Oyuncaklar Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Tarih: 10 Eylül 2017 - Pazar

Çocuk ve Oyuncak İlişkisi


İtiraf etmeliyim, oyuncak dükkanlarını çok severim. Bir oyuncakçının önünden geçtiğimde ya da içine girdiğimde pek çok oyuncak renkleri, sesleri ve albenileri ile beni etkiler. Dizi dizi kutular, küçük renkli kahramanlar, peluş hayvanlar, plastik malzemeler, bloklar, küpler ve 21. yüzyılın tüketim toplumunun sunduğu tüm o cafcaflı baş döndürücü oyuncakların içime bir mutluluk verdiğini saklayamam.


Çocukluğumdan oyuncaklar hatırlasam da, eskilerden kalma anılarımda tek bir oyuncakçı dükkanı ise yoktur. İstanbul’da doğmuş, büyümüş bir çocuk olarak, oyuncak dükkanı fikrini resimlerde gördüğümü hatırlarım. 1975-80 arasında ilkokuldayken, okuduğum ve çok sevdiğim Ayşegül kitaplarında, Marcel Marlier’in büyülü çizgisi ile resmedilen “Ayşegül Alışverişte” adlı kitapta ilk defa gördüğüm çok katlı mağaza ve oyuncak reyonu aklımdadır, mesela.

Bir kez de, silik soluk bir anı biçiminde- anneannemle gittiğimiz Eyüp’te bir geleneksel oyuncakçı dükkanı olmalı- el yapımı kuş biçimli testileri, içine biraz su konup, bir taraftan üflendiğinde bülbül gibi ses çıkaran renk renk, çömlek çamurundan düdükleri dizi dizi bir cam vitrinde gördüğümü hatırlarım.

Geçmişin, oyuncakların çokluğu ve çeşitliliği ile bana sunduğu deneyimler bunlarla sınırlıdır.

Çocuklarla Oyuncakçıya Gitmek

Öte yandan kendi çocuklarım da dahil, pek çok çocuğun benim içimi kıpırdatan bir oyuncak mağazasında ya da çok oyuncaklı bir alanda sadece birkaç oyuncakla ilgilendiklerine sık sık şahit olurum.



Anne babalardan çocuklarının “Oyuncak alıyor, aldırıyor, ama sonra oynamıyor” sözünü defalarca işitmişimdir.

Bir olasılıklar denizi ve fantazi evreni olarak oyuncakçılar ve hatta Disneyland gibi oyun dünyaları, çocuklardan çok büyükleri, kendi çocukluklarının kaçırılmış fırsatlarına ve o büyülü dünyayı yeniden deneyimleme arzusuna hitap eder gibi görünmektedir. Bu yüzden tüketim toplumunun oyuncağı ve oyunu bu denli sevmesi ve pazarlamaya bayılması hiç de şaşırtıcı değildir.

Çoğumuz, özene bezene aldığımız bir oyuncağın, çocuğumuz tarafından bir kenara atıldığında yaşadığımız şaşkınlık ve hayal kırıklığı duygusunu sanırım iyi biliriz! Aslında şaşkınlığımız, kendi özgün çocukluk deneyimimizin nasıl olur da paylaşılmadığınadır.

Uzman psikolojik Danışman “Halide Seçkin Karaarslan’ın “Çık Dışarıya Oynayalım” yazısını da okumanızı tavsiye ederiz.

Oyuncağın Çocuğun Üzerindeki Etkileri

Temelde çocuk, oyuncakla değil, oyunla bir ilişki içindedir. Oyuncak, bunun nesneye dönüşmüş halidir. Bu nedenledir ki, kopmuş bir plastik araba lastiği savaşan bir canavara dönüşebilir, ya da bir dal parçası uçak olur, uçar. Bu nedenledir ki, çocuklar kumsalda, kum havuzlarında ya da çamur birikintilerinde oynamayı severler; ellerindeki değişken malzemeye şekiller verir, onunla oyunu ve oyuncağı üretirler.

Çocuklar İçin Oyun Ne Anlama Gelir

Oyun temelde çocuk için bir dünyayı anlamlandırma sürecidir; oyuncaklar da maddeden temas edilen nesne parçaları…

Çocuk oyunlarının çocuk gelişimindeki yerine büyük önem veren Donald Winnicott, oyuncakların, çocuğun dünyayı temsil eden ilk nesne olan annenin temsilcileri olduğunu savunmuştur. Bebek annenin kucağından dünyaya uzanırken, battaniyesine sarılır, yumuşak oyuncağını tutar ya da yastığını arar. Bu ilk oyuncak işlevi üstlenen şeylere “geçiş nesneleri” adı verir, Winnicott.

Geçiş nesneleri olarak ilk temas objeleri, ister bir gümüş çıngırak olsun, ister bir el örgüsü battaniye, çocuğun dünyayı tanımasına aracılık etmektedir. Maddesi değil, işlevi ön plandadır.

Çocuklarımıza oyuncak seçiminden çok, oyun oynamalarının işlevine verilecek önem gelişimlerinin desteklenmesi açısından daha belirleyicidir. Dünyayı algılamalarına çeşitlilik katmak sadece tüketim araçlarının sunduğu olanaklarla sınırlı değildir. Doğada bir yürüyüş, kumsala vuran nesneleri toplama, anneannenin kalıntı yünlerini keşif, mutfak malzemeleriyle zaman geçirme de şatafatlı bir oyuncağın sunacağından daha fazla deneyim sunabilir.

Çocukların el-becerilerini geliştiren, onlara düşler kurduran, olasılıklar hayal ettiren oyuncaklar, oyunun işlevini yerine getirirler. Oyuncak, oynandığında güzel ve anlamlıdır.

Öyle ki çocuğun oynamadığı bir oyuncak, bir de, bakmışsınız, 1900’lerin başlarında yapılan Steiff ayıcıklarının şimdilerde binlerce dolar değerinde olması gibi, iyi bir koleksiyon sahibi de yapabilir sizi… Oyuncak, büyüklerin oyununa da dönüşebilir yani…

* * * * * * * * * * * *

ÇocukluDünya Yıllık Premium üyeleri uzmanlarla organize ettiğimiz seminerlere katılarak sorularını sorabiliyor. Siz de bu seminerlere katılıp sorularınızı sorabilir ve diğer üyelerimizin deneyimlerinden faydalanabilirsiniz. Yaklaşan etkinliklerimizi ve eski seminerlerin video kayıtlarını websitemizdeki Seminerler kısmında görebilirsiniz. Aşağıda daha önce sorulan sorulardan bazılarını ve cevaplarını görebilirsiniz.

Çocuğum sadece arabalarla oynuyor

Çocuğum fazlasıyla arabalara meraklı. Sürekli arabalarla oynamak istiyor bir yaşından sonra bu hep böyle oldu. Bunda bir sıkıntı var mı? Mesela kule yapmaktansa sürekli araba oynamak istiyor. Yeni bir arabası varsa onunla uyuyor sürekli de araba oyuncağı alınıyor.

Eğitim Danışmanı – Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: O zaman hani biraz araba alımını durduralım ve yavaş yavaş 3 arabasını 5 arabasını dinlenmek üzere şöyle bir parka çekelim. Arabalarını yıkatıp biraz havaya koyalım kurusunlar diyelim Sonra arabaları amaç olarak değil araç olarak kullanın işte kırmızı arabaları şu arafa koyalım mavileri bu tarafa koyalım küçük arabalı dizelim büyük arabaları buraya dizelim kamyonları şuraya alalım itfaiyeleri bu tarafa alalım. Gruplandırma sınıflandırma renkler, küçüklük gibi birtakım kavramları kazandırmış oluyorsunuz Ondan sonra da yavaş yavaş ona terliklerden yol yapın ve arabaları o yolun içinden götürün 3 tane arabayı bir sandalyenin altında saklayın işte akşam bunları saklayalım baba bakalım bulacak mı diye birazcık arabaları devre dışı bırakın. Halıya, oyun alanına değişik oyuncaklar sermeye başlayın mesela kuleleri sevmiyorsa bunlardan tek tek alın o küpleri o küplerle yolun üzerinden arabaları götürün yani yavaş yavaş araba oyununa diğer oyuncaklarını katın.

ÇocukluDünya Editörünün mesajı: Oyun bir çocuğun dünyasında büyük bir yer kaplar. Uzmanlara göre çocuklar oyun oynayarak dünyayı ve çevreyi öğrenir. Gördükleri şeyleri oyunlarına taşır ve taklit ederler. Doğada dahi hayvanların yavruyken birbirleri ile oyunlar oynadığı gözlemlenmektedir. Oyun çocuk gelişiminde bu kadar önemli bir yer kaplıyorken, oyuncakların önemi nedir?

Uzmanlara göre oyuncaklar çocuklar için araçtır. Hayal gücü geniş bir çocuk bir sopayı da oyuncak haline getirebilir. Fakat yeni dünya düzeninde çeşit çeşit oyuncak, rengarenk oyuncak imkanları bulunmaktadır. Bu seçenekler çocukları heyecanlandırmakta ve kimi zaman hayal güçlerini beslerken kimi zaman ise heveslerinin çabucak geçtiği oyuncaklar haline gelir. Çocukları oyuncaklardan uzaklaştırmak doğru değildir fakat oyuncaklara boğarak şımartmak da oyuncaklara olan ilgilerini sınırlayacaktır.

Üye olup, Haftalık Programımızı uyguladığınızda, 14 gün içinde çocuğunuzdaki değişimi fark edeceksiniz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Çocuklarda Şiddet Eğilimi

Çocuklarda görülen şiddetin ortaya çıkmasında genetik ve çevresel faktörler etkilidir. Çocuklar şiddeti çoğ...
5 Eylül 2023 - Salı

Çocuklarda Ahlak Gelişim Nasıl Desteklenebilir?

Çocuklar ahlaki değerleri etraflarındaki yetişkinleri gözlemleyerek ve onların öğrettikleri sayesinde geliştirm...
24 Ekim 2021 - Pazar

Duyu Bütünleme Ne Zaman Kullanılır?

Duyusal bütünleme çevreden gelen duyuların doğru yorumlanması ve tutarlı tepki verme şeklidir. ...
6 Mart 2020 - Cuma