● Canlılığın sürdürülebilmesi için beslenmek ve su içmek şart. Aynı zamanda, beslenme ile vücudumuza faydalı besinleri alırken beraberindeki zararlı maddeler sağlığımızı etkiler. Karaciğerimizin en önemli görevlerinden biri bu zararlı maddeleri zararsız hale getirip vücudumuzdan uzaklaştırmaktır.
● Karbonhidratlar enerji verici besinlerdir. Fazlası yağ olarak depolanır. (Unlu, şekerli, nişastalı besinler gibi)
● Yağlar, enerji verdikleri gibi içerisinde eriyen vitaminlerin (A, D, E, K vit.) vücudumuza girmesini sağlar. (Tereyağı, bitkisel yağlar ve margarin gibi)
● Proteinler vücudumuzun kendi kendine sentezleyemediği yani mutlaka dışarıdan alınması gereken besinlerdir. Yapı taşlarıdır ve gerekirse karbonhidrata çevrilebilerek enerji verebilirler. (Et, balık, tavuk gibi)
● Vitaminler, oligoelementler de proteinler gibi besinlerle alınması gerekir. (Sebze ve meyveler gibi)
● Aynı zamanda şunu da bilmek gerekir; fetüsün beslenmesini plasenta sağlar. Annenin kanında dolaşan besinleri aktif olarak bebeğe taşır. Bebeğin beslenmesini garanti altına alır. Anne adayı yetersiz beslense bile bebeğin beslenme ve gelişimini sağlar. Bebek bir bakıma annenin kaynaklarını tamamen bitirmek pahasına kullanır.
Birinci prensibimiz; anne adayı kendi sağlığını koruyacak şekilde beslenmeli.
Herkesçe biliniyor ki dengeli beslenmek sağlığımız için gerekli.
● Hamileliğin ilk 3 ayı embriyonun oluşumunu bozacak zararlı besinlerden kaçınılması gereken bir dönemdir. Bu nedenle yiyeceklerimizin salim ve hijyenik olmasına dikkat etmek gerekir. Tarım ilaçları, zararlı kimyasallar ve besinlere bulaşmış mikroplar bebeğe zarar verebilir. Bu dönemdeki bulantı, aşerme gibi sıkıntı veren belirtiler aslında bu zararlılardan bebeği korumaya yarar.
● Süt ve süt ürünleri bu devrede tüketebileceğimiz komple besinlerdir (Protein, karbonhidrat, yağ ve vitaminleri içerirler).
● Bu dönemde sık sık az miktarda yemek gerekir. Zira hamilelik sonrasında kalıcı kilo fazlalıkları bu dönemde aşırı beslenme sonucu olur ve gebeliğin ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkan gestasyonel diyabete zemin oluşturur.
İkinci prensibimiz; aşırı beslenmekten kaçınmak. Büyükler anne adayı can taşıyor, iki kişilik beslenmesi lazım der. Tamamen yanlıştır. Gebeliğin 3. ayından sonra dengeli beslenmeye çok dikkat etmeli ve hatta enerji verici karbonhidratlar yerine sadece meyvelerden alınan şeker ile yetinmeli. Aşırı beslenip beslenmediğimizi gebeliğin 3. ayından sonra ayda iki kilodan fazla alıyorsak anlarız. Bu nedenle besin miktarları kişisel olarak adapte edilmeli.
Üçüncü olarak; aşırı tuz kullanımından kaçınmak gerekir. Tuz vücudumuz için elzemdir fakat her besinde bulunur. Bu nedenle ekstra kullanılmamalıdır.
Yağlara gelince; daha çok tereyağı ve zeytinyağı olarak az miktarda tüketilmeli ve yağı alınmış diyet ürünlere itibar edilmemelidir.
Su vazgeçilmez besinimizdir, yaz aylarında en az 3 litre, kış ise 2 litre içilmelidir.
Hamilelikte dengeli beslenemiyorsak, vitamin takviyesi gerekir. Yoksa sadece demir ve kalsiyum ilavesi yeterli olur.
Alkol, sigara ve drog kullanımının sizin sağlığınız gibi bebeğinizin sağlığı için de çok tehlikeli olduğunu Hatırlatalım.
Sabah:
● Kahvaltı mutlaka edilmeli. Tam tahıllı gıdalar ve süt ürünleri, kuru meyveler, bal, yumurta, çay, kahve, süt tüketilebilir.
Ara öğün:
Öğlen:
● Sebze yemekleri, 1 porsiyon et, balık, tavuk veya yumurta, salata, meyve
Ara öğün:
Akşam:
● Öğle yemeği formatında fakat 1/3 daha az miktarda. Gerekirse yatarken 150 ml. ılık süt
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.