Tabii keyifli anları paylaşmak güzel bir duygu. Aile ve yakın çevreye tek tek göndermek yerine hepsinin birden görebileceği bir sanal ortamda paylaşım yapmak daha kolay olabilir. Dijital dünyanın kuytularındaki tehlikeleri çok bilmeyenler ya da çok önemsemeyenler “Ne sakıncası var” da diyebilirler. Öte yandan ‘‘Blogger Anneler’’ ve ‘‘Insta-momlar’’ annelik deneyimlerini aktararak hem başka annelere destek olma hem de anneliğin sıkıntılı süreçlerini paylaşarak rahatlama amacını da taşıyor olabilirler. Bu paylaşımlarıyla ilgi gören ana babaların aldığı her bir beğeni aslında günlük hayatta duyulmak istenen ‘‘iyi bir annesin’’, ‘‘ne güzel bir çocuk’’ mesajı demektir. Bu kabul görme, beğenilme duygusu hiç kimse için kolay vazgeçilir değildir.
Bazen içinde yaşanılan an, durum insana çok doğal gelebilir ama anın heyecanı geçtikten sonra bir pişmanlık nedeni de olabilir. Ne yazık ki dijital yolun geri dönüşü yok. Öte yandan bazen bu paylaşımlar daha ileri boyuta giderek çocuğun kıyafetini, yediğini, okuduğunu, oyuncağını paylaşarak markalar ile işbirliğine girerek kazanç elde etmeye dönüşebiliyor. Ancak anneliğin bir meslek olmadığı dolayısıyla annelik yaparak çocuk üzerinden para kazanmanın da doğru olmağı unutulmamalıdır. Olay böyle bir noktaya geldiğinde çocukları tanıtım toplantılarına götürmek, reklamı alınan kıyafetleri giydirip oyuncaklarla oynarken fotoğraflarını çektirmek vb durumları yaşatmak, rızası olmayan (hatta rıza verme yeterliliği bile olmayan) çocuğun her anını paylaşarak gelir elde etmek onu metalaştırmak anlamına geliyor ki bu da kaçınılmaz olarak etik tartışmaları beraberinde getiriyor.
Bu çocukların ileride neden reklam malzemesi olarak kullanıldıklarını ve üzerlerinden para kazanıldığını sorgulaması da doğal bir sonuç. Bu noktada İtalya’da yaşanan olayı da hatırlamakta fayda var. Çocuk isteği dışında fotoğraflarını yayımlayan annesini dava etmiş, mahkeme çocuğu haklı bularak 16 milyon avro tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Geçtiğimiz yıl da Fransa, bu tip paylaşımlar yüzünden aileleriyle çatışma yaşayan bireylere hukuki destek verilmesi yönünde bir yasayı yürürlüğe sokmuştur.
Tabii bazen ana babanın bu anlamda aynı görüşte olmaması ve bunun yarattığı çatışmaları da zararlara katabiliriz.
Öte yandan kişinin uzmanı olmadığı, bilgisiz ve yetkisiz olduğu bir konuda bireysel deneyimlerinden yola çıkarak kesin yargılara varmasının, yani ahkam kesmesinin üçüncü şahıslara zarar vermesi olasılığını da düşünmekte fayda var.
Öncelikle gizli hesapların bile ‘’Postegro’’, ‘’Lili’’ vb. programlarla görüntülenebildiğini, dolayısıyla bu hesaplardan alınacak fotoğrafların her türlü ortamda kötü niyetle kullanılabileceğini unutmamalıyız. Daha sonra da kendimize şu soruları sormalıyız:
Çocuğun mahremiyetini korumak ve bunu çocuğa öğretmek ailenin görevi ve sorumluluğudur dolayısıyla bunu ihlal edecek fotoğraflar paylaşılmamalı, çocuk pornografisi sitelerinde paylaşılan birçok fotoğrafın doğrudan ebeveynlerin kendi sosyal medya hesaplarından alındığı bilinen bir gerçek.
Çocuğun bulunabilirliğini kolaylaştıracak okulda veya okul formasıyla, hangi site veya apartmanda oturduğunu belli edecek şekilde evinin önünde çekilmiş fotoğrafları da yayımlanmamalı.
Henüz seçmediği bir takımın formasıyla çekilmiş bir fotoğraf gibi çocuğun geleceğiyle ilgili kararı olmayan konularda paylaşımlarda bulunulmamalı.
Özetle fotoğraf paylaşırken çocuğun ilerideki yaşantısında bu fotoğraftan rahatsız olup olmayacağı düşünülmeli. İnterneti kullanırken yazdığımız her yazı, paylaştığımız her fotoğrafın dijital ayak izimiz olarak kaldığı, sosyal medyayı etkin olarak kullandıkça dijital ayak izlerimizin de arttığı, dijital ortamda paylaşılan bir şeyin silinse bile tamamen yok olmadığı unutulmamalı. Herhangi bir paylaşım yaparken bunun kötüye kullanılma, İleride çocuğumuz için bir utanç meselesine dönüşme, ya da hayatının bir noktasında (meslek seçerken, iş ararken, herhangi bir topluluğun üyesi olmak isterken vb.) zorluk yaratma olasılığı iyi düşünülmeli.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.