Bir ebeveyn olarak,
Çocuklar için de belirli ön koşulların oluşmasını beklemektedirler. Bunun için de çocuktan gelen sinyalleri takip etmelidirler. Çocuktan gelen en önemli ipucu mahremiyet duygusu (kakasını yaparken perdenin arkasına-kapının arkasına saklanıyor mu?) ve çocuğun fizyolojik (uykudan uyandığında kuru kalkıyor mu? veya gün içinde ne kadar kuru kalıyor) bunlar bize çocuğumuzun hazır olup olmadığını göstermektedir.
Bu sorulara sizin cevabınız ‘EVET ’ise tuvalet eğitimine başlayabilirsiniz.
Unutmamalıyız ki, her çocuk biriciktir ve her çocuğun öğrenme stilleri farklıdır. Farklı gelişim özelliklerine sahip olan otizmli çocuk lar için de bu durum aynıdır. Her biri farklı gelişim özelliklerine sahiptirler ve her biri farklı yöntemlerle öğrenmektedirler. Ebeveyn olarak çocuğumuzun bireysel farklılıklarına ve güçlü özelliklerine ne kadar hakimsek bu süreç o kadar kolay ilerleyecektir. Bu süreçte bakım veren kişinin ve eğitimcilerin sakin kalabilmesi ve çocuğun rahat hissettirilebilmesi çok önemlidir.
Zorlu süreçlerde psikolojik hazır bulunuşluk ve olumlu deneyimler sürecin daha rahat bir şekilde geçmesine katkı sağlar. Tuvalet eğitiminde de sürece bütünsel bir bakış açısıyla baktığımızda çocuğun bu süreci olumlu deneyimlerle öğrenmesi adına kesinlikle baskıcı ve cezalandırıcı yöntemden kaçınmalıdır. Stresli deneyimler öğrenme sürecini olumsuz etkileyebileceği gibi yarattığı kaygı sebebiyle çocuğun süreç tamamlanmadan kaçınma davranışı göstermesine ve bakım veren ile arasındaki güven bağının zedelenmesi gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. Aşağılanma ve güven eksikliğinin en büyük kaynağı, çocuğun erken dönem deneyimlerinde ‘kendimi kontrol edemiyorum’ duygusunu yaşamasıdır. Tuvalet en temel ve gerekli beden fonksiyonlarından olduğu gibi çocuğun ilk öz kontrol duygusunun geliştiği çocuk için hassas bir dönemdir dolayısıyla tuvalet eğitiminin de çocukların gelişim dönemlerinde önemli bir kilometre taşı olduğu düşünüldüğünde süreci nasıl yönettiğiniz çocuğun gelecek deneyimleri için de oldukça kritik olacaktır. Özetle, çocuğu korkutmadan, ceza vermeden bu süreci bir memnuniyet, mutluluk ve başarı süreci haline getirmek ailelerin elindedir. Öncelikle hazır bulunuşluğu ve zamanlamayı doğru belirlemek sonrasında çocuğun; sonrasında ailenin bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurarak bir program hazırlamak; son olarak süreç içerisinde çocukta suçluluk duygusu yaratmadan, çocuğa karşı sabırlı, olumlu ve tutarlı davranarak bu süreci mutluluk verici bir deneyim haline getirmek mümkündür.
Başarılı bir şekilde güncellendi
Başarılı bir şekilde silindi
İşleminiz gerçekleştirilirken hata oluştu.