Çocuk Psikolojisi Sorularınızın Cevabı | Çocuklu Dünya
 
Çocuk Gelişimi

Çocuk Psikolojisi Hakkında Sorularınızı Uzmanlar Cevaplıyor.

Tarih: 7 Aralık 2021 - Salı
Uzman görüşü için konu öner.

Çocuk Psikolojisi Hakkında Sorularınızı Uzmanlar Cevaplıyor.

Çocuk Psikolojisi

Çocuk psikolojisi hakkında sizden gelen soruları uzmanlarımız cevaplıyor.

Bu hizmetimiz Yıllık Premium üyelerimiz için geçerlidir. Hemen üye olun, çocuğunuz hakkında pedagojik veya psikolojik sorunuzu uzman@cocukludunya.com ‘a yollayın, Uzmanlarımız sorularınızı cevaplasınlar.

Çocuğum çıplak gezmek istiyor

Kızım 27 aylık ve çıplak gezmek istiyor sürekli. Giydirmekte zorlanıyorum. Özellikle tuvalet eğitimine başladığımızdan beri bu 3 hafta kadar oluyor. İç çamaşırı giymiyor, öyle geziyor, oynuyor. Nasıl bir yol izlemeliyim?

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON: Genellikle bu yaştaki çocuklar çıplak gezmekten hoşlanırlar, giydirilip soyundurulmaktan sıkılırlar. Giydirmeye yeltendiğinizde de kaçarlar, bunu oyun haline getirirler. Eviniz yeterince sıcaksa, soyduğunuzda 1-2 dakika kaçmasına izin verin, kovalamaca oynayın, sonra onu yakalayın, kucaklayın, oyunla-şarkı ile veya bir tekerleme uydurarak onu hızlıca giydirin.

Üye olun çocuk gelişiminde size rehberlik edelim!
Doğumdan itibaren çocuğunuzun gelişimine göre günlük eğitim planı
Uzmanların hazırladığı 2.500’den fazla eğitici oyun
Uzmanlarla seminerler
Uzmanlara danışma

Kolay gelsin

Kalabalık gruplara girmek istemeyen çocuğum için ne yapabilirim?

37 aylık kızım 2 aydır jimnastiğe gidiyor. Son 2 haftadır çok isteksiz. Dersten “acıktım, uykum geldi” gibi bahanelerle çıkıyor. “Ben acıktım” dediği dersten sonra “bundan sonra çok daha iyi yiyip derse girersin” dedim. O konuyu öyle çözdük. Bugün de yorgunum diye ağladı. Ben de enerjisini az kullanarak elinden geleni yap dedim ve derse dönmesini sağladım. Gözlemim kalabalıkta isteksiz olması. Grup 6-7 kişiyken çok daha keyifli. 12-13 kişi olunca böyle bahaneler üretiyor. Ayrıca diğer çocuklar daha büyük. Koşarken çarpışmaktan korkuyor. Onu da “çarpışabilirsin, biraz acır geçer, daha önce de kazalar yaşadın” diye açıkladım. Ayrıca evde sık sık jimnastik oyunu oynuyor. Sevdiğini düşünüyoruz.

1 ay sonra yurt dışına taşınacağız. Orda okula başlayacak. Ben derse girmesi için zorlayarak onu okuldan soğutmaktan korkuyorum. Sürekli bu konuda konuşuyoruz. Okula başlama konusunda gayet hevesli. Sizce nasıl bir tutum sergilemeliyiz?

 

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON: Merhabalar,

Yurt dışına taşınmadan jimnastiğe devam etmekte yarar var, grup etkinliklerine, grup halinde çocuklarla olmaya, kalabalığa, hareketli çocuklarla aynı ortamı paylaşmaya hazırlanmış olur. Derse girmese de mutlaka izlemesini sağlayın, kaçmasına fırsat vermeyin.

Evde oynarken oyuncak bebekleri birbirleriyle çarpıştırın, bir şey olmadı diye gülün. Çarpışan bebeklerden biri şikayetçi olsun, diğeri özür dilesin. Çarpan çocuğa diğeri "dikkat etsene" desin ve kendini korusun. Oyun sırasında yaramaz olan, hocayı dinlemeyen, sağa sola çarpan, aşırı hareketli olan çocukların taklidini yapın ve eğlenin.

Yurt dışına gittiğinizde okulda konuşulan dile aşina olmasını sağlayın. Belki taşınmadan bu hafta bile onunla yabancı dilde konuşan bir oyun ablası ile birkaç oyun seansı ayarlayabilirsiniz. Okula gitmeye hevesli olan çocuk, okulda konuşulan dili anlamaz, derdini anlatamazsa, okuldan soğuyabilir, okula gitmek istemeyebilir. Hem hareketli, hem yabancı çocuklar onu ürkekleştirebilir, çekingen ve güvensiz kılabilir.

Kolay gelsin

Evden çalışırken çocuğumdan nasıl ayrılabilirim?

Kızım 15 aylık, ben evden çalışıyorum ve çalıştığım süre zarfında bakıcısı onunla ilgileniyor. Öğle arasında ve molalarda emzirmek veya görmek için yanına gidiyorum. Aslında bakıcısı ile iyi anlaşıyor, beni görmediği sürece oyun oynuyorlar. Fakat gördüğünde ya da çalışma odasında olduğum aklına geldiğinde çok ağlıyor, aynı şekilde onu gördükten sonra tekrar çalışmaya dönerken onu bırakıyormuşum gibi ağlayıp ayrılmak istemiyor. Sözlü olarak çalışmam gerektiğini ve sonra oynayacağımızı söylüyorum ama o an faydası olmuyor tabi, daha çok ağlıyor. Çalışmaya döndükten sonra birkaç dakika içinde susup oyun oynamaya devam ediyor. Bu durumun onun üzerinde bir güvensizlik etkisi bırakmasından korkuyorum, bu konuda önerileriniz olur mu?

Çalışma odasının kapısına gelip kapıya vurarak onu içeri almam için ağladığında ne yapmalıyım? İş saatim geldiğinde ondan nasıl ayrılmalıyım?

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON: Sizden ayrılırken ağlaması çok doğal, ayrılacağınızı algılıyor demektir. Her ayrılışınızda "bay bay" demeyi ihmal etmeyin. Vedalaşmayı kısa tutun, ağlıyor diye uzatmayın. Sevdiği bir oyun veya oyuncağı önüne koyun, "Bak şimdi ablanla bununla oynayacaksın" deyin. Bazen eline bir bebek verin, "Ben yokken bu bebeğe mama ver, onu sev, yıka, bebeğe bez bağla" diyerek görev verin. Ayrılmadan kısa bir süre önce "Şimdi işe döneceğim, işim bitince gelip seninle oynayacağım" diyerek uzaklaşın. Dönünce de "İşim bitti, geldim, şimdi oyun oynayacağız, kitap okuyacağız, dans edeceğiz....” deyin. Gün içinde bu vedalaşma sahnelerini tekrarlayın.

Vedalaşma sahnelerine alışıyorsa devam edin, her vedalaşma uzun ağlamalara neden oluyorsa, çok sık tekrarlamayın.

Kolay gelsin

Hırçın davranışlar için ne yapmalıyım?

Merhaba hocam, oğlum 4,5 yaşında çok takıntılı. Dediği olmadığı zaman çok stres yaratıyor. Boşluk bulduğunda odanın içinde belli bir süre gelip gidiyor ya da bazen dönme yapıyor o esnada. Hemen ilgisini çekecek birşey yapıyoruz o zaman yapmıyor. Solak bir çocuk sağ ve sol elini kullanıyor ama sol biraz daha düzgün, ince motorda sadece makasta düzgün. Daire kesemiyor. Rastgele kesim yapıyor. Bazen bebeksi konuşma yapıyor. Geçenlerde suluğum okulda kaldı diye kıyameti kopardı. 1 saat ağladı ama ben sakinliğimi korudum, konuşmaya başladım, biraz sakinleşti. Su içecek oluyor. Getiriyorum “ben içmeyeceğim” diyor. Geri götürüyorum, “İçeceğim” diyor. Bazı konularda kararsızlık yapıyor. Kreşe gidiyor, orada arkadaşlarının yaptığı kuleleri bozuyormuş. Diğer türlü birşey yok. Okulda orada da arada gidip gelmeler yapıyormuş ama öğretmeni ilgiyi başka yön yapınca yapmıyormuş, çok kormuyorum, panik yapıyorum. Nasıl davranmam lazım?

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Burada üzerinde durulması gereken birkaç konu var;

  • Oğlunuzun " dediği olmadığı zaman stres yapması" onun takıntılı olduğunu söylemek için yeterli bir neden olmayabilir. Dediğinin olmasını istemesi, inat, tutturma, geçmişte her istediğini elde etme alışkanlığından olabilir. Ağlama veya öfke nöbeti yaşamasın diye her istediği yapılmış olabilir.
  • Dediğini yaptıramadığında, odanın içinde gidip gelmesi veya dönmesi (o sırada birinin ilgisini çekecek bir şey yapması ile durması) ilgi çekmek için olabilir, ancak bu gidip-gelme veya dönme sıksa uzman görüşü gerektirir. Bu uzman çocuk psikiyatristi, çocuk psikoloğu veya pedagog olabilir. Okulda git-gel ve dönme hareketlerinin hangi durumlarda olduğunu ve onu nasıl durdurduklarını öğrenin, bu hareketi nasıl algıladıklarını sorun.
  • Çocuk solak ise müdahale etmeyin solak kalsın.
  • El-göz koordinasyonunun, kesme becerisinin yetersiz olduğunu düşünüyorsanız, bu yetersizliğini giderecek oyunlar oynayın, etkinlikler yapın, bu etkinlikleri "ÇocukluDünya" web sitesinde bulabilirsiniz.
  • Bebeksi konuştuğunda duruma göre (kısa süreli ve geçici ise) duymamazlıktan gelebilirsiniz ya da böyle konuştuğunda onu anlamadığınızı söyleyebilirsiniz. Bebeksi konuşan birisini taklit ediyor olabilir, dikkatinizi çektiğini fark etmiş olabilir. Bazı hallerde ilgisizlik bu konuşma türünü söndürebilir. Bazen de evcilik, doktorculuk veya okulculuk oyunlarında bebek olmak ve bebek gibi konuşmak, bebek taklidi yapmak onu rahatlatabilir.
  • Suluğu okulda kaldığı için ağladığında, "Suluğun okulda kaldı, üzgünsün, ağlıyorsun, neden ağladığını anlıyorum ama ne söylediğini anlayamıyorum. Ağlaman bitince sana nasıl yardımcı olabilirim, sana nerede su verebilirim?" deyin. O ağlarken, yaptığınız gibi sakin kalın ancak uzun uzun konuşmadan sakinleşmesini bekleyin.
  • Suyu getir götür yaptırdığında, bir kere getirin ve durun, geri götürmüşseniz tekrar getirmeyin. Kızmadan kararlı ve sakin davranın.
  • Okulda başkalarının kulelerini bozduğunda öğretmenin ne yaptığını araştırın, okul kurallarına uyup uymadığını soruşturun, evde oyunlarınızda kural olup olmadığını ve oyunun kuralına uymadığında ne yaptığınızı gözden geçirin, ayrıca evin kurallarının olup olmadığını, kurallara uyumlu davranıp davranmadığını değerlendirin

Kolay gelsin

Takıntıları olan çocuğum için ne yapmalıyım?

Oğlum 12 aylıkken şarkıların melodilerini, 18 aylıkken renkleri, 20 aylıkken alfabenin tamamını ve 20’yi aşkın şarkıyı öğrendi. Şuan 29 aylık renklerin İngilizcesini de öğrendi ve bunları kendi ısrarıyla öğrendi. Tüm bunların yanında zaman zaman takıntıları da oldu. Elinde 3 eşya taşımak, odaların kapılarını sürekli kapatmak, yapamadığı şeylere karşı aşırı sinirlilik gibi. Bunlarda bizi tedirgin etti. Bu durumda ne yapmamızı önerirsiniz nasıl bir yol izlemeliyiz? Değerlendirme için erken midir?

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Merhabalar,

Söylediğiniz yaşlarda sıraladıklarınızı öğrenmiş olması, algılarının açık olduğunu, dikkat ve belleme becerilerinin iyi gelişmiş olduğunu düşündürür. Erken öğreniyor, öğrendiğini de akılda tutuyor olması zihinsel potansiyelinin yüksek olduğunun belirtisi olabilir. Bu yaştaki çocuklara zeka testi uygulanmıyorsa da, bir çocuk psikoloğu veya pedagog veya gelişim uzmanı oğlunuzun farklı alanlardaki gelişim düzeylerini değerlendirebilir ve size önerilerde bulunabilir.

Sözünü ettiğiniz takıntılar veya alışkanlıklar veya tekrarlanan hareketler geçici de olabilir, uzun süreli de olabilir. Bu hareketlerini izlemekte yarar var. Bu konuda da danışacağınız uzman sizi yönlendirecektir. Ailede aşırı titiz, takıntılı, saplantılı, mükemmeliyetçi bireyler varsa, profesyonel görüş almayı ihmal etmeyin.

Oğlum iç çamaşır giymek istemiyor

3,5 yaşında bir oğlum var. Yaklaşık bir yıldır alt giysisini (külot, pijama, kot vb.) giyinmek istemiyor. Nedenini sorduğumuzda “pipime değiyor, üzerini kapatıyor” diye cevaplıyor. Bazen uyuduktan sonra giydiriyorum. Gece uyku arasında pijamasını çıkarıp çıplak bir şekilde uykuya devam ediyor. Eve misafir geldiğinde özel bölgeleri konusunda uyarıyorum, baskı sonucunda giyiyor. Pipisiyle ilgili bir durum olabilir diye doktoruna gösterdik, herhangi bir sorun olmadığını söyledi. Bu sorunu çözme konusunda yardımcı olursanız memnun olurum. iyi çalışmalar dilerim.

Merhabalar,

Bu yaşlarda çocuklar özel bölgeleri ile çok ilgilidirler.

İç çamaşırı tenini rahatsız ediyor olabilir. Çamaşırını yumuşatıcı ile yıkamak, çamaşırını yıkarken kullanılan yumuşatıcıyı ona göstermek, yıkandıktan sonra çamaşırının yumuşaklığını ona dokunarak hissettirmek yararlı olabilir. Daha sonra da yaptığınız gibi "özel bölgeler" konusunda uyarmaya devam etmek, ne evde ne de sokakta böyle dolaşamayacağını anlatmak, duş ve banyodan hoşlanıyorsa, orada çıplaklığı her gün yaşatmak denenebilir.

Bunlardan önce bir duyu bütünleme (ergoterapi=occupational therapy) uzmanına danışmak, dokunma hassasiyeti varsa, bu konuda profesyonel destek almak doğru olur.

Çocuklar için güvenli internet kullanımı nasıl sağlanır?

Klinik Psikolog Ecem Keskin:

  • Ebeveynler çocuklarına bilgisayar ve internet erişimi sağladıklarında görevlerinin bittiğini düşünmemeli ve internette meydana gelebilecek olan tehlikelerden korunmasını sağlamak amacıyla güvenli internet ve bilgisayar kullanımı adına ev içi denetlemeyi sağlayabilecek kadar bilgisayar ve internet kullanımı ve nasıl, hangi sitelerde zaman geçirildiğine dair bir bilgiye sahip olmalıdır.
  • Eğer, internet ve bilgisayar dair ev içi bir kural ve yapı oluşturulduysa, bir noktaya kadar esneklik sağlansa da belirlenen yapıya dair süreklilik ve tutarlılığın sağlanması da önemli bir noktadır.
  • İnternet paketleri hakkında bilgi sahibi olmak da kritik bir noktadır. Ergenlik dönemine kadar çocuk paketi, daha sonra ise güvenli internet aile paketi kullanmak çocuğun ve gencin yaşına uygun içeriklerle bir arada olmasını sağlayacaktır.
  • Daha küçük yaşlardaki çocukların bilgisayar ve internet ile hangi yaşlarda tanışmaları gerektiği ve hangi program ve oyunların çocuklarının gelişimine olumlu, hangilerinin olumsuz etki yaptığına dair ailenin bir araştırma yapması ve ardından bu doğrultuda bir internet kullanımının süre ve yapısı ile beraber sunulması önemlidir.
  • Sanal ortamın gerçek yaşamın sınırlarını geçmemesi adına günlük yaşamda ekran dışı keyif veren aktivitelerin varlığı koruyucu bir faktör olarak ele alınabilir. Çocuklar ve gençler için ekrandan tamamen uzak ve yapmaktan keyif aldıkları hobilerinin bulunması ekran süresinin dengede kalmasını sağlarken, gencin duygusal dünyasına da yarar sağlayacaktır. Ebeveynler çocukları bu aktiviteyi bulurken, çeşitli olanaklar sunabilir. Bu sayede, çocuk ya da genç kendisine en uygun hobiyi bulurken farklı alanları denemiş ve keşfetmiş olur. Aynı zamanda, sanal ortamdan uzak yüz yüze kurulan ilişkilerin varlığı çocuğun sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlar.
  • Çocuk ile internet kullanımı üzerine konuşurken direk kısıtlamalara gitmek yerine öncelikle duygularını anlamaya çalışmak ilişkiyi daha sağlıklı bir zemine taşıyacaktır. Örneğin, çocuğunuzun hangi oyunları oynamayı sevdiğini konuşurken neden bu oyunları daha çok sevdiğini ve hangi karakterlerin bulunduğunu, bu karakterlerin özelliklerinin neler olduğunu öğrenmeye yönelik sorular sorabilirsiniz. Bu sayede, çocuğunuzun oynadığı oyunlar ve içerikleri üzerine sizler de bilgi sahibi olmuş olursunuz.
  • Oyun ortamında kazandığında veya kaybettiğinde neler hissettiğini konuşabilir, bu duyguları hayatının başka hangi ortamlarda deneyimlediği üzerine sohbet edebilirsiniz.

 

Çocukların ruhsal bozuklukları genetik mi?

Uzman Klinik Psikolog Sena AYHAN: Yapılan araştırmalar psikiyatrik bozuklukların genetik faktörlerden de etkilendiğini göstermektedir. Ancak günümüzde psikiyatrik sorunlar için tamamen genetik geçişi vardır denememektedir. Çocukların yaşadığı çevre ve maruz kaldığı stres faktörleri de psikiyatrik bozuklukların oluşmasını etkilemektedir.

Çocuğuma nasıl kural koyabilirim?

22 aylık oğlum var. Oğlumuza kural koyamıyoruz. Mesela anneanne babaanne "onu öyle yapma, gel benim elimden ye vs." deyince uyuyor. Babası ve ben deyince kendini yerlere atıyor. Ağlıyor (gerçek bir ağlama). Uzun süre unutmuyor. Sakinleşmesini bekliyorum sessizce. Ama dönünce yine devam ediyor. Şımartmak istemiyoruz, öte yandan da her şeye "hayır" diyen aşırı kuralcı ebeveynler de olmak istemiyoruz. Ama bir çözüm bulmak istiyoruz artık.

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Çocuklar genelde anne babalarına nazlanırlar ancak anneanne, babaanneyi dinliyorsa sizi de dinlemesi için özen gösterin, sakin kararlı tutarlı davranın, anne baba paralel hareket edin, koyduğunuz kuralı uygulatın, verdiğiniz talimatın yerine gelmesini sağlayın. Ağlıyor, kendini yere atıyor diye sözünüzden vazgeçmeyin. Az hayır deyin, az kural koyun ama bunlara uyulmasını bekleyin.

Yemek yerken inatlaşan çocuk için ne yapmalı?

22 aylık oğlum var. Kendisi yemek yemeyi öğrensin diye çok müdahale etmiyoruz. Sonucunda çıkacak tüm temizlik işlerini göze alıyoruz. Ama bu sefer de en ufak bir şeyde "ben yedireyim" deyince asla kabul etmiyor. İnatlaşıyor. En sonunda zorla alınca da yere atıyor, döküyor vs. İnatlaşmak istemiyoruz ama bu dönemi daha rahat atlatmanın bir yolu var mı?

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Yedirirken onun eline bir kaşık verin, kendi elinize bir kaşık alın. Onun önündeki tabağa kolay yiyeceği ve sevdiği besinleri koyun, siz de bir yandan çorba gibi sebze gibi daha zor yediği besinleri yedirin. Yere attığında da "Yemek bitti" deyin tabağı kaldırın. Bütün bu uygulamaların yaparken kızgın olmayın, bağırmayın, tutarlı davranın, anne baba aynı görüşte değilseniz de birbirinize müdahale etmeyin.

Büyükanne ve büyükbaba çocuğa baktığında televizyon izliyorlar

Babaanne dede, ara sıra da anneanne dede bakıyor. Babaanne evinde ne kadar uyarsak da tüm gün TV açık (aynı apartmanda oturduğumuz için onlara bırakmak bizim için çok daha kolay).

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Aile büyüklerinize, bütün gün T.V.u açık tutmanın çocuk için ne kadar zararlı olduğunu, zihinsel gelişimini ne kadar olumsuz etkilediğini tarafımdan söyleyin, mailimi onlara da okuyun.

Hele yedirirken, yatırırken, altını değiştirirken ekrandan kaçmalarını isteyin. Günde 1 kere 20 dakika, çocukla baş edemiyorlarsa azami 2 kez 20 dakika ekran.

Ekranın öğretici yönleri varsa da zararı daha fazla, yarın ekransız hiçbir şey yaptıramazsınız. Ders saati, ödev saati, spor saati deseniz de başa çıkamazsınız. Ekransız yemez, ekransız yatmaz olur.

Kolay gelsin

2 yaş sendromu için ne yapmalı?

Haftaya 2 yaşına girecek bir oğlum var. 2 yaş sendromu denilen hırçınlıkları sergilemeye başladı.

Birdenbire güzel güzel bakarken birden tokat atıyor, şaşırıp kalıyorum. Vurma, ısırma davranışları çok fazla oldu. Onu anlamaya çalışıyorum. Sakince “bu evde vurmak, ısırmak yok çünkü can acıtır. Kimsenin canını acıtmamamız gerekir” diyorum. Vurmasına izin vermiyorum ama birdenbire güzelce yanaşıp hiç beklemediğim bir anda tokat atıyor.

Bir daha vurursan “bekleme köşesine gideceksin” diye uyarıyorum. Zaten tekrar vuruyor, bekleme köşesine gönderiyorum, bir daha tekrarlarsa odasına. Ama ceza yöntemlerinin davranış değiştirme konusunda yardımcı olmadığını hatta tam tersine bu davranışı çoğalttığını görüyorum. Davranışını görmezden gelsem bu iyi bir fikir mi onu da kestiremiyorum. Nasıl davranacağımı bilemiyorum artık. Hep birebir onunla ilgilenmemi bekliyor. Dikkatimi başka bir yöne kaydırınca ısırmaya başlıyor.

Değerli fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. Bu davranışı iyi yönde nasıl değiştirebilirim?

Merhabalar,

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Tokat atma, ısırma, vurma...2 yaş tepkileri de olabilir, ilgi istediğinde olumsuz bir hareketle dikkatinizi üstüne çekme ihtiyacından da olabilir. Vurmasını, ısırmasını engellemeniz doğru, kısa ve net anlatmanız da doğru. Bekleme köşesine sonra da odasına yollanmak belki onun için oyun haline gelmek olabilir. Şunu deneyebilirsiniz: Ör: Size vurdu, engellediniz, çok alçak bir ses tonuyla, gözüne dik dik bakarak "Vurmak yok, acıdı, kızdım, oyun bitti" deyin oyunu sonlandırın. Bir yastık veya çekiçli-vurmalı bir oyun verin, "Buna vurabilirsin" deyin, geri çekilin, ilgiyi kesin, orada durun kendi işinizle ilgilenin, bir süre konuşmayın, oynamayın. Gelip şirinlik yaparsa yüz vermeyin.

Elinin altında küçük havuç, elma dilimi, salatalık gibi ısıracağı yiyecekler bulundurun

Oyuncaklarının arasına hacıyatmaz, vurmalı oyuncaklar koyun, bir plastik leğene ses çıkaran nesneler atma oyunu oynayın. Su ve hamurla oynatın. Canlandırma (Role playing= dramatizasyon) oyunları oynayın, oyunda bir bebek/ bir köpek diğerine vursun, vuran özür dilesin, dövülen kızsın, oyunu kessin......)

Mümkünse her gün açık havada oynayarak enerjisini atmasına imkan yaratın.

Acaba gün içinde kendi kendine kalmasına fırsat veriyor musunuz? Bunu gözden geçirin,

Bu davranışları görmezden gelmeniz mümkün değil, kabul ettiğinizi zannedecektir ancak vurabileceği mesafede durmamaya özen gösterin.

Hırslı ve kaybetmeyi sevmeyen çocuklara nasıl davranılır?

Psikolog Sena AYHAN: Kaybettiği zamanlarda üzülmesi normaldir. Bunun normal olduğunu anladığınızı ifade edebilirsiniz. Üzüldüğünü gördüğünüzü de söyleyebilirsiniz. Bunun için üzüldüğünü görüyorum ve ben senin yanındayım diyebilirsiniz. Çabaladığını gördüğünüzü ve çabalamanın içerisinde önemli bir emek olduğunu anlatabilirsiniz.

Önemli olanın süreçteki gayretin olduğu çocuğa anlatılmalıdır. Sonuca odaklanmak yerine sürece odaklanmanın öneminden bahsedilmelidir. Sonucun kazanmak veya kaybetmek olabileceği ama bunun öneminin süreçten fazla olmaması gerektiği anlatılabilir. Eğlenmek, emek vermek ve çaba göstermenin değeri açıklanmalıdır.

Çocuklara özür dilemeyi öğretmek nasıl yapılır?

Psikolog Sena AYHAN: Çocuklar rol model alarak öğrenirler. En çok rol model aldıkları kişiler de anneleri ve babalarıdır. Aile içerisinde hata yapıldığı zaman annenin ve babanın özür dilemesi ve diğer tarafın buna uygun bir tutum içerisinde olması çocukların özür dilemeyi öğrenmesini kolaylaştırabilir. Buna ek olarak özür dilemenin faydaları çocuklara anlatılabilir.

Özür dilemeyi öğretmek için çocuğunuzla birlikte alıştırmalar yapabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzun özür dileyebileceği bir olay veya durum yaşadıysanız sana bahsettiğim özür dilemek vardı hatırlıyor musun, işte onu burada kullanabilirsin gibi teşvik edici cümleler kurabilirsiniz. İlk defa özür dilemeyi öğrenen çocuklara yardımcı olabilirsiniz.

Çocuğuma nasıl sınır koyabilirim?

Merhaba. Kızım 5 yaşında ve çikolataya çok düşkün. Dişçi haftada 2 gün küçük bir parça şeklinde yemesini tavsiye etti, bizde o şekilde yol aldık. Çok fazla yiyince alerjikte reaksiyon olabiliyor. Kızımla bu olayları anlayabileceği şekilde konuşmama rağmen, bu isteği onda benim her şeye “hayır” diyen anne gibi kafasında canlanmasına neden oluyor. Bazen buna üzülerek yada ağlayarak dile getiriyor. Bu konuda nasıl bir yol izleyelim? şimdiden teşekkür ederim

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Bir fırsatta çikolatayı haftada 2’den fazla yememesi gerektiğini dişçinin kendisinden duymasını sağlayın.

· Çikolatanın onda alerji yaptığını bedenindeki döküntüleri göstererek anlatın.

· Ortalığı yumuşatmak için, çikolata yeme gününü ona seçtirin.

· 7 kutudan oluşan bir takvim yapın, çikolata yeme günlerini farklı renkle boyayın.

· Çikolatasını yedikten sonra o kutuya bir resim çizdirin.

· Çok uzun olmamak şartıyla bir kerelik ona şöyle bir açıklama yapın; "Biliyorum çikolatayı seviyorsun ve daha sık yemek istiyorsun, ben seni sevdiğim için ve sağlığını düşündüğüm için doktorun dediğini yapıyorum. Seni sevmediğim için değil, seni çok sevdiğim için.......”

Kolay gelsin

Çocuklar göz teması kurmaktan neden kaçınır?

Uzman Klinik Psikolog Sena AYHAN: Göz kurmaktan kaçınmak çocuklarda nörogelişimsel bir bozukluk olan otizm spektrum bozukluğundan kaynaklanıyor olabilir. Eğer çocuğunuza otizm spektrum bozukluğu tanısı konduysa veya siz şüpheleniyorsanız bir uzmandan yardım almalı ve sonrasında özel eğitime başvurmalısınız.

Tedavisi yapılmamış dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar belli bir noktaya uzun süre dikkat vermekte zorlanır. Bu sebeple uzun süre göz teması kuramayabilir. Tedavisinin yapılması için çocuk psikiyatristiyle görüşülmesi gerekmektedir.

Diğer yandan çocuklarda göz temasından kaçınmanın birçok nedeni olabilir. Utanma, üzülme, öfkelenme, tavır alma gibi durumlarda çocuklar göz teması kurmak istemeyebilir. Bu durumlarda çocuğu anladığınızı söylemek durumun çözülmesini kolaylaştıracak yöntemlerden birisidir. Sonrasında çocuğunuzla konuşarak problemin nasıl çözülebileceğini birlikte karar verebilirsiniz.

Çocuğunuzun gözle ilgili bir rahatsızlığı olduğunu düşünüyorsanız bir göz doktoruna göstermekte fayda vardır.

Hırslı ve kaybetmeyi sevmeyen çocuklara nasıl davranılır?

Uzman Klinik Psikolog Sena AYHAN: Kaybettiği zamanlarda üzülmesi normaldir. Bunun normal olduğunu anladığınızı ifade edebilirsiniz. Üzüldüğünü gördüğünüzü de söyleyebilirsiniz. Bunun için üzüldüğünü görüyorum ve ben senin yanındayım diyebilirsiniz. Çabaladığını gördüğünüzü ve çabalamanın içerisinde önemli bir emek olduğunu anlatabilirsiniz.

Önemli olanın süreçteki gayretin olduğu çocuğa anlatılmalıdır. Sonuca odaklanmak yerine sürece odaklanmanın öneminden bahsedilmelidir. Sonucun kazanmak veya kaybetmek olabileceği ama bunun öneminin süreçten fazla olmaması gerektiği anlatılabilir. Eğlenmek, emek vermek ve çaba göstermenin değeri açıklanmalıdır.

Çocuklara özür dilemek nasıl öğretilebilir?

Uzman Klinik Psikolog Sena AYHAN: Çocuklar rol model alarak öğrenirler. En çok rol model aldıkları kişiler de anneleri ve babalarıdır. Aile içerisinde hata yapıldığı zaman annenin ve babanın özür dilemesi ve diğer tarafın buna uygun bir tutum içerisinde olması çocukların özür dilemeyi öğrenmesini kolaylaştırabilir. Buna ek olarak özür dilemenin faydaları çocuklara anlatılabilir.

Özür dilemeyi öğretmek için çocuğunuzla birlikte alıştırmalar yapabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzun özür dileyebileceği bir olay veya durum yaşadıysanız sana bahsettiğim özür dilemek vardı hatırlıyor musun, işte onu burada kullanabilirsin gibi teşvik edici cümleler kurabilirsiniz. İlk defa özür dilemeyi öğrenen çocuklara yardımcı olabilirsiniz.

Hayali hikaye anlatan çocuğa nasıl davranmalıyım?

Merhaba,

39 aylık kızım her olay üstüne hayali bir şey anlatıyor. Mesela yürürken yağmur giderini görüyor “buraya biri düşmüştü ben çıkarmıştım” diyor. Ya da babası gün içinde yaşadığı bir şeyi anlatıyor, o da aynısını anlayıp benim de şöyle şöyle olmuştu diyor. Dile oldukça hakim konuşmayı seven bir çocuk. Bir onu dinliyoruz yorum yapmıyoruz böyle bir şey olmadı vs gibi. Ama bu acaba onu böyle uyduruk şeyler anlatmaya teşvik mi ediyor? Nasıl ilerlemeyiz?

Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma RAZON : Merhabalar,

Her olay, her anlatımdan sonra kızınız bir hikaye yaratıyorsa "Şaka yapıyorsun" diyebilirsiniz. Bazen şaka olduğunu söyledikten sonra hikayesini tamamlamasını isteyebilirsiniz. Örneğin bir su gideri gördüğünde "Buraya biri düşmüştü ........diye anlatırsa "Haydi bu hikayenin sonunu getirelim” deyip bir hikaye yarattırabilirsiniz. Hikaye bittiğinde "Biliyorsun bu su gideri küçük, içine kimse düşemez, düşse de çocuklar değil itfaiyeciler kurtarabilir" gibi mantığa dayalı yorumlar yapabilirsiniz.

Bir başka gün elinize bir kitap alabilirsiniz sayfadaki resimlere bakarak bir hikaye yaratmasını isteyebilirsiniz veya bir hikayeye başlayabilirsiniz, hikayeyi yarısına kadar anlatıp sonunu getirmesini isteyebilirsiniz. Böylece hayal gücü ve senaryo yaratma yeteneği gelişmiş olur. Her anlattığı hikayeye de inanılmamış olduğunu öğrenir.

Tabii uydurma, saçmalama, yalan söyleme gibi ifadelerden kaçınmak gerekir.

Kolay gelsin

Bebek ve çocuğunuza karşı tahammülsüzlük artışı neden olur?

Her anne ve baba bazı zamanlarda zorlanabilir ve toleransının zayıfladığını hissedebilir. Bu insan olma halinin bir parçasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken konu çocuğunuza veya bebeğinize karşı hangi zamanlarda toleransınız azalıyor bunu fark etmektir. Bu zamanlarda etrafınızdaki sevdiğiniz kişilerden örneğin partnerinizden bakım verme konusunda destek alabilirsiniz. Kendinize iyi gelecek aktivitelere yönlenebilirsiniz.

Uzun süreli devam eden toleranssızlık ve tahammülsüzlük durumunuz mevcutsa depresyon konusunda uyanık olmalısınız. Özellikle doğum sonrasında annelerde depresyon görülebilen bir durumdur. Bu anlara dikkat etmeniz gerekmektedir. Eğer depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız vakit kaybetmeden yetişkin psikoloğuna veya yetişkin psikiyatristine danışmalısınız.

Çocuklarda ısırma alışkanlığı neye işaret eder? Bu alışkanlıktan nasıl kurtulunur?

Çocuklarda ısırma, genellikle diş çıkarma zamanından yaklaşık olarak 3 yaşına kadar devam eden bir davranıştır. Bu dönemde çocuklar dünyayı keşfetme aracı olarak ağızlarını kullanırlar ve ısırma davranışı gösterebilirler. Sizi ısırmaya başlıyorsa bu davranışın doğru olmadığını söyleyebilirsiniz. Isırdığı zamanlarda tavrınızı net bir şekilde belli etmelisiniz. Olumsuz cümle kullanmak bazı yaş dönemlerinde çocuğun daha da tetiklenmesine sebebiyet vereceği için olumsuz cümle kullanmaktan kaçınabilirsiniz. Hayır demek yerine eğer bir şeyi ısırmak istiyorsan bu diş kaşıyıcıyı ısırabilirsin gibi alternatiflere yönlendirebilirsiniz. Bu kararlı tutumunuzu devam ettirmeniz gerekmektedir.


Üye olup, Haftalık Programımızı uyguladığınızda, 14 gün içinde çocuğunuzdaki değişimi fark edeceksiniz.
Çerez Kullanımı
Kişisel verileriniz, mevzuata uygun olarak toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Verilerin Korunmasını inceleyebilirsiniz.
X