Çocuk, karşısındaki kişi ile duygularını ve düşüncelerini direk olarak paylaşmak yerine bunu oyunlardaki oyun şekliyle, tavrıyla, kullandığı dille, dramatizasyonla veya taklit yoluyla aktarmayı tercih eder. Her ne kadar oyun ve oynamak denilince akla hemen eğlence ve oyuncak gelse de, oynanan oyunlardaki davranış biçimleri, çocuk için başa çıkamadığı, üzüldüğü, korktuğu ya da endişelendiği durumların birer yansımasıdır. Oyun sayesinde kendini rahatlıkla ifade eden çocuk, yaşadığı problemlere de kendi kendine çözüme bulur. Oyunlarda kimi zaman sabırsız oldukları, kaybedince duyguları düzenlemekte zorluk çektikleri, rekabet duygusunun ortaya çıktığı gözlenir.
Çocuklara zaman ayırıp onlara oyun kurmaları için fırsat verildiğinde sonsuz olan hayal dünyaları yla keyifli bir şekilde oyun kurdukları ve yaşadıkları zorluklarla baş edebilmeyi de yine oyun esnasında kendilerinin keşfettikleri görülür. Çocuğa zaman ayırırken oyun içerisinde onu motive etmek önemlidir. Motive etmek özgüvenlerinin arttıracak, daha cesur ve kendinden emin bireyler olmalarını sağlayacaktır. Bunlarla birlikte oyun oynamak, deneyimlerini çeşitli oyuncaklarla somutlaştırmayı sağladığı gibi sorunun ne olduğunu ve yaşanan sorun karşısında çocuğun ne hissettiğini gösterir. Oyun aynı zamanda çocuğa yaşanan sorun ile ilgili çözüm yolu üretme fırsatı verir. Bununla birlikte kendi duygularının farkına varır, sonra da başkalarının neler hissetmiş olabileceğini anlar. Oyun sayesinde neden sonuç ilişkisini gözlemleyen çocuk, sergilediği davranışın nelere yol açabileceğini ve karşısındakine ne hissettirebileceğini somut olarak görür.
Oyunu kurabilmek, kimin başlayacağı konusunda karar verebilmek, kuralları baştan birlikte belirlemek, çocukla iş birliğini sağlarken; ona söz hakkı tanındığı ve ortak bir başlangıç yapıldığı mesajını da verecektir.
unutmayın.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.