Konuşma ve lisan gelişimi boyunca çocukların kelime dağarcıkları artıp kurdukları cümleler daha komplike bir hal aldıkça, buna bir de dört nala gelişen sosyal, kognitif ve motor gelişim de eklenince, konuşmada bir takım “takılmalar”ın ortaya çıkması çok yadırgadığımız bir durum değildir. Bizim için önemli olan takılmaları ve risk faktörlerini değerlendirmek, yapılması ve yapılmaması gerekenleri aileye anlatmak, ve hem kısa hem de uzun vadeli bir plan yapmaktır.
Hiçbirimiz konuşurken %100 akıcı değiliz. En basitinden “şey”, “yani”, “hani” gibi dolgu kelimeler kullanırız, cümleyi tamamlamadan düzeltmeler yaparız veya cümlenin başındaki bir kaç kelimeyi tekrarlayabiliriz. Bunlar normal kabul ettiğimiz takılmalardır ve bütün çocuklar bunları yapar. Bunların yanı sıra ses tekrarları, ses uzatmaları ve bloklar vardır ki anne babaları sevk eden bu tip kekeleme- benzeri takılmalardır. Bütün çocuklar aslında bunları da yapar. Bizi ilgilendiren bunların sıklığı, şiddeti ve tarzıdır.
Uzun yıllardır bizim alanımızdaki uzmanlar kekemeliğin sebebini aramışlar ve sonunda konuşmadaki bu akıcılık bozukluğunun sebepten kaynaklanmadığı, daha ziyade linguistik, nörolojik, genetik ve psikolojik faktörlerin karmaşık bir şekilde etkileşiminden kaynaklanan multifaktoriyel bir bozuk olduğu sonucuna birleşmişlerdir.
Aileler ani gelişen bu konuşma bozukluğunu kendilerince anlamlandırabilmek için farklı sebepler bulsalar da işin gerçeği şudur: Kekemelik heyecan, korku, çocuğun başına gelen herhangi bir olay veya anne baba davranışlarından olmaz. Kekemelik çok değişken ve döngüsel bir bozukluktur. Çocuklar takılmalarında günden güne ve ortamdan ortama değişkenlik gösterebilir. Çocuklar ve anne babalar için bunu sorgulamadan bu şekilde kabullenmek oldukça zordur, ancak bu işin doğasında olan bir durumdur.
Küçük yaşta takılmaya başlayan çocukların çoğu bu durumu hayat boyu yaşamasa da bir kısmı kekelemeye devam eder. Kesin bir kehanette bulunmak mümkün olmasa da bu küçük yüzdenin kim olduğunu tahmin edebilmek için detaylı bir muayene ve risk faktörlerinin gözden geçirilmesi şarttır.
● Erkek çocuk olması
● Ailede kekemelik hikayesi
● Kekemelik-benzeri takılmaların normal Kabul ettiğimiz takılmalara göre daha fazla olması
● Çocuğun 6 ay veya daha uzun süredir takılıyor olması
● Çocuğun durumun farkında olması ve bundan endişe duyması
● Kekemeliğe eşlik eden başka bir konuşma veya lisan problem bulunması
-● Çocuğun/ailenin takılmalara karşı olumsuz tepkiler geliştirmesi
Lisan Pataloğu Burcu Ardalı – Gürçay’ın “Çocuklarda Konuşma Sesi Bozuklukları” yazısını da okumanızı tavsiye ederiz.
Çocuğunuzun takılmalarını fark ettiğiniz ve endişelendiğiniz noktada uzman bir konuşma terapistiyle görüşmeniz doğru zamanda doğru adımların atılabilmesi ve aile eğitimi için önemlidir. Yeni takılmaya başlayan bir çocuk için hemen terapi önermesek de bekleme sürecini boş boş geçirmeyiz. Bazı durumlarda indirek terapi önerebilir aileyi bu konuda eğitiriz. Böylece hem süreci doğru yönetmiş hem de elimizdeki en kıymetli kaynak olan “zaman”ı doğru kullanmış oluruz.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.