Anne Baba Tutumları ve Çocuğun Kişiliği Üzerine Etkisi | Çocuk Eğitimi | Çocuklu Dünya
 
Çocuk Eğitimi

Sizin Tutumunuzun Çocuğunuza Olan Etkisini Biliyor musunuz?

Tarih: 8 Nisan 2019 - Pazartesi
Uzman görüşü için konu öner.

Sizin Tutumunuzun Çocuğunuza Olan Etkisini Biliyor musunuz?

Anne Baba Tutumları ve Çocuğun Kişiliği Üzerine Etkisi

İyi bir anne-baba olmak konusunda fikir yürütmeden önce çocukluk yıllarımızda kendi anne-babamız hakkındaki fikirlerimizi hatırlamalıyız.

Kim bilir kaç kişi çocukluk veya ergenlik yıllarında “Ben annem gibi anne ya da babam gibi baba olmayacağım.” demiştir. Oysa şimdi, birçoğumuz anne-baba olduğumuzda kendi çocuklarımıza onlar gibi davrandığımızı fark ediyoruz.

Bu da çok doğal aslında, çünkü uzun yıllar bu davranışlara maruz kalan çocuklarda oluşan şemalar kendi yetişkinliklerinde günlük hayatta ortaya çıkıyor. Bu nedenle çocukları için bize başvuran ebeveynlerden sık sık “Ben de küçükken böyleymişim.” lafını duyarız. Bu muhtemelen aksine bir davranış değişikliğine gitmediğiniz sürece kuşaktan kuşağa öğrenilerek aktarılacaktır.

Üye olun çocuk gelişiminde size rehberlik edelim!
Doğumdan itibaren çocuğunuzun gelişimine göre günlük eğitim planı
Uzmanların hazırladığı 2.500’den fazla eğitici oyun
Uzmanlarla seminerler
Uzmanlara danışma

Çocuklarınız için davranışlarımızı değiştirmek mümkün mü?

Çocuk eğitimi aslına bakarsanız içinde çok fazla sürpriz barındırmaz. Şu anı düşünelim; çocuğunuz size “Hadi baba ya da anne gel oyun oynayalım.”, ”Gezmeye gidelim.” diyor; siz de “Şimdi çok işim var.”, “Çok yorgunum.”, “Dünya kadar oyuncağın var, git oyuncaklarınla oyna.” gibi çocuksavar, bilindik kelimeleri kullandınızsa hiç düşündünüz mü? O çocuk şimdi sizin yaşınıza geldiğinde ve siz yaşlanıp çocuklaştığınızda ne olacak? “Kızım gel bir yerlerde kahve içelim.”, “Oğlum yüzünü göremez olduk gel otur şu sofraya da yüzünü görelim.”, “Size afiyet olsun ben çok yorgunum yatacağım.”, “Anne gerçekten çok yoğunum. Başka zaman içeriz.”, “Oğlum gel bir tavla atalım.” “Baba çok yorgunum şimdi olmaz. ” Bu cümleler tanıdık gelmiştir…

Çok sevdiğim bir deyiş var, diyor ki; “Birini suçlamak için parmağınızı ona doğru uzattığınızda unutmayın ki diğer üç parmak hala sizi gösteriyor.” Bence pedagoji ve psikolojinin her alanına adapte edilebilecek müthiş bir slogan bu… Mesela işaret parmağınız “Bu çocuk çok yaramaz.” dediğinde orta parmağınız “Siz küçükken nasıldınız?”, yüzük parmağınız “O bir çocuk, bu yaşta yetişkin olgunluğu beklemeniz ne kadar normal?”, serçe parmağınız “Sınırlarını öğrenmesi için yeterli ebeveyn tutumlarını sergilediniz mi?” diye size sorabilir.

Biz ebeveynler olarak genelde çok konuşuruz. Çocuğumuz bir hata yaptığında genellikle uzun uzadıya bu yaptığının neden kötü bir şey olduğunu, başına gelebilecekleri ve başkasının başına getirebileceklerini de içine alan geniş bir felaket senaryosunu anlatır ve dediğimizi yapmadığı takdirde suç ve cezaları içeren bir kurallar silsilesini çocuğun önüne fırlatırız. Çocuğun yaşına göre muhtemelen sadece kayıp yani ceza kısmı ilgisini çektiği için bu olumsuz davranıştan uzak durur gibi görünür. “Görünür” çünkü muhtemelen siz arkanızı döndüğünüzde denemekten vazgeçmeyecektir.

Bir de biz ailelere “Çocuğunuzla iletişimizde bir problem var.” dediğimizde genelde aileler “Bugüne kadar bir tek kötü söz bile söylemedim.” diyorlar. Peki ya beden dilimiz ne söylüyor?

- Kızmadım sadece üzüldüm. (Kızgın surat)

- Seni çok seviyorum. (Ekşimiş surat)

Pek çoğumuz söylenen söze değil yüz ifademize yani beden dilimize odaklanarak ortada bir tuhaflık olduğunu anlarız.

Şimdi lütfen hayal edin; 3-4 yaşında bir çocuğu bir odanın ortasına koyalım ve ona sürekli olarak “Ne kadar aptalsın.”, “Hiçbir şeyi beceremiyorsun.”, “O öyle mi yapılır, yine beceremedin.”, “Her yeri dağıtıyorsun.”, “Tembel.”, “Sen yapamazsın.” vs. diyelim. Bu çocuk muhtemelen ya korkuyla odanın bir köşesine sinecek ve sessiz, pısırık bir çocuğa dönüşecek ya da her şeyi kırıp döken, zarar veren bir çocuğa dönüşecektir.

Peki, şimdi aynı çocuğa “Seni çok seviyorum.”, “Sen çok değerlisin.”, “Ne kadar güzel bir çocuksun.”, “Üzülme herkes hata yapabilir.”, “Bir sonraki denemende daha başarılı olacağını biliyorum.”, “Her koşulda senin yanında olacağız.” dediğinizi ve sımsıkı sarıldığınızı düşünün. Tutum ve davranışınız değiştiğinde çocuğunuzdaki değişiklikler de inanılmaz olacak.


Üye olup, Haftalık Programımızı uyguladığınızda, 14 gün içinde çocuğunuzdaki değişimi fark edeceksiniz.
Çerez Kullanımı
Kişisel verileriniz, mevzuata uygun olarak toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Verilerin Korunmasını inceleyebilirsiniz.
X