Disiplini sağlamak, çocuğa doğru yolu göstermek ve yanlış davranışlarından vazgeçmesini sağlamak için ödül ve cezanın olmadığı çocuk eğitimi mümkün müdür?
Disiplin kavramına açıklık getirmek ve amacını baştan düşünmek önemlidir. Disiplin çoğunlukla olumsuz bir yöntem gibi anlaşılmaktadır. Çocuğu çok sert ve katı kurallarla yönlendirmek, yeterince sevgi ve şefkatin olmadığı, esnekliğe imkân verilmeyen bir yöntem olarak algılanmakta ve bu nedenle bazı ebeveynler disiplini bu şekilde sağlayacağını düşünürken bazıları da bu yöntemi çok sert bulduğu için disiplin uygulamamayı tercih etmektedir. Oysa disiplin çocuğun doğru ve uygun davranışları öğrenmesi, iç denetim ve içselleştirilmiş bir sorumluluk bilinci kazanması için gereklidir. Disiplin çocuğun yaşına uygun, sınırlılıklarının göz önüne alındığı, sevgi ve güvenin her zaman temel olduğu ve çocuğun benlik değerinin tanındığı bir uygulamadır.
Doğru ve etkili disiplin, ceza ve ödül uygulamaları, aşırı sertlik, çocuğu aşağılama ve şiddet içermeyen bir yöntemdir. Haluk Yavuzer disiplinin temel amaçlarını şu şekilde sıralamıştır;
Disiplinin nasıl sağlanması gerektiği sorusunun cevabı içselleştirme kavramında yatmaktadır. Çocuğun doğru ve uygun davranışları kazanması, toplum ve aile değerlerini öğrenmesi ve uygulaması ancak bunları içselleştirebildiğinde mümkün olacaktır. Dıştan gelen zorlamalar ve yaptırımlar ise çocuğun doğru davranışı anlamasının önüne geçecektir. Disiplinin bir diğer önemli kavramı ise çocuğa rehber olmaktır. Çocuk sınırları ve kuralları bilerek doğmamaktadır. Bu sınırları öğrenmek ve ne kadar esnek olduklarını anlamak için keşif yapmak doğasında vardır. ‘‘Yaramazlık’’, ‘‘yanlış’’ ve ‘‘uygun olmayan’’ diye adlandırılan davranışlar bir yandan da çocuğun keşfetme ve öğrenme çabalarıdır. Bu noktada ebeveyn olarak çocuğun yanlış davranışını anlamasını sağlarken doğrusunu anlatmak için rehber ve örnek olmak çok önemlidir. Ebeveynin, çocuğun davranışı arkasında yatan ihtiyacı bulması ve bu ihtiyaca cevap vermesi de çocuğun uygun olmayan davranışını değiştirmede kilittir. Çocuğun ihtiyacı karşılandığında doğruyu öğrenmesi, davranış ve duygularını kontrol edip ifade edebilmesi de kolaylaşmaktadır.
Ebeveyn doğru davranışlar için örnek oluştururken aynı zamanda çocuğun ihtiyacı olan sınır ve kuralları da belirlemeli, açıklama yaparak ve çocuğu düşünmeye teşvik ederek anlamasına yardımcı olmalıdır.
Ebeveyn gerekli noktalarda esnek olmayı da unutmamalıdır. Aşırı katı ve hiç esnekliği olmayan bir disiplin anlayışı çocuğu karşı gelmeye ve mutsuzluğa itecektir. Esneklik çocuğun ihtiyacı ve gelişim düzeyine uygun şekilde belirlenmelidir.
Bağırma, şiddet ve cezanın olmadığı disiplin aşırı hoşgörü ve kuralsızlık anlamına gelmemektedir. Ebeveyn çocuğa yanlış davranış nedeniyle hoşnutsuzluğunu göstermeli ve hareketlerinin doğal ve sosyal sonuçlarının sorumluluğunu almayı öğretmelidir. Bunun yanında dikkati ve ilgiyi olumsuz davranışa vermektense olumlu davranışı yüz ifadesi ve güzel sözlerle pekiştirmek çocuğun davranışlarının şekillendirilmesine katkı sağlamaktadır.
Disiplinin yapı taşları şu şekilde sıralanabilir;
Çocuğun istenmeyen davranışının önüne geçilmesi için cezanın etkili bir yöntem olduğu düşünülmektedir ancak bu bir yanılsamadır. Ceza kalıcı bir çözüm getirmediği gibi çocuğun benlik değerini ve ebeveyn-çocuk ilişkisini de olumsuz etkilemektedir. Bağırmak, yalnız bırakmak, vurmak, mahrum bırakmak ve cezalandırmak davranışın yalnızca kısa süreli olarak ortadan kalkmasını sağlamaktadır. Çocuğun davranışı durdurmasının nedeni bunun yanlış olduğunu anlaması ve doğrusunu öğrenmesi değildir, yalnızca istenmeyen ve korkulan sonuç olan cezadan kaçınmak için bir süre bu davranışı sergilemeyecektir. Çocuk bu şekilde empati yapmayı, davranışının sonuçlarının sorumluluğunu almayı ve saygı duymayı öğrenemeyecektir.
Ceza aslında yukarıda bahsedilen disiplinin 3 ana amacının gerçekleştirilmesi önünde engel oluşturmaktadır.
Şiddet, aşağılama, zor kullanma ve ceza gibi yöntemler çocuğun ebeveynden korkmasına ve ebeveyne karşı öfke hissetmesine neden olurken disiplin ve doğru davranış geliştirmenin ana unsuru olan içselleştirmenin de önüne geçmektedir. Şiddet ve zor kullanılan çocuk aynı zamanda kendi sorunlarını da aynı yöntemle çözmeyi öğrenecektir.
Ceza anlık bir çözüm gibi görünse de birçok dezavantajı da barındırmaktadır;
Cezanın aksine ödül olumlu ve zararsız bir kavram olarak düşünülmekte ve çocuğun doğru davranışları kazanması ve yapması gerekenleri yapması için uygulanabilir bir metot olarak görülmektedir. Ancak her ne kadar olumlu bir kavram olsa da ödül de davranış şekillendirmede ve içselleştirilmiş bir sorumluluk bilinci geliştirmede ceza gibi etkisiz kalmaktadır.
Nasıl ki ceza dıştan gelen bir zorlama ise, ödül de dıştan gelen bir motivasyondur ve çocuğun doğru davranışı içselleştirmesine ve neden öyle davranması gerektiğini anlamasına fırsat vermeden yalnızca ödül için bu davranışları yapmasına sebep olmakta ve ödül olmadığı zamanlarda davranışın da ortadan kalkması ile sonuçlanmaktadır. Yani çocuğun istenen davranışları sergilemesi için ebeveynin sürekli ödül vermesi ve hatta ödülü zamanla yükseltmesi gerekmektedir.
Ödül vermenin sonuçları aşağıdaki gibidir;
Ceza ve ödül yöntemlerinin sonuçlarının benzerliği oldukça dikkat çekicidir.
Ceza ve ödül yerine ne yapılmalı sorusunun cevabını bulmak için disiplin ile amaçladıklarımızı ve bu yöntemlerin getiremediklerini nasıl elde edebileceğimizi düşünmek yeterlidir.
Disiplin çocuğun davranışlarını doğru yönde şekillendirmeyi ve çocuğa sorumluluk, vicdan ve ahlak bilincini geliştirmektir.
Ebeveynlerin yapması gereken ilk şey aile değerlerini sınır ve kuralları net bir şekilde belirlemek ve çocuktan beklentilerini yaşa uygun olarak şekillendirmektir. Sınır ve kuralların tutarlı bir şekilde uygulanması ise ikinci adımdır. Kural ve sınırlar net ve çocuğun yaşına uygun olduğunda olumsuz davranışlar büyük ölçüde azalacaktır ancak tamamıyla ortadan kalkmayacaktır. Çocuk istenmeyen/yanlış bir davranış sergilediğinde hemen cezaya başvurmak yerine davranışın nedeni ve çocuğun ihtiyacı belirlenmeli daha sonra birlikte çözüm yolları konuşulmalıdır.
Ceza yerine uygulanacak bir diğer yöntem ise davranışın sonucunu yaşatmak ve alternatif davranışı göstermektir. Ebeveyninin uyarısına rağmen oturma odasında top oynamaya devam eden çocuk top ile oynayabileceği uygun bir alana yönlendirilmelidir. Uyarıları ve yönlendirmeleri dinlemeyerek oturma odasında oynamaya devam eden çocuk saksıyı devirdiğinde etrafın temizlenmesine yardım etmeli ve top çocuk uygun yerde oynamaya hazır olana kadar kaldırılmalıdır.
Ödül yerine yapılabilecekler ise istenen ve doğru davranış sergilendiğinde övgü sözleriyle ve olumlu yüz ifadeleriyle karşılık vermek, çocuğun çabasını ve olumlu davranışı takdir etmektir.
Çocuğun istenmeyen bir davranış sergilediği durumlarda başvurulabilecek yöntemler;
Kaynaklar
Faber, J. & King J. (2019), Anne Baba Lütfen Beni Anla, Beyaz Balina Yayınevi, 2019
Yavuzer, H. (1998), Çocuk Eğitimi El Kitabı, Remzi Kitabevi, 1998.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.