Bu yüzden üçüz bebekler olması gerekenden daha erken doğdukları için gelişimlerinin tekil bebeklere kıyasla ortalama 5 hafta geriden takip etmesi beklenmektedir. Üçüz kardeşler arasında en zayıf ve en küçük kardeşin gelişimsel gecikmeyi daha çok yaşaması normaldir. Fakat, doğduktan sonra ilk 2 sene içerisinde gelişimsel gecikmeler yaşamalarına rağmen ve zayıf ve küçük kardeşin farkı kapatmada zorlanma ihtimali olmasına rağmen, okul öncesi yaşlarda, yani 5 yaş civarında, üçüz bebekler çoğu yaşıtlarıyla mental, bilişsel, zihinsel ve duygusal gelişim yönünden eşit düzeye ulaşmaktadırlar. Bu yüzden birincil bakım verenlerin ve ebeveynlerin endişelenmemeleri, sabırlı olmaları fakat gerekli gördüklerinde ise bir pedagogdan destek almaları gerekir.
Bilindiği gibi, bebekler doğdukları andan itibaren her geçen gün çok hızlı bir gelişim sürecinden geçerler. Birincil bakım verenin (genelde anne) bebeği beslemesi, emzirmesi, onunla kurduğu fiziksel temas, ona dokunması, kurduğu göz teması, onunla konuşması aralarındaki bağı kuvvetlendirip sağlıklı bir güvenli bağlanma oluşmasına katkı sağlar. Bu bağ, bebeğin sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimini olumlu etkiler ve destekler. Üçüz bebek ebeveynleri tek bebek ebeveynlerine ve ikiz bebek ebeveynlerine kıyasla daha çok ebeveynlik stresi yaşamaktadırlar. Aynı zamanda, ebeveynler özellikle anneler, genellikle üç bebeğe aynı anda annelik yapmada, ihtiyaçlarına eşit şekilde hassas yaklaşmada çok zorlandıklarını bildirmektedirler. Üçüz bebek anneleri yine ikiz ve tek bebek anneleriyle karşılaştırıldığında, bebeklerinin iletişim ve ihtiyaç sinyallerine daha zor adapte olmaktadır ve bu yüzden anne-bebek arasındaki bağ daha zor gelişmektedir. Bu yüzden, üçüz bebeklerin doğduklarından itibaren ilk 2 sene içerisinde duygusal, zihinsel, sosyal ve bilişsel gelişimleri yine ikiz ve tek bebeklere kıyasla daha yavaş ilerlemektedir. Üçüz bebeklerde konuşmada geç kalma ihtimali de bu sebeptendir.
Annelerin ya da birincil bakım verenlerin belki onlar için aynı anda yapması zor olsa da bebekleriyle ten ve göz temasını kurmayı, onları sık sık kucağına almayı ve onlarla konuşmayı ihmal etmemesi gerekmektedir. Bu noktada, ailedeki diğer fertlere düşen sorumluluk da büyüktür. Annenin ya da birincil bakım verenin kendini yetersiz hissettiğinde, iyi hissetmediğinde ve üç bebeğin bakımıyla aynı anda ilgilenmekte zorlandığında ailenin diğer üyelerinin anneye/ birincil bakım verene bebeklerin bakımında yardımcı olması çok mühimdir. Bununla birlikte, annenin çevresinden alacağı psikolojik destek de çok önemlidir. Böylelikle anne rahatlar, daha iyi hissetmeye başlar ve iyi hissettikçe de bebekleriyle kuracağı iletişim ve dolayısıyla bağ da olumlu etkilenir. Ayrıca, olası konuşma gecikmesi durumunda ise çocuğun işitmesine ve konuşmasına engel olan herhangi bir fiziksel durum yoksa, konuşma terapisi tavsiye edilebilir.
Erken doğum, ebeveynlik stresi ve bunun anne-çocuk ilişkisi üzerinde yarattığı etki üçüz bebeklerin gelişiminde çok büyük rol oynamaktadır. Bu yüzden, üçüz bebek ebeveynlerinin bebeklerinin gelişimsel aşamalarda yavaş ilerlemeleri konusunda farkındalıklarının olması önemlidir. Ayrıca, annelerin ya da birincil bakım verenin gerektiği zaman hem çevresinden hem de profesyonel birinden destek ve yardım alması mühimdir. Aynı zamanda, üçüz çocukların bebeklikten itibaren gelişimlerinin sürekli olarak takip edilmesi gerekmektedir. Üçüz çocukların özellikle duygularını düzenlemede, sosyal beceri kazanmada, dikkat ve konsantrasyon geliştirmede ek yardım alması gerekebilmektedir.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.