Bebeklerde ortopedik ve pediatrik muayeneye ek olarak kalça gelişimi hakkında en net bilgileri veren ultrasonografik bir yöntemdir.
Günümüz koşullarında her bebeğe kalça ultrasonografisi uygulanması aslında en doğrusudur. Bazı gelişmiş ülkelerde rutin olarak her yeni doğan bebeğe kalça ultrasonografisi yapılırken (Avusturya gibi), diğer bazı ülkelerde ise bu uygulanmamaktadır (Amerika Birleşik Devletleri gibi). Genellikle sosyal devletlerde rutin olarak uygulandığını görmekteyiz. Uygulanmayan ülkelerde ekonomik sebepler nedeniyle böyle bir durumun söz konusu olduğunu düşünüyorum. Amerika Birleşik Devletleri ve benzeri batılı bazı ülkelerde tetkikler çok pahalıya mal olduğu için elle muayenede şüphe olduğu durumlarda ancak kalça ultrasonografisi yapılabiliyor.
Kalça ultrasonografisi için ideal önerilen dönem bebeğin 1 aylık olduğu dönemdir. Çünkü daha önce yapılan değerlendirmelerde yalancı pozitif sonuçlar çıkarak aileyi gereksiz yere strese sokmaktadır. Belli belirsiz gelişme gerilikleri doğumdan sonraki ilk ayda süratle düzelerek ailenin böyle bir sürece maruz kalmasını önlemektedir.
Bebeklerde ilk üç ayda kalça eklemini oluşturan yapılar kıkırdaktır. Bu sayede problem olduğunda şeklinin uygun tedaviyle düzeltilmesi ve vücudun buna uyumu, yeniden şekillenmesi çok daha hızlı ve tam olmaktadır. Bu nedenle ilk üç aylık dönem “altın dönem” kabul edilmektedir. Daha geç yapıldığında da tedavi genellikle mümkün olmakla birlikte ameliyatsız tedavideki başarı oranı yaş ilerledikçe azalmaktadır.
Ülkemiz sosyal açıdan birçok batılı ülkeye göre oldukça avantajlı bir sağlık sistemine sahiptir. Her yeni doğan bebeğe standart olarak kalça ultrasonografisi henüz yapılmamakla birlikte giderek yaygınlaştığını görmekteyim. 1998 yılında Avusturya’da Prof Dr. Reinhard Graf’tan öğrendiğim bu yöntemin birçok bilinçli aile ve çocuk hekimlerinin önerisiyle sıklıkla uygulandığını görüyorum.
Kalça ultrasonografisi Röntgen, bilgisayarlı tomografi gibi radyasyon içeren bir yöntem değildir. Ses dalgaları içerir. Bu en önemli avantajlarından biridir. Ne anneye ne de bebeğe bilinen bir zararı yoktur.
Eğer bebek huzurluysa ve karnı toksa, fazla hareket etmeyeceğinden yaklaşık olarak 5 dakika içinde her iki kalçanın ultrasonografik değerlendirmesi rahatlıkla tamamlanabilmektedir. Biberon kullanan bebeklerde ultrason esnasında biberon verildiğinde bebeğin huzurlu olduğunu ve işlemin stressiz ve çabuk tamamlandığını belirtmek isterim.
Radyoloji uzmanı doktorlar ve eğitimini almış ortopedistler kalça ultrasonografik incelemesini yapabilmektedir. Ben kalça ultrasonografik değerlendirmesiyle birlikte bebeğin genel ortopedi muayenesini de birlikte uygulamaktayım.
Kalça ultrasonografisinde “fizyolojik” yani normal kabul edilebilecek minimal gelişme geriliğinden tam kalça çıkığına kadar varan geniş bir yelpazede gelişimsel problemler saptanabiliyor. Tedavi hangi derecede bir gelişme geriliği olduğuna göre belirleniyor. Basit olarak çift alt bezi kullanımından bacakları açık tutan ortezlerin (Pavlik bandajı, Frejka yastığı, Tübbingen breysi) kullanımına varan tedaviler planlanabiliyor.
“Altın dönem” yani ilk üç ayda yakalanan kalça gelişim bozukluklarının neredeyse tamamı agresif olmayan ameliyatsız tedavi yöntemleriyle normal hale getirilebilmektedir. Çok nadiren daha ileri girişimsel tedaviler gerekmektedir.
Kundak (bacakları saran) kullanımı kalça gelişimini çok olumsuz etkilemektedir. Bu bilimsel çalışmalarla net olarak gösterilmiştir. 1 aylık tüm bebeklere kalça ultrasonografik değerlendirme ve ortopedik muayene yapılmalıdır. Böylelikle olası problemlerin erken tanı ve tedavisi mümkün olabilmektedir. Ayrıca D vitamini takviyesi kas iskelet sistemi gelişimi için çok önemlidir ve unutulmamalıdır.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.