Elektronik araç gereçlerin pek çok kullanım amacı var. Bu araç gereçlerle, müzik dinlemek, konser izlemek, film seyretmek, fotoğraf-film çekmek, albüm yapmak, paylaşımda bulunmak, mesaj yollamak, mesaj almak, sağlık, moda, güzellik, yemek, uzay, fizik, matematik gibi her alanda bilgilenmek, değişik web sayfalarını ziyaret etmek, youtuberları takip etmek, dünyanın en uzak köşelerinde olup bitenleri öğrenmek, evden dışarı çıkmadan tanıdık-tanımadık bir sürü insanla temas etmek, tek veya grup halinde oynamak mümkün.
Ekran ve dijital medya derken, hangi araç gereçlerden söz ediyorsunuz?
Ekran derken: TV, bilgisayar, tablet, cep telefonundan bir video, bir çizgi film, bir animasyon izlemekten söz ediyorum. Dijital medya derken, bilgisayar internet tablet, akıllı cep telefonu kullanımından ve bunların sunduğu Instagram, YouTube, FaceTime ve WhatsApp gibi tüm olanaklardan ve bu araçlarla oynanan oyunlardan söz ediyorum.
Bunların çocuklarımızın hayatında yer almaması mümkün değil çünkü herkesin elinde bir cep telefonu, herkesin önünde bir tablet var. Herkes internetten yararlanıyor. herkes cep telefonu ile resim çekiyor, herkes buradan müzik dinliyor. Bunları çocuklara yasaklamak gerçekçi olmaz, ne kadar yasaklarsanız bunlar çocuk için o kadar cazip hale gelir, çocuğa yasak delmek için fırsat verir.
Anne babanın amacı: dijital araç-gereçlerden akıllıca yararlanan, bunları sınırlı bir süre kullanan, birçok uğraşının arasında bunlara yer veren, bunlara bağımlı olmayan çocuklar yetiştirmek olmalıdır. Bu da anne babaların bunların kullanımı konusunda duyarlı ve bilgili olması ile mümkündür.
Çok güzel bir soru. Eskiden çocuklarımız evin önünde, sokakta, eve yakın bir parkta mahalleli akranlarıyla oynar, top, çember, topaç, taşlarla oyun kurar, saklambaç, ebelemece, kovalamaca oynayarak eğlenirlerdi. Korona virüslü günlerden önce, anne babalar, çocuklarını sokağa, parka hatta sitelerinin bahçesine bırakamıyorlardı, kimseye güvenmediklerinden ancak refakatçi ile yolluyorlardı. Komşularını tanımadıklarından, her gün eve çağıracak arkadaş ayarlayamıyorlardı, anne babalar yoğun çalıştıklarından çocuklarını sosyalleştirecek zaman bulamıyor, onları spor-sanat kurslarına taşıyamıyorlardı. Bu durumda çocuklar okul dışındaki tüm zamanlarını evde geçiriyorlardı.
Bugünlerde çocuklar tüm gün evdeler. Çocukların büyük bir kısmı eline kitap, lego, kalem kağıt, boya alarak kendini oyalamayı bilmiyor. Bütün anne babalar da oynama konusunda bilgili, sabırlı ve tahammüllü değiller. İşte bu boşluğu dijital medya ve teknolojik araç gereçler dolduruyor. Orada müthiş heyecan verici, renkli, hareketli, süratle değişen, uyarıcı dolu bir dünya var. Bütün çocuklar bu dünyada meraklarına, ilgilerine hitap eden uğraşlar bulabiliyorlar.
Korkmalı mıyız? Hayır ama bağımlı olmamaları için dikkatli olmalıyız ve çocuklarımızı çok iyi izlemeliyiz. Şöyle ki:
● Boş zamanlarında neler yapıyorlar?
● Dijital araç gereçleri hangi amaçla kullanıyorlar?
● Bunların başında ne kadar zaman geçiriyorlar?
● Hangi sitelerde dolaşıyorlar?
● Kimlerle mesajlaşıyorlar?
Bu soruların yanıtlarını araştırmak çok önemlidir. Ayrıca bu araç gereçlerin kullanımını belli koşullara, belli kurallara bağlamak çok önemlidir. Yalnız bu koşullar mantıklı, tutarlı ve sürekli olmalı, anne baba çocuk tarafından birlikte belirlenmeli, ebeveyn tarafından düzenli olarak takip edilmeli
1. Dijital oyun ve uygulamalar anne baba tarafından izlenmeli, çocuk bunu bilmeli.
2. Dijital oyun uygulama seçme, indirme ve ödeme anne baba tarafından veya anne baba izni ile yapılmalı.
3. Çocuğun izlediği, girdiği siteler, oynadığı oyunları anne baba bilmeli. Oyunları anne, çocuk, baba çocuk birlikte oynayabilmeli
4. Şiddet, işkence, kan, porno içeren siteler sınırlandırılmalı, çocuk bu sitelere izinsiz girdiğinde anne baba haberdar olacak bir sistem kurmalı (Çocukların, gençlerin bu konuda ebeveynden daha bilgili olduğu unutulmamalı anne baba bilgilenmek için yardım almalı.).
5. TV, bilgisayar, tablet, gibi araçlar çocuğun yatak odasında durmamalı, salon-oturma odası gibi ortak alanlarda durmalı. Çocuk bunların başında, kapalı kapılar arkasında durmamalı, bunların başına geçtiğinde çevresi ile iletişimi kesmemeli
6. Bunlara ayrılacak süre anne baba tarafından, çocuğun bilgisi dahilinde net olarak belirlenmeli, pazarlık konusu olmamalı. Anne baba çocuğun süreyi açmamasına özen göstermeli. Süre uzatma ve kısaltmayı çocuğunu ödüllendirmek veya cezalandırmak için kullanılmamalı..
Çocuğunuz:
● Gece gündüz uzun saatler bu araç gereçlerin karşısında ise,
● Sokağa çıkmak istemiyorsa,
● Arkadaşlarıyla buluşmuyorsa,
● Aile bireyleri ile sohbet etmeyi, beraber oynamayı, birlikte yemek yemeyi reddediyorsa,
● Geçmişte yaptığı tüm etkinlikleri sonlandırmışsa (futbol, basket, resim, piyano kursuna gitmiyorsa),
● Hiçbir etkinlikten zevk almıyorsa,
● Bunları harcadığı süreyi sınırlandırdığınızda veya nelerle uğraştığını görmek istediğinizde sinirleniyor, kızıyor, öfke krizi yaşıyor, tavır koyuyor, size tepki gösteriyorsa, kendini frenleyemiyor, kendini durduramıyorsa, evet bağımlı olmuş demektir.
Tabii. 0-2 yaş bebeklerinin dijital araç gereçlere hiç ihtiyacı yok. TV, telefon, tablet, görüntüsüz olarak şarkı, öykü dinlemek, yeni sözcükler öğrenmek için kullanılabilir. Korona virüs nedeniyle evde kalınan bugünlerde, büyük anne-büyük babaların torunlarını görüntülü olarak izlemeleri için bu araç gereçler kısa süre açık tutulabilir.
0-2 yaş çocuğun hayalini dolduran o kadar çok etkinlik var ki, dijital araç gerece yer yok. Bu dönemde anne baba tarafından sevilme, okşanma, cilveleşme, oyun, bakım alma, (yemek, uyku, temizlik, banyo, masaj, giyinme-soyunma, beslenme, uyutulma, temizlenme, giyinme, soyunma), akranla görüşme, parka-bahçeye gitme, açık havada gezme, müzik sınıfına-oyun grubuna katılma, çocuğun gününü dolduran uğraşlardır. Sokağa çıkılmayan bu günlerde, bebekle uğraşmak, yetişkini meşgul eder.
0-2 yaş bebeğini, bu araç gereçlere maruz bırakmamak gerekir. Bebekle ilgilenirken, onu emzirirken, biberonla beslerken, yatırırken, uyuturken, oynarken, yetişkin de bu araçlarla ilgilenmemelidir.
2 yaş bitiminden 4 yaşına kadar, çocuk için 15-20 dakika yeterlidir. Çizgi film izleme, bir animasyon videosu seyretme, şarkı söyleyip dans eden çocuklara bakma, hayvan-renk-şekilleri tanıma ve şarkı-şiir-dil öğrenme amaçlı geçirilen bu sürede anne veya babanın çocuğun yanında olması ve açıklamalarda bulunması yararlıdır. Bu sürenin cep telefonunu karşısında değil, belli bir mesafedeki televizyonun karşısında geçirilmesi uygundur.
Korona virüsü nedeniyle evde geçirilen bu sürede, çocuk günde 2 kez 10-15 dakika, yetişkin denetiminde, ekran karşısında geçirebilir.
4-6 yaşında bu süre, 30-40 dakikaya kadar uzayabilir veya sürekliliği olan bir çocuk filminin bir bölümüne ayrılabilir. Korona virüsün çocukları evde tuttuğu bugünlerde günde iki kez 15-20 dakikalık bir izleme de uygun olabilir. Daima büyük ekran tercih edilmeli, mümkünse yetişkin eşliğinde olması sağlanmalı. Bu süre, doğa, hayvanlar, bitkiler, renkler, kavramlar, yabancı dil, sözcükler, şarkılar, oyunlar hakkında öğretici ve eğlendirici videolarla, çocuk filmlerine ayrılabilir. Çocukların sevdiği çizgi filmlere öncelik verilebilir.
Korona virüslü olmayan günlerde, her günkü programa ekran saati koyma zorunluluğu yoktur. Çocuğun gününü: yuva, kreş anaokulu, oyun grubu, spor, müzik, resim sınıfları, masa başı aktiviteleri,(çizme-boyama-kesme-yapıştırma) kitap bakma-okuma, resim anlatma, görsel ve işitsel dikkat oyunları, resimdeki benzerlik-farklılıkları bul, resimdeki eksikleri tamamla, bu ne sesi bil bakalım, bilmece-bulmaca, lego, yap-boz, bak anlat etkinlikleri dolduruyorsa ekran süresine gerek olmayabilir.
● 6-8 yaşlarında günde bir kez 50-60 dakika veya günde 2 kez 25-30 dakika yeterlidir,
● 8-10 yaşlarında 1 saati geçmemek uygundur. 1 saatlik süre, 30 dakikalık 2 dilime bölünebilir.
● Öğrenciler için günün önemli bir bölümünü okul, ders, ödev, proje, okul sonrası spor-sanat-müzik aktiviteleri kaplar.
● Ergenlerde bu süre günde 1-2 saati geçmemelidir.
● Kısıtlanmaya tahammül edemeyen, süre bittiğinde olay çıkaran, devamlı süre uzatma pazarlığı yapan, ekran kapandığında ağlayan, öfkelenen, sınır konamayan, görevlerini aksatan çocukların aileleri, hafta içi ekran ve dijital araç gerece zaman ayırmak yerine hafta sonu günlerinde ve tatillerde süreyi uzatmaktadırlar.
● İstatistiklere göre, küçükler: huzurlu ve sakin olsunlar, iyi ve çabuk yesinler, uykuya çabuk dalsınlar diye saatlerce ekran karşısında bırakılmakta, denetlenmeyen ilkokul çocukları 6 saat, ergenler 8-10 saat dijital araç gereçlerle uğraşmaktadırlar. Bu süre çok uzun, çok zararlı ve çok tehlikelidir.
Bazı ailelerin yaptığı gibi, h afta içi/ hafta sonu farklı uygulama önerir misiniz? Çocukların bu kadar uzun bir süre ekran karşısında kalmalarına ne diyorsunuz?
● Evet hafta içi/ hafta sonu farklı uygulama yapılabilir. Evde kalınan bu koronalı günler, tatil günü gibi değerlendirilebilir.
● Uzmanlar, 2 saat aralıksız oynamayı önermiyorlar, onun yerine 40-60 dakika oyun, sonra kapatma, sonra tekrar 40-60 dakika oyun öneriyorlar.
● Uzmanlar, çocukların ekran karşısında uzun süre kalmalarını uygun görmüyorlar. “Çocuk, 40 dakika ekran başında geçirmişse, 40 dakika ekrandan uzak durmalı: çocuk 60 dakika ekran başında geçirmişse 60 dakika ekrandan uzak durmalı” diyorlar.
● Yine uzmanlar, “ekran süresinin bittiğini anne baba bildirmesin. Çalar saat veya alarm kursunlar, çatışma daha az oluyor” diye hatırlatıyorlar.
Uzmanların başka uyarıları var mı?
● Öğünlerde televizyon, iPad, cep telefonu kullanılmamalı. Bunlar devrede iken çocuk kendi kendine yemeyi öğrenemez, karnının doyup doymadığını anlayamaz, oyunsuz yemeyi beceremez.
● Uykudan önce de bunlar devrede olmamalı. Uykudan 2 saat önce bu araçların kullanımı bitmiş olmalı. Çizgi filmin ortasında çıkan ürkütücü bir yaratık, kaygı yaratan bir karakter, çocuğun uykusunu bozabilir, kabuslara yol açabilir, yalnız uyuyan çocuğun uyuyamamasına neden olabilir.
● Tuvalette, çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırılırken de eline tablet, telefonu verilmemeli.
● Anne babalar da, sofraya cep telefonu ile gelmemeli, yatağa ellerinde tabletle girmemeli, iş saatlerinde de bilgisayarı nasıl ve neden kullandıklarını açıklamalıdırlar. (Çocuk anne babayı devamlı bilgisayar başında görünce “Siz hep oynuyorsunuz beni kısıtlıyorsunuz” diye sitem eder, çünkü anne babanın çalıştığını anlamaz).
● Anne babalar, gününü planlama, zamanını programlama konusunda ergenlere yardım etmeli. Çocuklarının tüm tatil günlerini ekran/bilgisayar başında geçirmelerini engellemeli. Öğrenciler ders, spor, sanat, arkadaş, okuma, hobi gibi etkinliklerle, görev ve sorumluluklarından arta kalan zamanda bunlara yer vermeli.
● Açıklamasız kısıtlama ve azar, ceza, tehdit, rüşvet olmamalı. Ergene hoşgörülü davranılmalı, ikna edici konuşulmalı, bağımlılığın zararları anlatılmalı, bazı hastanelerimizde ekran bağımlıları için bölümler olduğu bilgisi verilmeli, siber zorbalık, porno sitelerden gelen virüsler ve bunlardan korunma yolları öğretilmeli. Çocukların girdikleri siteler beraber keşfedilmeli, sevdiği oyunlar birlikte oynanmalıdır.
Anne babaların yapacakları neler olmalı?
● Çocuğun ekran başında geçirdiği süreyi denetlemek.
● Çocuğun her boş zamanını bunlarla doldurmasını engellemek.
● Yemek sırasında, uyku öncesinde, ağladığı, tutturduğu ve huzursuz olduğu her zaman ona bunları sunmamak.
● Çocuğu ziyaret ettiği siteler, WhatsApp, Facebook uygulamaları ve tehlikeleri hakkında bilgilendirmek.
● Çocuk cep telefonuna şifre koymuşsa ve telefon bilgilerini sürekli siliyorsa, nedenini araştırmak.
● Onunla, youtuberları ve idolleri hakkında konuşmak.
● Üşengeçlik veya olanaksızlık bahanesi ile çocuğun hayatına bireysel veya toplu bir aktivite katmak.
● Kabuğuna çekilmesine izin vermemek.
● Yatağa girdikten sonra uyuyup uyumadığını denetlemek (Bazen gençlerin uyumak için erkenden yattıklarını, ev halkı uyuduktan sonra yataklarında sabaha kadar serbestçe oynadıklarını unutmamak)
● Çocuğunun arkadaşlarını tanımak.
● Anne babadan habersiz paralı oyun indirdiğinde fark etmek, uyarmak (Ergenler bazen tanımadıkları insanlarla iletişime girerek kandırılıyorlar, büyük paralar kaybediyorlar, çıplak resim yollamaya ikna ediliyorlar sonra şantaja uğruyorlar, okul ve ortam değiştirmek zorunda kalabiliyorlar.)
● Ergenler cep telefonlarını ödünç veriyorlar, güvendikleri bir arkadaşları cep telefonundan başkalarını rahatsız edebiliyor, haberi olmadan suçlu duruma düşebiliyor.
● Arkadaş edinmek için, annenin/ babanın şifrelerini arkadaşları ile paylaşabiliyorlar, büyük sorunlara neden olabiliyorlar.
Ergenler bu kadar vakti nereden buluyorlar?
En iyi niyetli ergen bile, eğer programını uygulama konusunda kendini kontrol edemiyorsa, kendini bu araç gereçlere ve sağladığı imkanlara kaptırabiliyor.
Şöyle zaman buluyorlar:
● Ders çalışmayarak, ödev ve proje yapmayarak
● Hobilerinden vazgeçerek
● Arkadaş görüşmelerini kısıtlayarak
● Aile birlikteliklerinden kaçarak
● Uykularından kısarak.
● Evden çıkmayarak vakit bulabiliyorlar.
Araştırma bulgularına göre:
küçükler için:
● Konuşma ve dil gelişimini olumlu etkilemiyor.
● Dikkatini geliştirmiyor.
● Pasifize ediyor, tembelliğe itiyor.
● Çaba harcama, mücadele etme, zorda uğraşma becerilerini geliştirmiyor.
Büyük çocuklar için:
● Zamanı iyi kullanmayı öğretmiyor.
● Okumaya, oyuna, iletişime, sosyalleşmeye arkadaşlığa, aile ile iletişime ayrılacak süreyi kısaltıyor,
● Okuma, anlama, anlatma, düşünme becerilerini kısıtlıyor.
● Yalnızlığa itiyor.
● İçe kapanmaya neden oluyor.
● İlişki kurma, iletişim becerileri zayıflıyor.
● Sanal dünyada gördüklerinden kolay etkileniyor (Eskiden çocuklar futbolcu, araba yarışçısı, doktor, uzay bilimci, modacı, avukat, şarkıcı olmak isterken, şimdi YouTuber olmak istiyorlar, bütün YouTuberların da zengin olduklarını düşünüyorlar)
● Gerçeklerden koparıyor, hayalden koparıyor, hayal alemine sürüklüyor
● Yorgunluk yapıyor.
● Tabi ki var. Her denetlenmeyen çocuk bağımlı olmuyor.
● Bazı özelliklere sahip olan çocuk-ergen ve yetişkinler, daha kolay ve daha çabuk bağımlı olabiliyorlar (tabii bağımlılığa yatkın olanlar)
● Aşırı içe dönük, çekingen, güvensiz olanlar.
● Üşengeç olanlar, sorumlulukları ve uğraşları olmayanlar
● Arkadaşsız, dışlanmış olanlar
● Depresif olanlar
● Kaygı bozukluğu olanlar
● Sosyal uyumsuzlukları olanlar.
● Dikkat sorunu olup, özel öğrenme güçlüğü nedeniyle başarılı olamayanlar bu bağımlılığa daha yatkındırlar
● Bu özellikler sahip olan herkes de bağımlı olmaz.
Elektronik araçların aşırı kullanımı insanda ne tür olumsuzluklar yaratır?
● Asabiyet, sınırsızlık.
● Tahammülsüzlük.
● Yenilgiye tepki.
● Öfke, kızgınlık.
● Kırıklık.
● Ertesi gün uykusuzluk, yorgunluk, dikkat toplayamama.
● İletişimde zorlanma.
● Gündelik yaşama uyum sağlayamama
Burada verilen kurallar, belirlenen ekran ve dijital medya kullanım süreleri, korona virüsünden evde kalınan bugünlerde, anne baba denetiminde esnetilebilir.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.