Bebekler doğdukları ilk aylarda günün çoğunluğunu uyuyarak geçirirler, uyandıkları kısıtlı zamanda da fizyolojik, duygusal ihtiyaçlarını ve gelişimlerinin bir diğer ayrılmaz parçası olan uyaran alma ihtiyaçlarını karşılarlar. Yeni doğan bebeğin uyku ihtiyacı 11-18 saat aralığındadır. Yaş büyüdükçe uykuya olan ihtiyaç da uyku süresi de azalır. Bir çocuk 13 yaşına gelene kadar uyku ihtiyacı kademeli olarak 8 saate kadar düşer. Doğumu takip eden ilk aylarda bebeğin gece gündüz algısı gelişmediği ve sürekli uyuduğu için, gece uykuları ve gündüz uykuları arasında fark yoktur. Geceleri de gündüzleri uyandığı gibi belirli aralıklarla uyanır. Çocuk büyüdükçe gün içindeki uyku ihtiyacı da azalır 4-5 yaşına kadar öğle uykusuna ihtiyaç duyan çocuğa 5 yaşından sonra kesintisiz bir gece uykusu yeterli gelmeye başlar. Her çocuğun mizacı ve ihtiyaçları farklıdır bu nedenle uyku düzeni de farklılık gösterir.
Anne babaların en çok ikilemde kaldığı konulardan biri de bebeğin nerede uyuyacağı ve ne şekilde uykuya geçeceğidir. Yeni doğmuş bir bebeğin anne-babanın yakınlığına ihtiyacı vardır ve kendi kendini sakinleştirme ve uykuya dalma yeteneği gelişmemiştir. Bu nedenle çocuğu kucakta tutarak uyutmak, ona temas etmek, okşamak ve her ağladığında yanına gidip sakinleştirmek oldukça önemlidir.
Bebek ile birlikte uyuma kararında anne babaların kafasını kurcalayan şey bebeğin anne babaya bağımlı olup olmayacağı ve de ayrı yatması gereken yaşa geldiğinde ayrılmanın zor olup olmayacağıdır. Yeni doğan bebeğin anne-babanın varlığına ve fiziksel temasa sürekli ihtiyacı vardır ve aynı yatakta yatıyor olmak bebeğin var olan ihtiyacını karşılayacağı için bir bağımlılık yaratmaz. Aynı zamanda anne-babasıyla birlikte uyuyan çocuk yakınlık ve güvenlik ihtiyacı karşılandığında ve hazır olduğunda kendiliğinden bağımsızlaşmaya başlayacak ve yatakların ayrılmasında bir sorun yaşamayacaktır. Birlikte uyuma konusunda birçok ayrı görüş olmakla birlikte ailenin hem kendi ihtiyaçlarını hem de bebeğin ihtiyaçlarını ve mizacını göz önünde bulundurarak en uygun stratejiyi belirlemesi uygundur.
Ancak ayrı da yatılsa, birlikte de yatılsa ilk birkaç yılda çocuğun gece ağlamalarında mutlaka yanıt verilmeli bebeğin yanına gidilmelidir.
Uykuyu düzene sokma çabası 6 aydan önce yararsızdır. 6. aya kadar gece-gündüz algısı oluşmayan ve uzun süreler uykuya ihtiyacı olan bebek ihtiyaçlarının karşılanması için uyanır ve kalan zamanı uyuyarak geçirir. Bu döngüye bir müdahale yapılması, uyuyan bebeği emzirmek veya altını temizlemek için uyandırmak gereksizdir. Uyku düzeni ancak 6. aydan sonra sağlıklı bir şekilde oluşturulabilir. Bu dönemde bebeğin gündüz uykuları kısalmış ve gece uykuları uzamış olur. Uyku düzenini oluşturmada kararlılık en önemli unsurdur. Her gün aynı saatte uyumak ve bir uyku öncesi rutini oluşturmak yardımcı olur. Uykudan önce bebeğin ilgisini çekecek uyaranların azaltılması, beslenme, altının temizliği ve fiziksel rahatsızlıkların giderilmesi gibi ihtiyaçlar karşılandıktan sonra, kısa ve ılık bir banyo, masaj ve kucakta veya yatağa yatırarak tatlı tatlı ninni söylemek, masal anlatmak bebeğin uykuya geçmesini kolaylaştırır.
Sağlıklı uyku, sağlıklı gelişimin vazgeçilmezidir. Gün boyu merakla öğrenen ve keşfeden bebek, ihtiyacı olan enerjiyi yalnızca uyku ile alır. Düzenli ve sağlıklı bir uyku, tüm aile bireyleri için önemlidir. Bebeğin ihtiyaçları ve gelişimi doğrultusunda bir uyku düzeni oluşturmak ve bu ihtiyaçlara cevap vermek anne-babanın sorumluluğudur.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.