Çocukla İletişim Kurmak ve kaliteli Zaman Geçirmek | Çocuklu Dünya
 
Çocuk Gelişimi

Çocuğunuzla Kaliteli Zaman Geçirmek ve İletişim Kurmak İçin Neler Yapabilirsiniz?

Tarih: 7 Nisan 2020 - Salı
Uzman görüşü için konu öner.

Çocuğunuzla Kaliteli Zaman Geçirmek ve İletişim Kurmak İçin Neler Yapabilirsiniz?

Çocukla İletişim Kurmak ve Kaliteli Zaman Geçirmek


Prof. Dr. Norma Razon ile çocuklarla iletişim ve kaliteli zaman üzerine yaptığımız sohbetten alıntılar…


Anne ve babanın çocuğu ile geçirdiği zaman dikkate alındığında, süre mi nitelik mi önemlidir?

Özellikle, anne ve baba uzun saatler çalışıyorsa, sabah evden çok erken çıkıyor, akşam da çok geç dönüyorsa, hafta içi çocuğunu akşamları ancak 1-2 saat görebiliyorsa, hafta sonu da beraberlik çok uzun olamıyorsa, bu sorunun cevabı daha önemli oluyor.

Anne- baba- çocuk beraberliğinde tabii ki nitelik çok önemli, ancak beraberlik süresi çok kısa ise anne baba da mutsuz, çocuk da mutsuz oluyor. Anne ve baba mutsuz çünkü suçluluk duyuyor, işi ile duyguları arasında kendini kapana kısılmış hissediyor. Çocuk da mutsuz çünkü anne babasına doyamıyor, anne babasının işi tercih ettiğini ve kendisine değer vermediğini düşünüyor.

Çocuğa çok fazla oyuncak almanın sakıncası var mıdır?

Bazı hallerde anne- baba yokluğunu telafi etmek için çocuğu oyuncağa boğuyor, her istediğini yapıyor, her istediğini alıyor, hiç hayır demiyor, hiç kural koymuyor, beraber geçirilen 1-2 saatte çocuğunu üzmek istemiyor.

Üye olun çocuk gelişiminde size rehberlik edelim!
Doğumdan itibaren çocuğunuzun gelişimine göre günlük eğitim planı
Uzmanların hazırladığı 2.500’den fazla eğitici oyun
Uzmanlarla seminerler
Uzmanlara danışma

Bu aşırı hoşgörü çocuğun şımarık, doyumsuz ve disiplinsiz olmasına yol açıyor, anne babanın yerini de doldurmuyor. Çocuğun ihtiyacı yüzlerce oyuncak, aşırı hoşgörü, hayır cevabını duymamak ve şımartılmak değildir; Çocuğun ihtiyacı, oynayacağı, konuşacağı, paylaşacağı bir anne-babadır.

Bebeklerin anne-babalarından beklentileri nelerdir?

0-2 yaşındaki bir bebeğin anne ve babasından beklediği sevgidir, şefkattir, ilgidir, güvendir. Bebeğin beklentisi: temel ihtiyaçlarının zamanında ve şefkatle karşılanmasıdır, annesi ile arasında güvenli bir bağın oluşmasıdır, annesi ve babası tarafından kabul edildiğini, sevildiğini ve değerli olduğunu hissetmektir.

Bebeği 0-2 yaşında olan bir anne babadan beklenen: Çocuğunu sevmesi, öpmesi, koklaması, kucaklaması, onunla konuşması, ona ninni söylemesi, öykü anlatması, onunla oynaması, dans etmesi, yerde sürünmesi, bebeğini koruması, kollaması, duygusal olarak doyurması, gelişimini desteklemek için duyu organlarını uyarması, çocuğuna örnek olması ve temel alışkanlıkları (yemek, uyku, tuvalet, temizlik) kazandırmasıdır.

Anne ve baba, çocuğu ile vakit geçirirken her zaman ona bir şeyler öğretmek, onu bilgilendirmek zorunda değildir. Anne- baba-çocuk, eğleniyor, gülüyor, mutlu oluyor, bu sürenin bitmesini istemiyorsa, bu beraberlik amacına ulaşmıştır. Bu sırada anne babanın çocuğu ile gerçekten ilgilenmesi, televizyon izlememesi, cep telefonundaki mesajlara bakmaması, mesajlarını yanıtlamaması, göz ucu ile gazete okumaması, başkaları ile sohbet etmemesi önemlidir. Çocuk, anne ve babasının kendisiyle ilgilenmediğini hissederse dikkat çekmek için olumsuz hareketler yapar, anne babasının onaylamadığı davranışlarda bulunur, yasakları deler, kuralları çiğner. Bu olumsuzlukların karşısında, anne babanın ona kızması bile onu mutlu eder, çünkü onun için önemli olan ilgi almaktır, olumsuz ilgiye de razıdır.

Çocukların anne-babalarından beklentileri nelerdir?

Çocuk bebeklikten çıkınca, sadece öpülmek, sevilmek ona yetmez. Çocuk oyun grubuna gidiyorsa, anaokuluna başlamışsa, parkta arkadaşıyla oynamışsa veya bir arkadaşı evine gelmişse, gün boyu olup biteni akşam annesi ve babasıyla anlatmak ister. Çocuk birşey öğrenmişse, bir başarı yaşamışsa, bir sorununu çözmüş veya çözememişse, bunları paylaşmak ister, takdir ve alkış bekler. Okul öncesi dönemde gezmek, parka gitmek, akranlarla buluşmak, yeni yerler keşfetmek, kitap okutmak, öykü dinlemek ve masa başı aktiviteler yapmak önem kazanır.

Çocuğun gününü anlatması için önce anne babanın kendi gününü anlatması gerekir: Akşam sofrada, anne ve babanın o gün kendi yaptıklarını anlatması, çocuğu da anlatmaya heveslendirir. Küçük yaşta gününü anne-babasıyla paylaşmaya alışan çocuk, büyüyünce de okulda öğrendiklerini, arkadaşları ile yaşadıklarını, başından geçen olayları anlatmaya devam eder. Okula gitmesiyle, çocuk okulda öğrendiklerine, ödevlerine, derslerine, arkadaşlıklarına, hobilerine ilgi duyulmasını bekler. Bu yaşlarda anne-baba-çocuk arasında kurulan ilişki, daha sonraki yıllarda anne babanın sürmesini arzu ettiği iletişimin temelini oluşturur.

Ergenlerin anne-babalarından beklentileri nelerdir?

Ergenlikte, güncel konuları tartışmak, haberleri izlemek, politika konuşmak, farklı fikirler ortaya atmak, popüler şarkıcı ve oyuncular hakkında konuşmak, çocuğun anne ve babası ile yapmaktan hoşlandığı etkinliklerdir. Ergenle sohbet ederken, anne baba onu sürekli eleştirmekten kaçınmalı, beraberlik süresini öğütlere ayırmamalı, kardeşleri ile kıyaslamamalı, arkadaşlarını kötülememeli, hep olumsuzluklardan söz etmemelidir. Bilakis çocuğunda takdir ettiği yönleri, düzeltebileceği özellikleri, okulda-sporda-sanatta onu başarıya götürecek yöntemleri konuşmalı, onu desteklemeli, yardıma hazır olduğunu hissettirmelidir. Hatalarını dile getirmesi için zemin hazırlamalıdır. Ergenle keyif alınan aktiviteler yapmak, örneğin müze, galeri gezmek, maça konsere sinemaya tiyatroya gitmek, kahve içmeye veya dondurma yemeye gitmek anne çocuk, baba çocuk ilişkisini geliştirir. Anne babanın hobi alanında ergeninin performansını izlemesi, ergenin arkadaşları ile tanışması ve onlarla kısa sureli sohbetler yapması, onların ilgi alanlarında bilgi toplaması, anne baba çocuk arasındaki iletişimi güçlendirir.

Yaşı kaç olursa olsun, çocuğun anne babası ile sağlıklı bir iletişim kurması, hem anne babanın çocuğunu tanımasına ve izlemesine olanak sağlar, hem de çocuğun anne babasını tanımasını ve onların bilgi ve deneyimlerinden yararlanmasını sağlar.

Mutsuz annenin bebeğine etkisi

Mutlu, olumlu, çocuk sahibi olmanın keyfini yaşayan, çocuğunun ihtiyaçlarını şefkatle karşılayan bir anne nasıl mutlu huzurlu güvenli bir çocuk yetiştirebiliyorsa, kısaca çocuğunu olumlu etkileyebiliyorsa, mutsuz bir anne de çocuğunu, gelişimini, hayata bakış açısını olumsuz etkiler.

Hayatından memnun olmayan, çocuk sahibi olmanın mutluluğunu yaşamayan, iç huzuru olmayan bir anne çocuğunun ihtiyaçlarını gülümseyerek karşılayamaz, onunla gülerek oynayamaz, onunla birlikte iken keyif alamaz. Çocuğu için yaptığı her şey ona zor ve ağır gelir, çocuğunun gelişimini sevinçle izleyemez, ona hayat ümidi aşılayamaz, hayata ve kendine güvenmesini sağlayamaz.

Anne önce kendi mutlu olmalı ki çocuğu mutlu olsun. Anne mutlu olamadığında bir psikolog veya psikiyatri uzmanından destek almalıdır.


Üye olup, Haftalık Programımızı uyguladığınızda, 14 gün içinde çocuğunuzdaki değişimi fark edeceksiniz.
Çerez Kullanımı
Kişisel verileriniz, mevzuata uygun olarak toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Verilerin Korunmasını inceleyebilirsiniz.
X