Çocukların Pandemi Sonrası Eğitiminde Anne Babaların Rolü
İnsanlık tarihi boyunca dünya, çeşitli dönemlerde pek çok felaketlerle karşılaşmış ve bir şekilde bunların üstesinden gelmeyi de başarabilmiştir. Son iki yılda yaşadığımız Covit-19 felaketi ise belki de bugüne kadar yaşananlar arasında en kapsamlı ve baş edilmesi en güç olanlardan biri olarak nitelenebilir.
Giriş
Bir kere bu felaket Çin’de başlamış ama kısa zamanda dünyanın hemen her ülkesine ulaşmıştır. Elbette ki hiçbir ülke bu kadar büyük bir felakete hazırlıklı olmadığından dünyada milyonlarca insanın kaybına neden olmuştur. Ülkelerin ekonomik sistemleri, sağlık sitemleri, sosyal sitemleri ve tabii eğitim sistemleri bu felaketten önemli ölçüde etkilenmişlerdir.
Konuya eğitim sistemi ve uygulamalar açısından baktığımızda sonucun ne olacağı kestirilemeyen bir durum söz konusu olmuş, bu da karar vericilerin aldığı kararlarda ve uygulamalarda hatalı durumlar yaratmıştır. Sağlıkla ilgili koruma önlemleri çerçevesinde okullar kapatılmış, arada bazıları açılmış, yeniden kapanmış ve Türk Eğitim sisteminde yer alan öğrenci ve öğretmenler, çoğunlukla uzaktan eğitim yolu ile eğitim-öğretimi sürdürmek durumunda kalmışlardır. Bu, özellikle başlangıçta, kimsenin hazır olmadığı bir durumdu ve gerek öğrenciler gerekse öğretmenler ve aileler bu süreçte pek çok sorun yaşadılar. Bu yeni süreç, her yaştaki öğrenciyi evde bilgisayar başında oturmaya ve derslere katılmaya zorladı. Ama bu sırada ortaya çıkan bir başka gerçek, teknolojinin sağlayabileceği fırsat eşitliğinin ekipman ve alt yapı desteği olmadan gerçekleşemeyeceği gerçeğini de kavramamız oldu.
Doğumdan itibaren çocuğunuzun gelişimine göre günlük eğitim planı Uzmanların hazırladığı 2.500’den fazla eğitici oyun Uzmanlarla seminerler Uzmanlara danışmaBu süreçte belki de en çok etkilenen çocuk grubu olarak okul öncesi dönemde bulunan çocuklarla, ilkokul birinci sınıfa başlayan çocuklarımız oldu. Özellikle okul öncesi dönemde olan çocuklar açısından konu gerçekten zorlayıcı oldu. Çünkü bu çocukların sağlıklı bir gelişim için harekete, oyuna, kendi yaşıtları ile birlikte olmaya, onların gelişimlerini çok yönlü olarak destekleyecek programlara ve çocuklara ve ailelerine rehberlik yapabilecek öğretmenlere ihtiyaçları vardı. Pandemi süreci ile birlikte kapanan eğitim kurumları, bu çocuklar için de eğitimi uzaktan olarak gerçekleştirmeye çalıştılar. Ancak bu eğitim süresi oldukça kısıtlı, çocuklarla yapılan etkinlikler interaktif bir yapıda olmaktan çok, tek yönlü bir etkileşim söz konusu idi. Bu süreçte çocukların bilgisayar ve internet erişiminde anne babaların desteği de söz konusu olduğu için, çok kere öğretmenin talimatını çocuğun yerine anne babaların yerine getirmesi gibi bir durum da ortaya çıktı. Anne babalar kendilerini öğretmenlik yaparken buldular. Böyle bir sürece hazırlıklı olmadıkları için, zaman zaman fazla müdahaleci, bazen de aşırı korumacı oldular.
Bu süreç boyunca imkanları olanlar kısa sürelerde de olsa uzaktan eğitim veya bazen de yüz yüze eğitim alabilirken, çok sayıda çocuk da tamamen eğitimden yoksun kaldı.
Yaz Aylarına Yıl İçindeki Açıkları Kapatmak İçin Neler Yapılabilir?
Önümüzdeki yaz aylarında anne babaların bu çocuklar için hazırlayacağı ortamlar, sağlayacağı fırsatlar, onları yaşıtları ile eşdeğer seviyeye getirebilmek açısından son derece önemli.
Ancak anne-babaların bunu yaparken özellikle dikkat etmeleri gereken husus, çocukları, zorlamadan, oyun ortamı içinde çocukları ile eğlenceli ve verimli bir beraberlik gerçekleştirmek olmalıdır.
Sevgili anne babalar, yazın çocuğunuz için en iyi etkinlik açık havada olmak ve hareketli oyunlar oynamaktır.
Bu yıl çocukların en çok yoksunluğu çektikleri konu kendi yaşıtları ile birlikte olmak ve yeterince hareket imkânı bulunmamasıydı.
Çocukların kendilerini tanımak, yaşadıkları çatışmaları çözümleyebilmek, yeterli ve sınırlı oldukları alanlarını görebilmek için, diğer çocuklarla birlikte olmaya ve doğru ilişkiler kurmaya ihtiyaçları var. Bu nedenle onlara arkadaşları ile birlikte oynama fırsatları yaratmaya çalışın.
Onlara bol bol kitap okuyun ve çocuğunuzun sesle yazılı sembol arasın ilişki kurmasına yardımcı olun.
Onlarla ses oyunları oynayın (Aynı sesle başlayan kelimeler, seslerin kelimenin ortasında veya sonunda olması vb. oyunlar)
Nesnenin kendisi resmi ve ismi (yazılı metin) arasında ilişkiler kurabilecekleri oyunlar üretin.
Çocuğunuza okuma öğretmeye lütfen kalkışmayın. Ama çocuğun bu konuda sorduğu soruları da doğru bir şekilde cevaplamaya çalışın. Soru sormanın öğrenmek için iyi bir fırsat olduğunu lütfen unutmayın. Soru soran çocuğunuza “okula gidince öğrenirsin” diyerek hevesini kırmayın.
Çocuğunuzun her sorusuna hemen cevap bulmak zorunda değilsiniz... Bazen cevabı çocuğunuzla birlikte araştırmak da ilgi çekici ve eğlendirici olabilir. Üstelik bu araştırma faaliyetine çocuk bizzat katıldığı için öğrenme daha kolay ve daha kalıcı da olacaktır.
Bu süre içinde bol bol resim yapmasın çeşitli türde ve özellikte çizgi çalışmaları yapmasına destek verin. Ama bunu yaparken bir “Yazım Kılavuzundan” yararlanın. Bu konuda okul öncesi dönemde ters teknik geliştiren çocukların yazı yazmayı öğrenirken çizgilerin yönü konusunda ilkokulda sıkıntı yaşayabileceklerini unutmayın.
Bu süreçte çocukların kış boyu kullandıkları bilgisayar ve tabletlerinden uzaklaşabilmeleri için seçtiğiniz oyunların çocuklar için gerçekten eğlendirici olması önemlidir. Bilgisayar veya tabletleri kontrollü kullanmalarına izin verin, ama yasakçı da olmayın. Unutmayın ki bu çocuklar bilgisayar, tablet ve cep telefonuyla doğdukları günden itibaren tanıştılar. Onlar için bu araçlar günlük hayatın birer vazgeçilmezi halinde.
Çocukların bol bol açık havada, hareketli oyunlar oynamaları, bedensel gelişim ve beden kontrolü kazanmaları açısından olduğu kadar, zihinsel gelişimlerini desteklemeye de yardımcı olan bir durumdur.
Zorlanan çocuğun kendi için çeşitli olasılıkları değerlendirerek en uygun çözümü bulabilmek için özgür olarak düşünmeye ihtiyacı vardır. Bu süre içinde çocuğun yanında olabilirsiniz, arada sorularla düşünmesini kolaylaştırabilirsiniz. Ama sakın onun yerine problemi siz çözümlemeye çalışmayın. Bu onun problem çözme becerisi kazanmasına yardımcı olmayacağı gibi, sorunu kendi başına çözmekten kaynaklanan özgüven gelişimini de engeller.
