Yazılar

Emzirme Döneminde Anneler Tarafından Tüketmesi Önerilmeyen 13 Gıda Ürünü!

Emzirme dönemi hem anneler hem de bebek için önemli bir dönemdir çünkü doğumdan sonra anne ve bebeğin fiziksel ve duygusal bağlarını devam ettirdiği gibi aynı zamanda bebeğin annenin beslenmesine bağlı olarak kaliteli besinleri doğrudan aktarılması için çok önemlidir. Bu yazımızda anneler ve anne adaylarına emzirme döneminde tüketilmesi önerilmeyen gıdaları aktaracağız!

Emzirme Döneminde Bilinçli Olmanın Önemi

Anne ve bebeğin doğumdan sonraki süreçte fiziksel bir bütün olmasını sağlayan bu dönemde annenin doğru beslenmesi bebek sağlığı ve gelişimi açısından çok önemli bir faktördür. Bu sebepten kaynaklı olarak anneler neyi yiyip-içeceklerine normal dönemlerden çok daha fazla dikkat etmeli ve bu konuda bilinçli davranmaları gereklidir. Çocuklara zararlı olabilecek sigara ve alkol gibi maddelerin dışında çocuğunuzu tanımak ve eğer varsa bebekte alerji yaratabilecek besinlerin tüketilmemesi önemlidir. Bir diğer yandan sindirilme yardımcı olacak besinlerin de tercih edilmesi bir diğer önemli faktördür.

Tüm bu sebepten kaynaklı olarak hem annenin hem de bebeğin mutlu ve sağlıklı olabilmesi adına emzirme sürecinde önerilmeyen bazı besin önerileri ile karşınızdayız!

Emzirme Döneminde Tüketilmesi Önerilmeyen 13 Gıda Ürünü!

Çiğ balık ve deniz ürünleri tüketimi

Annelerin emzirirken tüketmemesi veya daha az tüketmesi gereken besinlerin arasında çiğ balık ve deniz ürünleri bulunmaktadır. Bunun sebebi ise çiğ balıkların ve deniz ürünlerinin bünyelerinde çeşitli bakterileri barındırma ihtimalinin bulunmasından kaynaklıdır.

Hamilelikte alkol tüketimi

Alkol tüketimi

Emzirme döneminde tüketilmesi önerilmeye bir diğer gıda ise alkoldür. Alkol, annenin sütüne karışarak bebeğe aktarılabilme ihtimalinden dolayı tüketilmesi önerilmemektedir.

Hamilelikte kafein tüketimi

Kafein tüketimi

Annelerin emzirme döneminde tükettikleri kahve miktarını dengelemeleri çok önemli bir faktördür. Kahve kafein içermesinden kaynaklı olarak bebeklerde uykusuzluk, huzursuzluk ve iritasyon geliştirmelerine sebep olabilir. Bu yüzden kahve içerken veya satın alınırken kafeinsiz kahveler tercih edilebilir.

Hamilelikte soya tüketimi

Soya tüketimi

Emzirme döneminde bebeklerin alerji geliştirebilecekleri besinleri belirlemek çok önemlidir. Bu sebepten kaynaklı olarak soya, bazı bebeklerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Bu durumu doktorunuza danışmak da önemli bir faktördür.

Hamilelikte Süt Tüketimi

Süt ve süt ürünleri tüketimi

Bazı bebeklerin laktoza ve süt proteinlerine karşı alerji geliştirebilmeleri sebebi ile annenin süt ve süt ürünü tüketimi yaparken dikkat etmeleri gerekmektedir. Belki süt ve süt ürünlerinin bebekte yaptığı alerjik reaksiyona bağlı olarak bir doktora ne kadar tüketilmesi gerektiği ile ilgili danışılmalıdır.

Hamilelikte yumurta tüketimi

Yumurta tüketimi

Bazı bebeklerin yumurtaya karşı alerjisi olmasından kaynaklı olarak annelere emzirme sürecinde yumurta tüketmeleri pek önerilmemektedir.

Hamilelikte fındık fıstık tüketimi

Fıstık ve Fındık tüketimi

Fıstık ve fındık gibi bazı kuruyemişlere bebeklerin alerjileri olabilme durumundan kaynaklı olarak eğer fıstık ve fındık yendiğinde bebek alerjik bir reaksiyon gösteriyorsa bu durum önce doktoruna danışılmalı ve gerekirse fıstık ve fındık tüketimini annenin emzirme dönemi boyunca kesmesi gereklidir.

Hamilelikte buğday tüketimi

Buğday tüketimi

Buğday ve buğday içeren bazı gıdaların bebekte alerjik reaksiyonlara sebep olabilmesi mümkündür. Bu durumdan kaynaklı olarak annelerin emzirme döneminde eğer bebeğin buğdaya karşı gösterdiği bir alerjik reaksiyon varsa tüketilmemesi önerilmektedir.

Hamilelikte deniz ürünleri tükertimi

Kabuklu deniz ürünleri tüketimi

Bazı bebeklerin deniz kabuklu böceklerine karşısı alerjisi olabilmektedir. Bu durumdan kaynaklı olarak bu gıdaların tüketiminde bebekler alerjik reaksiyon gösterebileceğinden bu gıdaların tüketimi emzirme döneminde annelere önerilmeyebilir.

Hamilelikte baharatlı ürünlerin tüketimi

Baharatlı ve ekşi gıdaların tüketimi

Bebeklerde gaz ve iritasyona sebep olabilmesi nedeni ile baharatlı ve ekşi gıdaların emzirme döneminde annenlerin baharatlı ve ekşi gıdaları tüketmeleri önerilmeyebilir.

Nikotin ve sigara tüketimi

Emzirme döneminde annelerin sütündeki nikotin oranını arttırabilmesi ihtimali yüzünden sigara içilmemeye de pasif içici durumunda bulunulmamaya da dikkat edilmelidir. Aksi taktirde nikotin bebeğe zarar verebilir.

Hazır ve şişelenmiş mamaların tüketimi

Hazır ve şişelenmiş halde bulunan mamalar, katkı maddeleri içerebilmesi durumundan kaynaklı olarak kullanılmadan önce doktorunuza danışmakta fayda var.

Hamilelikte şarküteri ürünleri tüketimi

Şarküteri ürünlerinin tüketimi

Sosis, salam ve sucuk gibi şarküteri gıdaları grubuna giren bu ürünlerin tüketimi içlerinde nitrat, koruyucu maddeler ve yüksek tuz oranları barındırabilmeleri durumundan dolayı bebekler için zararlı olabilir. Bu sebepten kaynaklı olarak bu gıdaların emzirme döneminde düzenli olarak tüketilmesi önerilmemektedir.

Sonuç olarak, emzirme dönemi gibi hem bebeğin sağlığı ve gelişimi açısından hem de anne-bebek huzurunu bozabilecek faktörler açısından önemli olan bu dönemde annelerin beslenirken bilinçli davranması, özellikle sigara, alkol vb. bağımlılıkları olan annelerin gerekirse bu durum için yetkili kişilerden destek alması önerilip bu 13 gıdanın tüketimi yapılırken dikkat edilmesi tavsiye edilmektedir.

 

Bu yazı Gizem Ezgi Akyol tarafından hazırlanmıştır.

Hamile Kıyafetleri: Neye Dikkat Edilmeli, Nasıl Seçilmeli?

Hamilelik, bir kadının hayatındaki en özel dönemlerden biridir. Vücut değişimleri ile birlikte, giyim tercihleri de önem kazanır. Hamile kadınların rahat ve sağlıklı kıyafetler giymesi, hem kendileri hem de bebekleri için oldukça önemlidir. Bu makalede, hamile kıyafetlerinin seçimi ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi vereceğiz. Hamile kıyafetleri seçimi ve diğer önemli detaylar bu yazımızda.

Hamile Kıyafetleri Neden Önemlidir?

Hamilelik döneminde, anne adaylarının vücutları hızla değişir. Büyüyen göbek, göğüsler ve kalçalar, hamile kadınların giyim tercihlerinde değişiklik yapmasına sebep olabili. Rahat, esnek ve nefes alabilen kıyafetler, hamile kadınların hareket etmesine ve gün boyu rahat hissetmesine yardımcı olur. 

hamile kıyafeti

Hamile Kıyafetleri Nasıl Seçilmelidir?

Hamile kıyafetleri seçimi yaparken, rahatlık ve uygunluk önemli faktörlerdir. Aşağıdaki ipuçları, hamile kıyafetleri seçerken dikkat edilmesi gereken noktaları özetlemektedir:

Esnek ve Nefes Alabilen Kumaşlar Tercih Edin

Hamile kadınların vücutlarındaki değişimler, sıkı kıyafetler giymeyi zorlaştırır. Esnek kumaşlar, hamile kadınların hareket etmesine ve nefes almasına yardımcı olur. Pamuklu kumaşlar gibi nefes alan malzemeler, terlemeyi azaltır ve cildi rahatlatır. 

Bol ve Rahat Kıyafetler Giyin

Hamile kadınların rahatlıkla hareket edebilmesi için, bol ve rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Hamile kadınların giyim tercihleri, bedenlerindeki değişikliklere uygun olmalıdır. Dar kıyafetler, hamile kadınların hareket kabiliyetini kısıtlar ve rahatsızlık hissine neden olabilir. 

Hamile Kıyafetleri Satın Alırken Beden Ölçünüzü Kullanın

Hamile kadınlar, giyim tercihlerinde bedenlerindeki değişiklikleri göz önünde bulundurmalıdır. Beden ölçüleri değiştikçe, kıyafetlerin de değişmesi gerekebilir. Hamile kıyafetleri satın alırken, normal beden ölçünüze göre değil, hamile beden ölçünüze göre seçim yapmanız gerektiğini unutmayın. 

Hamilelik Dönemi İçin Özel Tasarlanmış Kıyafetleri Tercih Edin

Hamile kadınların giyim tercihleri, normal kıyafetlerden farklıdır. Hamilelik dönemi için özel tasarlanmış kıyafetler, hamile kadınların bedenlerine uygun şekilde tasarlanmıştır. Bu kıyafetler, hamile kadınların gün boyu rahat hissetmelerine yardımcı olur. 

hamile kıyafetleri

Fonksiyonel Kıyafetler Seçin

Hamile kadınların giyim tercihleri, sadece rahatlıkla sınırlı değildir. Aynı zamanda, fonksiyonel kıyafetler de tercih edilmelidir. Örneğin, emzirme bluzları veya hamilelik dönemi iç çamaşırları, anne adaylarının ihtiyaçlarını karşılar ve hayatlarını kolaylaştırır. 

Hamile kıyafetleri seçerken dikkat edilmesi gerekenler arasında, kumaş kalitesi, bedeninize uygun seçimler yapmak, emzirme dönemi için kıyafetler seçmek, doğru kombinasyonlar yapmak ve moda trendlerini takip etmek yer alır. Hamile kıyafetleri, hamile kadınların rahat ve şık görünmelerine yardımcı olur. 

Hamile kadınlar için özel tasarlanmış kıyafetler, hamilelik döneminde hem rahat hem de şık görünmelerine yardımcı olur. Hamile kadınların, kumaş kalitesi, bedeninize uygun seçimler yapmak, emzirme dönemi için kıyafetler seçmek, doğru kombinasyonlar yapmak ve moda trendlerini takip etmek gibi faktörlere dikkat etmeleri önemlidir. Hamile kadınlar, doğru kıyafet seçimleriyle hamilelik döneminin keyfini çıkarabilirler. 

Hamilelik ve Bebek Fotoğrafları Çekmek İçin Öneriler

Hamilelik ve doğum süreci, hayatınızın en özel anlarından biridir ve bu anları ölümsüzleştirmek için fotoğraflar çekmek harika bir fikirdir. Bu yazıda, hamilelik ve bebek fotoğrafları çekerken dikkat etmeniz gereken bazı ipuçlarını paylaşacağız.

Hamilelik Fotoğrafları Çekerken

Doğru Zamanlamayı Seçin

Hamilelik süreci boyunca vücudunuz sürekli değişecektir ve bu nedenle doğru zamanlamayı seçmek çok önemlidir. Genellikle, 7-8. aydan önce çekilen fotoğraflar bebeğin doğumundan önceki son anıları yakalamak için idealdir. 

hamilelik fotoğrafı

Konum Seçimi

Fotoğraflarınızın konumu da önemlidir. Hamilelik fotoğrafları için tercih edilen yerler arasında doğal manzaralar, plajlar, bahçeler ve parklar gibi açık alanlar bulunur. 

Doğa manzaralı hamilelik fotoğrafı

Giyim Seçimi

Hamilelik fotoğrafları çekerken, seçeceğiniz giyim de önemlidir. Rahat, gevşek ve hafif kıyafetler, doğal ve rahat bir görünüm elde etmenize yardımcı olur. 

Işık

Işık, herhangi bir fotoğrafın kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Hamilelik fotoğraflarınızı çekerken, gün doğumu veya gün batımı gibi güneş ışığının en yumuşak olduğu saatleri tercih edebilirsiniz. 

Pozisyon veya Poz Seçimi

Hamilelik fotoğrafları çekerken, farklı pozisyonları deneyebilirsiniz. Belli bir pozisyonda fotoğraf çektirmek, fotoğrafın monoton olmasına neden olabilir. Bu nedenle farklı pozisyonları denemekte fayda var. 

Bebek Fotoğrafları Çekerken

Doğru Zamanlamayı Seçin

Yenidoğan bebekler çok hızlı büyüdüğünden, fotoğraf çekmek için doğru zamanlamayı seçmek çok önemlidir. Genellikle bebekler, doğumdan sonraki ilk iki haftada en uygun fotoğraf çekim zamanıdır. 

yenido

Konum Seçimi

Bebek fotoğrafları çekerken, doğal ve rahat bir ortam seçmek önemlidir. Bebeğinizin odası veya bahçenizdeki bir alan, doğal bir fon sağlayabilir. 

yenidoğan foto çekimi

Giyim Seçimi

Bebeklerin giyim seçimi, fotoğrafın kalitesini etkileyen önemli bir faktördür. Bebeğinizin rahat olması için yumuşak ve hafif kıyafet tercih edebilirsiniz. Ayrıca, bebeğinizin ten rengine uygun renkler seçerek, doğal bir görünüm elde edebilirsiniz. 

Işık

Işık, bebek fotoğraflarını çekerken de önemli bir faktördür. Bebeklerin gözleri hassas olduğu için, çok fazla ışığın kullanılması önerilmez. Yumuşak, doğal ışıklar, fotoğrafın daha kaliteli olmasını sağlar.

Pozisyon veya Poz Seçimi

Bebek fotoğrafları çekerken, farklı pozisyonları deneyebilirsiniz. Bebeğinizin yüz ifadesi, uyku pozisyonu veya hareketleri, fotoğrafın daha ilgi çekici olmasını sağlayabilir. 

Profesyonel Yardım Alın

profesyonel bebek fotoğraf çekimi

Hamilelik ve bebek fotoğrafları çekmek, profesyonel bir fotoğrafçının yardımıyla daha da kaliteli hale gelebilir. Profesyonel bir fotoğrafçı, doğru ışık, pozisyon ve açıyı kullanarak, hayatınızın en özel anlarını ölümsüzleştirilebilir. 

Doğal Gülümseme

Fotoğraflarınızda doğal bir gülümseme yakalamak önemlidir. Bu nedenle, rahat ve doğal bir ortam sağlayarak, doğal gülüşler yakalayabilirsiniz. 

İşlem Sonrası

fotoğraf düzenleme

Fotoğraf çekimi sonrası, fotoğraflarınızın işlemi de önemlidir. Photoshop veya başka bir yazılım kullanarak, renk, netlik ve diğer faktörleri düzenleyebilirsiniz. Ancak, işlem sonrası işlemlerin de doğal ve rahat görünmesine özen gösterin. 

Sonuç olarak hamilelik ve bebek fotoğrafları çekmek, hayatınızın en özel anlarını ölümsüzleştirmek için harika bir yoldur. Doğru zamanlamayı, konumu, giyim seçimini, ışığı ve pozisyonu kullanarak, fotoğraflarınızın daha kaliteli olmasını sağlayabilirsiniz. Profesyonel bir fotoğrafçının yardımıyla, bu anları daha da özel hale getirebilirsiniz. 

Unutmayın, hamilelik ve bebek fotoğrafları çekmek sadece bir fotoğraf makinesi kullanmaktan daha fazlasıdır. Bu, size özel bir anı ölümsüzleştirmek için doğru zamanlamayı, yer seçimini ve diğer faktörleri kullanarak bir sanat eseri yaratmak demektir. Umarız bu öneriler, sizin için harika bir fotoğraf çekimi deneyimi sağlar. 

Hamilelikle İlgili Hurafelere İnanmayın!

Hamilelik sürecinde anne adaylarını kaygılandıran zaman zaman kafalarını kurcalayan birçok hurafe vardır. Ne yazık ki hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmazlar. Günümüzde anne adayları daha bilinçli ve araştırmaya daha yatkın olsalar da kulaktan dolma bilgilerle ‘acaba?’ demeye meyilliler. Yıllardır en çok duyduğumuz bazı hurafeleri sizlerle paylaşmak isteriz.

Hamile Kadınlar Saçlarını Kestirmemeleridir, Kestirirlerse Bebeğin Ömrü Kısalır

hamile saç kesimi

Hamilelik sürecinde en sık karşılaşılan durumlardan bir tanesi bebeğin ömrünün kısalacağı inanışıyla anne adaylarının saçlarını kestirmemesidir. Bunun altında yatan düşünce annenin aldığı besinlerin çocuğa ulaşamayacağı kaygısıdır. Fakat annenin tükettiği besinlerin saçı beslemesi ve bebeği beslemesi farklı yollarla gerçekleştiği için saçını kestiren bir anne adayı aslında bebeğinin besin tüketimini engellemez. Yani hamileyken saçlarımı kestirmemeli miyim? Sorusunun cevabı: Hayır, kestirebilirsiniz.

Hamile Kadınlar Saçlarını Boyatmamalıdır

hamileyken saç boyanır mı

Yine benzer bir konu olan saçlar… uzmanların ortaya koyduğu araştırmalar 3. aydan sonra anne adayının saçını boyatmasında bir sakınca olmadığı yönünde. Saç boyaları içinde birçok kimyasal madde bulundurur ve bu maddelerin bir kısmı vücut tarafından emilir. Ancak emilme miktarı ve fetüse verdiği zarar tam olarak belli değildir. Fakat boya işlemi sırasında solunan hava daha çok vücuda hapsolur ve iyi havalandırılmış ortamlarda saç boyatmak daha doğru bir tercih olacaktır. Hamilelikte ilk 3 ay organ gelişimi için önem taşıdığından uzmanlar 3. aydan itibaren saç boyatmakta bir sakınca görmemektedir.

Anne Hamilelik Sürecinde Güzelleşirse Çocuğu Erkek Olur, Çirkinleşirse Kız Olur

hamilelik döneminde yüz güzelliği

Anne adayları hamilelik süreçleri boyunca etraftan duydukları yorumlardan zaman zaman etkilenip bu hurafelere kafa yorabiliyor. Bir anneyi çocuğu ‘’güzel’’ veya ‘’çirkin’’ yapar mı? Cevap çok net bir şekilde hayır. Hamilelik sürecinde kız çocuğu olan annelerin karnında az miktarda da olsa östrojen hormonu salgılanır. Östrojen hormonu ne işe yarar?  Cilt tonunuzda koyulaşmaya sebep olur, cildin esnekliğini arttırır, anne rahmini bebeğin tutunabileceği şekilde hazırlar. Sizce bunların güzellikle bir ilgisi olabilir mi? Erkek çocuğu olan annelerde ise az miktarda da olsa testosteron hormonu salgılanır. Bu hormonla ilgili yapılan enteresan bir araştırmada ise elde edilen sonuçlar: rahim içindeki testosteron miktarının fazlalığı kız çocukların konuşma becerisinin erkek çocuklara göre daha yüksek olduğu yönünde. Gördüğünüz üzere hamile kadınların bebeklerinin cinsiyetlerine göre onları ‘’güzel’’ veya ‘’çirkin’’ diye kategorize etmek hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmamaktadır.

Anne Adayı Çiğ Et Ellememelidir

Sıkça karşılaştığımız çiğ et mevzusu aslında kulaktan kulağa evrilip başka bir konu başlığı haline gelmiştir. Hamilelikte çiğ ete dokunmak değil ‘’çiğ et yemek’’ veya ‘’az pişmiş et yemek’’ sakıncalıdır. Çiğ ette bulunan birçok parazit hem anne adayı hem de bebek için oldukça zararlıdır. Özellikle jambon, salam, çiğ köfte gibi gıdaların tüketimine dikkat etmek gerekir. Çiğ ete dokunduktan sonra da zaten yapılması gereken şekilde, ellerinizi bol su ile yıkamalısınız. Hamilelik boyunca tüketeceğiniz gıdalarla ilgili aklınıza takılan her şeyi doktorunuza veya beslenme ve diyet uzmanlarına danışmalısınız.

Ye Tatlıyı Doğur ‘’Atlıyı’’ Ye Ekşiyi Doğur ‘’Ayşe’yi’’

hamilelikte tatlı ekşi yemek

Tamamen batıl bir inanış olan bu söz artık atasözü gibi toplumumuza yayılmıştır. Bu hurafe gebelik sürecinde hamile kadının canı daha çok tatlı gıdalar çekerse oğlu olacağı, ekşi gıdalar çekerse de kızı olacağı inanışıdır. Anne adayının bebeğinin cinsiyetini öğrenmek için denediği bu yolun hiçbir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır.

Ayva Yiyen Anne Adayının Çocuğu Gamzeli Olur

Çocukların gülümsemesine sevimlilik katan gamzenin ne ayvayla ne de başka bir meyveyle alakası yoktur. Gamze, genetik yollarla bebeğe aktarılan ve anne karnındayken yüz kaslarının gelişimi sırasında oluşan bir durumdur. Kas dokuları cilde yapıştığı zaman oluşan bu durum bebekler gülümsediğinde sevimliliklerine sevimlilik katar. Fakat ne yazık ki bu öyle yaygın bir hurafedir ki bazı anne adayları durumu abartarak yanaklarına bile ayva basarlar ki çocukları da gamzeli doğsun.

Bebeğin Kırkı Çıkmadan Dışarı Çıkması Doğru Değildir

bebeğin kırkı çıkmadan dışarıya çıkması

Bebeğin doğumundan sonra ebeveynlerin en çok dikkat ettiği ve belki de endişelendiği konulardan biri de ‘’bebeğimi ne zaman dışarı çıkaracağım?’’ Aslında hiçbir bilimsel veriye dayanmaz kırk gün kuralı. Anneler ve babalar kendilerini ne zaman hazır hissederse hava koşullarına ve bebeğin sağlık durumuna göre doktorlarından alacakları onay ile dışarı çıkabilirler. Hatta bebeklerin dışarı çıkması ve temiz hava alması hem onlara iyi gelecek hem de size bir nefes olacaktır.

 

Bu yazı Dilanur Apaydın tarafından hazırlanmıştır.

Lohusa Sepeti Nasıl Hazırlanır? İçine Neler Konulur?     

Lohusa doğumdan hemen sonraki 6-8 hafta yani yaklaşık 45 gün içindeki çoğu annenin girdiği bir dönemdir. Anneler bu dönemde değişen hormonlarından ötürü birtakım ihtiyaçlar içinde olurlar. Lohusa sepeti de lohusa dönemindeki annenin ihtiyaçlarına yönelik hazırlanmış hastanede ve evde başucunda bulunacak şekilde ve dilenirse estetik bir şekilde de hazırlanan bir sepettir. Lohusa sepeti doğumuna az kalmış anne adayı için doğumdan en az üç ay önce hazırlanmaya başlanması tavsiye edilir. Bu sepetin içinde doğumdan sonraki dönemde annenin ihtiyaçlarını karşılayacak en elzem eşyaları sizin için düzenledik.

  • Hastanede, özellikle sezeryan veya normal doğumun ilk saatlerinde hastane ortamında annenin hareketlerini kolaylaştırıcı pijama takımları, sabahlık, gecelik. Bu takımların özellikle emzirmeyi kolaylaştırması için üstten düğmeli olduklarına dikkat etmek önemlidir.
  • Annenin rahatça emzirebilmesi için emzirme sütyenleri ve emzirme atletleri. Bu noktada emzirme sütyenlerinin emiciliğinin yüksek olması ve öndeki kapların rahatça açabilmesi detaylarına dikkat edebilirsiniz.
  • Gün içerisinde lohusalığa bağlı gelgitli vücut ısısı değişikliğine hazır olmak için şallar veya ince hırkalar tercih edilebilir.
  • Annenin rahat hareket edebilmesi için ortopedik, terletmeyen terlikler ve lohusa korsesi bu korse annemizin sırtını destekleyerek yardımcı olacaktır.
  • Annenin saç uzunluğuna bağlı olarak tokalar veyahut taçlar.
  • Dilenirse eğer lohusa sepeti içine küçük hediyelik eşyalar da konabilir. Kokulu keseler veya küçük anahtarlıklar en sık tercih edilen küçük hediyelik eşyalardır. Bunların yanı sıra lohusa sepetinize hediyelik olarak buzdolabı magnetleri de yerleştirebilirsiniz.

 

Anne Adayına Alınabilecek Hediyeler     

Anne adayları için alabileceğiniz hediyeleri sizin için derledik.

Anne Psikolojisi ve Çocuk Gelişimi Hakkında Eğitici Kitaplar

anne adaylarına hediye kitap

Özellikle ilk doğumu olacak anne adayı için hem ailesinin hem de kendisinin, yeni doğan bebeğin hızlı gelişim süresince yardımcı olacak kitaplar. Aynı zamanda anne adayımızın lohusa ve ileriki dönemlerinde psikolojisi için anneye rehber psikoloji kitabı güzel bir hediye olacaktır.

Yenidoğan Beslenme Rehber Kitapları

yenidogan beslenme

İlk doğumunu gerçekleştirecek anne adayı için en uygun hediyelerden biri daha. Yenidoğan beslenme rehberi sayesinde anne adayımız bebeğin gelişim süreci boyunca “Ne zaman ek gıdaya geçmeliyim?” gibi sorularını danışabileceği rehber bir kitap hediye önerilerimizin arasında.

Emzirme Yastığı

hamileler için hediye emzirme yastığı

Anne adayımızın emzirirken ona destek olabileceği hem annenin hem de bebeğin konforu için emzirme yastığı

Ortopedik Yastıklar

hamileler için ortopedik yastıklar

Anne adayının konforu ve iskelet sağlığı için ortopedik yastıklar güzel bir hediye seçimi olabilir. Aynı zamanda bel sırt boyun ve uyku için özelleştirilmiş ortopedik yastıklara da bakabilirsiniz.

Yeni Doğan İçin Hastane veya Sonrasında Profesyonel Fotoğraf Çekimi İçin Hediye Çeki

yenidoğan profesyonel fotoğraf

Bu hediyeyle hem bebeğimizin ilk anlarını hem de annemizin doğum tecrübesini ve hemen sonrasını ölümsüzleştirebilir ve evin en güzel köşesini hediyenizle süsleyebilirsiniz.

Süt Sağma Makinesi ve Poşetleri

hamileler için süt sağma makinesi

Alkolsüz Malt İçecekler ve Arpa Suları

Alkolsüz malt içecekler ve arpa suları bünyesindeki B vitamini ile emziren annenin sütünü artıracaktır. Aynı zamanda anne adayımıza doğuma yakın güzel bir hediye olacaktır.

Meme Ucu Kremi

emziren annelere meme ucu kremi

Baby Slinger

 

Bebek İçin Buharlı Pişirici Ve Blender

hamilelere hediye blender

 

Bu yazı Eylül Karanfil tarafından hazırlanmıştır.

Yeni Doğan Bebekler İçin Alışveriş Tavsiyeleri

Bebekler dünyaya birçok ihtiyacıyla birlikte gelirler. Yeni anne adaylarımız için bu durum epey kafa karıştırıcı olabilir. Bebeğim neye ihtiyaç duyar, ona ne almalıyım, neye ihtiyacımız olur gibi pek çok soru sizler için yorucu bir hal alabilir. Hem heyecanlı hem de kafa karıştırıcı olan bu yolda biz sizlere yardım etmek istedik. Bu yüzden yeni doğan bebekler için alışveriş tavsiyelerini sizin için hazırladık.

Yeni Doğan Bebek Kıyafetleri

yenidoğan kıyafetleri

Bu listenin en başında gelen şey hem doğum sonrası hem de hastane çıkışı için bebek takımı. Bu listenin sonrasında gelen şeyler;

  • Zıbın
  • Tulum
  • Çorap
  • Eldiven
  • Patik
  • Penye şapka
  • Pamuklu yelek

Kıyafetleri %100 pamuklu seçmeniz bebeğinizin teninin zarar görmemesi için çok önemlidir. Bebeğinizin cildi bu dönem de çok hassas olacağı için pamuklu olmayan kıyafetlerin alerjen bir durum yaratması söz konusudur. Sert yünlü kıyafetleri bebeğiniz için seçmek, onun hareketini kısıtlayacaktır ve huzursuz bir hal almasına sebep olacaktır. Kıyafetleri alırken 0-3 ya da 3-6 ay tercih edebilirsiniz. Bebeğiniz çok hızlı büyüme sergileyeceği için çok fazla kıyafet almanıza gerek olmayacaktır.

Banyo Seti

yenidoğan banyo seti

Doğum sonrası 8-12 saat içerisinde bebeğiniz yıkanmaya hazır olacağı için banyo seti önemli bir ihtiyaç haline geliyor. Banyo setinin içerisinde bulunması gerekenler;

  • Banyo süngeri (Chicco markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Başlıklı havlu
  • Sabun ve şampuan (yeni doğan bebekler için özel olanlardan) (Bubchen veya Msutela markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Küvet (Okbaby markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Küvet filesi (Baby Jem markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Vücut Losyonu
  • Emniyetli Kulak Çubuğu
  • Tarak
  • Masaj Yağı (Bubchen veya Mustela markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Oda için alt değiştirme minderi (Chakra markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Kullan-at Alt Değiştirme Minderi (Canbebe markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Manikür seti (Bebe jou markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Islak mendil (Unibaby markasını tercih edebilirsiniz.)

Beslenme İhtiyaçları

yenidoğan beslenme ihtiyaçları

Bebeğinizin gelişiminin iyi bir şekilde sağlanabilmesi için beslenmenin iyi ve ideal bir şekilde yapılması dikkat etmemiz kriterlerdendir. Bu yüzden tabi ki alınması gereken malzemelerin en önemlilerinden biridir. Yeni doğan bebeklerde anne sütüyle birlikte beslenme ihtiyacı karşılanır. Ancak anne sütünün alınamadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda söz konusu olabilmektedir.

Eğer bebeğinizin sizin göğsünüzden beslenmekte güçlük çekiyor ise, bebeğinize alabileceğiniz malzemeler;

  • Biberon (Avent markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Biberon yıkama fırçası (Friendly markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Önlük
  • Emzik ve emzik kabı (Nuk veya Avent markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Strelizatör
  • Ağız ve kusma bezi (Mycey markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Emzik tutucu (Metaller paslandığı için plastik almanızı tavsiye ediyoruz. Mycey markasını tercih edebilirsiniz.)

Temizlik ve Sağlık İhtiyaçları

yenidoğan temizlik ve sağlık ihtiyaçları

Bebeğiniz temizliği, bebeğinizin sağlıklı büyümesi için çok önemlidir. Bu durumda alabileceğiniz temizlik malzemeleri;

  • Bebek bezi (bazı bebek bezleri, bazı bebekler için alerjen olabiliyor, eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalırsanız, bezini değiştirmenizi tavsiye ediyoruz.)
  • Pamuklu bez veya mendil
  • Bebek losyonu
  • Bebek pudrası
  • Ateş ölçer
  • Burun aspiratörü
  • Termometre
  • Güneş kremi
  • Deterjan
  • Yumuşatıcı

Malzemeleri seçerken, alkolsüz, parfümsüz, parabensiz olmasına özen göstermelisiniz. Doğal içerikli olan malzemeler her zaman önceliğiniz olmalıdır.

Deterjan ve yumuşatıcı kullanırken bebeklere özel deterjan tercih etmeniz bebeğinizin cildi için faydalı olacaktır.

Bebeğin Taşınması ve Seyahat Anında Olması Gereken İhtiyaçlar

yenidoğan bebek arabası

Öncelikle, bebek arabası ve puseti almanız gerekenlerin en başında gelmektedir. Bununla birlikte, anne kucağı, bebek çantası, bebek telsizi ve kanguru alabilirsiniz. Bunları almak hem çocuğunuzu taşımanızı hem de onunla birlikte seyahat etmenizi kolaylaştıracaktır.

Annelerin İhtiyaçları

yenidoğan anne ihtiyaç listesi

  • Emzirme sutyeni (Oysho veya M&S markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Göğüs pedi ya da kalkan (Lansinoh markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Göğüs ucu kremi (Rafael markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Emzirme yastığı
  • Gecelik
  • Emzirme önlüğü (Mycey markasını tercih edebilirsiniz.)
  • Doğum sonrası için korse
  • Süt saklama poşeti (Lansinoh markasını tercih edebilirsiniz.)

 

 

Bu yazı Yasemin Vural tarafından yazılmıştır.

FETAL DNA

Fetal DNA testleri gebelik döneminde yapılan, bebeğin kromozom yapısı hakkında bilgi veren bir testtir. Anne adayından kan örneği alınarak ve bu kan örneğinden bebeğin DNA’sı ayrıştırılarak bebekte olabilecek genetik anomalilerin tespit edilmesini sağlar. Down sendromu, trizomi 18 ve 13 gibi genetik hastalıklar hakkında daha doğum gerçekleşmeden bilgi sahibi olmaya yarar.

Serbest Fetal DNA Nedir?

Serbest Fetal DNA testi anne ve bebek arasındaki madde alış-verişini sağlayan kordon sayesinde anne kanına bulaşan genetik materyalleri saptayarak inceleyen bir testtir. Bu genetik materyallerden olan “FETAL DNA” hücrelerden ayrıştırılarak genetik komplikasyonlar için incelenir. Bu test bir tanı testi değildir fakat yüksek güvenirlikli bir tarama testidir.

Serbest Fetal DNA Testi Ne Zaman Yapılır?

Fetal DNA testi için bebeğin DNA’sının anne kanına belli bir düzeyde geçmiş olması gereklidir. Bu sebepten dolayı gebelikte 10. hafta sonrasında bu testin yapılması önerilir. Bu test anne adayından kan örneği alınarak yapılır. Bu kan örneğiyle birlikte genom farklı yöntemlerle incelenir ve analiz edilir.

Serbest Fetal DNA Testi Kimler İçin Gereklidir?

Test 10. Haftasını doldurmuş her anne adayına yapılabilir fakat özellikle testi yapması gereken anne adayları için şartlar şunlardır;

  • Anne adayının 35 yaş veya üzeri olması,
  • Ultrason sırasında bebek üzerinde şüpheli bulguların tespit edilmesi,
  • Daha önce Down sendromlu, trizomi 13 veya 18 tanısına sahip bir bebeğe doğum yapmış olması,
  • Yapılan ikili, üçlü veya dörtlü tarama testleri sonucu yüksek risk saptanmış olması.

Fetal DNA Testi Tanı Koymada Ne Kadar Başarılıdır?

Fetal DNA testi bir tarama testi olduğundan dolayı tanı koymak için ek testlere ihtiyaç doğurabilir ancak genetik hastalıkların saptanmasında oldukça yüksek sonuçlar verebilir. Down sendromu genetik hastalığı için %99, trizomi 13 ve 18 için de %92 ve %97 oranında doğruluk oranına sahiptir.

Fetal DNA Testinin Doğruluk Oranı

Fetal DNA testi anomalileri tespit etmek amacıyla sıkça kullanılsa da test %100 doğruluk oranına sahip bir sonucu ortaya koymayabilir. Buna rağmen, %90 oranında genetik hastalıkları doğru tespit edebilir.

Fetal DNA Testi Sonuçlarını Ne Zaman Öğrenebilirim?

Test sonuçları yaklaşık iki hafta içerisinde belli olmaktadır. Bazı durumlar çerçevesinde bu süre esneklik gösterebilir.

Fetal DNA Testi Sonuçları

Bu test sonucunda değerler yüksek ise farklı testler yapılarak sonucun kesinleştirilmesi gerekmektedir. Eğer, test sonucu düşük bir değer elde edilirse bebekte kromozal anomali olma riski düşüktür. Bu durumda ekstra testlere ihtiyaç duyulmamaktadır.

Fetal DNA Testinde Anomalilik Ortaya Çıkarsa

Kromozomal anomaliliklerin herhangi bir tedavisi olmamakla birlikte bu anomaliliklerin bireyler üzerindeki etkisi de bilinmemektedir.

Çoğul Gebelik Durumlarında Fetal DNA Testi

Çoğul gebelik durumlarında yapılan bu tarz testlerin başarısı çok kısıtlıdır. Bu gibi durumlarda tek bir gebelik testi sonucu elde edilir ve bundan dolayı bebekleri birbirinden ayırt edilemez.

Fetal DNA Testi Fiyatları

Devlet hastanelerinde yapılan Fetal DNA testleri ücretsiz yapılmaktadır. Kişi bu testi özel hastanelerde yapmayı tercih ederse fiyat 2000 ile 3500 civarı değişiklik gösterebilir.

 

 

Gebelik testi yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Çin Takvimi ile Cinsiyet Hesaplama

Hamile kalan kadınların hemen hemen hepsinin aklına gelen ilk soru bebeklerinin cinsiyetinin ne olacağıdır. Normal doktor kontrollerine göre bir bebeğin cinsiyetini öğrenebilmek için gebeliğin 15. haftasını beklemek gerekmektedir. Ancak ebeveynler bebeklerinin cinsiyetini çok merak ettikleri için alternatif bir yol olan ancak bilimsel olmayan yollara başvururlar. Bunlardan bir tanesi de Çin Takvimine göre cinsiyet tahminidir. Çin takvimi hesaplama detaylarını yazımızda bulabilirsiniz.

Çin Takvimi nedir?

Çin takvimine göre cinsiyet hesaplama 700 yıldan bu yana doğacak olan bebeklerinin cinsiyetlerini tahmin etmek için tercih edilmektedir. Çin Takvimine göre cinsiyet hesaplama yöntemi hem hamile kadınlar tarafından bebeğin cinsiyetini tahmin etmek hem de hamilelik düşünen kadınlar tarafından hamilelik planlaması için kullanılmaktadır.

Çin Takvimi ve Astroloji

Çin astrolojisi de batı astrolojisine benzerdir. Çin astrolojisi de 12 burçtan oluşmaktadır ancak temelinde batı astrolojisi gibi gökyüzü yer almaz. Çin astrolojisinin temelinde, tabiat, kozmos ve çiftçi takvimi yer almaktadır. Çin takviminde burçlar aylara göre değil yıllara göre hesaplanmaktadır. Dahası, burçların isimleri hayvanlarla adlandırılmaktadır.

Çin Takvimi Burçlar

Çin astrolojisine göre 2021 yılı ”Öküz” yılıdır ve bu yılın renkleri beyaz ve yeşildir. Çin Yeni Yılı 12 Şubatta başlayacak ve 31 Ocak 2022’de sona erecek. Çin takviminde 12 burç vardır, öküz burcu 12. burçttur. Çin burçları: Fare, Öküz, Kaplan, Tavşan, Ejderha, Yılan, At, Keçi, Maymun, Horoz, Köpek, Domuz.

Çin takvimi cinsiyet hesaplama ne kadar güvenilir?

Çin takvimi hesaplama ile bebek cinsiyetini belirlemenin doğruluğunu merak eden ebeveynlerimize; Çin takvimi ile cinsiyet belirleme, yüzde 70 ila 90 arasında doğruluk payına sahiptir diyebiliriz. Bu yönteme başvuran anne adayının yaşı ve gebeliğinin başladığı ay bilgileri gereklidir. Bu bilgiler doğrultusunda, Çin Takvimi’ne bakarak bebeğin olası cinsiyetine ulaşılabilmektedir.

Çin Takvimine Göre Cinsiyet Belirlemede Dikkat Edilmesi Gereken Ayrıntılar

Çin takvimi ile cinsiyet hesaplama en erken 18 yaş ve en geç 45 yaşındaki anne adaylarının bebeklerinin cinsiyetleri için kullanılabilir. Takvime göre, erkek bebeklerin en fazla görüldüğü anne adayı yaşı 18’dir. Anne adayı Ocak ve Mart aylarında hamile kaldıysa bebeğinin kız olma ihtimali %10, geriye kalan diğer aylarda hamile kalması durumunda bebeğinin erkek olma ihtimali %90’dır. Doğacak bebeğin kız olma olasılığının en sık görüldüğü anne adayı yaşı ise 21’dir . Anne adayı Ocak ayının dışındaki aylarda hamile kalırsa Çin takvimine göre bu ayların hepsinde kız bebeğinin olacağı söylenmektedir.

Çin takvimi gebelik hesaplama yöntemine başvuracaksanız dikkat etmeniz gereken önemli bir detay vardır. Anne adayının doğum tarihi Çin yılının başlangıç tarihinden sonra olan anneler yaşlarına bir yaş daha eklemeli, doğum tarihi Çin yılının başlangıç tarihinden önce olanlar ise yaşlarına iki yaş daha eklemelidirler. Çin takvimi miladi takvimi kullanmadığı için bu farklılık ortaya çıkmaktadır. Çin takviminde olan bir ay farklılıktan dolayı, takvimi kullanmak isteyen anne adayları yaşlarını Çin yılı üzerinden hesaplayarak bulmalılardır. Böylece, Çin takvimini doğru kullanmış olacaklardır.

Çin Takvimine Göre Çocuğun Cinsiyetini Belirleme

Çin takvimi ile cinsiyet hesaplama metoduna göre; Nisan, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Aralık aylarında doğan bebeklerin kız olması beklenir. Ocak, Şubat, Mart, Mayıs, Haziran, Ekim ve Kasım aylarında doğan bebeklerin ise erkek olması beklenir.

Çin Takviminde Otomatik Hesaplama Kullanmayan Annelere Hesaplama Yöntemi

Çin takvimi gebelik hesaplama, otomatik hesaplama siteler üzerinde bulunan hesaplayıcılardan, anne yaşı ve gebe kalınan tarih yazılarak kolayca elde edilebilir. Ancak kendi hesaplamak isteyen anne adaylarımız olmaktadır. Onlar için, Çin takviminde bazı seneler 354, bazıları ise 384 sene olduğu için annenin yaşında düzenleme yapmak gerekmektedir. Kısacası, Çin takviminin başlangıcından önce doğduysa annenin yaşına 1 ve sonra doğduysa 2 eklenmelidir. Çin Takvimi’nin başlangıç tarihi her sene değiştiği için, bu hesaplamayı otomatik hesaplayıcılar üzerinden de yapabilirsiniz. Ancak otomatik hesaplayıcı kullanmak istemiyorsanız, aşağıdaki Çin Takvimi başlangıç yıllarını kullanarak kendinizde hesaplayabilirsiniz.

Örnek: 6 Ağustos 1999 doğumlu anne adayı cinsiyet belirlemek için kendi hesaplamak istiyorsa, Çin takvimi başlangıç yılına bakmalıdır. Şubat 16 1999 yılında başlayan Çin takvimi başlangıcını kullanacaktır. 16 şubattan önce doğduysa 1 ve sonra doğduysa 2 yaş eklenecektir. 6 Ağustos, 16 Şubattan sonra geldiği için anne adayı yaşına 2 yaş eklenecektir. Bu durumda anne adayı yaşı 21 değil 23 olarak hesaplanacaktır. Anne yaşı 23 olarak alınıp, bebeğe hamile kalınan ayı da belirleyerek tablo üzerinden bebek cinsiyetine bakılabilmektedir. Yani, anne adayı yaşı 23 ve bebeğe gebe kalınan ay da mart ayı ise bebek cinsiyeti erkek olabilecektir. Başlangıç yıllarının hemen sonrasında Çin Gebelik Tablosu mevcuttur.

Çin Takvimi Başlangıç Yıllarını Aşağıda Bulabilirsiniz;

  • Şubat 15 1972
  • Şubat 03 1973
  • Ocak 23 1974
  • Şubat 11 1975
  • Ocak 31 1976
  • Şubat 18 1977
  • Şubat 07 1978
  • Ocak 28 1979
  • Şubat 16 1980
  • Şubat 05 1981
  • Ocak 25 1982
  • Şubat 13 1983
  • Şubat 02 1984
  • Şubat 20 1985
  • Şubat 09 1986
  • Ocak 29 1987
  • Şubat 17 1988
  • Şubat 06 1989
  • Ocak 27 1990
  • Şubat 15 1991
  • Şubat 04 1992
  • Ocak 23 1993
  • Şubat 10 1994
  • Ocak 31 1995
  • Şubat 19 1996
  • Şubat 7 1997
  • Ocak 28 1998
  • Şubat 16 1999
  • Şubat 5 2000
  • Ocak 24 2001
  • Şubat 12 2002
  • Şubat 1 2003
  • Ocak 22 2004
  • Şubat 9 2005

Çin Takvimi Gebelik Tablosu

 

Çin takvimine göre cinsiyet belirleme

 

Bu yazı Gizem Nur Koç tarafından hazırlanmıştır.

Hamilelik sürecimin başında keşke bana söylenseydi…

9 AY ÖNCESİNE NOTLAR

Hamilelik, neredeyse çoğu kişinin yaşadığı ya da şahit olduğu bir süreç
olduğu için kimilerince fazlasıyla sıradanlaştırılan, kimilerince de halk
arasında dolaşan kötü hamilelik hikayeleriyle fazlasıyla korkulan bir dönem
olabiliyor. Bu yazıda, hamile olmadan önce bana söylenmiş olmasını
isteyeceğim birkaç hususu hemcinslerimle paylaşmak istedim.

Çocuklaşan Kadınlar Algısı

Doğumuna birkaç gün kalan bir anne adayı olarak hamileliğin nasıl olduğunu
soran birine şöyle derim: Uzun süren, sabır isteyen, elbette zorlukları
olan, ancak içinde hissettiğin canlının her geçen gün nasıl geliştiğine
bizzat şahit olarak ve ona hayat kaynağı olduğunu derinden hissederek bir
mucizeyi yaşadığın, kendini her geçen gün daha da güçlü hissettiğin bir
süreç. Öncelikle şunu kesinlikle bilmek gerekir ki herkesin hamilelik
süreci birbirinden farklı. Filmlerde, dizilerde gördüğünüz her daim iştahla
bir şeyler yemek isteyen, sürekli ağlayan, mantıklı hareket edemeyen ve
adeta yetişkin bir insandan bir çocuğa dönüşen hamile kadın imajını
zihninizden atın. Hamilelik böyle bir ‘hayattan ve kendinden kopuş süreci’
değil. İnsan, yaşadığı her tecrübeye kendi karakterini getiriyor, kendisini
katıyor. Her yaşanmışlık gibi hamileliğe de kendi karakterimizi, ruhumuzu,
zihniyetimizi ve hayata yaklaşım tarzımızı taşıyoruz. Hamilelik bizim bu
bütüncül kişiliğimizle algıladığımız ve içinden geçtiğimiz bir süreç
oluyor. Bu yüzden örneğin çoğunlukla kaygılı bir insansanız hamilelik
sürecindeki gelişmelere de beklenenin üstünde kaygılı bir şekilde
yaklaşmanız, soğukkanlı biriyseniz bunları doğal sürecin birer parçası
olarak kabul etmeniz muhtemeldir. Burada hamileliğin size hiçbir duygusal
yük getirmeyeceğini iddia etmiyorum. Elbette vücudunuzdaki sayısız
değişimin ve bir canlıyı dünyaya getiriyor olmanın getirdiği birtakım
duygusal zorluklar olacak. Bu bakımdan bir ölçüde kaygı duymak ve başka
bazı olumsuz addedilen duyguları yaşamak oldukça doğal. Ancak söylemek
istediğim, bunları hissederken ne yaptığını bilmeyen bir çocuğa
dönüşmeyeceğiniz gerçeği. Bunu, doğumuna sadece iki hafta kalana kadar
avukatlık mesleğini yapmış biri olarak söylüyorum; yani test edildi,
onaylandı.

Planlı Bir Geçiş

Hayattan kopmadan geçen güzel bir hamilelik dönemi için öncelikle hamilelik
öncesinde birtakım düzenlemeler yapmak gerektiğini düşünüyorum. Ben bunun
çok faydasını gördüm. Evliliğimin beşinci yılındayım. Dördüncü yılımıza
kadar tahmin edebileceğiniz üzere çevreden neden çocuk sahibi olmadığımıza
dair birçok soru işittim. Sınırı aşıp “hanginizin çocuğu olmuyor” diye
soran bile oldu. Kimileri de mesleğimin henüz ilk yıllarında iken, akşama
kadar adliyede ayakta koşturup, şanslı günümse akşama doğru ofise geçip
dilekçe yazıp, değilse emniyete ifadeye gidip, iş çıkışı da yüksek lisans
dersim için karşı yakada bulunan okuluma giderek evime neredeyse her gün
23.00 civarı döndüğüm dönemlerde “çocuk yap aradan çıksın” diye beni
düşündüklerini (!) ifade eden iyi niyetli nasihatler ediyorlardı.
Kendilerine herhangi bir dönemde çocuk sahibi olmayı “istemediğimizi”
söyleyerek bu şokla onları baş başa bırakmayı tercih ettim. Çünkü bir
çocuğa yapılabilecek en büyük iyiliklerden birinin onu iyi şartlarda
dünyaya getirmek olduğunu düşünüyorum. Doğduğu andan itibaren yapacağımız
bütün fedakarlıklar ve uğraşlar, onu ancak doğduğu şartların biraz
ilerisine taşıyabilecek. Üstelik annenin hamilelik sürecindeki fiziksel ve
ruhsal zorlanmalarının hepsi çocuğun bilinçaltının oluşumunda bir yer
edinecek. Bu yüzden, arkadaşlarımızın tatlı kızları Nil bizi baştan çıkarıp
çocuk sahibi olmaya ikna ettikten sonra öncelikle yüksek lisansımı
tamamladım ve tezimi kitap haline getirip yayımlattım. Bir süre boşa çıkan
hafta sonlarımın tadını çıkarıp dinlendim. Elimde olan dava dosyalarının
gidişatı bu sene işlerimin önceki seneye göre daha az yoğun ve daha az
stresli olacağını gösteriyordu. Bunun gerçekleşmesini bekledim ve hakikaten
işlerim günde bir- ikiden fazla mekâna gitmem gerekmeyecek ve sabah 9 –
akşam 6 sınırını aşmayacak şekle geldiğinde artık hamilelik sürecime
başlayabileceğime karar verdim. Bu planlı geçiş süreci, yani şartlarımı
kendim ve bebeğim için en uygun hale getirme çabası hamilelik sürecimde
yaptığım en iyi şey oldu.

“Bize Görünme”

Hamileliğimin başlamasıyla, hamile olma hali ile ilgili ne kadar az şey
bildiğimi tecrübe etmiş oldum. Çevremden hamilelik belirtisi olarak
duyduklarım genelde mide bulantısı ve baş dönmesinden ibaretti. Oysa dönem
dönem hemen her organınızda görülen rahatsızlık verici durumlar, sindirim
yavaşlığı, sık sık hissedilen yorgunluk, nefes darlığı, uykusuzluk,
kramplar, çeşitli uzuvlarda ağrı, bebeğin büyüdükçe sürekli olarak mide ve
diyaframınızı tekmelemesi ve burada saymadığım birçok semptom hamileliğe
dahilmiş. Bu şekilde zorlansa da kadın vücudu bu semptomlarla normal
hayatına devam etme gücüne sahip. Bunları normal karşılayıp, nefes
egzersizleri, yürüyüş ve düzenli sporla etkilerini en aza indirmek de
mümkün. Öte yandan bir insanın dokuz ay boyunca bu tarz sıkıntılarla
uğraşması elbette ki yorucu bir süreç. Fakat hamile iseniz bu fiziksel
zorluklarınızdan bahsetmeniz toplumda ilginç bir rahatsızlık uyandırıyor.
Yukarıda saydığım rahatsızlıklardan yalnızca birini yaşayan bir kişiyi
düşünün. Mide bulantısı veya nefes darlığı nedeniyle tüm gece (yalnızca bir
gece) uyuyamadığını nasıl uzun uzadıya anlatacağını ve insanların onu nasıl
bir empatiyle dinleyeceklerini düşünün. Bu empati hali nedense hamile biri
söz konusu olduğunda bir anda ortadan kalkıyor ve rahatsız oluşunu ima
etmesi dahi karşısındaki insanlarda rahatsızlık oluşturuyor. Bu üçüncü
kişiler, hamile kadına hamileliğiyle gündeme gelmeye çalışma, hamile
oluşunu kahramanlık hikayesi gibi sunmaya çalışma gibi yakıştırmalar
yapıyorlar. Yani, dokuz ay boyunca hiçbir sıkıntınız yokmuş gibi
davranmanız ve size sorulduğunda dahi gerçekte nasıl olduğunuzu gizlemeniz
bekleniyor. Buna benzer bir durum toplu taşıma araçlarında da yaşanıyor.
Öncelikle çoğunu otuz yaş üstü kadınların oluşturduğu az rastlanan bir grup
hariç kimsenin size yer vermeyeceğini ve neredeyse dokuz ayın tamamında
ayakta yolculuk yapacağınızı bilerek başlayın. Ancak bu noktada şöyle bir
durum da oluyor: Kimseden yer isteme gibi bir niyetiniz yokken, yalnızca
bulduğunuz bir tutacağa tutunmuş yolculuk yapmaya çalışıyorken önünüzde
oturan insanlar başlarında durarak kendilerinden yer istediğinizi düşünüp
gözlerini devirmeye başlıyor. Metronun hamileler için öncelikli olan
asansörüne binmeye gittiğinizde uzaktan sizin geldiğinizi görenler aceleyle
asansöre binip kapıyı kapama düğmesine basıyorlar, siz yetişemeyin diye.
Yani o anneliği her fırsatta yücelten, en büyük mertebe sayan, anne olmak
istemeyen kadınları eksik gören necip milletimiz, kadın hamile olduğunda
destek olmak şöyle dursun “bana görünme” diyor.

Yeni Trend: Doğallık Takıntısı

Gelelim sürecin “kendi türünüz” ile yaşamak zorunda kaldığınız kısmına. Son
yıllarda yaygınlaşan hamilelik uygulamaları gerçekten çok işinize yarıyor.
Bu uygulamalar üzerinden her hafta bebeğinizde ve sizde nasıl değişimler
olduğunu öğreniyor, bir kısmını hissettiğiniz değişimlerin bilimsel
açıklamalarını anlıyorsunuz. Ayrıca sizinle aynı haftalarda ya da daha
ileride olan bir sürü hamile ile yazışabiliyor, onların tavsiyelerini ve
yorumlarını okuyabiliyorsunuz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu ki
hemen her eğitim seviyesinden insan bu uygulamalarda yorum ve tavsiye
yazabiliyor. O yüzden zaman zaman faydalı olsa da kendinizi buradaki
yorumlara çok kaptırmamakta ve temel başucu rehberinizi bilim insanları
tarafından hazırlanmış kitaplar yapmakta fayda var.

Gerek bu tarz sosyal medya platformlarında gerek gerçek hayatta
karşılaştığınız hamile kadınlarla ve bu sektör içindeki kişilerle
iletişiminizde yoğun olarak maruz kalacağınız “doğallık takıntısı” hakkında
da sizi uyarmak isterim. İlk hamileliğimi yaşadığım ve daha önceleri ilgimi
çeken bir alan olmadığı için her daim böyle bir furya var mıydı yoksa son
yıllarda mı oluştu bilemiyorum. Ancak şu an tıpkı aşı karşıtlığı gibi yoğun
şekilde kitlelere hâkim bir takıntı olduğunu görebiliyorum. Her durumda
mümkün olduğu ölçüde doğal ve sağlıklı olanın tercih edilmesi gerektiği
tartışmasız. Ancak hamilelik ve doğum süreçlerinde bu tercih annenin ve
bebeğin sağlığını riske atacak kadar ileri götürülüyor. Üstelik anneler ve
babalar bunu özgür iradeleriyle bilinçli olarak yapıyorlar. Modern tıbba
karşı paranoya boyutunda bir şüphecilik taşıdıkları için doktorlarının
uyarılarına da kulak asmıyorlar. Bilakis doktorun uyarılarını kendilerini
“kesmek için” (sezaryenden bahsediyorlar) söylenen bahaneler olarak görüyor
ve bunu açıkça ifade ediyorlar. Maalesef bilimsellikten uzak bazı gebe
eğitimleri de bu algıyı besliyor. Örneğin bizzat katıldığım bir eğitimde
doktor amniyon sıvısının azalması yahut bebeğin kalp atışlarının
düzensizleşmesi sebebiyle mecburi sezaryen yapılması gerektiğini söylerse
buna nasıl karşı çıkabileceğimiz, biz onay versek dahi eşlerimizin bunu
nasıl engellemesi gerektiği, bebeğimize yapılan K vitamini ve hepatit B
aşılarının nasıl “neslimizi bozmak için” yapılan birer tuzak olduğu, bu
tarz müdahalelerin bebeğimizin ileride seri katil olmasına varacak kadar
olumsuz etkiler doğurduğu gibi hususlar konuşuldu. Sosyal medyada, günlük
hayatınızda, iş yerinizde ve akrabalar arasında bu fikirler dört koldan
sizin ve eşinizin üzerine gelecek. Bunları durdurmak için elimde bir reçete
yok. Yapılabilecek tek şey dünyada çocuk sahibi olan ilk çift olmadığınızın
farkına vararak sakin olmanız ve kafanızı kurcalayan hususlarda doktorunuza
ve bilimsel eserlere başvurmanız. Bir de söylemeden geçemeyeceğim: Siz bir
dahi değilsiniz. Bebeğiniz de muhtemelen insanlığın yüzyıllardır beklediği
bir kurtarıcı ya da dahi olmayacak. Bunun sebebi de doktorun bebeğiniz
doğduktan sonra onu sağ eliyle tutup sol eline alması, bu sırada kordonu
keserken makasın çok keskin olması vs. değil. Eğitimini almadığınız bir
alanla ilgili bu tarz ayrıntılara odaklanmak yerine, vaktinizi bebeğinizi
nasıl yetiştirmeniz gerektiğine dair kendinizi geliştirmeye ayırmanız çok
daha faydalı ve anlamlı olacaktır.

Tüm bu keyifli ve keyifsiz durumlar, hamilelik süresince herkesin değilse
bile birçoğunun karşısına çıkacak. Hamileliği öncesinde çokça araştırma
yapmış biri olarak hiç rastlamadığım ve bana hiç söylenmeyen bu hususları
benden sonrakilerin ne ile karşılaşacaklarını bilmeleri için paylaşmak
istedim. Birçok iç ve dış ses arasında kalsanız da hayatınızda çok anlamlı
bir serüven olacak hamilelik sürecini kendiniz olarak başlatıp, yine
kendiniz olarak sürdürmeniz dileğiyle…

Handan Sena Lezgioğlu