Hepimizin bildiği gibi, ülkemizin büyük bir bölümünde çok büyük yıkımlara ve kayıplara yol açan bir deprem yaşadık. Depremi yaşayanlar da deprem bölgesinden uzakta olanlar da bu büyük afetten etkilendiler. Ancak etki dereceleri, kayıpları olup olmamasına, depremi yerinde yaşayıp yaşamamalarına göre değişkenlik gösterecektir. Hepimiz, her şeyin çok yeni olması, depremi yaşayan birçok insanın öncelikle yaşam savaşı vermesinin şokuyla şaşkın ve çaresiziz.
Depremi yaşayan çocuklar hakkında konuşmak gerekirse, çocuklara yaklaşım; aile ve yakın çevrede kayıp yaşayanlar için farklı, kayıp yaşamadan depremi atlatanlar için farklı olacaktır. Her iki grupta da çocuklar uyku ve yeme bozukluğu yaşayabilir, davranış değişikliği gösterebilirler.
Bu durum son derece normaldir. Bu gibi durumlarda çocukların yanında profesyonellerden çok geride kalan aile bireylerinden birisi ya da birkaçı olacak, büyük çoğunlukla onlar da kendi yaslarıyla meşgul olacaktır.
Kayıp yaşanan ailelerde kaybın yanında ailenin bu kayba gösterdiği tepki de çocuğun yaşayacağı duyguları etkileyecektir. Kayıp karşısında hele ki böyle bir durumda hem yetişkinler hem de çocuklar çok ağır tepkiler verebilirler. Yetişkinlerin verdikleri tepkilere uzun süre maruz kalan çocuklarda kayıp + ağır yas yaşantısı sonrasında tepkiler daha da ağırlaşabilir. Çocuklar da yetişkinler de duygusal rahatsızlıkların yanı sıra fiziksel rahatsızlıklar da yaşayabilirler. Burada çocuklar uzun müddet, ailenin yasına ve tepkilerine maruz kalabilir ve daha da içine kapanabilir ya da üzüntü duyabilir.
- Neden deprem oldu?
- Neden evler yıkıldı?
- Tekrar deprem olacak mı?
Sonuç olarak büyük bir deprem, büyük bir yıkım, büyük bir kayıp yaşadığımız ortadadır ve bu durum hepimizi az ya da çok uzun bir süre etkileyecektir. Kurtarma, beslenme ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesinin hemen ardından çocuklar için eğitim ve psikolojik-pedagojik destek çalışmalarının, yetişkinler için de psikolojik destek çalışmalarının ivedilikle başlaması gerekmektedir.
**** **** ******
Uzmanlarımız ÇocukluDünya Yıllık Premium üyelerinden gelen soruları cevaplıyor. Hemen üye olun, sizin sorularınızı da cevaplayalım. Sadece eposta atmanız yeterli. Üye avantajlarını burada görebilirsiniz.
Oğlum 3 yaşında. Malatya’dan İstanbul’a geldik. Kaç gündür gece yatağım sallanıyor, uyuyamam diye ağlıyor. Bir yere gidelim deyince “orası yıkıldı mı” diyor. Sürekli kulağımı tutuyor ve sadece üstümde uyuyor.
Eğitim Danışmanı – Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: Milletimizi yasa boğan bu felaketi yaşayan sizlere geçmiş olsun. Dilerim ailenizden ve yakınlarınızdan bir kayıp olmamıştır. Güç ve sabırla güçlüklerin üstesinden geleceğinize inanıyorum. Dualarımız ruh ve beden sağlığına bir an önce kavuşmanız için.
Oğlunuzun ve sizin ne yaşadığınızı bilmemekle beraber belli ki çocuk çok sallanmış, çok korkmuş. Uyursa sallanacağından korkuyor. Bir yere giderse orasının yıkılacağından korkuyor. Geldiği yerin yıkılmış olmasından korkuyor
Malatya’da yaşadıklarınızı onunla konuşun. Burada güvende olduğunuzu, binanın çok sağlam olduğunu ve yıkılmayacağını anlatın.
Kulağınızı tutuyor ki sizden ayrı kalmasın, yanından ayrılmayasınız. O kulağınızı tutunca elini tutun öpün “bak el eleyiz” deyin. Ona sarılın, sırtını sıvazlayın, yanağını okşayın ki kendini güvende hissetsin. Şu anda oğlunuzun güven sevgi şefkat ve anne ile yakınlığa ihtiyacı var. Bu ihtiyaçlarını karşılayın. Onu rahatlatmak size de iyi gelecektir
Kolay gelsin
24 aylık bir kız çocuğum var. Hatay İskenderun’da deprem anını birlikte yaşadık. Deprem anında uyandı ve sürece şahit oldu. 3 kişilik ev ortamımız vardı fakat şuan dede, nene, dayı vs. yakın akraba olarak yaklaşık 10 kişilik bir ortamda bulunuyor. 3 ay sonra da kardeşi olacak inşallah. Geçtiğimiz 2 haftalık süreçte her hareketi normaldi fakat son 2 gündür sürekli sallanıyoruz demeye başladı. Bizde "evet sallandık ama artık bitti. Birlikteyiz ve güvendeyiz" diyoruz. Bilinçaltında bazı şeyleri yaşıyor olabilir mi? Bu süreci nasıl yönetmeliyiz ve nasıl davranmalıyız? Hangi hal ve hareketleri gözlemlediğimizde uzman desteği almalıyız? Bizlere bu konulara bilgi verebilirseniz seviniriz.
Şimdiden teşekkür ederiz.
Saygılarımla....
Eğitim Danışmanı – Pedagog Prof. Dr. Norma Razon: Merhabalar,
Öncelikle geçmiş olsun, ülkemizi maddi manevi yıkan bu depremden felaketinden sağ kurtulduğunuz için gözünüz aydın. Eminim hepimiz gibi içiniz yanıyordur, dilerim yakınlarınızdan kaybınız olmamıştır.
Sallanıyoruz dediğinde, "Evet çok sallandık değil mi? Gel nasıl sallandığımızı büyüklerimize gösterelim" deyin, anne kız elele sallanın. "Evimizde iken sallandık ama ailece buraya geldik, burada sallanmıyoruz. Burada hep beraberiz, anne, baba, nene, dede, dayı ........herkes burada, güvendeyiz, rahatız, beraberiz" deyin. Bunu söylerken ona sarılın, sevginizi hissetsin, kendini güvende hissetsin".
Yaklaşımınız çok doğru, aynı şekilde konuşmaya devam edin.
Yakında doğacak bebeğinizin sağlıklı gelmesini dilerim, size, tüm ailenize, çevrenize ve tüm milletimize depremsiz, sağlıklı, huzurlu günler temenni ederim.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.