İlkyardım yapmak hasta ya da yaralıların durumlarının daha kötüye gitmesini önlemek açısından çok önemlidir. Aşağıda çok kolayca yapabileceğiniz uygulamaların bilgisini vermeye çalıştık. İlkyardım konusunda bilinçli olmak kazalar sırasında soğukkanlı olmamızı ve hasta ya da yaralıların ihtiyacı olan ilk müdahaleleri hızlıca yapmamıza yarar. Kazasız, sağlıklı günler...
● Gaz kaçağı varsa gazı vanadan kapatalım. Işığı yakmayalım, telefonla konuşmayalım.
● Üzerimize düşecek bir şey varsa güvenli yere geçelim.
● Elektrik çarpmasında elektrik düğmesini ya da kullandığımız aletin düğmesini kapatalım.
● Duman varsa hemen camları açalım ya da dışarı çıkalım.
● Trafik kazalarında kaza yapan aracın önüne ve arkasına reflektör koyalım.
● Bilinç kontrolü için omuzuna dokunarak seslenelim. İyi misin, iyi misin diye...
● Bize cevap veriyorsa bilinci açıktır, cevap vermiyorsa bilinci kapalıdır.
● 1-1-2 ye önce adımızı soyadımızı söyleyelim.
● Olayın ne olduğunu söyleyelim. Örneğin burada trafik kazası oldu.
● Yaralıların kaç kişi olduklarını söyleyelim ki ona göre yardıma gelsinler.
● Yaralıların bilincinin açık mı kapalı mı olduğunu söyleyelim.
● Olayın olduğu yerin adresini verelim. Etrafta belirgin binalar varsa onları da söyleyelim.
● 1-1-2 bize bilgileri aldığını artık kapatabileceğimizi söylemeden telefonu kapatmayalım.
● Önce ağız içine bakalım birşey var mı diye. Katı birşey görürsek elimizle alabiliriz. Sıvı birşey görürsek bir bezle temizleyebiliriz.
● Sonra bir elimizi alnına koyup, diğer elimizin parmak uçlarını çenesini yukarı itecek şekilde çene altına yerleştirerek çeneyi dik olacak şekilde yukarı iteriz.
● Alnı bırakmadan çenedeki elimizi göğüs üzerine yerleştiririz.
● Kulak ve yanağımızı yaralının ağız ve burnuna yerleştirerek solunumu 10 saniye dinleriz.
● Boynundan yani şah damarında nabız kontrolü yaparız. İki parmağımızı çene kemiğinin alt kısmına hafif bastırarak nabız kontrolü yaparız. Dakikada 100-120 arası atım saymamız iyi attığını gösterir.
● Yüzünde, saçlarında görülen yara, kanama, şişlik, morluk, batan birşey var mı kontrol ederiz.
● Boynunda kanama, yara, batan birşey var mı kontrol ederiz.
● Gövdesinde yara, kanama, batan birşey var mı kontrol ederiz.
● Kollarında kırık, çıkık, eğrilik, kanama, yara, batan birşey var mı kontrol ederiz.
● Bacaklarında kırık, çıkık, eğrilik, kanama, yara, batan birşey var mı kontrol ederiz.
● Yaralıyı koma pozisyonuna alarak bekleriz, çünkü bu durumda havayolu hep açık kalır.
● Koma poziyonu için bizim tarafımızdaki kolunu yukarı başının yanına doğru uzatırız. Karşı taraftaki kolunu bizim tarafımızdaki omuz yerleştiririz. Karşı taraftaki bacağını üçgen şeklinde yukarı doğru bükeriz. Sonra karşı tarafın omuz ve kalçasından tutarak kendimize doğru çeviririz. Dirsek ve dizininde yere değmiş olmasına dikkat ederiz. Havayolunu kontrol edebilmek içinde alın ve çeneden tutarak başı yukarı doğru hafifçe iteriz.
● Soluk kontrolünü 2-3 dakikada bir yaparak 1-1-2 nin gelmesini bekleriz.
● Yemek yerken soluk borusuna kaçan lokmalar, yanlışlıkla yutulan şeker, düğme, boncuk vs. maddeler havayolunu tıkayabilir.
● Tıkanan arkadaşınız öksürüyorsa sakinleştirip öksürmesini sağlamak yeterli olacaktır. Asla su içirmeyiz ve sırtına vurmayız.
● Tıkanan arkadaşınız konuşamıyorsa ve ellerini boğazına atmışsa tam tıkanmış demektir. Hemen bir kolumuzun üzerine eğerek diğer elimizin topuk kısmıyla sırt ortasından yukarı doğru süpürme hareketi denen tarzda 5 kere kuvvetlice vururuz. Sonra kollarını altından girerek baş parmağımız içeride kalacak şekilde elimizi yumruk yaparız. Bu yumruğu göbek deliğinin 3 parmak kadar üzerine yerleştiririz. Diğer elimizle de yumruğa destek vererek içeriye doğru itip yukarı doğru iterek yani gazoz kapağı açar gibi 5 kere bu hareketi tekrarlarız.
● Tıkayan parça çıkıncaya kadar sırt ve karın hareketlerine devam ederiz.
● Kanama iki şekilde olabilir. 1- Dış Kanama 2- İç Kanama
● Dış kanamalarda vücut dışında akan kanı görürüz. Kanamayı durdurmak için temiz bir bezle kanamanın üzerine bası uygularız. Bu bez kan içinde kalırsa hemen üzerine temiz bir bez daha koyarız. Sonra bir bez parçasını kullanarak sıkı bir bandaj yaparız. Kanayan bölge kalp seviyesinin üzerine kaldırılır. Kanayan yere en yakın kanı getiren damarın üzerine de bası yapılır. Yaralının ayakları yerden 30-40 cm. yukarı kaldırılarak üzeri bir battaniye ile örtülür. 1-1-2 ekipleri gelinceye kadar kontrol ederek beklenir.
● İç kanaması olan kişilerin gövdesinde ezikler, morluklar, bazen de sertlikler olabilir. Bu durumda 1-1-2 aranarak yaralının ayakları yerden 30-40 cm. yukarı kaldırılarak, üzeri örtülür.
● Burun kanamasında ise, burun kanatlarına 5 dk süresince bası yapılır.
● Yaraların çeşitleri vardır:
● Kesik Yaralar; kesici tüm maddelerle meydana gelen yaralardır. Cam, bıçak, makas vs. Gibi
● Ezik Yaralar; vurma, çarpma, düşme sonucu oluşan yaralardır.
● Delici Yaralar; vücuda batan cisimlerle oluşan yaralardır.
● Parçalı Yaralar; vücuttan parça kopması ve deri ve dokunun sıyrılması ile meydana gelen zor yaralardır.
● Enfekte Yaralar; Kirli, derin, toz-toprak bulaşan yaralar, böcek sokmaları, hayvan ısırmaları, yaralanmaya 6 saat müdahale edilmesi, birbirinden ayrılan dikişler enfekte olmuş yaralardır.
● Yaralarda;
● Ağrı – Kanama – Yara kenarlarının ayrılması görülür.
● Yaraların içi asla kurcalanmaz.
● Yaranın içinde olan yabancı cisimler asla çıkarılmaz.
● Vücuda batan delici cisimler asla çıkarılmaz.
● Yarada yabancı madde yoksa ve kanaması varsa üzerine temiz bez kapatılıp bası yapılarak kanaması durdurulur. Sonra üzeri temiz nemli bir bezle örtülerek hastaneye götürülür.
● Tetanos aşısı olması için uyarılır.
● Göğüste delici yaralanma varsa yaranın üzeri hava geçirmeyen poşet, alüminyum folyo gibi bir malzeme ile kapatılır. Bu malzemenin 3 tarafı bantlanır. Bir tarafı açık bırakılır. Yaralının arkasına 2-3 yastık konarak yarı oturur pozisyonda 1-1-2 ekipleri beklenir.
● Karında bir yaralanma varsa sırt üstü yatırılıp yaranın üzeri nemli bezle örtülür. Enine yaralanmalarda dizler karına doğru bükülür.
● Isı ile olan yanıklarda; yani ütü, fırın, sıcak su vb tip yanıklarda kızarıklık, ağrı, su dolu kabarcıklar olur. Yanan bölge hemen 15-20 dk tazyiksiz akan su altında soğutulur. Yapışan giysiler zorlanarak çıkartılmaz. Soğutma giysilerin üzerinden yapılır. Yanan bölgenin üzerine hiçbir şey sürülmez. Su dolu kabarcıklar asla patlatılmaz. Soğutma işleminden sonra üzerine nemli bez örtülerek hastaneye götürülür.
● Büyük bir vücut bölgesi yanmışsa soğutma işlemi yapılmaz. Hızlıca hastaneye sevki sağlanır.
● Kimyasal maddelerle olan yanıklarda; deride bozulma ve kızarıklık, deri döküntüleri görülebilir. Önce kimyasalla temas kesilir. Yapışan giysiler varsa çıkarılmaz. Kimyasalı uzaklaştırmak için 15-20 dk tazyiksiz yumuşak akan su ile yıkama işlemi yapılır. Üzeri nemli bezle örtülerek hastaneye sevki sağlanır.
● Elektrik çarpmasında; yanma, kalpte ritm bozukluğu ve düşme kaynaklı kırıklar görülebilir. Öncelikle elektrikle bağlantıyı kesmek gerekir. Şalter kapatılır. Şalterin yeri bilinmiyorsa tahta, plastik gibi elektrik geçirmeyen maddelerle elektrikle temas kesilir. Hasta sırt üstü yatırılır. Derinin hasar olan bölgesi kuru bez ile kapatılır. Hasta fazla hareket ettirilmez. 1-1-2 ekiplerine teslim edilir.
● Su ile asla müdahale edilmez.
● Sıcakta uzun zaman korumasız kaldığımızda sıcak çarpması dediğimiz durumla karşılaşırız. Sıcak çarpanlarda terleme, adale krampları, halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, dengesiz hareketler görülür. İleri safhalarında bilinç kaybı yaşanır. Kişi güneşten gölge serin bir yere alınır. Giysileri varsa çıkartılır veya yakası açılır. Sırt üstü yatırılarak ayakları 30-40 cm yukarı kaldırılır. Kolları da yukarıda tutulur. Kişi kendindeyse su veya yeşil şişeli maden suyu içirilir.
● Çok soğukta vücudun özellikler soğuğa maruz kalan bölgelerinde yeterince kan akışının olmaması yüzünden dokularda meydana gelen hasarlara donma denir. Önce soğukta kalan el, yüz, ayak, burun, kulak gibi bölgelerden başlamak üzere renk beyazlaşır. Aşırı üşüme hali başlar. Sonra kızarmaya ve acımaya başlar. Uyuşma, kramplar, iğnelenmeler, batmalar görülür. Su dolu kabarcıklar oluşabilir. Çok uzun süre müdahale edilmediğinde bu bölgelerde siyahlaşmalar görülür. Bu dokular canlılığını kaybeder.
● Kişi soğuktan sıcak ortama alınır ama direk ısı kaynağının yanına getirilmez. En uzak noktadan itibaren kademe kademe yaklaştırılır. Giysileri değiştirilerek sırt üstü yatırılır. Sıcak içecekler içirilir. Üzeri örtülerek yavaş yavaş ısınması sağlanır. Donan bölgeler ovalanmaz. Ayaklar ve kollar yukarı kaldırılır.
● Düşme, çarpma ya da kaza sonucu kırık, çıkık ve burkulmalar meydana gelebilir.
● Kırıklarve çıkıklarda; şekil bozukluğu, ağrı, şişlik, hareket kaybı belirtileri görülür. Kırık olan bölge hareket ettirilmez. Çıkabiliyorsa saat, yüzük, bilezik çıkarılır. Çıkarılamıyorsa ellenmez. Kırık olan bölge tahta parçası, kitap, sopa, dergi, karton gibi sert maddelerle hareketsiz kalacak şekilde sarılır. Kullanılan bu malzemelerin kırığın alt ve üst eklemlerini de içine alacak uzunlukta olması gereklidir. Hareket ettirmeden 1-1-2 ekiplerine teslim edilir.
● Burkulma; eklemin anlık olarak ayrılmasıdır. Ağrı, şişlik, kızarıklık, morarma, hareket kaybı belirti olarak görülür. Burkulan eklem elastik bandaj ile alt ve üstüne de 3er parmak gelecek şekilde alınarak orta sıkılıkta sarılır. Burkulan bölge kalp seviyesi üstünde tutulur. Hareket ettirmemeye dikkat edilerek hastaneye ulaştırılır.
● Kanda bulunan şeker düzeyinde düşme olduğunda ortaya çıkan durumdur. Şeker hastası olanlar bu durumu sıklıkla yaşarlar. Uzun süre aç kalanlarda ve uzun egzersiz yapanlarda da bu durum görülür. Aniden çok acıkmak, terlemek, ter boşalmaları, titreme, tansiyon düşmesi ve yorgunluk belirtileri görülür. Kan şekeri düşen kişi yatırılarak ayakları 30-40 cm yukarı kaldırılır. Kusması, mide bulantısı yoksa şekerli su veya meyva suyu içirilir. Dinlenmesi sağlanır. 15-20 dk geçtiği halde kendini toparlayamayan durumlarda hastaneye ulaştırılır.
● Sinir sisteminde meydana gelen hasar yüzünden geçici olarak yaşanan bilinç kaybından dolayı; kaslarda meydana gelen kontrol edilemeyen kasılmaların olmasına havale denir. Başa alınan darbeler, yüksek ateş, sara hastalığı gibi hastalıklar havale geçirmeye neden olan durumlardandır.
● Yüksek Ateş; Yüksek ateş nedeniyle meydana gelen havale en çok 6 aylık bebeklerle 6 yaşındaki çocukların yaş aralığında görülür. Vücut sıcaklığı 38 derece olduğunda takip etmek gerekir. Yükselmeye başladığında soğutma işlemine başlamak gerekir. Önce ıslatıp sıktığımız havlu ya da çarşafa sararız. Sonra ateş ölçülür. Düşme varsa tekrarlanarak normal vücut sıcaklığına kadar işleme devam edilir. Düşme olmadıysa ya da tam tersi vücut sıcaklığı artmaya devam ediyorsa o zaman oda sıcaklığında ılık duş aldırırız. Tekrar ölçüm yaptığımızda düşme varsa aralıklarla tekrarlayarak normal vücut sıcaklığı olan 36.5 dereceye düşünceye kadar işleme devam edilir. Vücut ısısı bu işlemleri yaptığınız halde düşmüyorsa hızlıca hastaneye sevk etmek gerekir.
● Sara (Epilepsi) Krizi; Düzenli ilaç kullanmayı gerektiren bir hastalıktır. Kontrolsüz kasılmaların olduğu krizler geçirirler. Krizi engellemeye yönelik hiçbir şey yapmamalıyız. Etrafta zarar göreceği eşyalar varsa onları kenara çekip krizin tamamlanması beklenir. Başın altına yumuşak mont, hırka yerleştirilir. Kasılmalar geçtikten sonra ağızdan gelen köpük ve salyaların akması için yan yatırırız. Kriz süresi 10-15 dk yı aşarsa 1-1-2 ekiplerinin gelmesini sağlarız.
● Sara krizi geçirenlere asla soğan koklatılmaz.
● Kriz esnasında kitlenen ağız ve eller açılmaya çalışılmaz.
● Kasılmaları engelleyecek hiçbir hareket yapılmaz.
● Sindirim Yoluyla zehirlenmeler de; Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, ishal, solunum zorlanması, kalpte ritm bozuklukları, bilin kaybı görülebilir. Sindirim yoluyla zehirlenenler kusmuyorsa asla kusturulmaz. Yoğurt yedirilmez. Su içirilmez. Ağzı çalkalanarak hızlıca 1-1-2 ekiplerine teslim edilir.
● Solunum Yoluyla zehirlenmeler de; Solunum zorlanması, morarmalar, kalpte ritm bozukluğu, kalp durması, solunum durması görülür. Öncelikle ortam havalandırılır ya da hasta güvenli alana alınır. Bilinci açıksa yarı oturur duruma getirilir. Bilinci kapalı ise koma pozisyonuna alınır. Hızlıca 1-1-2 ekiplerine teslim edilir.
● Cilt Yoluyla zehirlenmeler de; Hayvan ısırma ve sokmaları, kimyasal maddelerin ciltle teması, saç boyaları, temizlik maddelerinin ciltle teması, tarım ilaçları, ilaç enjeksiyonları cilt yoluyla zehirlenmelere neden olurlar. Kaşıntı, kızarıklık, deri döküntüleri, solunum zorlanmaları, kalp ve solunum durması görülür. Zehirin bulaştığı giysiler çıkabiliyorsa çıkartılır. Çıkmıyorsa bırakılır. 15-20 dk tazyiksiz yumuşak akan suyla kimyasal tamamen akıncaya kadar yıkanır. Hızlıca 1-1-2 ekiplerine teslim edilir.
● Kedi, Köpek Isırmalarında; Kuduz olması riski vardır. Kanama ve yaralanma görülür. Kanama varsa durdurlur. Yaraya dokunulmadan en az 5 dk sabun ve su ile ısırılan bölge tazyiksiz yumuşak akan su ile yıkanır. Üzeri nemli bir bez ile örtülür. Hastaneye sevki sağlanır. Kuduz ve tetanos aşısı olması için uyarılır.
● Arı Sokmalarında; arının soktuğu bölgede kızarıklık, şişme, acı görülür. Sokmanın olduğu bölge su ve sabunla yıkanır. Üzerine soğuk uygulama yapılır. Görünen batan iğne varsa batış yönünün tersine geçerek sert bir malzeme ile itilerek çıkartılır. Ağız içi sokması varsa buz emmesi sağlanarak hızlıca hastaneye sevki sağlanır. Alerjisi olan kişilerde solunum yollarını kapatacak şekilde şişme olacağı için hızlıca hastaneye ulaştırılmalıdır.
● Arı sokmalarında amonyak, sirke gibi maddeler kullanılmaz.
● Akrep sokmasında; Kızarıklık, morarma, ağrı, şişme, iltihaplanma, adele krampları, titremeler, huzursuzluk, sıkıntı hissi, havale belirtileri görülür. Kişi hareket ettirilmez. Sırt üstü yatar pozisyonda tutulur. Sokmanın olduğu bölge sabun ve su ile yıkanır. Üzeri nemli bezle örtülür. Üzerine soğuk uygulama yapılır. Sokmanın 4-5 parmak üstü bölgeye bandaj yapılır.
● Sokmanın olduğu bölge her zaman kalp seviyesi altında tutulur.
● Yılan Isırmalarında; sokulan bölgede morluk, iltihaplanma, kusma, karın ağrısı, ishal gibi sindirim sistemi bozuklukları, aşırı susuzluk duygusu, psikolojik davranış bozuklukları, kalpte ritm bozukluğu, kanama, şok, baş ağrısı, solunum düzensizlikleri belirti olarak görülür. İlk etapta yüzük, saat, bilezik gibi takılar çıkabiliyorsa çıkarılır. Çıkmıyorsa zorlanmaz. Isırmanın olduğu bölge sabun ve su ile en az 5 dk yıkanır. Üzerine nemli bez örtülür. Sonrada üzerine soğuk uygulama yapılır. Isırmanın olduğu bölgenin 4-5 parmak üstüne bandaj uygulanır. Isırma bölgesi kalp seviyesi altında tutulur. Hasta sırt üstü yatar pozisyonda tutulur. Hareket ettirilmez. Isırma bölgesi baş ise boyun çevresine baskı uygulanabilir.
● Deniz Canlılarının Isırma – Sokmalarında; Kızarıklık, iltihaplanma, sıkıntı-huzursuzluk hissi, havale, baş ağrısı görülebilir. Yaralı bölge hareket ettirilmez. Batan diken varsa ve görünüyorsa batmanın tersi yönünden sert malzeme ile iterek çıkartılır. Ovalama işlemi asla yapılmaz. Isırma sokma bölgesi tuzlu su ya da deniz suyu ile yıkanır. Üzerine sıcak uygulama yapılarak hastaneye sevki sağlanır.
● Göze kaçan toz varsa; göz ışığa çevrilerek toz görülür ve temiz nemli bir bezle alınır. Göze asla ovalanmaz.
● Göze kaçan metal tozu veya batan cisim varsa; İki göz birden yumuşak bir bezle kapatılarak hastaneye sevki sağlanır. Batan cisim asla çıkarılmaz. Sabitlenerek hastaneye ulaştırılır.
● Kulağa kaçan bir şey varsa; Sivri, delici hiçbir şey kulağa sokulmaz. Kulak içi kurcalanmaz. Su sıkılmaz. Hıalıca hastaneye sevki sağlanır.
● Buruna kaçan birşey varsa; Derin nefes alarak nefes tutulur ve burundan nefesi kuvvetlice vermesi sağlanır. Tek tarafa kaçmışsa diğer taraf kapatılarak tek burun deliğinden nefesin çıkması sağlanır. Çıkmazsa hastaneye sevki sağlanır.
● Suda boğulan kişiler hırıltılı, gürültülü, derin soluk alışverişi yaparlar. Ağız ve burundan salyalar, köpükler gelir. Bilinç bulanıklığı yaşarlar. Sudan çıkarmak çok kolay değildir. Bu konuda eğitimli kişilerin bunu yapması gerekir. Suda boğulan kişi kıyıya alındıktan sonra bilinci açıksa yan yatırılır yani koma pozisyonuna alınır. Yuttuğu sular bu pozisyonda dışarı doğru akar. Midenin üzerine baskı yapılmaz. Hızlıca 1-1-2 ekiplerine teslim edilir.
● Genel kural hasta ya da yaralıları yerinden oynatmamaktır. Ancak,
● Olay yerinde bir tehlike söz konusu ise; gaz sızıntısı, patlama olasılığı, üzerimize düşecek zarar verici durum varsa, yangın gibi durumlar söz konusuysa,
● Hasta ya da yaralının bilinci kapalı, solunumu durmuşsa taşıma işlemi yapılabilir.
● Bizim 3 tip taşıma yöntemimiz vardır.
1- Acil Taşımalar; Olay yerinde bir tehlike varsa kullanılır. Hastalar ya sürüklenerek olay yerinden uzaklaştırılır ya da Rentek Manevrası denilen araç içinden yolcu çıkarma manevrası ile olay yerinden uzaklaştırılır.
2- Kısa Mesafe Süratli Taşımalar; Hastanın baş, boyun, omurga yaralanması olmayan durumlarda kullanılır. Hastanın kanama, yara, kırık, çıkık gibi hasarına müdahale ettikten sonra olay yerinden uzaklaştırma yöntemleridir. Kucağımıza alarak, Sandalye ile taşıyarak, Omuzdan Desstek vererek, Sırtımıza alarak, Kol ve Bacaklardan tutarak, Omuza alarak ve Altınbeşik dediğimiz yöntemleri kullanarak kişileri olay yerinden uzaklaştırabiliriz.
3- Sedye Üzerine Yerleştirme Teknikleri; Bu yöntemlerle acil taşıma ve kısa mesafe süratli taşıma yöntemleri ile taşınamayan hastaların taşınması için kullanılır.
● 3 şekilde hastaları sedye alabiliriz; Kaşık Yöntemi ile sadece tek taraftan yaklaşabildiğimiz hastaları sedyeye alabiliriz. Karşılıklı Durarak Kaldırma Yöntemi ile Omurga yaralanması olan hastaları sedyeye alabiliriz. Köprü Yöntemi ile en basit şekilde omurga yaralanması olmayan hastaları sedyeye alarak taşıyabiliriz.
MED Akademi Biyolog / Eğitmen Fahrunnisa Yeşim AVCI
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.