Hayal Kırıklığı Yaşayan Çocuk ve Kullandığımız Dil | Çocuklu Dünya
 
Çocuk Gelişimi

Hayal Kırıklığı Yaşayan Çocuk İçin Nasıl Bir Dil Kullanmalıyız?

Tarih: 29 Mayıs 2021 - Cumartesi
Uzman görüşü için konu öner.

Hayal Kırıklığı Yaşayan Çocuk İçin Nasıl Bir Dil Kullanmalıyız?

Çocuklarda Hayal Kırıklığı

Beklentisi karşılanmamış, oyuncağını kuramamış, inşa ettiği kule devrilmiş, Legoları istediği gibi takamamış, parktan eve dönmesi gerektiği için ya da istediği yere gidemeyeceği için mutsuz olan bir çocukla ve bu durumun getirdiği duygular ile sıkça karşılaşırız. Hele bugünlerde istediği yere gidememek galiba en ön sırada….

 

Öz Düzenleme (Regülasyon)

Yaşamda karşılaşılan olumsuzluklar çocukların yönetmesini öğrenmeye başladıkları ya da başlamaları gereken duyguları da beraberinde getiriyor. Regülasyon ya da öz düzenleme olarak adlandıracağımız bu durum yaşam boyunca bizim en çok gereksinim duyduğumuz bir sosyal duygusal gelişim kapasitesi. Sosyal duygusal gelişim bebeklikten başlayarak ilerleyen ve tüm yaşantımızı yönlendiren çok önemli yapı taşlarını üst üste koyarak kazanılmakta.

Acıkan bebeğe ilk kıpırtılarında yetişen ve hemen emzirmeye hazırlanan telaşlı genç anne zamanla önce kendisi sakin kalarak, bebeğe ip uçları vermeye başlıyor ‘’geliyorum acıktın ama anne burada‘’ anlamında annece sözler ve seslenmeler ile bebeğin duygusunu ve arzusunu anladığını belli etmeye başladığında bebeğin regülasyonu için ilk adımlar atılmaya başlıyor. Meme ya da biberona o anda kavuşmayacağını fark eden bebek; istediğine kavuşacağına dair ip uçlarını örneğin, biberonu çalkalayarak yaklaşan anneden gelen sesleri anlamaya başlıyor. Regülasyon, erteleme ve bekleme için ip uçlarını anlamlandırmaya doğru bir yolculuk başlıyor.

Üye olun çocuk gelişiminde size rehberlik edelim!
Doğumdan itibaren çocuğunuzun gelişimine göre günlük eğitim planı
Uzmanların hazırladığı 2.500’den fazla eğitici oyun
Uzmanlarla seminerler
Uzmanlara danışma

Duyguların Anlaşılması ve Yönetilmesi

Erken çocukluk döneminde isteklerini ertelemeye başlaması ya da beklemesi yaşı ile orantılı olarak gelişir. Çocuktan beklentimiz çok büyük olmamalıdır. Tüm çocuklar aynı olmadığı gibi tüm anne babalar da aynı değil bunu da unutmayalım. Ancak biz yetişkinler çocuğun bu konuda gelişmesi için gün içinde pek çok fırsata sahibiz. Oynadığı top kanepenin altına kaçtığında hemen ağlamaya başlayan iki yaşındaki bir çocuğa davranma şeklimiz sosyal duygusal gelişimi üzerinde doğrudan etkili oluyor. Doğal olarak ağlamasını istemeyen ve bu duygu ile hızlıca topu oradan çıkarmayı seçen anne baba olduğumuzda çocuk ağladığında çözüme ulaştığını öğreniyor ve bu yol iletişim şekli oluyor. Daha da önemlisi duygularını anlaması ve yönetmesi için biz ona yardım etmemiş oluyoruz. Konuşarak derdini anlatmasını istiyoruz ama buna da fırsat vermek gerek. Olumsuzluk ile karşılaşıldığında olumsuzluğu ortadan kaldırmayı seçmek çocuğa yardım etmenin tek yolu mu? Oysa topu almadan önce çocuğa yönelip ses tonumuzu onu anladığımız şekilde yumuşatarak, duygusunu ve ne olduğunu dile getirmekle başlarsak, çocuk bu duyguyu anlayarak onunla paylaştığımız için daha topu almadan almak istediğimizi de duyduğu için sakinleşmeye başlayabilir. ‘’ Sen kızdın, anladım seni, top yok gitti, bekle ben alayım ‘’

Duyguları yönetmek için gün içinde karşılaştığımız tüm fırsatları kullanmak çocuğun deneyim kazanarak büyümesini sağlar. Topu yatağın altına gidince hemen ağlamak yerine annesine ya da babasına bakarak, yüzünü ekşiten ve ağlamak yerine ‘’top gitti ‘’ diyerek kendini ifade eden bir çocuğa dönüşür. Bizim isteğimiz de kendini ifade eden ve yardım istemesini bilen bir çocuk değil mi…

Kullanılan Dil

Ebeveynler zaman zaman dil kullanımı ve çocuğun kendini ifade etmesi konusunda şöyle bir yanlışa da düşüyorlar. Disregüle olmuş, hayal kırıklığı nedeni ile ağlayan çocuğa ‘’neden ağlıyorsun, ne var‘’ gibi sorular yöneltiyorlar. Oysa sakinliğini kaybetmiş bir çocuğun sinir sistemi o anda bilişsel olarak bu beklentinizi karşılamaktan uzaktır. Yani önce yangını söndürmeli çocuğu sakinleştirmeli sonra ondan performans beklemelisiniz.

Sosyal Duygusal Gelişim

Biraz daha büyüdüklerinde 3-4 yaşlarındaki çocuklara bakalım. Özellikle kaydırağa tersten çıkmak isteyip de çıkamayan çocuklar gibi kendi deneyimleri sırasında zorlanan ve sonuca ulaşamayan çocukları düşünelim. Çevremdeki parklarda gördüğüm anne ve babaların bir kısmı çocuğa merdivenden çıkması için ısrar ederken, bir kısmı da yardım ederek çıkmasını sağlıyor. Oysa bu deneyim sosyal duygusal gelişimi beslemek için harika bir fırsat. Deneyip yapamadığında çocuk olumsuzluğu yaşamak ve bu duygu ile baş etmek için biz yetişkinden destek almalı ama bu destek hemen poposundan iterek çıkmasını sağlamak değil, önce yapamadığı için yaşadığı duyguyu anlamlandırarak olmalı. ‘’of olmuyor, çok zor’’ gibi yanında olduğumuzu ve anladığımızı hissettirmek regülasyon için ona fırsat vermek demek. Birkaç deneyimden sonra hafifçe destek olmanıza da itirazım yok tabii….

Ayrıca kaydırağa ters çıkmaya çalışmak çocuklar için çok doğal ve yapmalarını engellemememiz gereken bir deneyimdir. Olması gerektiği gibi değil onun denemek istediği gibi yapmasına izin vereceğiniz yerdir oyun alanları. Parklara çocuğun gözünden bakmayı da unutmayalım. ‘’Düşe kalka büyür’’ demişler biz de emniyetini sağlayalım. Bırakalım yapamayacağını zorlanacağını da kendisi deneyimlesin ve buradan önemli kazanımlar sağlasın.

Çocuk; duygularını dile getiren ve bekleyerek onun da bu duyguları anladığını ve kendisini kapsadığını hissettiren bir yetişkinin varlığında kendini düzenlemeye ve sakinleşmeye başlar. Bu davranışınız ona yeniden denemesi için güç sağlar ya da ağlamadan sakinliğini bozmadan yapamayışını kabullenir. Yaşam bu tür deneyimler ile dolu değil mi? Şimdilerde psikolog olan kızım 2.5 yaşında gökteki ay dedeyi isterdi….

Keyifle parkları keşfedeceğiniz, doğa içinde olacağınız, sağlıklı günler diliyorum.


Üye olup, Haftalık Programımızı uyguladığınızda, 14 gün içinde çocuğunuzdaki değişimi fark edeceksiniz.
Çerez Kullanımı
Kişisel verileriniz, mevzuata uygun olarak toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Verilerin Korunmasını inceleyebilirsiniz.
X