Yazılar

Emzirme Döneminde Anneler Tarafından Tüketmesi Önerilmeyen 13 Gıda Ürünü!

Emzirme dönemi hem anneler hem de bebek için önemli bir dönemdir çünkü doğumdan sonra anne ve bebeğin fiziksel ve duygusal bağlarını devam ettirdiği gibi aynı zamanda bebeğin annenin beslenmesine bağlı olarak kaliteli besinleri doğrudan aktarılması için çok önemlidir. Bu yazımızda anneler ve anne adaylarına emzirme döneminde tüketilmesi önerilmeyen gıdaları aktaracağız!

Emzirme Döneminde Bilinçli Olmanın Önemi

Anne ve bebeğin doğumdan sonraki süreçte fiziksel bir bütün olmasını sağlayan bu dönemde annenin doğru beslenmesi bebek sağlığı ve gelişimi açısından çok önemli bir faktördür. Bu sebepten kaynaklı olarak anneler neyi yiyip-içeceklerine normal dönemlerden çok daha fazla dikkat etmeli ve bu konuda bilinçli davranmaları gereklidir. Çocuklara zararlı olabilecek sigara ve alkol gibi maddelerin dışında çocuğunuzu tanımak ve eğer varsa bebekte alerji yaratabilecek besinlerin tüketilmemesi önemlidir. Bir diğer yandan sindirilme yardımcı olacak besinlerin de tercih edilmesi bir diğer önemli faktördür.

Tüm bu sebepten kaynaklı olarak hem annenin hem de bebeğin mutlu ve sağlıklı olabilmesi adına emzirme sürecinde önerilmeyen bazı besin önerileri ile karşınızdayız!

Emzirme Döneminde Tüketilmesi Önerilmeyen 13 Gıda Ürünü!

Çiğ balık ve deniz ürünleri tüketimi

Annelerin emzirirken tüketmemesi veya daha az tüketmesi gereken besinlerin arasında çiğ balık ve deniz ürünleri bulunmaktadır. Bunun sebebi ise çiğ balıkların ve deniz ürünlerinin bünyelerinde çeşitli bakterileri barındırma ihtimalinin bulunmasından kaynaklıdır.

Hamilelikte alkol tüketimi

Alkol tüketimi

Emzirme döneminde tüketilmesi önerilmeye bir diğer gıda ise alkoldür. Alkol, annenin sütüne karışarak bebeğe aktarılabilme ihtimalinden dolayı tüketilmesi önerilmemektedir.

Hamilelikte kafein tüketimi

Kafein tüketimi

Annelerin emzirme döneminde tükettikleri kahve miktarını dengelemeleri çok önemli bir faktördür. Kahve kafein içermesinden kaynaklı olarak bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk ve iritasyon geliştirmelerine sebep olabilir. Bu yüzden kahve içerken veya satın alınırken kafeinsiz kahveler tercih edilebilir.

Hamilelikte soya tüketimi

Soya tüketimi

Emzirme döneminde bebeklerin alerji geliştirebilecekleri besinleri belirlemek çok önemlidir. Bu sebepten kaynaklı olarak soya, bazı bebeklerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Bu durumu doktorunuza danışmak da önemli bir faktördür.

Hamilelikte Süt Tüketimi

Süt ve süt ürünleri tüketimi

Bazı bebeklerin laktoza ve süt proteinlerine karşı alerji geliştirebilmeleri sebebi ile annenin süt ve süt ürünü tüketimi yaparken dikkat etmeleri gerekmektedir. Belki süt ve süt ürünlerinin bebekte yaptığı alerjik reaksiyona bağlı olarak bir doktora ne kadar tüketilmesi gerektiği ile ilgili danışılmalıdır.

Hamilelikte yumurta tüketimi

Yumurta tüketimi

Bazı bebeklerin yumurtaya karşı alerjisi olmasından kaynaklı olarak annelere emzirme sürecinde yumurta tüketmeleri pek önerilmemektedir.

Hamilelikte fındık fıstık tüketimi

Fıstık ve Fındık tüketimi

Fıstık ve fındık gibi bazı kuruyemişlere bebeklerin alerjileri olabilme durumundan kaynaklı olarak eğer fıstık ve fındık yendiğinde bebek alerjik bir reaksiyon gösteriyorsa bu durum önce doktoruna danışılmalı ve gerekirse fıstık ve fındık tüketimini annenin emzirme dönemi boyunca kesmesi gereklidir.

Hamilelikte buğday tüketimi

Buğday tüketimi

Buğday ve buğday içeren bazı gıdaların bebekte alerjik reaksiyonlara sebep olabilmesi mümkündür. Bu durumdan kaynaklı olarak annelerin emzirme döneminde eğer bebeğin buğdaya karşı gösterdiği bir alerjik reaksiyon varsa tüketilmemesi önerilmektedir.

Hamilelikte deniz ürünleri tükertimi

Kabuklu deniz ürünleri tüketimi

Bazı bebeklerin deniz kabuklu böceklerine karşısı alerjisi olabilmektedir. Bu durumdan kaynaklı olarak bu gıdaların tüketiminde bebekler alerjik reaksiyon gösterebileceğinden bu gıdaların tüketimi emzirme döneminde annelere önerilmeyebilir.

Hamilelikte baharatlı ürünlerin tüketimi

Baharatlı ve ekşi gıdaların tüketimi

Bebeklerde gaz ve iritasyona sebep olabilmesi nedeni ile baharatlı ve ekşi gıdaların emzirme döneminde annenlerin baharatlı ve ekşi gıdaları tüketmeleri önerilmeyebilir.

Nikotin ve sigara tüketimi

Emzirme döneminde annelerin sütündeki nikotin oranını arttırabilmesi ihtimali yüzünden sigara içilmemeye de pasif içici durumunda bulunulmamaya da dikkat edilmelidir. Aksi taktirde nikotin bebeğe zarar verebilir.

Hazır ve şişelenmiş mamaların tüketimi

Hazır ve şişelenmiş halde bulunan mamalar, katkı maddeleri içerebilmesi durumundan kaynaklı olarak kullanılmadan önce doktorunuza danışmakta fayda var.

Hamilelikte şarküteri ürünleri tüketimi

Şarküteri ürünlerinin tüketimi

Sosis, salam ve sucuk gibi şarküteri gıdaları grubuna giren bu ürünlerin tüketimi içlerinde nitrat, koruyucu maddeler ve yüksek tuz oranları barındırabilmeleri durumundan dolayı bebekler için zararlı olabilir. Bu sebepten kaynaklı olarak bu gıdaların emzirme döneminde düzenli olarak tüketilmesi önerilmemektedir.

Sonuç olarak, emzirme dönemi gibi hem bebeğin sağlığı ve gelişimi açısından hem de anne-bebek huzurunu bozabilecek faktörler açısından önemli olan bu dönemde annelerin beslenirken bilinçli davranması, özellikle sigara, alkol vb. bağımlılıkları olan annelerin gerekirse bu durum için yetkili kişilerden destek alması önerilip bu 13 gıdanın tüketimi yapılırken dikkat edilmesi tavsiye edilmektedir.

 

Bu yazı Gizem Ezgi Akyol tarafından hazırlanmıştır.

Hamile Kıyafetleri: Neye Dikkat Edilmeli, Nasıl Seçilmeli?

Hamilelik, bir kadının hayatındaki en özel dönemlerden biridir. Vücut değişimleri ile birlikte, giyim tercihleri de önem kazanır. Hamile kadınların rahat ve sağlıklı kıyafetler giymesi, hem kendileri hem de bebekleri için oldukça önemlidir. Bu makalede, hamile kıyafetlerinin seçimi ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi vereceğiz. Hamile kıyafetleri seçimi ve diğer önemli detaylar bu yazımızda.

Hamile Kıyafetleri Neden Önemlidir?

Hamilelik döneminde, anne adaylarının vücutları hızla değişir. Büyüyen göbek, göğüsler ve kalçalar, hamile kadınların giyim tercihlerinde değişiklik yapmasına sebep olabili. Rahat, esnek ve nefes alabilen kıyafetler, hamile kadınların hareket etmesine ve gün boyu rahat hissetmesine yardımcı olur. 

hamile kıyafeti

Hamile Kıyafetleri Nasıl Seçilmelidir?

Hamile kıyafetleri seçimi yaparken, rahatlık ve uygunluk önemli faktörlerdir. Aşağıdaki ipuçları, hamile kıyafetleri seçerken dikkat edilmesi gereken noktaları özetlemektedir:

Esnek ve Nefes Alabilen Kumaşlar Tercih Edin

Hamile kadınların vücutlarındaki değişimler, sıkı kıyafetler giymeyi zorlaştırır. Esnek kumaşlar, hamile kadınların hareket etmesine ve nefes almasına yardımcı olur. Pamuklu kumaşlar gibi nefes alan malzemeler, terlemeyi azaltır ve cildi rahatlatır. 

Bol ve Rahat Kıyafetler Giyin

Hamile kadınların rahatlıkla hareket edebilmesi için, bol ve rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Hamile kadınların giyim tercihleri, bedenlerindeki değişikliklere uygun olmalıdır. Dar kıyafetler, hamile kadınların hareket kabiliyetini kısıtlar ve rahatsızlık hissine neden olabilir. 

Hamile Kıyafetleri Satın Alırken Beden Ölçünüzü Kullanın

Hamile kadınlar, giyim tercihlerinde bedenlerindeki değişiklikleri göz önünde bulundurmalıdır. Beden ölçüleri değiştikçe, kıyafetlerin de değişmesi gerekebilir. Hamile kıyafetleri satın alırken, normal beden ölçünüze göre değil, hamile beden ölçünüze göre seçim yapmanız gerektiğini unutmayın. 

Hamilelik Dönemi İçin Özel Tasarlanmış Kıyafetleri Tercih Edin

Hamile kadınların giyim tercihleri, normal kıyafetlerden farklıdır. Hamilelik dönemi için özel tasarlanmış kıyafetler, hamile kadınların bedenlerine uygun şekilde tasarlanmıştır. Bu kıyafetler, hamile kadınların gün boyu rahat hissetmelerine yardımcı olur. 

hamile kıyafetleri

Fonksiyonel Kıyafetler Seçin

Hamile kadınların giyim tercihleri, sadece rahatlıkla sınırlı değildir. Aynı zamanda, fonksiyonel kıyafetler de tercih edilmelidir. Örneğin, emzirme bluzları veya hamilelik dönemi iç çamaşırları, anne adaylarının ihtiyaçlarını karşılar ve hayatlarını kolaylaştırır. 

Hamile kıyafetleri seçerken dikkat edilmesi gerekenler arasında, kumaş kalitesi, bedeninize uygun seçimler yapmak, emzirme dönemi için kıyafetler seçmek, doğru kombinasyonlar yapmak ve moda trendlerini takip etmek yer alır. Hamile kıyafetleri, hamile kadınların rahat ve şık görünmelerine yardımcı olur. 

Hamile kadınlar için özel tasarlanmış kıyafetler, hamilelik döneminde hem rahat hem de şık görünmelerine yardımcı olur. Hamile kadınların, kumaş kalitesi, bedeninize uygun seçimler yapmak, emzirme dönemi için kıyafetler seçmek, doğru kombinasyonlar yapmak ve moda trendlerini takip etmek gibi faktörlere dikkat etmeleri önemlidir. Hamile kadınlar, doğru kıyafet seçimleriyle hamilelik döneminin keyfini çıkarabilirler. 

Hamilelikle İlgili Hurafelere İnanmayın!

Hamilelik sürecinde anne adaylarını kaygılandıran zaman zaman kafalarını kurcalayan birçok hurafe vardır. Ne yazık ki hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmazlar. Günümüzde anne adayları daha bilinçli ve araştırmaya daha yatkın olsalar da kulaktan dolma bilgilerle ‘acaba?’ demeye meyilliler. Yıllardır en çok duyduğumuz bazı hurafeleri sizlerle paylaşmak isteriz.

Hamile Kadınlar Saçlarını Kestirmemeleridir, Kestirirlerse Bebeğin Ömrü Kısalır

hamile saç kesimi

Hamilelik sürecinde en sık karşılaşılan durumlardan bir tanesi bebeğin ömrünün kısalacağı inanışıyla anne adaylarının saçlarını kestirmemesidir. Bunun altında yatan düşünce annenin aldığı besinlerin çocuğa ulaşamayacağı kaygısıdır. Fakat annenin tükettiği besinlerin saçı beslemesi ve bebeği beslemesi farklı yollarla gerçekleştiği için saçını kestiren bir anne adayı aslında bebeğinin besin tüketimini engellemez. Yani hamileyken saçlarımı kestirmemeli miyim? Sorusunun cevabı: Hayır, kestirebilirsiniz.

Hamile Kadınlar Saçlarını Boyatmamalıdır

hamileyken saç boyanır mı

Yine benzer bir konu olan saçlar… uzmanların ortaya koyduğu araştırmalar 3. aydan sonra anne adayının saçını boyatmasında bir sakınca olmadığı yönünde. Saç boyaları içinde birçok kimyasal madde bulundurur ve bu maddelerin bir kısmı vücut tarafından emilir. Ancak emilme miktarı ve fetüse verdiği zarar tam olarak belli değildir. Fakat boya işlemi sırasında solunan hava daha çok vücuda hapsolur ve iyi havalandırılmış ortamlarda saç boyatmak daha doğru bir tercih olacaktır. Hamilelikte ilk 3 ay organ gelişimi için önem taşıdığından uzmanlar 3. aydan itibaren saç boyatmakta bir sakınca görmemektedir.

Anne Hamilelik Sürecinde Güzelleşirse Çocuğu Erkek Olur, Çirkinleşirse Kız Olur

hamilelik döneminde yüz güzelliği

Anne adayları hamilelik süreçleri boyunca etraftan duydukları yorumlardan zaman zaman etkilenip bu hurafelere kafa yorabiliyor. Bir anneyi çocuğu ‘’güzel’’ veya ‘’çirkin’’ yapar mı? Cevap çok net bir şekilde hayır. Hamilelik sürecinde kız çocuğu olan annelerin karnında az miktarda da olsa östrojen hormonu salgılanır. Östrojen hormonu ne işe yarar?  Cilt tonunuzda koyulaşmaya sebep olur, cildin esnekliğini arttırır, anne rahmini bebeğin tutunabileceği şekilde hazırlar. Sizce bunların güzellikle bir ilgisi olabilir mi? Erkek çocuğu olan annelerde ise az miktarda da olsa testosteron hormonu salgılanır. Bu hormonla ilgili yapılan enteresan bir araştırmada ise elde edilen sonuçlar: rahim içindeki testosteron miktarının fazlalığı kız çocukların konuşma becerisinin erkek çocuklara göre daha yüksek olduğu yönünde. Gördüğünüz üzere hamile kadınların bebeklerinin cinsiyetlerine göre onları ‘’güzel’’ veya ‘’çirkin’’ diye kategorize etmek hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmamaktadır.

Anne Adayı Çiğ Et Ellememelidir

Sıkça karşılaştığımız çiğ et mevzusu aslında kulaktan kulağa evrilip başka bir konu başlığı haline gelmiştir. Hamilelikte çiğ ete dokunmak değil ‘’çiğ et yemek’’ veya ‘’az pişmiş et yemek’’ sakıncalıdır. Çiğ ette bulunan birçok parazit hem anne adayı hem de bebek için oldukça zararlıdır. Özellikle jambon, salam, çiğ köfte gibi gıdaların tüketimine dikkat etmek gerekir. Çiğ ete dokunduktan sonra da zaten yapılması gereken şekilde, ellerinizi bol su ile yıkamalısınız. Hamilelik boyunca tüketeceğiniz gıdalarla ilgili aklınıza takılan her şeyi doktorunuza veya beslenme ve diyet uzmanlarına danışmalısınız.

Ye Tatlıyı Doğur ‘’Atlıyı’’ Ye Ekşiyi Doğur ‘’Ayşe’yi’’

hamilelikte tatlı ekşi yemek

Tamamen batıl bir inanış olan bu söz artık atasözü gibi toplumumuza yayılmıştır. Bu hurafe gebelik sürecinde hamile kadının canı daha çok tatlı gıdalar çekerse oğlu olacağı, ekşi gıdalar çekerse de kızı olacağı inanışıdır. Anne adayının bebeğinin cinsiyetini öğrenmek için denediği bu yolun hiçbir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır.

Ayva Yiyen Anne Adayının Çocuğu Gamzeli Olur

Çocukların gülümsemesine sevimlilik katan gamzenin ne ayvayla ne de başka bir meyveyle alakası yoktur. Gamze, genetik yollarla bebeğe aktarılan ve anne karnındayken yüz kaslarının gelişimi sırasında oluşan bir durumdur. Kas dokuları cilde yapıştığı zaman oluşan bu durum bebekler gülümsediğinde sevimliliklerine sevimlilik katar. Fakat ne yazık ki bu öyle yaygın bir hurafedir ki bazı anne adayları durumu abartarak yanaklarına bile ayva basarlar ki çocukları da gamzeli doğsun.

Bebeğin Kırkı Çıkmadan Dışarı Çıkması Doğru Değildir

bebeğin kırkı çıkmadan dışarıya çıkması

Bebeğin doğumundan sonra ebeveynlerin en çok dikkat ettiği ve belki de endişelendiği konulardan biri de ‘’bebeğimi ne zaman dışarı çıkaracağım?’’ Aslında hiçbir bilimsel veriye dayanmaz kırk gün kuralı. Anneler ve babalar kendilerini ne zaman hazır hissederse hava koşullarına ve bebeğin sağlık durumuna göre doktorlarından alacakları onay ile dışarı çıkabilirler. Hatta bebeklerin dışarı çıkması ve temiz hava alması hem onlara iyi gelecek hem de size bir nefes olacaktır.

 

Bu yazı Dilanur Apaydın tarafından hazırlanmıştır.

Lohusa Sepeti Nasıl Hazırlanır? İçine Neler Konulur?     

Lohusa doğumdan hemen sonraki 6-8 hafta yani yaklaşık 45 gün içindeki çoğu annenin girdiği bir dönemdir. Anneler bu dönemde değişen hormonlarından ötürü birtakım ihtiyaçlar içinde olurlar. Lohusa sepeti de lohusa dönemindeki annenin ihtiyaçlarına yönelik hazırlanmış hastanede ve evde başucunda bulunacak şekilde ve dilenirse estetik bir şekilde de hazırlanan bir sepettir. Lohusa sepeti doğumuna az kalmış anne adayı için doğumdan en az üç ay önce hazırlanmaya başlanması tavsiye edilir. Bu sepetin içinde doğumdan sonraki dönemde annenin ihtiyaçlarını karşılayacak en elzem eşyaları sizin için düzenledik.

  • Hastanede, özellikle sezeryan veya normal doğumun ilk saatlerinde hastane ortamında annenin hareketlerini kolaylaştırıcı pijama takımları, sabahlık, gecelik. Bu takımların özellikle emzirmeyi kolaylaştırması için üstten düğmeli olduklarına dikkat etmek önemlidir.
  • Annenin rahatça emzirebilmesi için emzirme sütyenleri ve emzirme atletleri. Bu noktada emzirme sütyenlerinin emiciliğinin yüksek olması ve öndeki kapların rahatça açabilmesi detaylarına dikkat edebilirsiniz.
  • Gün içerisinde lohusalığa bağlı gelgitli vücut ısısı değişikliğine hazır olmak için şallar veya ince hırkalar tercih edilebilir.
  • Annenin rahat hareket edebilmesi için ortopedik, terletmeyen terlikler ve lohusa korsesi bu korse annemizin sırtını destekleyerek yardımcı olacaktır.
  • Annenin saç uzunluğuna bağlı olarak tokalar veyahut taçlar.
  • Dilenirse eğer lohusa sepeti içine küçük hediyelik eşyalar da konabilir. Kokulu keseler veya küçük anahtarlıklar en sık tercih edilen küçük hediyelik eşyalardır. Bunların yanı sıra lohusa sepetinize hediyelik olarak buzdolabı magnetleri de yerleştirebilirsiniz.

 

Yeni Doğan Bebekler İçin Alışveriş Tavsiyeleri

Bebekler dünyaya birçok ihtiyacıyla birlikte gelirler. Yeni anne adaylarımız için bu durum epey kafa karıştırıcı olabilir. Bebeğim neye ihtiyaç duyar, ona ne almalıyım, neye ihtiyacımız olur gibi pek çok soru sizler için yorucu bir hal alabilir. Hem heyecanlı hem de kafa karıştırıcı olan bu yolda biz sizlere yardım etmek istedik. Bu yüzden yeni doğan bebekler için alışveriş tavsiyelerini sizin için hazırladık.

Yeni Doğan Bebek Kıyafetleri

yenidoğan kıyafetleri

Bu listenin en başında gelen şey hem doğum sonrası hem de hastane çıkışı için bebek takımı. Bu listenin sonrasında gelen şeyler;

  • Zıbın
  • Tulum
  • Çorap
  • Eldiven
  • Patik
  • Penye şapka
  • Pamuklu yelek

Kıyafetleri %100 pamuklu seçmeniz bebeğinizin teninin zarar görmemesi için çok önemlidir. Bebeğinizin cildi bu dönem de çok hassas olacağı için pamuklu olmayan kıyafetlerin alerjen bir durum yaratması söz konusudur. Sert yünlü kıyafetleri bebeğiniz için seçmek, onun hareketini kısıtlayacaktır ve huzursuz bir hal almasına sebep olacaktır. Kıyafetleri alırken 0-3 ya da 3-6 ay tercih edebilirsiniz. Bebeğiniz çok hızlı büyüme sergileyeceği için çok fazla kıyafet almanıza gerek olmayacaktır.

Banyo Seti

yenidoğan banyo seti

Doğum sonrası 8-12 saat içerisinde bebeğiniz yıkanmaya hazır olacağı için banyo seti önemli bir ihtiyaç haline geliyor. Banyo setinin içerisinde bulunması gerekenler;

  • Banyo süngeri (Chicco markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Başlıklı havlu
  • Sabun ve şampuan (yeni doğan bebekler için özel olanlardan) (Bubchen veya Msutela markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Küvet (Okbaby markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Küvet filesi (Baby Jem markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Vücut Losyonu
  • Emniyetli Kulak Çubuğu
  • Tarak
  • Masaj Yağı (Bubchen veya Mustela markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Oda için alt değiştirme minderi (Chakra markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Kullan-at Alt Değiştirme Minderi (Canbebe markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Manikür seti (Bebe jou markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Islak mendil (Unibaby markasını tercih edebilirsiniz.)

Beslenme İhtiyaçları

yenidoğan beslenme ihtiyaçları

Bebeğinizin gelişiminin iyi bir şekilde sağlanabilmesi için beslenmenin iyi ve ideal bir şekilde yapılması dikkat etmemiz kriterlerdendir. Bu yüzden tabi ki alınması gereken malzemelerin en önemlilerinden biridir. Yeni doğan bebeklerde anne sütüyle birlikte beslenme ihtiyacı karşılanır. Ancak anne sütünün alınamadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda söz konusu olabilmektedir.

Eğer bebeğinizin sizin göğsünüzden beslenmekte güçlük çekiyor ise, bebeğinize alabileceğiniz malzemeler;

  • Biberon (Avent markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Biberon yıkama fırçası (Friendly markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Önlük
  • Emzik ve emzik kabı (Nuk veya Avent markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Strelizatör
  • Ağız ve kusma bezi (Mycey markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Emzik tutucu (Metaller paslandığı için plastik almanızı tavsiye ediyoruz. Mycey markasını tercih edebilirsiniz.)

Temizlik ve Sağlık İhtiyaçları

yenidoğan temizlik ve sağlık ihtiyaçları

Bebeğiniz temizliği, bebeğinizin sağlıklı büyümesi için çok önemlidir. Bu durumda alabileceğiniz temizlik malzemeleri;

  • Bebek bezi (bazı bebek bezleri, bazı bebekler için alerjen olabiliyor, eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalırsanız, bezini değiştirmenizi tavsiye ediyoruz.)
  • Pamuklu bez veya mendil
  • Bebek losyonu
  • Bebek pudrası
  • Ateş ölçer
  • Burun aspiratörü
  • Termometre
  • Güneş kremi
  • Deterjan
  • Yumuşatıcı

Malzemeleri seçerken, alkolsüz, parfümsüz, parabensiz olmasına özen göstermelisiniz. Doğal içerikli olan malzemeler her zaman önceliğiniz olmalıdır.

Deterjan ve yumuşatıcı kullanırken bebeklere özel deterjan tercih etmeniz bebeğinizin cildi için faydalı olacaktır.

Bebeğin Taşınması ve Seyahat Anında Olması Gereken İhtiyaçlar

yenidoğan bebek arabası

Öncelikle, bebek arabası ve puseti almanız gerekenlerin en başında gelmektedir. Bununla birlikte, anne kucağı, bebek çantası, bebek telsizi ve kanguru alabilirsiniz. Bunları almak hem çocuğunuzu taşımanızı hem de onunla birlikte seyahat etmenizi kolaylaştıracaktır.

Annelerin İhtiyaçları

yenidoğan anne ihtiyaç listesi

  • Emzirme sutyeni (Oysho veya M&S markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Göğüs pedi ya da kalkan (Lansinoh markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Göğüs ucu kremi (Rafael markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Emzirme yastığı
  • Gecelik
  • Emzirme önlüğü (Mycey markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Doğum sonrası için korse
  • Süt saklama poşeti (Lansinoh markasını tercih edebilirsiniz.)

 

 

Bu yazı Yasemin Vural tarafından yazılmıştır.

FETAL DNA

Fetal DNA testleri gebelik döneminde yapılan, bebeğin kromozom yapısı hakkında bilgi veren bir testtir. Anne adayından kan örneği alınarak ve bu kan örneğinden bebeğin DNA’sı ayrıştırılarak bebekte olabilecek genetik anomalilerin tespit edilmesini sağlar. Down sendromu, trizomi 18 ve 13 gibi genetik hastalıklar hakkında daha doğum gerçekleşmeden bilgi sahibi olmaya yarar.

Serbest Fetal DNA Nedir?

Serbest Fetal DNA testi anne ve bebek arasındaki madde alış-verişini sağlayan kordon sayesinde anne kanına bulaşan genetik materyalleri saptayarak inceleyen bir testtir. Bu genetik materyallerden olan “FETAL DNA” hücrelerden ayrıştırılarak genetik komplikasyonlar için incelenir. Bu test bir tanı testi değildir fakat yüksek güvenirlikli bir tarama testidir.

Serbest Fetal DNA Testi Ne Zaman Yapılır?

Fetal DNA testi için bebeğin DNA’sının anne kanına belli bir düzeyde geçmiş olması gereklidir. Bu sebepten dolayı gebelikte 10. hafta sonrasında bu testin yapılması önerilir. Bu test anne adayından kan örneği alınarak yapılır. Bu kan örneğiyle birlikte genom farklı yöntemlerle incelenir ve analiz edilir.

Serbest Fetal DNA Testi Kimler İçin Gereklidir?

Test 10. Haftasını doldurmuş her anne adayına yapılabilir fakat özellikle testi yapması gereken anne adayları için şartlar şunlardır;

  • Anne adayının 35 yaş veya üzeri olması,
  • Ultrason sırasında bebek üzerinde şüpheli bulguların tespit edilmesi,
  • Daha önce Down sendromlu, trizomi 13 veya 18 tanısına sahip bir bebeğe doğum yapmış olması,
  • Yapılan ikili, üçlü veya dörtlü tarama testleri sonucu yüksek risk saptanmış olması.

Fetal DNA Testi Tanı Koymada Ne Kadar Başarılıdır?

Fetal DNA testi bir tarama testi olduğundan dolayı tanı koymak için ek testlere ihtiyaç doğurabilir ancak genetik hastalıkların saptanmasında oldukça yüksek sonuçlar verebilir. Down sendromu genetik hastalığı için %99, trizomi 13 ve 18 için de %92 ve %97 oranında doğruluk oranına sahiptir.

Fetal DNA Testinin Doğruluk Oranı

Fetal DNA testi anomalileri tespit etmek amacıyla sıkça kullanılsa da test %100 doğruluk oranına sahip bir sonucu ortaya koymayabilir. Buna rağmen, %90 oranında genetik hastalıkları doğru tespit edebilir.

Fetal DNA Testi Sonuçlarını Ne Zaman Öğrenebilirim?

Test sonuçları yaklaşık iki hafta içerisinde belli olmaktadır. Bazı durumlar çerçevesinde bu süre esneklik gösterebilir.

Fetal DNA Testi Sonuçları

Bu test sonucunda değerler yüksek ise farklı testler yapılarak sonucun kesinleştirilmesi gerekmektedir. Eğer, test sonucu düşük bir değer elde edilirse bebekte kromozal anomali olma riski düşüktür. Bu durumda ekstra testlere ihtiyaç duyulmamaktadır.

Fetal DNA Testinde Anomalilik Ortaya Çıkarsa

Kromozomal anomaliliklerin herhangi bir tedavisi olmamakla birlikte bu anomaliliklerin bireyler üzerindeki etkisi de bilinmemektedir.

Çoğul Gebelik Durumlarında Fetal DNA Testi

Çoğul gebelik durumlarında yapılan bu tarz testlerin başarısı çok kısıtlıdır. Bu gibi durumlarda tek bir gebelik testi sonucu elde edilir ve bundan dolayı bebekleri birbirinden ayırt edilemez.

Fetal DNA Testi Fiyatları

Devlet hastanelerinde yapılan Fetal DNA testleri ücretsiz yapılmaktadır. Kişi bu testi özel hastanelerde yapmayı tercih ederse fiyat 2000 ile 3500 civarı değişiklik gösterebilir.

 

 

Gebelik testi yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Babalık İzni Hakkında Merak Ettiğiniz Detaylar

Eşi hamile olan baba adaylarının en çok merak ettikleri
konulardan biri de çalışan eşleri gibi iş yerinden doğum izni ( babalık izni) alabilecekleri midir. Çünkü eşlerinin hem
doğum öncesi hem de doğum sonrası yanlarında bulunarak hem sosyal hem de
psikolojik destek açısından baba adayları önemli bir yere sahiplerdir. Yeni
doğmuş bir bebeğin ihtiyaçlarının çok olduğu bir dönemde babanın da doğum
izni alması çok doğaldır.

Babalık izni nedir?

Çalışan hamile bayanların iş yerinden doğum öncesi ve doğum sonrası
döneminde ücretli veya ücretsiz olarak 8 hafta doğum öncesi döneminde,
doğumdan sonra ise doğum izinleri 8 haftaya kadar devam etmektedir. Anneye
toplam 18 hafta doğum izni verilmektedir. Bu süreçte babalara ise eşlerine
verilen izin hakkı kadar olmasa da babalara da izin hakkı verilmektedir.
Fakat baba adaylarının çalışmış oldukları statülere göre (devlet memuru ya
da işçi) izin hakları farklıdır.

 

Babalık izni ne zaman başlar?

Babalık izinleri, babalık adaylarının eşlerinin doğum yapmasından sonra
başlar.

 

Babalık izni kaç gündür?

Baba adaylarının işlerinde çalıştıkları statülere (devlet memuru ya da
işçi) göre izinlerin de farklılık gösterir. Statülerdeki izin kullanma
günlerinde farklılıkların olmasındaki sebep ise tabi olunan kanun
maddelerinden kaynaklanmaktadır. Devlet memurları 657 sayılı devlet memuru
kanununa bağlı, işçiler ise 4857sayılı genel iş kanununa bağlıdırlar.

 

Babalık İzni Farklı Kurumlarda Değişiklik Gösterir mi?

Babalık izni statülere göre farklılık gösterir.

 

Statülere göre izin süreleri:

Kamu çalışanlarında izin süreleri:

Kamu çalışanları bağlı oldukları 657 sayılı devlet memuru kanununun 104.
Maddesinde eşlerinin doğum yapması halinde istekleri üzerine 10 gün izin
verilebilmektedir. Bu 10 günlük doğum izin süresi yıllık izinden
düşmemektedir.

İşçi statüsünde çalışanlarda izin süresi:

İşçi çalışanları bağlı oldukları 4857sayılı kanuna göre işçinin eşinin
doğum yapması durumunda 5 günlük izin kullanım hakları vardır. Bunun
yanında taşeron işçilerde normal işçiler gibi 5 gün izin hakları vardır.
Baba adaylarının kullanmış oldukları 5 günlük babalık izni yıllık
izinlerini etkilememekte mazeret izinleri den kullanmış olmaktadırlar.

 

4/B sözleşmeli çalışan personeller de izin süresi:

Sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar çalışma kurallarına göre eşi
doğum yapmış olan personellerin 2 gün babalık izni kullanım hakları vardır.

Babalık izni nasıl kullanılmalıdır?

Eşleri doğum yapmış olan baba adaylarının doğum olduğu tarihten itibaren
baba adaylarının çalışmış oldukları kuruma yazılı bir dilekçe sunarak izin
kullanabilirler.

· Doğum izni başlangıcı doğum olduğundan itibaren başlamalıdır.

· Babalık iznini arka arkaya kullanabileceği gibi parça parçada
kullanılabilir.

· Babalık izni çalışılan kuruma dilekçe esaslarına göre yazarak
bildirilmesi yeterlidir.

· Dilekçede eşin doğum tarihini belirtip, kaç gün izin kullanacağını
belirtmek olası çıkabilecek sıkıntıları ortadan kaldırır.

Babalık izni dilekçesi nasıl hazırlanır?

· Babalık izni dilekçesini hazırlarken çalışılan kuruma hitaben
yazılmalıdır.

· Dilekçeyi doldururken babalık izninin gün kullanacağı belirtilmelidir.

· Tüm izinleri aynı anda kullanmak gerekmez.

Babalık izni resmi tatile gelirse ne olur?

657 sayılı devlet memuru, 4857 sayılı genel iş kanununda ve 4/B sözleşmeli
çalışanların esasları içerisinde doğum izninde iş günü ibaresi yer almaz.
Yani doğum izni iş gününü kapsamaz. Yani doğum hafta sonuna ya da özel bir
güne denk gelirse babalık izni bu günleri de kapsar. Fakat özel sektörlerde
devam etmekte olan bazı kurumların kendi hassasiyetlerine göre bu durumla
ilgili esneklik sağlayabilmeleri mümkündür.

 

Erkeğin doğum izni aldığı durumda maaşında herhangi bir kesinti olur mu?

Bu üç statüde çalışan baba adaylarının kullanmış oldukları doğum izinleri
ücretleri, ücretli izin olup kendi maaşlarında ki para miktarı
düşmemektedir. Aynı çalışıyormuş gibi maaş ınızı kesintisiz ödenir.

Evlat edinme durumunda doğum izni alınabilir mi?

· Sadece çocuk sahibi olmak biyolojik bir durum değildir. Baba olmak
isteyen bireyler evlat edindikleri zamanda babalık izni kullanabilirler.

· Evlat edinilecek çocuğun yaşının 3 yaşın altında bir çocuğun evlat
edinilmesi halinde çocuğun teslim alındığı tarihten itibaren babalık izni
kullanılabilir. Bu izin 8 haftaya kadar olabilir.

Doğum sırasında yaşanan kayıplardan sonra izin hakkı olabilir mi?

Doğum sırasında yaşanan kayıplardan sonra izin hakkı olabilir. Baba
adayları eşi veya çocuğu doğum anında ikisinden birinin vefatı durumuyla
karşılaşırsa almış olduğu babalık iznini isteği doğrultusunda kullanabilir.

 

Doğum izni kullanmak istiyorum ama amirim izin konusunda zorluk çıkarır mı?

Baba adaylarının doğum sırasında eşlerinin yanında olmaları ve destek
vermeleri en doğal haklarıdır. Bundan dolayı işyerindeki patronun ya da
amirin babalık izni vermemesi gibi bir durum olmaz. Babalık izni için iş
yerine dilekçe ile durum açık bir şekilde ifade edilmelidir. Babalık
izninizin kanunlarda belirtilmiştir.

Babalar için verilen doğum iznini 15 gün ya da 1 ay sonra kullanabilir
miyim?

Devlet personel başkanlığının babalık izni doğumdan itibaren başlar ve
ileri bir tarihe ertelenmez ibaresi ile 15 gün ile 1 ay sonra babalık izni
kullanmanız mümkün değildir.

Baba adayları babalık iznini eşleri doğum yaptığında onlara her konuda
yardım etmek ve yeni doğmuş olan bebeğinizle ilgilenmek amacıyla bu izin
verilmiştir.

Eşim doğum yaptığı sırada izinli olmam doğum izni hakkımı engeller mi?

Babalık izninin başlangıç tarihinde resmi olarak işyerinden alınması
gerekmektedir. Ama eş doğum yaparken babanın önceden almış olduğunu bir
rapor varsa babalık izni yanmaz. Rapor biter bitmez ilk iş gününden
itibaren babalık izni kullanılabilir.

Bu yazı Furkan Demirtaş tarafından hazırlanmıştır.

 

Hamilelik sürecimin başında keşke bana söylenseydi…

9 AY ÖNCESİNE NOTLAR

Hamilelik, neredeyse çoğu kişinin yaşadığı ya da şahit olduğu bir süreç
olduğu için kimilerince fazlasıyla sıradanlaştırılan, kimilerince de halk
arasında dolaşan kötü hamilelik hikayeleriyle fazlasıyla korkulan bir dönem
olabiliyor. Bu yazıda, hamile olmadan önce bana söylenmiş olmasını
isteyeceğim birkaç hususu hemcinslerimle paylaşmak istedim.

Çocuklaşan Kadınlar Algısı

Doğumuna birkaç gün kalan bir anne adayı olarak hamileliğin nasıl olduğunu
soran birine şöyle derim: Uzun süren, sabır isteyen, elbette zorlukları
olan, ancak içinde hissettiğin canlının her geçen gün nasıl geliştiğine
bizzat şahit olarak ve ona hayat kaynağı olduğunu derinden hissederek bir
mucizeyi yaşadığın, kendini her geçen gün daha da güçlü hissettiğin bir
süreç. Öncelikle şunu kesinlikle bilmek gerekir ki herkesin hamilelik
süreci birbirinden farklı. Filmlerde, dizilerde gördüğünüz her daim iştahla
bir şeyler yemek isteyen, sürekli ağlayan, mantıklı hareket edemeyen ve
adeta yetişkin bir insandan bir çocuğa dönüşen hamile kadın imajını
zihninizden atın. Hamilelik böyle bir ‘hayattan ve kendinden kopuş süreci’
değil. İnsan, yaşadığı her tecrübeye kendi karakterini getiriyor, kendisini
katıyor. Her yaşanmışlık gibi hamileliğe de kendi karakterimizi, ruhumuzu,
zihniyetimizi ve hayata yaklaşım tarzımızı taşıyoruz. Hamilelik bizim bu
bütüncül kişiliğimizle algıladığımız ve içinden geçtiğimiz bir süreç
oluyor. Bu yüzden örneğin çoğunlukla kaygılı bir insansanız hamilelik
sürecindeki gelişmelere de beklenenin üstünde kaygılı bir şekilde
yaklaşmanız, soğukkanlı biriyseniz bunları doğal sürecin birer parçası
olarak kabul etmeniz muhtemeldir. Burada hamileliğin size hiçbir duygusal
yük getirmeyeceğini iddia etmiyorum. Elbette vücudunuzdaki sayısız
değişimin ve bir canlıyı dünyaya getiriyor olmanın getirdiği birtakım
duygusal zorluklar olacak. Bu bakımdan bir ölçüde kaygı duymak ve başka
bazı olumsuz addedilen duyguları yaşamak oldukça doğal. Ancak söylemek
istediğim, bunları hissederken ne yaptığını bilmeyen bir çocuğa
dönüşmeyeceğiniz gerçeği. Bunu, doğumuna sadece iki hafta kalana kadar
avukatlık mesleğini yapmış biri olarak söylüyorum; yani test edildi,
onaylandı.

Planlı Bir Geçiş

Hayattan kopmadan geçen güzel bir hamilelik dönemi için öncelikle hamilelik
öncesinde birtakım düzenlemeler yapmak gerektiğini düşünüyorum. Ben bunun
çok faydasını gördüm. Evliliğimin beşinci yılındayım. Dördüncü yılımıza
kadar tahmin edebileceğiniz üzere çevreden neden çocuk sahibi olmadığımıza
dair birçok soru işittim. Sınırı aşıp “hanginizin çocuğu olmuyor” diye
soran bile oldu. Kimileri de mesleğimin henüz ilk yıllarında iken, akşama
kadar adliyede ayakta koşturup, şanslı günümse akşama doğru ofise geçip
dilekçe yazıp, değilse emniyete ifadeye gidip, iş çıkışı da yüksek lisans
dersim için karşı yakada bulunan okuluma giderek evime neredeyse her gün
23.00 civarı döndüğüm dönemlerde “çocuk yap aradan çıksın” diye beni
düşündüklerini (!) ifade eden iyi niyetli nasihatler ediyorlardı.
Kendilerine herhangi bir dönemde çocuk sahibi olmayı “istemediğimizi”
söyleyerek bu şokla onları baş başa bırakmayı tercih ettim. Çünkü bir
çocuğa yapılabilecek en büyük iyiliklerden birinin onu iyi şartlarda
dünyaya getirmek olduğunu düşünüyorum. Doğduğu andan itibaren yapacağımız
bütün fedakarlıklar ve uğraşlar, onu ancak doğduğu şartların biraz
ilerisine taşıyabilecek. Üstelik annenin hamilelik sürecindeki fiziksel ve
ruhsal zorlanmalarının hepsi çocuğun bilinçaltının oluşumunda bir yer
edinecek. Bu yüzden, arkadaşlarımızın tatlı kızları Nil bizi baştan çıkarıp
çocuk sahibi olmaya ikna ettikten sonra öncelikle yüksek lisansımı
tamamladım ve tezimi kitap haline getirip yayımlattım. Bir süre boşa çıkan
hafta sonlarımın tadını çıkarıp dinlendim. Elimde olan dava dosyalarının
gidişatı bu sene işlerimin önceki seneye göre daha az yoğun ve daha az
stresli olacağını gösteriyordu. Bunun gerçekleşmesini bekledim ve hakikaten
işlerim günde bir- ikiden fazla mekâna gitmem gerekmeyecek ve sabah 9 –
akşam 6 sınırını aşmayacak şekle geldiğinde artık hamilelik sürecime
başlayabileceğime karar verdim. Bu planlı geçiş süreci, yani şartlarımı
kendim ve bebeğim için en uygun hale getirme çabası hamilelik sürecimde
yaptığım en iyi şey oldu.

“Bize Görünme”

Hamileliğimin başlamasıyla, hamile olma hali ile ilgili ne kadar az şey
bildiğimi tecrübe etmiş oldum. Çevremden hamilelik belirtisi olarak
duyduklarım genelde mide bulantısı ve baş dönmesinden ibaretti. Oysa dönem
dönem hemen her organınızda görülen rahatsızlık verici durumlar, sindirim
yavaşlığı, sık sık hissedilen yorgunluk, nefes darlığı, uykusuzluk,
kramplar, çeşitli uzuvlarda ağrı, bebeğin büyüdükçe sürekli olarak mide ve
diyaframınızı tekmelemesi ve burada saymadığım birçok semptom hamileliğe
dahilmiş. Bu şekilde zorlansa da kadın vücudu bu semptomlarla normal
hayatına devam etme gücüne sahip. Bunları normal karşılayıp, nefes
egzersizleri, yürüyüş ve düzenli sporla etkilerini en aza indirmek de
mümkün. Öte yandan bir insanın dokuz ay boyunca bu tarz sıkıntılarla
uğraşması elbette ki yorucu bir süreç. Fakat hamile iseniz bu fiziksel
zorluklarınızdan bahsetmeniz toplumda ilginç bir rahatsızlık uyandırıyor.
Yukarıda saydığım rahatsızlıklardan yalnızca birini yaşayan bir kişiyi
düşünün. Mide bulantısı veya nefes darlığı nedeniyle tüm gece (yalnızca bir
gece) uyuyamadığını nasıl uzun uzadıya anlatacağını ve insanların onu nasıl
bir empatiyle dinleyeceklerini düşünün. Bu empati hali nedense hamile biri
söz konusu olduğunda bir anda ortadan kalkıyor ve rahatsız oluşunu ima
etmesi dahi karşısındaki insanlarda rahatsızlık oluşturuyor. Bu üçüncü
kişiler, hamile kadına hamileliğiyle gündeme gelmeye çalışma, hamile
oluşunu kahramanlık hikayesi gibi sunmaya çalışma gibi yakıştırmalar
yapıyorlar. Yani, dokuz ay boyunca hiçbir sıkıntınız yokmuş gibi
davranmanız ve size sorulduğunda dahi gerçekte nasıl olduğunuzu gizlemeniz
bekleniyor. Buna benzer bir durum toplu taşıma araçlarında da yaşanıyor.
Öncelikle çoğunu otuz yaş üstü kadınların oluşturduğu az rastlanan bir grup
hariç kimsenin size yer vermeyeceğini ve neredeyse dokuz ayın tamamında
ayakta yolculuk yapacağınızı bilerek başlayın. Ancak bu noktada şöyle bir
durum da oluyor: Kimseden yer isteme gibi bir niyetiniz yokken, yalnızca
bulduğunuz bir tutacağa tutunmuş yolculuk yapmaya çalışıyorken önünüzde
oturan insanlar başlarında durarak kendilerinden yer istediğinizi düşünüp
gözlerini devirmeye başlıyor. Metronun hamileler için öncelikli olan
asansörüne binmeye gittiğinizde uzaktan sizin geldiğinizi görenler aceleyle
asansöre binip kapıyı kapama düğmesine basıyorlar, siz yetişemeyin diye.
Yani o anneliği her fırsatta yücelten, en büyük mertebe sayan, anne olmak
istemeyen kadınları eksik gören necip milletimiz, kadın hamile olduğunda
destek olmak şöyle dursun “bana görünme” diyor.

Yeni Trend: Doğallık Takıntısı

Gelelim sürecin “kendi türünüz” ile yaşamak zorunda kaldığınız kısmına. Son
yıllarda yaygınlaşan hamilelik uygulamaları gerçekten çok işinize yarıyor.
Bu uygulamalar üzerinden her hafta bebeğinizde ve sizde nasıl değişimler
olduğunu öğreniyor, bir kısmını hissettiğiniz değişimlerin bilimsel
açıklamalarını anlıyorsunuz. Ayrıca sizinle aynı haftalarda ya da daha
ileride olan bir sürü hamile ile yazışabiliyor, onların tavsiyelerini ve
yorumlarını okuyabiliyorsunuz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu ki
hemen her eğitim seviyesinden insan bu uygulamalarda yorum ve tavsiye
yazabiliyor. O yüzden zaman zaman faydalı olsa da kendinizi buradaki
yorumlara çok kaptırmamakta ve temel başucu rehberinizi bilim insanları
tarafından hazırlanmış kitaplar yapmakta fayda var.

Gerek bu tarz sosyal medya platformlarında gerek gerçek hayatta
karşılaştığınız hamile kadınlarla ve bu sektör içindeki kişilerle
iletişiminizde yoğun olarak maruz kalacağınız “doğallık takıntısı” hakkında
da sizi uyarmak isterim. İlk hamileliğimi yaşadığım ve daha önceleri ilgimi
çeken bir alan olmadığı için her daim böyle bir furya var mıydı yoksa son
yıllarda mı oluştu bilemiyorum. Ancak şu an tıpkı aşı karşıtlığı gibi yoğun
şekilde kitlelere hâkim bir takıntı olduğunu görebiliyorum. Her durumda
mümkün olduğu ölçüde doğal ve sağlıklı olanın tercih edilmesi gerektiği
tartışmasız. Ancak hamilelik ve doğum süreçlerinde bu tercih annenin ve
bebeğin sağlığını riske atacak kadar ileri götürülüyor. Üstelik anneler ve
babalar bunu özgür iradeleriyle bilinçli olarak yapıyorlar. Modern tıbba
karşı paranoya boyutunda bir şüphecilik taşıdıkları için doktorlarının
uyarılarına da kulak asmıyorlar. Bilakis doktorun uyarılarını kendilerini
“kesmek için” (sezaryenden bahsediyorlar) söylenen bahaneler olarak görüyor
ve bunu açıkça ifade ediyorlar. Maalesef bilimsellikten uzak bazı gebe
eğitimleri de bu algıyı besliyor. Örneğin bizzat katıldığım bir eğitimde
doktor amniyon sıvısının azalması yahut bebeğin kalp atışlarının
düzensizleşmesi sebebiyle mecburi sezaryen yapılması gerektiğini söylerse
buna nasıl karşı çıkabileceğimiz, biz onay versek dahi eşlerimizin bunu
nasıl engellemesi gerektiği, bebeğimize yapılan K vitamini ve hepatit B
aşılarının nasıl “neslimizi bozmak için” yapılan birer tuzak olduğu, bu
tarz müdahalelerin bebeğimizin ileride seri katil olmasına varacak kadar
olumsuz etkiler doğurduğu gibi hususlar konuşuldu. Sosyal medyada, günlük
hayatınızda, iş yerinizde ve akrabalar arasında bu fikirler dört koldan
sizin ve eşinizin üzerine gelecek. Bunları durdurmak için elimde bir reçete
yok. Yapılabilecek tek şey dünyada çocuk sahibi olan ilk çift olmadığınızın
farkına vararak sakin olmanız ve kafanızı kurcalayan hususlarda doktorunuza
ve bilimsel eserlere başvurmanız. Bir de söylemeden geçemeyeceğim: Siz bir
dahi değilsiniz. Bebeğiniz de muhtemelen insanlığın yüzyıllardır beklediği
bir kurtarıcı ya da dahi olmayacak. Bunun sebebi de doktorun bebeğiniz
doğduktan sonra onu sağ eliyle tutup sol eline alması, bu sırada kordonu
keserken makasın çok keskin olması vs. değil. Eğitimini almadığınız bir
alanla ilgili bu tarz ayrıntılara odaklanmak yerine, vaktinizi bebeğinizi
nasıl yetiştirmeniz gerektiğine dair kendinizi geliştirmeye ayırmanız çok
daha faydalı ve anlamlı olacaktır.

Tüm bu keyifli ve keyifsiz durumlar, hamilelik süresince herkesin değilse
bile birçoğunun karşısına çıkacak. Hamileliği öncesinde çokça araştırma
yapmış biri olarak hiç rastlamadığım ve bana hiç söylenmeyen bu hususları
benden sonrakilerin ne ile karşılaşacaklarını bilmeleri için paylaşmak
istedim. Birçok iç ve dış ses arasında kalsanız da hayatınızda çok anlamlı
bir serüven olacak hamilelik sürecini kendiniz olarak başlatıp, yine
kendiniz olarak sürdürmeniz dileğiyle…

Handan Sena Lezgioğlu

Hamile Pantolonu Seçiminde Dikkat Etmeniz Gereken 5 Nokta

Çocuğu olsun isteyen anne adayları için hamilelik dönemi bebeklerine kavuşma yolculuklarındaki en önemli ve keyifli süreçtir. Gebelikle birlikte değişen hormon miktarları annenin duygu durumunda dalgalanmalar yaratsa da; anne adayları hamilelik döneminden şikayetlenmeyi tercih etmezler. Çünkü bu dönem onları bebeklerine ulaştırır. Bebek gelişimi anne karnında başlar demek mümkündür. Bu nedenle anne adayının nasıl bir hamilelik dönemi geçirdiği bebek sağlığı açısından çok önemlidir. Bugün bu yazımızda annenin daha kaliteli bir hamilelik dönemi geçirmesi için satın alması gereken pantolonların özelliklerine değineceğiz. Dileriz keyifle okursunuz.

Hamilelikte Pantolon Seçimi

Pantolonlar, söz konusu giyim olduğunda en önemli kıyafetlerden biridir. Hem rahat oluşları hem de birbirinden farklı birçok modele sahip oluşları pantolonların herkes tarafından tercih edilmesini beraberinde getirir. Kişi seçtiği doğru pantolonla şık ve rahat olabilir.
Doğru pantolon seçimi özellikle hamilelik döneminde çok önemlidir. Çünkü belirttiğimiz gibi anne adayının ne kadar rahat ve keyifli bir hamilelik dönemi geçirdiği bebek gelişimini de ekleyen bir kavramdır.

Hamile pantolonları yumuşak kumaştan olmalıdır.


Hamilelikte doğru pantolon seçimi yapmak için dikkat etmeniz gerekenler;
Karnınız ve basenleriniz genişleyecek. Bu farkındalıkla alışveriş yapın: Hamilelikle birlikte kilo almak dünyadaki en doğal durumdur. Bu nedenle hamileliğinizde kendinize yeni pantolonlar almanız gerekebilir. Alışverişe çıktığınızda özellikle karın kısmı sizi rahatsız etmeyecek pantolonlar almanız gerektiğinin farkındalığıyla hareket edin. Kemerli pantolonları hamilelik döneminizde unutarak beli lastikli pantolonlara yönelin.
Kumaşların dokusuna dikkat edin: Yazımızın girişinden beri belirttiğimiz gibi hamilelikte en önemli nokta; annenin mutluluğudur. Mutlu olamayan annenin huzursuzluğu karnındaki bebeğe de yansıyacağı için annenin rahat ve huzurlu olması için elden gelen her şey yapılmalıdır. Bu noktadan hareketle de anne adayı için pantolon alınırken yumuşak dokulu kumaşlar tercih edilmelidir. Çünkü kadife gibi sert kumaşlar hem hareket yeteneğini kısıtlar hem de dokularının tende bıraktığı his hafif değildir. Yanlış kumaş seçimi annenin rahatlığını ve hayattan aldığı keyfi doğrudan etkileyecek bir unsurdur.

Boyunuza göre pantolon seçimi yapmayı unutmayın: Hamilelikte doğru pantolon seçimi yaparken dikkat etmeniz gereken tek nokta aldığınız pantolonun ne kadar rahat olduğu değildir. Ayrıca giyeceğiniz kıyafetin size ne kadar yakışacağı da hayatınızın her anında olduğu gibi hamilelik döneminde de sizi mutlu eden etmenlerden biri olacaktır. Bu nedenle pantolon seçerken boyunuzun da önemli olduğunu unutmayın. Eğer minyon tipli bir kadınsanız dar pantolonları tercih edin. Daha uzun boylu bir kadınsanız bol paça pantolonları tercih edin. Çünkü önerdiğimiz tarzdaki pantolonlar proporsiyonunuza daha çok uyacaktır.
Bir seferde birkaç pantolon almayın: Hamilelik dönemine adım atmak sizin için yeni bir başlangıç… Çocuğunuz olacağı için ve yeni bir duyguyu deneyimleyeceğiniz için oldukça heyecanlısınız. Fakat bu heyecanın sizi bilinçsiz alışveriş yapmaya yöneltmesine izin vermeyin. Hamilelik döneminde vücudunuz hızla değişeceği için toplu alışveriş yapmayın. Özellikle ileriki zamanı da düşünerek pantolon alışveriş yapmayı aklınızdan dahi geçirmeyin. Çünkü vücudunuzun hamileliğe nasıl tepki vereceğini ya da daha önce çocuk doğurmuş olsanız da bu seferki bebeğinizde kaç kilo alacağınızı hesap etmeniz oldukça zordur. Bu nedenle toplu pantolon alışverişi yaparak paranızı riske atmayın.

Tek seferde birkaç pantolon almamalısınız.


Büyük beden modellerle hamile giyimi karıştırmayın: Hamileyken, hamile kıyafetlerindense büyük beden koleksiyonundaki kıyafetleri daha çok beğendiğinizi fark edebilirsiniz ve kendinizi elinizde büyük beden koleksiyonundaki kıyafetlerle kasaya ilerlerken bulabilirsiniz. Belirtmeliyiz ki; bu aslında doğru bir davranış değil. Çünkü hamile kıyafetleri hamilelerin içinde bulundukları mucizevi durumdan ilham alarak tasarlanıyor. Yani bu koleksiyondaki kıyafetlerin kumaşları, dokuları ve kalıpları sizin için daha uygun. Bu nedenle alışveriş yaparken hamile kıyafetleri arasından sizin için en uygun olanı seçerek satın alın. Büyük beden koleksiyonunun sizin için çok da uygun olmayabileceğinin farkında olun.

Hamile Pantolon Genişletici

Hamileyken bacakları çok kalınlaşmayan kadınların bir kısmı büyüyen karınlarından dolayı özellikle yumuşak kot pantolonlarının bel kısmını nasıl genişletebileceklerine dair çözümler aramaya başlamıştır. Bunun farkındalığıyla hareket eden üretici firmalar da; sadece bel kısmına takılarak pantolonun belini genişleten birkaç buluş piyasaya sürmüştür. Eğer çok beğendiğiniz bir pantolonunuz varsa ve beli sıkmaya başladıysa hamile pantolon genişletici adı verilen bu aparatları inceleyerek satın alabilirsiniz. Ya da bu konuya dair sizi bir süre idare edecek çok basit bir çözüm önerimiz daha olacak. O da; pantolonunuzun düğme deliğine bir lastik toka bağlayarak düğmeye onu geçirmeniz… Lastik toka esneyen yapısı sayesinde pantolonunuzu birkaç cm genişletecektir. Bu da pantolonunuzu hamile pantolonuna çevirme noktasında çok işlevsel ve maliyetsiz olacaktır.

Normal Pantolonu Hamile Pantolonuna Çevirmek


Son olarak bu yazımız aracılığıyla hamile pantolonlarıyla ilgili en çok merak edilen konulardan birine değineceğiz. Kadınların çoğu evdeki pantolonlarını hamile pantolonuna çevirip çeviremeyeceklerini merak etmektedir. Söylemeliyiz ki normal pantolonları hamile pantolonuna dönüştürmek mümkün ve oldukça basittir. Bunun için yapmanız gereken sevdiğiniz bir pantolonun belini ağına doğru kesmek ve kestiğiniz bölgeye lastik kumaştan hazırladığınız yaklaşık 25 santimetre kalınlığındaki kuşağı dikmektir.
Siz de yukarıdaki önerilerimiz sayesinde kendiniz için en rahat hamile pantolonunu seçerek daha mutlu bir hamilelik dönemi geçirebilirsiniz. Ayrıca hamilelik döneminizde şık olmanın yanı sıra daha parlak bir cilt de arzu ederseniz “Bu Güzellik Tüyoları Hamileleri Yakından İlgilendiriyor” yazımıza da göz atmayı unutmayın.

Hamilelik Döneminde Sizi Kurtaracak Bilgiler

Hamilelik Sürecinde İşinize Yarayacak Bilgiler

Hamilelikte hormonların değişmesiyle birlikte vücutta birçok farklılık meydana gelmektedir. Bunlara hazırlıklı olmak anne adayının bu dönemi daha sağlıklı bir şekilde atlatmasını sağlayacaktır.

Hamilelikte Çatlak Oluşumu

Gebelik dönemi boyunca ani kilo artışı, az su tüketimi ya da genetik faktörler çatlak oluşumuna neden olabilir. Çatlakları önlemek için vücudun nemlendirilmesi önerilir. Her gün 15 dakikadan fazla olmayacak şekilde duş almayı alışkanlık haline getirmek çatlakların oluşmasına engellemeye yardımcı olacaktır. Bu dönemde göğüslerde de hızlı değişim olduğu için çatlaklar meydana gelebilir. Nemlendirici krem ile masaj yapılırsa bu görüntü ortadan kalkacaktır. Cansızlaşan saçlar içinse uygun bir şampuan tercih edilmelidir. Böylece karşılaşılan sorunlar en aza indirgenecektir.

Hamilelikte Diş Temizliğinin Önemi

Bu dönemde diş sağlığı açısından oldukça önemli olan flüor maddesinin oluşumu azalır ve dişlerde çürüme meydana gelebilir. Diş temizliğine önem verilip düzenli olarak diş doktoruna gidilmelidir. Çatlayan, kırılan tırnaklar içinse tırnak besleyici yağlar kullanılabilir.

Hamilelik Sırasında Kozmetik Ürün Kullanımı

Parfüm ve deodorant kullanımında deriyle temas olmamasına dikkat edilmelidir. Kimyasal içerikli kozmetik ürünleri yerine organik olanlar tercih edilmelidir. Anneye zarar verecek olan bu kimyasalların bebeği de etkileyeceği düşünülmelidir. Saç boyama işlemi yapılacaksa çok dipten yapılmaması gerekmektedir. Organik boyaların tercih edilmesi olası problemleri önlemeye yardımcı olacaktır.

Hamilelikte Ne Giymelisiniz?

Bol t-shirt, tunikler ve sizi sıkmayacak taytlar tercih edebilirsiniz. Karın bölgesini çok fazla saran kıyafetler tercih edilmemelidir. Pamuk, yün gibi doğal içerikli kumaşlar tercih edilmelidir. Hamilelikte göğüslerde büyüme gözlendiği için çamaşır seçiminizi de rahat modellerden yana yapmalısınız. Ayakkabı seçiminde ise topuklu ayakkabılar yerine yüksek tabanlı, hava alan ayakkabılar tercih edilmelidir.