COVİD-19 ile ilgili alınabilecek en önemli önlemlerden biri temizliğimize çok dikkat etmek, bir diğeri de evde kalmak. Son günlerde evde kalanların yapabileceklerine yönelik olarak pek çok şey söylendi ve yazıldı. Evden çalışırken dikkat edilecekler, evden eğitim sırasında yapılacaklar, evde yapılabilecek etkinlikler gibi pek çok konuda paylaşımda bulunuldu.
Bunlar hakkında bir şey söylemek istemiyorum. Ama şu anda evinin güvenli konforunda oturamayan, çalışmak ve ailesinden uzakta kalmak zorunda olan, muhtemel ki bu yazıyı okumaya bile zamanı olamayacak olanlar hakkında yazmak istiyorum. Onlar çoğumuzun kendimizi kapatarak korunmaya çalıştığımız COVİD-19’la yüzyüze çalışan sağlıkçılarımız, evinden çıkmak zorunda olanları taşıyan ulaşımcılarımız, beslenmemiz için üretim yapmak zorunda olan çiftçilerimiz, market çalışanlarımız. Bu kesimler içinde özellikle sağlık alanında çalışanların önemli bir bölümü rutindeki çalışma saatlerinden çok farklı bir tempo ile çalışıyorlar, günlerce eve gelemedikleri bile oluyor, gelseler de sevdiklerine sımsıkı sarılıp öpüp koklayamıyorlar.
Her gün evde kal mesajını televizyonlardan, internetten bolca duyan çocukların içinde annesi ya da babası dışarıda çalışmak zorunda olanların özellikle de yaşı biraz küçükse madem herkes evde kalacak neden benim annem ya da babam (ya da ikisi de) çalışıyor diye kafası karışıyor olabilir ya da daha önce boynuna sarılıp, kucağında oturup televizyon seyrettiği, kitap okuduğu ya da uyuduğu anne babasının şimdi niye bunları o kadar sıklıkta yapamadığını düşünerek üzülebilir. Yaşı küçük olan çocuklar gelişimleri gereği kendilerini dünyanın merkezinde gördüklerinden bu değişikliklerinin nedenlerini kendinde arayabilir, suçluluk duyabilir.
Bu nedenle şu anda zorunlu nedenlerle evin dışında çalışan ana-babaların- onlar yapamıyorsa evde kalan diğer yetişkinlerin- durumlarını çocuğun yaşına uygun olarak kısa ve net cümlelerle açıklamaları gerekir. Özellikle küçük çocuklara bunun sorumlusunun kendileri olmadığını iyi anlatmak gerekir. Çalışma saatleri, nöbet vb. düzenleri belliyse bunu çocuklarla paylaşmak, hangi gün evde olacaklarını gerekirse takvim üstünde işaretlemek de onların durumu kavramasını kolaylaştırabilir. Ayrıca eve döndüğünüzde alışkanlığınızda sarılmak, kucaklaşmak var ise bunları bir süre ertelemenizin de sağlık için çok önemli olduğunu iyi açıklamak gerekir. Sarılmanın yerine neler koyabileceğinizi birlikte konuşup yaratıcı çözümler bulmak da yapılabileceklerden biri. Örneğin sarılmak yerine birbirlerine uzaktan sevgi sözcüklerini söylemek, uzaktan öpücük yollamak, kapılarınızda saydam cam var ise camın iki yanına karşılıklı geçerek ellerinizi birleştirmek ilk akla gelenlerden. Gün içinde birkaç dakika olsa da telefonla yüzyüze görüşmek ve çok sevdiğinizi/ özlediğinizi söylemek de çok önemli. Tabii evde kalan ebeveynlere bu tür durumlarda biraz daha fazla yük düştüğü açık. Çocuğun yapılan açıklamalara rağmen annesi ya da babasının niye evde olmadığı, ne zaman geleceği vb. sorularını birkaç kere yanıtlamanız gerekebilir. Bu tip yineleyici soruların çocuğun durumu anlayıp özümsemesinin bir yolu olduğunu aklımızdan çıkartmamalıyız.
COVİD-19’un bize öğrettiği olumlu şeyleri unutmadan sağlıklı günlerde yeniden birbirimizi kucaklayabilme dileğiyle.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.