama annesi olarak adlandırılır. Kırklama annesi genelde aile büyüklerinden seçilmektedir. Kırklama annesi sabah erken saatlerde eve gelirken ayak basılmamış yerden 40 taş (fasulye ya da buğday tanesi de olabilir) ve 40 mevsim çiçeği getirir. Taşlar ve çiçekler kaynatılıp sterilize edilir, ardından dua edilerek kırklama banyosundaki suya atılır. Ardından nazardan korunmak için nazar boncuğu, ay ve güneşi temsil etmesi için gümüş ve altın atılır. İstenilirde suyun içine gül yaprakları da atılabilir. Suyun hazırlanmasının ardından kırklama annesi abdestini alır ve dua ederek ellerini 40 kere suyun içine batırıp çıkarır. Ardından bebeğin başından aşağıya 40 tas su dökülür, daha sonra annenin başından aşağıya 40 tas su dökülür. Bu ritüel yapılırken dualarla birlikte “Su aşağı, boyu yukarı olsun, Su gibi ömrü uzun olsun!” Cümlesi kurulur. Banyo bitiminde anne ve bebek kırk çıkartma için hazırladıkları yeni kıyafetlerini giyinerek kırık uçurma geleneğinin ikinci adımına geçerler.

Not: Kırklama banyosunun içine atılacak her şeyin steril edildiğinden ve alerjik bir durum oluşmayacağından hem anne hem de bebeğin sağlığı için emin olmanız gerekmektedir.

İkinci adım 7 ev gezmesi;

Genelde aile büyüklerinin gezildiği bu adımda anne ve bebeğin evden çıkışı için hem kutlama hem de lohusalığı biten anne için ferahlık sağlamaktadır. Bu evlerde anneye yarım bardak su ikram edilir ve bu suyu bitiren annenin sütünün bol olması dilenir. Ardından gidilen evlerde bebeğe hediyeler verilir. Eskiden küçük bezlere sarılarak verilen hediyeler şunlardır: Tatlı dilli olması için şeker, ömrü uzun olsun diye un, bereketli olması için pirinç, sağlıklı olması için yumurta, maddi refahı olması için bozuk para, ömrünün temiz ve kolay olması için tuz ve ömrü için pamuk koyarlarmış. Şimdiki zamanda ise 40 uçurma sepetleri vardır. Eskiden olan yedi parça yani; şeker, un, pirinç, yumurta, bozuk para ve pamuk olmazsa olmazdır. Bu yedi parçaya başka şeyler ekleyerek sizlerde kendi 40 uçurma sepetinizi hazırlaya bilirsiniz. Sepetinize ekleye bileceğiniz şeyler şunlar olabilir; İp, Kahve, Kuran, Farklı ülkelerin paraları, Sabun, Ekmek, Çörek Otu, Nazar Boncuğu. Kırk uçurma sepetini herkes dilediği gibi hazırlaya bilir ancak unutulmaması gereken bir nokta vardır. Bu sepetin amacı anne ve bebeğe destek olmaktır yani anne veya bebeğin ihtiyacı olan şeyler de ekleyerek geleneğe katkıda buluna bilirisiniz.

Bu yazı Tuğçe Binici tarafından yazılmıştır.