Çocuklar okul ile sosyal etkileşim ağını genişletmeye, şimdiye kadar kendisi ile ilgilenen ebeveynlerden ya da bakım veren kişilerden ayrı bulunduğu ortamda kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışırlar. Dolayısı ile anaokuluna başlama süreci tıpkı biz yetişkinlerin yeni bir işe başlangıcında olduğu gibi zorlayıcı ve buna bağlantılı olarak da stres yaratan bir durum olabilmektedir.
Stres yaratan bu durumun şiddeti çocuktan çocuğa göre değişiklik gösterebilmektedir. Ailenin ilişkisi, çocukla bağlanması, çocuğun kişilik özellikleri, anne babamın tutumları ve okul ortamı çocuğun adaptasyon sürecini nasıl geçireceğinde yol gösterici olmaktadır. Öte yandan ilk kez girdikleri ve adapte olmaya çalıştıkları bu yeni ortamda kaygılanmaları oldukça beklendik bir durumdur. Kaygıyı ve stresi azaltmak adına çocukların ilk defa anne-babadan ayrıldığı bu dönemde, önemli olan öncellikle çocuğun öğretmeniyle güvenli bağ kurmasıdır. Böylece anneden ayrıldığı anda yanında güvenebileceği ve onu sakinleştirebileceğine inandığı birisinin olması çocuğa kendini çaresiz hissettirmez. Zamanla, ortamı tanıdıkça, öğretmeni ve arkadaşları ile bağ kurdukça rahatlayacak, rahatladıkça ortamdan keyif almaya başlayacaktır.
Sonuç olarak, anaokuluna başlamak aileler ve çocuklar için heyecanlı olduğu kadar ayrılık kaygısının da sıklıkla yaşandığı bir süreçtir. Genellikle ayrılığın ilk yaşandığı zamanlarda çocukların kafasında anne-babalarını bir daha göremeyeceklerine veya ev yerine artık okulda mı kalacaklarına dair düşünceler olabilir. Önemli olan, anne-babaların okula olan güvenini çocuğa yansıtmaları ve bu süre zarfında onların hep yanında olacaklarını hissettirmeleridir.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.