Bu hizmetimiz Yıllık Premium üyelerimiz için geçerlidir. Hemen üye olun, çocuğunuz hakkında pedagojik veya psikolojik sorunuzu uzman@cocukludunya.com ‘a yollayın, Uzmanlarımız sorularınızı cevaplasınlar.
Kızım 3,5 yaşında. Yapısal olarak kaygılı bir mizacı var. Pandemi sonrası evde kalmanın etkisiyle 2,5 yas sonrası bu kaygıları oldukça artmıştı. Bu sene ikinci dönem haftada iki yarım gün bir anaokuluna gitmeye başladı. Oryantasyon döneminde de çok yavaş ilerledik, tamamen alışma hızına göre. Gecen ay artık ben olmadan girebiliyordu okula, bahçede bekliyordum. Ancak 23 Nisan bayramında bahçede bütün anaokulu sınıflarının gösterisine izleyici olarak katılınca kalabalık ortamda ilk defa bulunmuş oldu, yasça büyük çocuklardan korktuğunu ifade etti sonrasında. Ben okulun dışından gösteriyi izliyordum. Bana da o kalabalık içinde onun yanına gitmediğim uzakta durduğum için kızdığını öfkelendiğini anlattı.
Zaten o gün sonrasında kaygıları ve öfkeli davranışları oldukça arttı evde de. Konuşup telkin etmeye çalışmama rağmen halen öfkesi devam ediyor.
Nasıl ilerlemem gerekir görüşünüzü iletebilirseniz sevinirim.
Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: Anlaşılan zaten kaygılı olan çocuğunuzda kaygı öfkeyi, öfke kaygıyı tetikliyor. Mutlaka bu küçük yaşında kaygısı ile profesyonelce çalışmak, kaygısını hafifletmek gerekir.
İlerleyen günlerde kaygı ve öfkesini dikkatlice izleyin
Kolay gelsin
Sevgiler
Eğitim Danışmanı, Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: Alışkanlıklarından vazgeçemeyen, yeniliklere uyum sağlayamayan, aşırı temkinli ve tedbirli olan, insan ve nesne bağımlılıkları olan, aşırı mükemmeliyetçi insanlarda değişik takıntılara rastlayabilmekteyiz. Çocuklardan söz ettiğimizde: eve çıkarken asansör düğmesine ben basacağım, kapı zili çaldığında kapıyı ben açacağım, suyumu hep mavi bardakta içeceğim, elmam parçalar haline kesilmiş olmayacak dilimler halinde değilse yemeyeceğim, ayakkabılarımın bağları çok sıkı bağlanmış olacak, saçlarım daima at kuyruğu halinde toplanmış olacak, hep aynı pantolonu giyeceğim, montum hep aynı yerde duracak, yatarken hep aynı tekerleme söylenecek yoksa yatmam...gibi Takıntılı davranışlara sahip çocukların erkenden yardım almaları, psikiyatri ve psikoloji uzmanları terapi görmeleri, değişikliklere tahammül eder duruma gelmeleri, yeniliklere ayak uydurabilmeleri, kaygı ve korkularından kurtulabilmeleri, kendileri ile barışık huzurlu ve güvenli bireyler olmaları için desteklenmeleri gerekir.
Merhaba, 34 aylık kızımla alışveriş merkezine gittik. Daha önce okuduğumuz bir kitapta karakter alışveriş merkezinde kayboluyordu. Annesi kasalara gidip yardım istemesini söylemişti daha önce. Kız korkup, annesinin dediğini hatırlıyordu ve kasalara gidiyor, annesi geliyor vs. Ben de kitabında böyle olmuştu, hatırladın mı dedim. Kızım kitapta “annesinin elini mi bırakmış?” dedi. Ben de “evet bir anda kaybolmuş ama sonra annesinin dediklerini hatırlayıp bu sorunu çözmüş” dedim. Ağlamaya başladı. Sonra sakinleşemedi.
Bu tarz kötü durumları kitaplarda okuyup üstüne konuşmalı miyiz? Yoksa gereksiz yere kaygı yüklemek mi olur?
İyi çalışmalar
Eğitim Danışmanı, Pedagog - Prof. Dr. Norma Razon: Merhabalar, Duygusal çocuklar bu olumsuz hikayelerden çok etkileniyorlar. Biz çocuklara genelde olumlu mesajlar vermeyi tercih ediyoruz. Şöyle “AVM’de daima birbirimize yakın yürüyoruz, birbirimizi görmeye çalışıyoruz. Birbirimizi görmediğimizde kasanın önüne gidip birbirimizi bekliyoruz” gibi. Daha büyük olduğunda ancak kaybolmaktan söz ediyoruz. Bazen kitap okumak yerine bu konuları oyunda canlandırın, hikayeniz iyi bitsin.
Kolay gelsin
Dışarıya çıkarken uzun mesafeli yol olmadığı sürece yanında taşıyor. Evde sürekli elinde değil ama yanında olmasını istiyor. Üzüldüğü veya uykusu olduğu zaman daha çok ihtiyaç duyuyor. Bol bol sarılıyoruz ve herşeyi konuşarak halletmeye çalışıyoruz ama gene de ihtiyaç duyuyor. Yıkamak için zor ikna ediyoruz. Beş yaşına kadar normal olduğunu duymuştum. Sizce nasıl davranmamız gerekiyor?
Prof. Dr. Norma Razon: Battaniye, yastık ve pelüş kedi, oğlunuzun bir arada aldığı 3 nesne mi, bazen birini bazen diğerini aldığı nesneler mi? Muhtemelen bu 3 nesne onun güven kaynakları. Bunları ani bir kararla ortadan kaldırmamanızı öneririm. Çocuklar bu nesneleri bazen birer birer bırakırlar bazen tümünü birden bırakırlar, tabii hazır oldukları zaman.
Önce çocuğunuzu güçlendirmek gerekir, çekingenlik, kaygı, anneden kopamama, kalabalığa girememe, özgüven eksikliği gibi... duygular yaşıyorsa, bunların hafiflemesini amaçlamak gerekir.
Birinci adım olarak bu nesneleri yatağında bırakması, her ihtiyaç duyduğunda yatağına girip bunlarla oynayıp sonra yatağından çıkması istenebilir. Bu nesneleri bırakmaya hazır olduğunda da kendi rızası ile bırakması sağlanabilir. Bu aşamada da tehdit, rüşvet, azar, cezaya başvurmamak gerekir.
Kolay gelsin.
2,5 yaşında bir kızım var. Tırnaklarının kenarlarındaki ve parmaklarının çevresindeki kalkan etleri dişleriyle kemiriyor, soyuyor, ağzına koydukça etleri nemlendiğinden sürekli soyuluyor. O da kemiriyor. Nasıl davranmalıyım?
Uzman Klinik Psikolog Sena AYHAN: Tırnak yeme davranışı genellikle duygu düzenleme konusunda zorlanan çocuklarda görülmektedir. Çocuğunuzun kaygı seviyesini değerlendirmenizi öneririm. Kaygılı bir çocuk olduğunu düşünüyorsanız buna yönelik müdahalelerde bulunmanız gerekmektedir. Ek olarak çocuğunuzu küçüklüğünden beri nasıl sakinleştirdiğinize, nasıl rahatlamasını sağladığınıza bakmanız gerekmektedir. Acıkması dışında her ağladığında meme veya emzik verilen çocuklar, yaşları büyüdükçe çoğunlukla ağız yoluyla sakinleşme veya duygu düzenleme yolunu ararlar. Bu sebeple duygu düzenleme konusunda çocuğunuza alternatif yöntemler öğretebilirsiniz. Bunların neler olduğunu araştırabilirsiniz. Kaygılı olduğunu düşünüyorsanız aşırı kaygı yaratan durumlardan uzak kalması için çaba gösterebilirsiniz. Tüm bunların yanında bu davranışı gördüğünüz zaman onu uyarmak veya yapma demek yerine dikkatini başka bir olaya yönlendirerek duygu düzenleme oyunları oynayabilirsiniz.
Oğlum 3.5 yaşında ve bazı kaygıları olduğunu gözlemliyorum. Son dönemlerde çok yoğun hasta oldu. Örneğin çok fazla terlediğinde “anne hasta olur muyum?” diye sorması. İstemediği bir şey olduğunda tekrar olacak mı diye ısrarla sorması. “Ellerimi yıkadım, anne temiz olmuş mu? Ellerim kirli ağzıma sürdüm vs.” Okulda istemediği bir şey olunca yine olur mu diye ısrarla sorması. Bunları sürekli söylemiyor fakat gün içerisinde duyabiliyorum. Kendim kaygılı bir insanım. Ne kadar törpülemeye çalışsam da benden almış olabilir. Normal bir durum mu ya da kaygılı bir çocuk mu ayırt edemedim. Cevap olarak “Ellerinin temiz olduğuna sen karar verebilirsin” diyorum vs. Fakat nasıl cevap vermeliyim? Yardımcı olursanız çok sevinirim.
Eğitim Danışmanı – Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: Merhabalar
Geçmişte ona sık sık “Çok terleme hasta olursun, Ellerini yıkadın mı, yıkamazsan hasta olursun. Kirli ellerini ağzına sokma mikrop kaparsın" demişseniz, bu cümleler onu etkilemiş olabilir, kaygısını tetiklemiş olabilir.
Ellerinin temiz olup olmadığına karar vermesini sağlamanız, yerinde bir davranış.
O "Ellerim temiz" dedikten sonra, "Ellerin temiz olduğuna göre, ağzına sürsen bir şey olur mu?" "Hayır" dedikten sonra, "Haklısın, ellerin temiz, ellerini ağzına sürdün, bir şey olmaz" deyin, onu onaylayın. Böylece onu rahatlatmış olursunuz.
Kaygısını tetikleyecek uyarılardan kaçının. Endişelendiğinizde ona hissettirmemeye çalışın.
Kolay gelsin
Oğlum 3 yaşında, 2.5 yaşından beri kreşe gidiyor. Kreşte herkesin doğum günü kutlanıyor; pasta getirilip mum üfleniyor. Oğlum daha önce bu kutlamaların çoğunu gördü, katıldı. Bugün kendisinin doğum günüydü. Pasta hazırladım, arkadaşları ve öğretmenleri için küçük hediyeler hazırladık. Kreşte kutlama zamanı geldiğinde çok şaşırmış, ağlamış, öğretmeni pastayı kesecekken engellemiş, hediyeleri dağıttırmamış. Pastayı yeniden kutusuna koymalarını istemiş. Beni aradılar kreşten, durumu anlattılar. İlk defa başımıza geldi tarzı bir şeyler söylediler. Bu konuya nasıl yaklaşmamız gerekir?
Eğitim Danışmanı – Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: Merhabalar,
Daha önce başka çocukların doğum günü kutlamalarına katılmış olabilir ancak kendi doğum günü olunca şaşırmış, yadırgamış, duruma uyum sağlayamamış olabilir. Görülmemiş bir tepki değildir, nedeni; şaşkınlık, ürkeklik, çekingenlik, kendi ile ilgili yeni bir duruma uyum zorluğu.... olabilir.
Evde, evcilik, marketçilik, doktorculuk oynadığınız gibi okulculuk oynayın, canlandırma (role playing- dramatizasyon) ve taklit yapın, sınıfta masal saati, çember saati, kreşte yemek saati, uyku saati, doğum günü kutlama zamanı, aktivite saati gibi zamanlar canlandırın, öğretmeni taklit edin, gülen ve ağlayan çocukların taklidin yapın, kreşte çekilmiş fotoğraflara birlikte bakın, yorumlar yapın, resimde gördüklerini anlattırın.
Kendi doğum gününde ne olduğunu sorgulamadan, o günü konuşun, yaşadığı duyguyu isimlendirin, kabullenin, eleştirmeden değişik duygular yaşanabileceğini anlatın.
Kolay gelsin
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.