Yetişkin insanlarımızın pek çoğu otuz sendromundan sonra hayata dair ne yapmak istediklerini keşfediyor. Bazıları kendilerine gereken cesaret ve azme sahipken bazıları hayatlarından memnun olmadan, mutsuz oldukları mesleklerini yapmaya devam ediyor. İşin ilginç tarafı bu yetişkinler belki de çocuklarının üzerinden hayallerini gerçekleştirmeye çalışırken kendi çocuklarının hayallerini yok ediyor.
Bu durumda olan yetişkinlerin çocukları için yapabileceği en önemli şey belki de çocuklarının kendilerini tanımalarını sağlayarak, onların hedef belirleme, zaman yönetimi, takım oyunu, yaratıcılık gibi konularda gelişmelerini sağlamak.
Ülkemizde çocuk eğitimine yeterli önem verilmiyor. Çocuklara yönelik gerçekleştirilen etkinliklerde “hayata hazırlama” tekniklerine yer verilmediğinden kişisel olarak çaba gösteriyorum. Deniz yıldızı misali, bir çocuk değişir belki Türkiye değişir…
Bu amaçla yaptığım bireysel hızlı okuma çalışmalarında, çocuklara öncelikle bir okuma hedefi belirliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için 10 seans, okumalarını doğru yapılandırma, hızlandırma ve anlamalarını artırmak için çalışıyoruz. Bu çalışma sırasında, çocukların kendilerini tanımaları ve doğru tanıtmaları için de çalışma yapıyoruz. Aynı zamanda yoğun okuma programı yaptığımız için çocuklar kişisel gelişiyor. Onların gelecekte “kim olduklarının farkında, hedeflerini belirlemiş, neyi, niçin istediğini bilen” kişiler olması için çaba gösteriyoruz.
Eğitim ailede başlıyor, ailede öğrenen ve davranışlarında değişimler oluşan çocuk okula daha adapte olarak öğrenim hayatına başlıyor. Çocuklarınızın okumayı seven kişiler olmasını istiyorsanız onlarla yüksek sesle öykü okuyun ve sonrasında öyküdeki kahramanları figürleştirerek (küçük boyda karakterler yapabilirsiniz ya da alabilirsiniz) oyun kurun. Çocuklar bunu çok seviyorlar. Siz onlarla vakit geçirip sorularına sabırla cevap verip, hikayeler kurguladıkça çocuğunuz okul hayatında ‘anlamlandırma’ konusunda çok rahat olacak. Bir de sizlerin sözel olmayan ifadeleri (sizlerin bakışı, ses tonunuz, vücut diliniz) çok önemli. Çünkü çocuğunuz sizin söylediklerinizi bir bütün olarak algılıyor. Sadece söylediğiniz kelimeler, cümleler değil bunları söylerken nasıl söylediğiniz de önem kazanıyor. Çok küçükler demeyin, çocukların sözel olmayan ifadeleri algıladıkları amigdala bölümü çok büyük.
Geleceğin yetişkinleri olan bugünün çocuklarını çok ciddiye almamız gerekiyor.
Bilinçli ailelerin varlığıyla, çocuklarının ilgi alanlarını kapsayan etkinliklerle, geleceklerini doğru yapılandırmak mümkün. Çocuklarınızın ilgi alanlarına yönelik etkinliklerle ve en önemlisi sizinle kaliteli, nitelikli zaman geçirmesiyle kendilerini daha iyi tanımaya başlayacaklar. Oyun oynarken beyinlerindeki hücrelerarası bağlantılar artacak ve potansiyellerini de daha verimli kullanabilecekler bu sayede...
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.