Hamilelikle İlgili Hurafelere İnanmayın!

hamilelikle ilgili hurafeler

Hamilelik sürecinde anne adaylarını kaygılandıran zaman zaman kafalarını kurcalayan birçok hurafe vardır. Ne yazık ki hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmazlar. Günümüzde anne adayları daha bilinçli ve araştırmaya daha yatkın olsalar da kulaktan dolma bilgilerle ‘acaba?’ demeye meyilliler. Yıllardır en çok duyduğumuz bazı hurafeleri sizlerle paylaşmak isteriz.

Hamile Kadınlar Saçlarını Kestirmemeleridir, Kestirirlerse Bebeğin Ömrü Kısalır

hamile saç kesimi

Hamilelik sürecinde en sık karşılaşılan durumlardan bir tanesi bebeğin ömrünün kısalacağı inanışıyla anne adaylarının saçlarını kestirmemesidir. Bunun altında yatan düşünce annenin aldığı besinlerin çocuğa ulaşamayacağı kaygısıdır. Fakat annenin tükettiği besinlerin saçı beslemesi ve bebeği beslemesi farklı yollarla gerçekleştiği için saçını kestiren bir anne adayı aslında bebeğinin besin tüketimini engellemez. Yani hamileyken saçlarımı kestirmemeli miyim? Sorusunun cevabı: Hayır, kestirebilirsiniz.

Hamile Kadınlar Saçlarını Boyatmamalıdır

hamileyken saç boyanır mı

Yine benzer bir konu olan saçlar… uzmanların ortaya koyduğu araştırmalar 3. aydan sonra anne adayının saçını boyatmasında bir sakınca olmadığı yönünde. Saç boyaları içinde birçok kimyasal madde bulundurur ve bu maddelerin bir kısmı vücut tarafından emilir. Ancak emilme miktarı ve fetüse verdiği zarar tam olarak belli değildir. Fakat boya işlemi sırasında solunan hava daha çok vücuda hapsolur ve iyi havalandırılmış ortamlarda saç boyatmak daha doğru bir tercih olacaktır. Hamilelikte ilk 3 ay organ gelişimi için önem taşıdığından uzmanlar 3. aydan itibaren saç boyatmakta bir sakınca görmemektedir.

Anne Hamilelik Sürecinde Güzelleşirse Çocuğu Erkek Olur, Çirkinleşirse Kız Olur

hamilelik döneminde yüz güzelliği

Anne adayları hamilelik süreçleri boyunca etraftan duydukları yorumlardan zaman zaman etkilenip bu hurafelere kafa yorabiliyor. Bir anneyi çocuğu ‘’güzel’’ veya ‘’çirkin’’ yapar mı? Cevap çok net bir şekilde hayır. Hamilelik sürecinde kız çocuğu olan annelerin karnında az miktarda da olsa östrojen hormonu salgılanır. Östrojen hormonu ne işe yarar?  Cilt tonunuzda koyulaşmaya sebep olur, cildin esnekliğini arttırır, anne rahmini bebeğin tutunabileceği şekilde hazırlar. Sizce bunların güzellikle bir ilgisi olabilir mi? Erkek çocuğu olan annelerde ise az miktarda da olsa testosteron hormonu salgılanır. Bu hormonla ilgili yapılan enteresan bir araştırmada ise elde edilen sonuçlar: rahim içindeki testosteron miktarının fazlalığı kız çocukların konuşma becerisinin erkek çocuklara göre daha yüksek olduğu yönünde. Gördüğünüz üzere hamile kadınların bebeklerinin cinsiyetlerine göre onları ‘’güzel’’ veya ‘’çirkin’’ diye kategorize etmek hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmamaktadır.

Anne Adayı Çiğ Et Ellememelidir

Sıkça karşılaştığımız çiğ et mevzusu aslında kulaktan kulağa evrilip başka bir konu başlığı haline gelmiştir. Hamilelikte çiğ ete dokunmak değil ‘’çiğ et yemek’’ veya ‘’az pişmiş et yemek’’ sakıncalıdır. Çiğ ette bulunan birçok parazit hem anne adayı hem de bebek için oldukça zararlıdır. Özellikle jambon, salam, çiğ köfte gibi gıdaların tüketimine dikkat etmek gerekir. Çiğ ete dokunduktan sonra da zaten yapılması gereken şekilde, ellerinizi bol su ile yıkamalısınız. Hamilelik boyunca tüketeceğiniz gıdalarla ilgili aklınıza takılan her şeyi doktorunuza veya beslenme ve diyet uzmanlarına danışmalısınız.

Ye Tatlıyı Doğur ‘’Atlıyı’’ Ye Ekşiyi Doğur ‘’Ayşe’yi’’

hamilelikte tatlı ekşi yemek

Tamamen batıl bir inanış olan bu söz artık atasözü gibi toplumumuza yayılmıştır. Bu hurafe gebelik sürecinde hamile kadının canı daha çok tatlı gıdalar çekerse oğlu olacağı, ekşi gıdalar çekerse de kızı olacağı inanışıdır. Anne adayının bebeğinin cinsiyetini öğrenmek için denediği bu yolun hiçbir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır.

Ayva Yiyen Anne Adayının Çocuğu Gamzeli Olur

Çocukların gülümsemesine sevimlilik katan gamzenin ne ayvayla ne de başka bir meyveyle alakası yoktur. Gamze, genetik yollarla bebeğe aktarılan ve anne karnındayken yüz kaslarının gelişimi sırasında oluşan bir durumdur. Kas dokuları cilde yapıştığı zaman oluşan bu durum bebekler gülümsediğinde sevimliliklerine sevimlilik katar. Fakat ne yazık ki bu öyle yaygın bir hurafedir ki bazı anne adayları durumu abartarak yanaklarına bile ayva basarlar ki çocukları da gamzeli doğsun.

Bebeğin Kırkı Çıkmadan Dışarı Çıkması Doğru Değildir

bebeğin kırkı çıkmadan dışarıya çıkması

Bebeğin doğumundan sonra ebeveynlerin en çok dikkat ettiği ve belki de endişelendiği konulardan biri de ‘’bebeğimi ne zaman dışarı çıkaracağım?’’ Aslında hiçbir bilimsel veriye dayanmaz kırk gün kuralı. Anneler ve babalar kendilerini ne zaman hazır hissederse hava koşullarına ve bebeğin sağlık durumuna göre doktorlarından alacakları onay ile dışarı çıkabilirler. Hatta bebeklerin dışarı çıkması ve temiz hava alması hem onlara iyi gelecek hem de size bir nefes olacaktır.

 

Bu yazı Dilanur Apaydın tarafından hazırlanmıştır.