Yazılar

Bebeklerin Uyuduğu Odanın Sıcaklığı Kaç Derece Olmalı?

Bebekler için uygun oda sıcaklığını ayarlamak ebeveynlerin düzenlemesi ve kontrol etmesi gereken bir durumdur çünkü bebekler doğduklarında vücut ısılarını düzenleyebilecek yapıya sahip değillerdir ve şikayetlerini de dile getiremezler. Bebekler için uygun oda sıcaklığı ise uzmanlar tarafından 20-22 derece olarak önerilmektedir.

Bebekler İçin Uykunun Önemi

Bütün insanların günlük rutininde uyku çok önemli bir yer kaplar. Fakat çocuk gelişimi için uyku yetişkinlerin rutininden çok daha önemlidir. 0-6 yaş arası çocuklar her saniye fiziksel ve mental gelişimlerine devam ederler. Bu gelişimin en büyük kısmı ise uyku halindeyken görülür. Vücut dinlenme halindeyken beyin ve diğer organlar gelişimine devam ederler. Araştırmalara göre, düzenli ve uygun sürede uyuyan çocuklar dikkat, davranış, hafıza, mental ve fiziksel sağlık olarak gelişmiş yetiler gösterirler.

Bebekler Günde Kaç Saat Uyumalıdır?

Bebekler doğduğu andan itibaren uzun periyodlarla uyumalıdır. Yaşları ilerledikçe gereken uyku süresi azalsa bile, gelişimleri için günlük gereken uyku miktarına dikkat edilmelidir.

  • 0-1 Yaş: 12-16 saat
  • 1-2 Yaş: 11-14 saat
  • 3-5 Yaş: 10-13 saat
  • 6-12 Yaş: 9-12 saat

Bebekler İçin Uygun Oda Sıcaklığı Kaçtır?

Bebekler için uygun oda sıcaklığının sağlanması sağlıklı bir uyku için gereken temel faktörlerden birisidir. Bebeğin rahat ve kesintisiz uyuması beyin gelişiminin yanı sıra fiziksel ve hormonsal gelişime de büyük katkı sağlar. Uzmanlar göre bebeklerin uyuması için en uygun oda sıcaklığı 20-22 derecedir. Bu dereceyi oda içerisine yerleştirilen termostatlarla rahatça ölçebilirsiniz.

Bebek gelişimi devam ettikçe, ortalama 11. aydan itibaren bebekler geceleri vücut sıcaklığını 36-36.5 derecede ayarlamaya başlayacaklardır. Bu aydan sonra ise uygun sıcaklık ve uygun kıyafetler ile uyku düzeni sağlanmış olacaktır.

Bebeklerin Uyku Anında Rahat Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Bebek oda sıcaklığı

Bebeğinizin uyku anında rahat olup olmadığını anlamanız için küçük bir inceleme yapmanız yeterli olacaktır.

  • Bebekler ortam fazla sıcak olduğunda tepkimelerle bunu belli edeceklerdir. Bebeğinizde terleme, yanaklarda kızarma, kaşıntı, hızlı kalp atışı ve rahatsız hareketler gözlemlerseniz sıcaktan rahatsız olduğunu anlayabilirsiniz.
  • Bebekler uyutulurken aşırı giydirmekten ve katmanı artırmaktan kaçınılmalıdır. Kimi aileler bebekleri birkaç örtüyle sıkı bir şekilde sarmanın doğru olduğunu düşünebilir fakat bu yöntem beşik ölümü riskini artırabilir. Bu sebeple uygun bir zıbın ya da tulumunun üzerine örtülmüş bir örtü yeterli olacaktır.
  • Odadaki hava akışının devamlılığı için havalandırıcı ya da fan yardımı alınabilir. Bebeklerde beşik ölümü riskinin azaltılması ve uyku kalitesinin artması için odadaki havanın düzenli olarak yenilenmesi önerilir. Böylece bebek aynı havayı tekrar tekrar solumayacaktır.
  • Bebeklerdeki uyku kalitesinin artırılması ve sorun anında müdahale edilmesi için ilk 6 ayda ebeveynlerle aynı odada ve sırt üstü uyuması önerilir. Böylece bebek, herhangi bir rahatsızlık hissettiğinde ebeveynler anında rahatlaması için yardımcı olabilir.

 

 

Bu yazı Doğa Baybek tarafından yazılmıştır.

Bebek Beslenmesinde Kullanabileceğiniz Baharatlar

Anne ve babaların en sık yüzleştiği problemlerden birisi çocukların yemeklerini kabul etmemesidir. Bu problem özellikle anne sütünden ek gıdaya geçiş dönemlerinde yaşanır. Peki bebeklerinizin aldığı gıdaları kabul etmesi ve iştahsızlık yaşamaması için ne gibi yöntemler kullanılabilir? Mamalarda baharat kullanımı bu noktada devreye girer.

Bebekler anne sütü içtikleri dönem boyunca annelerinin tükettiği gıdaların tatlarına -baharat tatları dahil olmak üzere- aşina olmaya başlarlar. Kısacası çocuklara doğrudan baharat verilmese dahi az da olsa tatları tanıdıktır. Bu sebeple bebeğiniz baharat tüketimi için çok küçük olmadığı sürece mamalara az miktarda baharat koymaktan çekinilmemelidir. Farklı baharatların doğru kullanımı bebeklerin ilerideki tat yelpazesinin gelişmesine yardımcı olacak ve yeni tatlara da daha açık olmasına yarayacaktır. Yeni tatlar sayesinde bebeğiniz ek gıda kullanımını reddetmeyecek, iştahsızlık ve az yemek gibi sorunlarını çözecektir.

Bebeklere Ne Zaman Baharat Verebiliriz?

Pediatrilerin görüşlerine göre bebeklere baharat verimi için en az 6-8 ay beklenmelidir. Eğer bebekte hazımsızlık ve mide problemleri gibi sorunlar varsa bu dönem süresi 1 yıla kadar uzatılabilir. Baharat kullanımına başladığınızda ise bebeğin size oranla çok daha küçük mide ve bağırsakları olduğunu unutmamak kritik noktalardan birisidir. Kullanacağınız baharatları az miktarda, baskın olarak kullanmamaya ve baharat kullanımlarından sonra yeni bir baharat kullanmadan aralık bırakmaya özen göstermelisiniz. Aksi taktirde bu çocuğunuzda hazımsızlık, mide ve gaz sorunlarına yol açabilir.

Bebek Mamalarında Hangi Baharatlar Kullanılabilir?

Bebek mamalarınızda ve pürelerinizde kullanabileceğiniz çeşitli baharatlar vardır. Bunlardan bazıları karabiber, fesleğen, zerdeçal, kekik, nane, tarçın, tatlı kırmızı biber ve zencefildir. Bunların yanı sıra aileler bebeklerine genellikle tuz ve şeker verir fakat bunların kullanımına 1 yaşından önce başlanması yanlıştır ve tuz ve şekeri doğal yollarla yedikleri besinlerden almaları gerekir.

Karabiber: Anne sütünden gıda geçiş süresince bebeğinizde ortaya çıkabilecek mide bulantılarına ve kusmalarına önlemekte yardımcıdır. Ayrıca grip gibi hastalıkları iyi gelir, boğaz ağrısını yatıştırır ve sakinleştirici bir etkisi vardır. Püre veya çorbalarınıza ekleyebilirsiniz.

Fesleğen: Fesleğen kullanımının bebekler için birçok faydasından bazılarına bebeklerdeki sürekli kusmayı ve mide bulantısını durdurmada yardım etmesi, ishali önemesi, bebeğinizi yatıştırmasını ve uyku problemlerini düzeltmesini örnek olarak verebiliriz.

Zerdeçal: Mide ağrıları, bulantıları ve baş ağrısına iyi gelmekle beraber göz gelişimine katkı sağlar.

Kekik: Bebeklerde görülen alerjik reaksiyonlara ve bakterilerin yola açtığı akneleri tedavi amaçlı kullanılabilir. Ayrıca öksürük problemlerine iyi gelir. Bu baharatı bebeklerin çorbalarına koyabilirsiniz.

Nane: Çorbalara eklenebilecek bu baharat öksürüğe, bronşite, mide bulantılarına ve kusmalarına, karın ağrılarına ve gaz problemlerine iyi gelir.

Tarçın: Yüksek oranda lif ve kalsiyum içeren bu baharat bebeğinizin kemik gelişimine katkıda bulunur. Yoğurt ve meyve pürelerinize koyabilirsiniz.

Tatlı Kırmızı Biber: A, B6, C vitaminleri ve Kalsiyum ve lif içerir. Bu baharatı çorbalarınıza ekleyebilirsiniz.

Zencefil: Bebeklerinizin mide ağrıları, bulantılarını ve kusmalarını önlemekte yardımcı olur. Bunu çorbalara ya da pürelere ekleyebilirsiniz.

Hamilelik sürecinde de mide bulantılarınıza ve kusmalarınıza yardımcı olabilecek saymış olduğum bu baharatlar dışında başka baharatlar da deneyebilirsiniz fakat bebeğinize verirken miktarı çok az tuttuğunuzdan emin olmalı ve kullanım aralıklarını az tutmamaya özen göstermelisiniz.

 

Azra Su Akbaş tarafında yazılmıştır.

Çocuk Doktoru Seçimi Nasıl Yapılır

Günümüzde her anne ve babanın dikkat etmesi gereken konulardan birisi doğru doktor seçimi yapılmasıdır. Doğru doktor seçimi bebek ve çocuk gelişimi üzerinde önemli bir rol oynar. Özellikle bebeğin birinci yaşında haftalık, aylık kontroller bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişiminin olması gerektiği gibi gidip gitmediğini belirlemede kritik bir etkendir ve doktorunuzun bunları takip edebilecek, sizi doğru yönlendirebilecek, güvenilir birisi olması önceliğinizdir.

Doğru Doktor Seçimi Tavsiyeleri

Doktor seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken konulardan birisi doktorun ne zaman seçileceği ve ebeveynlerin doktorlar arasındaki iletişimdir. Hamilelik sürecinin hem bebek hem de anne için sağlıklı geçmesi için bunların önceden belirlenmesi tavsiye edilir.

Doktor Ne Zaman Seçilmeli

Doktor seçiminizi doğumdan sonrasına bırakmamalı, doğum öncesinde karar vermelisiniz zira doktorunuzun özgeçmişini araştırmak ve doktorlar aranızdaki iletişimin sağlıklı olup olmadığını, uzun bir dönem boyunca verimli, kopuksuz iletişim kurup kuramayacağınızı öğrenmek için zamana ihtiyacınız olacaktır.

Doktor ile İletişim ve Ulaşılabilirlik

Hamilelik boyunca doktorunuzla kuracağınız iletişim bu süreçteki en önemli unsurlardan birisidir. İstediğinizde zaman fark etmeksizin rahatça ve çekinmeden soru sorabileceğiniz, güvenebileceğiniz ve ihtiyacınız olduğunda kolayca ulaşabileceğiniz birisi olması şarttır. Ayrıca doktorunuzun her sorunuzu dikkatle dinlemesi, bunlara açık ve net cevaplar vermesi de önemlidir. İletişim kolaylığının yanı sıra doktorunuzun ulaşılabilirliği de hamilelik sürecinizi etkiler. Örneğin anne hamilelikte sorun yaşıyorsa doktora en kısa zamanda ulaşabilmesi kritiktir. Bu yüzden doktorunuzu yaşadığınız yere yakın bir hastaneden bulmanız tavsiye edilir. Eğer uzak hastanede bir doktor seçerseniz hem psikolojik olarak rahat edemez, strese girer hem de kontrol için gidiş gelişlerde anne ve bebek yorulur.

Doktorun Özgeçmişi ve Deneyimi

Doktorunuzu seçerken dikkat etmeniz gereken diğer bir faktör ise doktorun deneyimidir. Eğitimini nerede tamamladığı, hangi alanda uzmanlaştığı, tıptaki yeniliklere güncel kalıp kalmadığı, sürekli bilgi dağarcığını genişletmesi, sorduğunuz sorulara bilimsel bir yaklaşımla herkesin anlayabileceği bir dille doğru cevaplar verebilmesi ve ne kadar sürelik bir deneyime sahip olduğu araştırılmalıdır. Henüz yeni mezun olmuş, tecrübesi az, farklı vakalar görmemiş ya da çok uzun süre önce mezun olmuş ve günümüz teknolojisinden çok anlamayan, yeni tıbbi yaklaşımları takip etmeyip uygulamayan bir doktor tercih edilmemelidir. Yeterince farklı vakalar görüp tecrübe sahibi olmuş, işini severek ve özverili yapan bir doktor bulunmalıdır.

çocuk doktoru

Hastaya Yaklaşım

Doktorun tecrübesi kadar hastaya yaklaşımı da önemlidir. Bebeklere samimi ve nazik biçimde yaklaşan, çocuklara karşı nasıl davranması gerektiğini bilen, annenin ve bebeğin sağlığı için alınabilecek bütün tedbirleri önceden alan, eğer uzmanlığı yetmeyen bir sorunla karşılaştıysa başka bir uzmanı önerebilen profesyonellikte bir doktor bulunulmalıdır.

 

Bebeğiniz doğduğu andan itibaren bebek gelişimi hakkında bilgi almak ister misiniz? Doğru uzman bilgisini doğru zamanda almak ve bebeğinizin doğumundan itibaren eğitici oyun ve gelişimi destekleyici etkinlikler için CocukluDunya.com ‘a üye olmayı unutmayın.

 

Hamileler İçin Doktor ve Hastane Seçiminde Tavsiyeler yazımızı da okumak isteyebilirsiniz.

 

 

Bu yazı Azra Su Akbaş tarafından yazılmıştır.

Bebe Bisküvileri Zararlı mı?

Bebe bisküvileri son zamanlarda bebekler ve çocuklar kadar yetişkinlerin de sevdiği bir ürün. Bebe bisküvileri özellikle çalışan anneler tarafından kısıtlı zamanları olduğu için tercih edilirler. Yemek hazırlamak için vakit bulamayan anneler hazır gıda seçeneklerine yönelebilir. Ancak her ne kadar bebekler için hazırlanmış olsa da hazır gıdalar işlenmiş ürünler oldukları için çok fazla katkı maddesi içerirler. Yetişkinler için bile fazla katkı maddeli olan bebe bisküvileri bebeklere yedirmek için ne kadar uygun? Bebe bisküvileri bebeklere yedirilecek kadar masum mu?

Bebe Bisküvilerinin İçeriğinde Ne Var?

Bebe bisküvileri fabrikasyon ürünler oldukları için içeriğinde birçok zararlı katkı maddesi bulunur. Bunlar;

  • Şeker
  • Trans Yağlar
  • Bitkisel Yağlar (Palm Yağı)
  • Aroma Vericiler
  • Glutenli Buğday Unu
  • Nişasta
  • Süt Tozu

olarak sıralanabilir. Bunlara ek olarak bebe bisküvileri paketli ürünler oldukları için raf ömrünü uzatıcı birçok kimyasal maddeden daha söz edilebilir.

Bebe Bisküvilerinin Zararları Nelerdir?

Bu kadar katkı maddesi vücuda alındığında zarar vermemesi beklenemez. Paketli ürünlerin ortak özelliği olan raf ömrü uzatıcı katkı maddeleri kanserojen maddelerdir ve vücutta birikim yaparlar. Bu maddelerden biri olan palm yağı, geçirdiği işlemler sonucunda toksik maddeler açığa çıkartır buna bağlı olarak palm yağı tüketimi özellikle obezite ve damar hastalıklarını tetikleyebilir. Bebe bisküvileri çok fazla şeker içerir. Toksik bir madde olan rafine şeker sindirilirken vücudumuzdaki vitamin ve minerallerin eksilmesine sebep olur. Şeker kaynağı olarak fruktoz şurubu kullanılır ve bu da kan şekeri dengesini bozar. İçerdiği fruktoz yüzünden hormonal sistem etkilenebilir ve hatta şeker hastalığını tetikleyebilir. Sütün kimyasal bir işlemden geçirilmesiyle ortaya çıkartılan süt tozu bebe bisküvilerinin içinde bulunan bir başka zararlı maddedir. Ayrıca çok yüksek sıcaklıkta pişirilen bebe bisküvilerinden ‘’akrilamid’’ denilen kanserojen bir madde de ortaya çıkar.

Sonuç olarak bütün bu maddeler dolaşım sistemi, hormonal sistem ve kas sistemi organlarına zarar verebilir; obezite, kanser, şeker hastalığı, karaciğer yağlanması gibi hastalıklara yol açabilir.

Bebe Bisküvileri Kilo Aldırır Mı?

İçerdiği rafine şeker, karbonhidrat ve yağ miktarının fazla olmasından dolayı bebe bisküvileri kilo artışına sebep olabilir. Kalorisi yüksek olduğu için kilo almak isteyenler tarafından sıkça tercih edilen bebe bisküvilerinin en az şeker içeren markasının bile 100 gramında 24 gram şeker bulunmaktadır. Düzenli olarak tüketildiği taktirde vücuda alınan şeker iç organları yormaya başlar. Özellikle karaciğer ve beyin fonksiyonlarına zarar veren şeker, bebeklerin gelişimi için oldukça sakıncalıdır.

Bebe Bisküvilerinin Faydaları Nelerdir?

Bebe bisküvilerinin yararları ve zararları genellikle tartışma konusu olmuştur. Bu yüzden bazı doktorlar tarafından da önerilen bebe bisküvilerinin yararları da göz ardı edilmemelidir. Öncelikle, bebe bisküvileri lif açısından çok zengindir. Zengin lif içerikli besinler ise sindirim sisteminin düzenli çalışmasına ve kemik sağlığına olan etkisi ile bilinirler. Sindirim sistemini olumlu yönde etkilediği için gaz ve kabızlık problemlerini çözmeye yardımcı olur. Kemik gelişimi için etkili olan lifin yanı sıra süt veya yoğurt ile tüketildiği için bebe bisküvileri kalsiyum açısından da zengin hale gelir. Ayrıca, bebek gelişimi için önemli vitamin ve mineralleri de içerirler. Bunlara ek olarak, bebe bisküvisi tüketen bebeklerin düzgün diş çıkarttığını da söylemek mümkündür.

Bebe Bisküvisi Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

İlave şeker, koruyucu, renklendirici, trans yağ içermeyen, organik tarım koşullarına uygun üretilen, yüksek sıcaklıkta fırınlama işleminden ziyade buhar ısısıyla pişirilen bebe bisküvileri tercih edilirse yukarıda bahsedilen zararlar en aza indirilmiş olup bebe bisküvilerinin yararlı içeriğinden güvenle faydalanabilirsiniz.

evde bebe bisküvisi yapımı

Evde Doğal Bebe Bisküvisi Nasıl Yapılır?

Kendi bebek bisküvinizi yapmak için gerekli malzemeler:

  • 3 çay bardağı tam buğday unu
  • 2 çay bardağı pirinç unu
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 2 çorba kaşığı tereyağı
  • 2 çorba kaşığı yoğurt
  • 1 yumurtanın sarısı
  • 1 çay kaşığı karbonat ve 1 tatlı kaşığı limon suyu karışımı

 

Hazırlanışı:

  • Bütün malzemeler karıştırılıp hamur haline getirilir. Hamurlara şekil verilerek fırın tepsisine dizilir. Fırında 20 dakika boyunca 175 derecede pişirilir.
  • Bu tarifin yanı sıra pekmez ve irmik içeren alternatif tarifler de bulmak mümkün.
  • Ev yapımı doğal bebe bisküvileri sayesinde bebeklerin vücuduna sayısız katkı maddesi girmesi engellenmiş olunur.

 

Persentil hesaplama aracı ve bebek beslenmesi yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

 

 

Bu yazı Selin Hızal tarafından hazırlanmıştır.

Kışın Bebekler Nasıl Giydirilmeli?

Kışın Bebeğinizi Evde Nasıl Giydirmelisiniz?

Soğuk havalar, bebeklerini nasıl giydireceğini bilmeyen genç ebeveynler için bir endişe kaynağıdır. Birçok ebeveyn, gerekli olmamasına rağmen küçük çocuklarını aşırı giydirme eğilimindedir.

Kışın bebeğinizi evde nasıl giydirmelisiniz

Yeni doğan bebeğiniz henüz vücut ısısını iyi kontrol edemez. Bu nedenle soğuğa bizlerden daha duyarlıdır. Ebeveynler olarak, aşırıya kaçmadan onları sıcak tutacak kıyafetler tercih etmeli ve sıcak giyindiğinden emin olmalısınız. Burada asıl amaç yenidoğan bebeğinizi sıcak tutarken terlemesini engellemektir.

Evde ve dışarısı soğuk olduğunda, onu uzun kollu bir body ve bol, rahat bir kıyafetle giydirebilirsiniz.

Yenidoğan bebeğinizin ilk haftalarında ve sonraki aylarda göbeği çıtçıtlarla kapatan pijamaları tercih edebilirsiniz, bu pijamalar sizlere kolaylık sağlayacaktır çünkü değiştirmeniz gerekirse, onu takıp çıkarmak daha kolay olacaktır.

Bebeğinizin Terleyip Terlemediğini Nasıl Anlarsınız?

Bebeğin çok sıcak olup olmadığını anlamanın en iyi yolu ensesine dokunmaktır. Eller ve ayaklar genellikle daha soğuk olduğu için iyi göstergeler değildir. Hava sıcak ve nemliyse, çocuğunuz çok sıcaktır ve en iyisi bir kat giysi çıkarmaktır. Aksine, ensesi soğuksa, ona başka bir kat daha giysi giydirebilirsiniz.

Yatağa giderken bebek odasındaki sıcaklığın 16 ile 20°C arasında, ideal olarak 18°C ​​civarında olup olmadığını kontrol etmeniz bebeğinizin vücut sıcaklığı açısından iyi olur . Bunun için basit bir termometre veya elektronik bir cihaz kullanabilirsiniz. Ayrıca uzun kollu bir body, pijama ve uyku tulumu onu yatağında sıcak tutacaktır. Nemli cilt, nemli saç veya huzursuzluk gibi bebeğin çok sıcak olduğuna dair bazı işaretler vardır. Bu gibi durumlarda bebeğinizin üzerinden bir kat giysi çıkarabilirsiniz.

Kışın Dışarı Çıkmak için Bebek Nasıl Giydirilmeli?

kışın dışarı çıkarken bebeğe ne giydirilir

 

Çocuğunuzun hava durumu fark etmeksizin biraz temiz hava alması ve gün ışığını görmesi için dışarı çıkması önemlidir. Dışarı çıkmadan önce çocuğunuzun başını çenesinin altından geçen ve kulaklarını da kapatan bir bere ile kapatın.

Küçük çocuğunuzun elleri ve ayakları daha hızlı soğur, bu nedenle dışarı çıkmadan önce onları iyice örtmeniz ve dışarıda bulunduğunuz süre boyunca sıcak olduklarından emin olmanız gerekir. Bunu yapmak için eldiven, çorap ve bir ayakkabı tercih edebilirsiniz.

Bebeği kışın iyi giydirmek için birkaç kat giysi giydirmekten çekinmeyin. Bunlar bir yalıtkan görevi görür. Gerekli durumlarda üzerinden bir kat giysi çıkarabilirsiniz. Kural şu ​​ki, bebek her zaman sizden bir kat daha fazla giyinmeli çünkü hareket etmedikleri için vücutları daha çabuk soğur.

Bebeğinizi bebek arabası ile gezdirdiğiniz durumlarda onu soğuktan daha da fazla korumak için uyku tulumunun üzerine bir battaniye ekleyebilirsiniz. Rüzgâr, yağmur veya kar durumunda plastik bir örtü de çok pratiktir.

Bebeğinizle bir taşıyıcıyla dışarı çıkarsanız, onu ya ceketinizin içine ya da dışına doğrudan size karşı oturtmanız iyi olabilir. İlk seçeneği seçerek tulum giymenize gerek kalmaz, ancak kabanın bebeğin yüzünü kapatmadığından emin olmalısınız. Aksi takdirde, ona bol bir kar elbisesi giydirin ve gerekirse bir battaniye ekleyin. Rüzgar ve ısı, yeni doğan bebeğinizin ince, narin cildine zarar verebilir. Bu nedenle, vücudun en çok maruz kalan kısımları olan yüz ve ellere biraz krem ​​sürerek bebeğin cildini içeride ve dışarıda nemlendirmeyi unutmayın.

Son olarak, ebeveynler soğuktan korktukları için çocuklarını çok sıcak giydirme eğiliminde olabiliyorlar, bunun gerekli olmadığını ve tehlikeli olabileceğini lütfen unutmayın.

 

 

Bu yazı Deren Yelmen tarafından yazılmıştır.

Bebek Pudrası

Bebek pudrası talk maddesinin sıkıştırılmasıyla oluşturulur ve uzun yıllardır bebeklerde pişik sorununu çözmek için kullanılır. Bunun yanı sıra güzellik sektörünün de vazgeçilmez ürünlerinden biridir.

Bebek Pudrası Hangi Amaçlarla Kullanılır?

  • Tahriş ve pişik oluşumunu önlemek,
  • Ciltte ve saçta yağlanmayı azaltmak,
  • Sivilceleri söndürmek,
  • Makyajda kalıcılık sağlamak,
  • Tahriş olan bölgede nemi azaltmak gibi amaçlarla kullanılır.

Bebek Pudrası Zararlı Mıdır?

Bebek pudrasının cilde ve iç organlara birçok zararı vardır.

1) Bebek pudrası yağı dengelemek amaçlı kullanılırken aslında cildin nemini azaltıyor. Bu nedenle pişiği veya tahrişi geçirmek yerine tetikliyor.

2) Bebek pudrası toz parçalarından meydana geldiği için solunması halinde akciğer zarında enfeksiyona neden olabilir ve solunum yolları rahatsızlıklarını tetikleyebilir.

3) Talk minerali doğada asbest yakınlarında oluşmaya müsait bir mineraldir. Asbest ise kanserojen etkiye sahiptir. Yani, bebek pudrasının sık kullanımı kanser riskini arttırabilir.

4) Talk tozlarının yapısı itibariyle toz parçaları boyun, koltuk altı ve genital bölgelerde birikmeye neden olabiliyor. Bu bölgelerde enfeksiyonlara yol açabilir.

5)  Genital bölgede sık kullanılan talk yumurtalık tümörüne neden olabilir.

Bebek pudrası anne ve bebeğin kullanımda birçok risk taşıyor. Annelerin bebek pudrası kullanımında  çocuklarının talk soluması konusunda çok dikkatli olmalıdır.

Bebek Pudrası Yerine Ne Kullanılabilir?

Mısır nişastası, talk yerine kullanılan en yaygın kullanılan ürünlerden biridir. İnce yapısı sayesinde pudra ile neredeyse aynı emiciliğe sahiptir. Bu ürün doktorlar tarafından da bebek pudrasına sıklıkla tercih edilen bir ürün olmuştur.

Karbonat, koltuk altı gibi bölgelerde deodorant muadili olarak kullanılabilir. Ürünün nem dengelemesi oldukça başarılır.

Yulaf unu, iri taneli bir üründür. Emiciliği mısır nişastası kadar yüksek değildir fakat tahrişi önlemede etkilidir.

Evde Bebek Pudrası Nasıl Yapılır?

Malzemeler;

  • 1 çay bardağı mısır nişastası
  • 8 – 10 damla uçucu yağ

Uçucu yağ seçimi tercihe bağlıdır. Cildi yatıştırıcı özelliği olan yağlardan tercih etmeniz daha etkili sonuç verecektir.

Malzemeleri birleştirin ve nişastanın topaklanmasını önlemek için elektrikli doğrayıcıdan geçirin.

Karışımınızı iri taneli baharatlıklarda kullanabilirsiniz.

Ürünü önce elinize döküp ardından çocuğunuzun vücuduna uygulamak, uygulanan bölgede ürün birikmesini azaltacaktır.

Dikkat! Karışım tamamen doğal olsa da çocuğunuzun karışımı solumadığından emin olun.

 

Bu yazı Yaren Türkmen tarafından hazırlanmıştır.

 

 

 

 

 

Diş Buğdayı Nedir?

Diş buğdayı Orta Asya’da ortaya çıkan ve günümüze kadar ulaşan bir Şaman geleneğidir. Çocuğun diş çıkarmasını kutlamak için düzenlenir. Kutlamada çocuğun diş çıkarma sürecini ağrısız, ateşlenmeden geçirmesi ve hayat boyu sağlıklı dişlere sahip olması temenni edilir.

Diş buğdayı kutlamasında çocuğun çıkan ilk dişini gören kişinin özel bir hediye  alması beklenir, hatta bazı yörelerde bu kişi dişi gördüğünde bebeğin elbisesini yırtar ve aileye müjdeli haberi verir. Daha sonra diş buğdayı kutlaması organize edilir ve yakınlara, akrabalara iletilir.

Diş Buğdayı Nasıl Kutlanır?

diş buğdayı kutlaması

Kutlama süreci yöreden yöreye bazı farklılıklar gösterse de temel adımlar genellikle aynıdır.

Öncelikle, çocuk kutlama alanının ortasına oturtulur ve kafasının üzerinden hedik dökülür. Çocuğun başında kalan hedikler ipe dizilir. Bu ipe dizilen hedikler çocuğun dişlerinin düzgün şekilli, inci gibi çıkmasını simgeler. İpe dizilmiş hedikler kız çocuklarının başına, erkeklerin ise boynuna takılır.

Yere dökülen hedikler ise kuşlar için cam önüne veya kapıya bırakılır. Geleneğin bu adımı da çocuğun büyüdüğünde insanlık ve doğa için faydalı olmasını simgeler.

Ayrıca, diş buğdayı kutlamasında çocuğa birçok farklı meslek grubunu simgeleyen araçlar sunulur. Çocuğun seçimine göre gelecekteki mesleğinin belirlendiğine inanılır. Örneğin; kitap seçen çocuğun öğretmen, makas seçenin terzi olacağına dair beklentiler oluşur.

Bazı yörelerde ise sadece makas, kuran ve altın sunulur. Kuranı seçen çocuğun okuyacağına, makası seçen kız çocuğunun ev hanımı olacağına, altını seçenin zengin olacağına inanılır.

Günümüzde bu gelenek daha modern bir hal alarak diş partilerine dönüşmüştür.

Diş Buğdayı Nasıl Hazırlanır?

Diş buğdayının ana malzemeleri buğday ve nohuttur. Bazı yörelerde bulgur da tercih edilebilir fakat yaygın olan malzeme buğdaydır. Bulgur tercih eden yörelerde geleneğin ismine diş bulguru olarak da rastlanabilir.

Haşlanan buğday ve nohuta ek malzemeler tamamen tercihe bağlı olarak seçilir. Yaygın olarak kullanılan ek malzemeler: badem, leblebi, ceviz, fındık, tarçın ve çeşitli şekerlerdir. Süsleme ve sunumda diş şeklinde jelibonlar da kullanılmaktadır. Bu tarifte buğday dişi simgelediği için haşlanma derecesi ve diriliği önemlidir, lapa olmamasına özen gösterilir.

Diş buğdayına ek olarak misafirlere kek, börek, tatlı gibi ikramlar da sunulur. Bunlar genellikler anne tarafından değil, yakınları tarafından hazırlanır.

Diş Buğdayının Anneye Etkileri

Diş buğdayı geleneğinin çocuk için amaçlarının yanı sıra asıl somut faydası anne için ortaya çıkmaktadır. Anneler hamilelikte ve lohusalık döneminde genellikle zorlanırlar ve kendilerine çok az zaman ayırabilirler. Tüm bu anne için yeni ve zor süreçten sonra diş çıkarma süreci başlar. Bu da yeni zorlu bir sürecin habercisidir. Bu süreçte çocuklar genellikle geceleri ateşlenir ve huysuzlanır dolayısıyla anneler de uykusuz ve huzursuz geceler geçirir.

Annenin yakınları ve akrabaları bu kutlama vesilesiyle anneye destek olurlar. Ona yalnız olmadığını ve her türlü ihtiyacında yanında oldukları hissettirler. Bu gelenek annenin sosyalleşmesine ortam hazırlarken, maddi ve manevi desteği de beraberinde getirir. İkramlar ve organizasyonu genellikle iş bölümü ile annenin yakınları halleder.

Diş buğdayı kutlaması çocuğun geleceği ile simgesel bir ilişki kurarken, anneye de büyük bir sosyal destek sağlar.

 

Bu yazı Yaren Türkmen tarafından hazırlanmıştır.

 

Bebek Maması

Bebek mamaları genel olarak anne sütüne benzetilmeye çalışılmıştır. İçeriğinde inek sütü tozu bulunsa da bu sütün zararlarına sahip değildir. İnek sütüne göre sindirimi kolay olmakla birlikte, minerallerin daha kolay emilmesini sağlar. Bunlara ek olarak, alerjik durumlar göz önüne alındığında bebek mamaları ile inek sütünü karşılaştırdığımız zaman ise bebek mamalarındaki alerji riskinin daha düşük olduğunu görmekteyiz. Bebek mamaları genel olarak altıncı aydan sonra kullanılır. Ancak bebekler doğumdan sonra anne sütüne ek ya da tamamen bebek mamasıyla beslenebilirler. Eğer anne sütü vermenizde herhangi bir problem yok ve sütünüzün besleme durumu yeterli ise ilk 6 ay anne sütünde ısrarcı olmanızı tavsiye ederiz. Doktorunuzun önerisi ile mama kullanacak iseniz, bebeğinizin durumuna en uygun mamayı doktorunuzun önerisi ile seçmenizi tavsiye ederiz.  Bebeğinize altıncı aydan itibaren iki yaşına kadar anne sütüyle birlikte normal gıdaya geçişlerde ek gıda olarak bebek mamaları kullanabilirsiniz.

Piyasada birçok bebek maması çeşidi bulunmaktadır ve sizlerin de mama seçerken dikkat etmeniz gereken şeyler vardır. Seçeceğiniz mama sağlık bakanlığından onaylı olmalı, içeriğinde tatlandırıcı, renklendirici vs. olamamalı, bebeğinizi beslemesi için yeterli besin içeriklerine sahip olmalı, bebeğin sindirim sistemini zorlamamalı ve kolay sindirilebilir olmalı, kutusu düzgün, açılmamış ve teneke kutu ise pas olmamalı, son kullanma tarihi geçmiş olmamalı ve tatbikîde anne sütüne yakın olmalıdır. Bu kriterlere baktıktan sonra bebek mamalarının çeşitlerini görmekteyiz.

Biberon Maması

Biberon mamalarından, devam sütlerinin çeşitlerinden başlayacak olursak İlk olarak Yeni doğanlar için olan mamalar anne sütüne benzetilmiş mamalardır. İkinci olarak ise gazlı bebekler için olan mamalar vardır ve bu mamalarda proteinler daha küçük halde bulunmakta ve prebiyotik lifler içermektedir. Üçüncü olarak ise protein hidrolizatlı mamalar bulabilirsiniz. Bu mamalar bebeğinizin inek sütüne alerjisi varsa kullanabileceğiniz mamalardır. Bunun dışında prematüre bebekler, ishal / laktoz inteloransı ve reflüsü olan bebekler için de çeşitli mamalar bulunmaktadır.

Devam sütlerinin anne sütüne yakın olması için içeriklerinde bulundurmaları gereken maddeler şu şekilde olmalıdır;

  • Uzun zincirli pufa, bebeğinizin bağışıklık sistemini desteklemekle beraber beyin ve göz gelişiminde etkilere sahiptir.
  • Prebiyotik lifler ve prosbiyotikler, bebeğinizin kakasını yumuşatır, bağırsaklarındaki yararlı bakterileri besler ve bağışıklık sistemini destekler ve bu şekilde hastalıklara sebep olan bakterilerin çoğalmasını engeller.
  • Taurin, her mamada yer almayan bu madde, anne sütünde bulunur ve yeni doğan bebekler bu maddeyi üretemezler.
  • Nükleotit, bilgi depolama ve aktarımında kullanılır.

Devam Sütleri

APTAMIL 1

aptamil devam sütü

İçeriğindeki patentli prebiyotik lif karışımı ve postbiyotikler bağışıklık sistemini destekler. Bu patentli karışım sayesinde Aptamil anne sütüne en çok benzeyen mama denilebilir. Bunlara ek olarak omega-3, omega-6, uzun zincirli PUFA, taurin, nükleotit, vitamin ve mineraller bulunur. Aptamil Avrupa Birliği Regülasyonu’nun onayladığı tek prebiyotik karışımdır. İçeriğinde şeker bulunmaz.

Ürünlerin fiyatları ağırlıklarına göre 60 tl’den başlayıp 150 tl’ye kadar çıkmaktadır.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

APTAMIL PROSYNEO

APTAMIL PROSYNEO

Aptamil Prosyneo içeriğindeki proteinler küçültülmüş yapıdadır. Anne sütünde bulunan probiyotik çeşidi olan bifidobakterium breve M16-V içerir.  Bu karışım bebeğin daha rahat sindirim yapmasına yardımcı olur ve alerji riski olan, gazlı ve kabızlık sorunu yaşayan bebeklere önerilebilir. Ayrıca bağışıklık destekleyici özelliği nedeniyle özellikle sezaryen doğumlarda ve antibiyotik kullanımı ve alerjik bünyeli bebeklerde önerilir. Ayrıca tadı anne sütüne en yakın mamalardan biridir. İlave şeker içermemektedir.

Bu ürün 350 gr olarak bulunmakta ve fiyatı 120 ile 180 TL arasında değişmektedir.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

APTAMIL CONFORMIL

Aptamil Conformil

Aptamil Conformil mama ise diğerlerinden farklı olarak çok yoğun gaz sancısı olan ve kolik problemi olan bebeklere önerilmektedir. İçeriğinde balık yağı, prebiyotik lif, taurin ve nükleotit vardır. Şeker içermemektedir.

Bu ürün 300 gr olarak bulunmakta ve fiyatı 75 ile 90 TL arasında değişmektedir.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

BEBELAC VE BEBELAC GOLD

BEBELAC VE BEBELAC GOLD

Anne sütüne en yakın diğer marka ise bebelac 1. İçeriğinde demir, omega-3, omega-6, protein, kalsiyum, folik asit, vitamin, mineral,  prebiyotik lif, balık yağı, nükleotit ve taurin bulunur.İçeriğinde bulunan demir ve B12 bebeğin bilişsel gelişimini desteklemektedir. Bu formül yeni doğan için hazırlanmıştır. Diğer bir çeşit olan bebelac gold 1 ise fermante edilmiş besinlere sahiptir. Fermantasyon sayesinde bebeğin bağırsak gelişimini destekler. İçeriğinde şeker bulunmamakta ve karbonhidratını laktozdan almaktadır.

Ürünlerin fiyatları ağırlıklarına göre 60 TL’den başlayıp 130 TL’ye kadar çıkmaktadır.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

 

HİPP

HIPP devam sütü

HİPP Organik Combiotic Bebek Sütü 1 Bu mama tamamen organik sütten üretilmektedir. İçeriğinde ilave şeker bulunmamakta, karbonhidrat olarak laktoz içermekte ve glütensizdir. İçeriğinde bulunan uzun zincirli yağ asitleri sindirim sıkıntısı çeken bebekler için uygundur.

İyot, K,E, C, B2 ve Biotin vitamini kaynağıdır.

Ürünlerin fiyatları ağırlıklarına göre 95 TL’den başlayıp 200 TL’ye kadar çıkmaktadır.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

SMA

SMA Optipro 1 hem anne sütü hemde mama içen bebekler için üretilmektedir. Mamadaki protein teknoloji sayesinde bebeğinize uygun miktarda ve kalitede bir beslenme sunmakta. Anne sütüne çok yakın olan seçeneklerden biri olmasıyla birlikte içeriğinde uzun zincirli PUFA eklemesi vardır. Gluten içermez ve süt, soya ve balık yağı içerir. Bu sebeple alerjisi olan bebekler için önerilmemektedir. Ancak bu karışım prebiyotik içermemektedir bu sebeple kabızlık yaşayan bebeklere önerilmemektedir.

SMA Comfort ise hiç anne sütü almayan bebekler için uygundur.

A, D, E, K, C, B1, B2 ve B12 kaynağıdır.

Ürünlerin fiyatları ağırlıklarına göre 85 TL’den başayıp 185 TL’ye kadar çıkmaktadır.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

HUMANA

 

HUMANA devam sutu

 

Omega-3, omega-6, galakto-oligosakkarit ve nükleotit ilavelidir. Karbonhidratı ise laktozdan almaktadır.  DHA, demir ve omega 3 içererek bebeklerin zihinsel gelişimlerine katkı sağlamaktadır.

Bu ürün 800 gr paketlerle satılmaktadır ve ürünün fiyatı 110 TL.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

 

SİMİLAC 1

similac devam sütü

Eğer anne sütü ile beslenme mümkün değil ise Smilac 1 önerilebilir. 0-6 aylık bebeklerin beslenmesinde kullanılabilir. Hiçbir yapay büyüme hormonu içermez. Palm yağı içermez, nükleotid ve DHA eklentisi vardır. Süt bazlı formülü bebeklerde bulunan laktoz intoleransını gidermek için yapılmıştır.

Ürünlerin fiyatları ağırlıklarına göre 45 TL’den başlayıp 100 TL’ye kadar çıkmaktadır.

Her 60 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

GOLDEN GOAT

GOLDEN GOAT devam sütü

Keçi sütünden yapılan bu mama değişik protein yapısı sunmaktadır. İçeriğinde palm yağı içermemektedir. İçerik açısında karmaşık olmayan bir yapıya sahiptir. Keçi sütünden yapıldığı için diğer mamalara göre daha yüksek değerlere sahiptir.

Bu ürün 400 gr paketlerle satılmaktadır ve ürünün fiyatı 100 TL.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

EVOLVIA

EVOLVIA devam sütü

Doğumdan sonra anne sütüne yardımcı olarak kullanılabilir. Prebiyotik lif, omega-3 yağ asidi, demir, vitamin, nükleotit ve taurin ilavelidir. Yağsız sütten yapılmaktadır ve glütensizdir. 13 çeşit vitamin ve 13 çeşit mineral içermektedir.

400gr ve 800gr olmak üzere 2 ayrı pakette satılmaktadır.

Her 30 ml suya bir dolu ölçek toz formül eklenerek hazırlanır.

Ürünlerin fiyatları ağırlıklarına göre 90 TL’den başlayıp 130 TL’ye kadar çıkmaktadır.

Bebek Maması Hazırlama ve Kullanım

  • Bebeğinize vereceğiniz mamayı her seferinde taze olarak hazırlamalısınız.
  • Mamayı 1 saatte uzun bir süre beklememeli ve mikrodalga fırında ısıtmamalısınız.
  • Artmış olan bir mamayı tekrar kullanmamalısınız.
  • Bebeğinize mama vermek için kullanacağınız biberonu iyice sterilize ettiğinizden emin olmalısınız.
  • Bebek mamasını kullandığınız mamanın kutusunun üstünde yazan ölçeklere uygun olarak hazırlamalısınız.
  • Yanlış hazırlanmış mamalar sağlığa zararlıdır.

 

Bu yazı Tuğçe Binici tarafından yazılmıştır.

Çocuk Deniz ve Havuz Ürünleri

Yaz ayları geldiğinde ve tatil zamanı yaklaştığında, tatil planı yapan ebeveynlerin üzerinde en çok düşündükleri konu kuşkusuz çocuklarına nasıl deniz ve havuz ürünleri seçecekleri oluyor. Hem denizde hem de havuzda çocuklara en güvenli ve sağlıklı ortamı hazırlamak ve bu doğrultuda seçimler yapmak her ebeveynin önceliğidir.

Konu bebekler ve çocuklar olduğunda her şeyi en ince detayına kadar incelemek ve bu doğrultuda ilerlemek büyük önem taşır. Bu yüzden de nasıl ki alınan herhangi bir oyuncağın içeriği, yapımında kullanılan malzemeler titizlikle inceleniyorsa aynı şekilde deniz ve havuz malzemelerini de detaylıca incelemek gerekir.

Özellikle 0-5 yaş arası çocuklardan bahsediyorsak, bu yaş grubundaki çocuklar yüzme bilmedikleri için veya yüzmeyi öğrenmeye yeni başladıkları için şişme ürünlerinin güvenli olup olmadığından emin olunmalıdır. Bu ürünleri seçerken yaş aralığına dikkat etmek önemlidir fakat unutulmamalıdır ki her çocuğun gelişimi birbirinden farklılık gösterebileceğinden, ebeveynlerin kendi çocuklarının gelişimini göz önünde bulundurarak tercih yapmaları önerilir.

1 yaş

Bu yaş aralığındaki bebekler için tercih edilmesi önerilen ürün bebek flotörleridir. Bebeklerin suyla ilk tanışma anında onlara kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Bu sayede de oluşabilecek su korkusunu en aza indirir. Bu flotörlerin en önemli özellikleri suda en yüksek oranda güvenliği sağlamaktır. Çünkü bu ürünler genellikle UV korumalı yani gölgeliklidir ve alt kısımlarında yalnızca bebeklerin bacaklarının girebileceği genişlikte açık alan vardır.

Bebek flatörlerine ek olarak can yelekleri de tercih edilebilir. Her yaşa göre farklı ölçülerde can yelekleri bulunmaktadır. Bebeklerin fiziksel özelliklerine göre içinde rahat hareket edebilecekleri can simitleri tercih edilebilir. Can simitlerinin önemli bir avantajı ise bebeklerin bacakları serbest olduğundan, yüzmeyi öğrenme adımlarını atmaya başlayabilirler.

2 yaş

2 yaş civarındaki bebekler için yine bebek flatörleri ve can yelekleri yaş aralıklarına uygun olarak tercih edilebilir. Ama bu ürünlerin yanı sıra bu yaş itibari ile kolluk ve simit ikilisi de bir arada kullanılabilir. Bebek flatörleri için büyük, can yelekleri için de küçük olan bebekler için simit ve kolluklar daha iyi bir seçenek olabilir. Simit ve kollukların da yaş gruplarına göre ayrı ayrı boyutları mevcuttur.

3-5 yaş

3-5 yaş aralığındaki çocukları suda kontrol edebilmek artık çok daha kolay olduğundan yapılacak tercihler çocukların kendi fiziksel gelişimlerine göre yapılabilir. Yukarıda bahsedilen can yelekleri, simitler ve kolluklar boyutlarına bakılarak alınabilir ve güvenle kullanılabilir.

çocuk deniz havuz ürünleri

 

Kolluk mu Simit mi?

Ebeveynlerin kafasını en çok kurcalayan ikilem ise simit ve kolluk ikilemi. Eğer çocuk yüzme öğrenmeye eğilimi olan bir çocuk ise oturulan simitlerin tercih edilmemesi öneriliyor. Bu tarz simitlerin yerine kollukların tercih edilmesinin daha doğru olduğu öneriliyor. Çünkü kolluklar, çocukların kollarının ve bacaklarının suda rahatlıkla hareket edeilmesini sağlıyor ve bu sayede çocuğun yüzmeyi öğrenmesine yardımcı olabiliyor. Fakat simit için durumun biraz farklı olduğundan söz edebiliriz. Eğer çocuğun yalnızca suda keyifli vakit geçirmesi isteniyorsa simidin daha doğru bir tercih olacağından bahsedilebilir. Fakat simidin dezavantajı ise herhangi bir denge kaybında simidin ters dönebilme ihtimali. Kollukta böyle bir durum bulunmadığından simitten daha az tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz.

Deniz ve Havuz Ürün Önerileri

 

Swimava Boyun Simidi

 

Swimava Boyun Simidi:

Yaş aralığı 1-18 ay arası olan bu simidin içinde bebeklerin kolları ve bacakları rahatlıkla hareket edebiliyor. Taşıma kapasitesi 5-13 kg arası olan bu ürün üreticilere göre bebeklerin fiziksel gelişimlerine katkı sağlıyor. Bu ürünün ortalama fiyatı ise 330 TL.

Swan Boyun Simidi:

Swimava boyun simidini benzer olan bu ürünün bebeklerin kas ve fiziksel gelişimlerine katkı sağladığı belirtiliyor. Taşıma kapasitesi 5-13 kg olan bu ürün bebeğin güvenli bir şekilde suda hareket etmesini sağlıyor ve suyun üzerinde dik durabilmesini öğrenmesini sağlıyor. Bu ürünün Swimava boyun simidinden farkı ise  ürünün yüzey tarafınında içinde renkli toplar bulunuyor. Bu sayede bebeklerin dikkatini daha çok çekiyor. Swimava boyun simidine göre daha ekonomik olan bu ürünün ortalama fiyatı ise 75 TL.

Swimtrainer Simit:

Swimtrainer Simit
Yaş aralığı 3 ay-4 yaş arası kullanıma uygun olan bu simit, bilinen simitlerin aksine sistemi biraz farklı olan bir ürün. Ürünün alt kısmında bulunan kemer ve arka tarafında bulunan klipsi sayesinde emniyet kemeri kolay bir şekilde kapanıp güvenliği sağlayabiliyor. Bebeklerin en erken dönemlerinden başlayarak suya alışmaları ve doğru bacak ve kol hareketlerini öğrenebilmeleri için oldukça pratik olan bu ürünün taşıma kapasitesi ise 6-18 kg arası. Ürün aynı zamanda bebeklere ve çocuklara ideal yüzme pozisyonunu da sağlayabiliyor. Bu ürünün ortalama fiyatı ise 185 TL.

Cherek’s Kolluk:

Cherek’s Kolluk

Yaş aralığı 8 ay- 8 yaş arası olan bu ürün bebeklerin ve çocuklarının su içindeyken özgüvenini arttırıyor. Ürün başlangıç ve ileri seviye olmak üzere iki ayrı kategoride satılıyor. Bebekler ve çocuklar bu kolluklar sayesinde tüm kaslarını rahatça çalıştırabildiğinden suyu sevmelerine yardımcı olabiliyor. Ayrıca ürünün iç kısmında sünger bulunduğu için patlama gibi bir ihtimali bulunmuyor. Bu ürünün ortalama fiyatı ise 320 TL.

Flipper Swimsafe Kolluk:

Flipper Swimsafe Kolluk

Yaş aralığı 1-6 yaş arası olan bu ürünün diğer kolluklardan farkı, kolluğun bütün kısımlarının aynı genişlikte olmaması. Özellikler koltuk altı kısımları farklı bir şekilde üretilmiş bu ürün bebeğin kollarının ve koltuk altlarının acımamasını ve bebeğin rahat hareket edebilmesini sağlıyor. Kolluğun içinde köpükten oluşan bir madde bulunduğundan kolluk patlasa dahi batması söz konusu olmuyor. Bu ürünün ortalama fiyatı ise 300 TL.

Unutmamak gerekir ki bahsedilen hiçbir deniz ve havuz ürünleri çocuklar yüzmeyi tam anlamıyla öğrenene kadar %100 güvenlik sağlamazlar. Bu ürünlerin asıl amacı çocukları suyla korkmadan tanıştırmak ve suyu sevdirerek ona alışmalarını sağlamaktır. Bu yüzden de tercih aşamasında çocukların fiziksel gelişimine, özellikle boy ve kilosuna dikkat etmek önemlidir. Böylece güvenlik oranını maksimum seviyeye çıkarabilirsiniz.

 

Bu yazı Narut Gez tarafından yazılmıştır.

 

 

Diş Kaşıyıcı Nedir?

Doğumdan sonra hem bebekler hem de ebeveynler için en zorlayıcı süreçlerden biri olan diş çıkarma döneminde en büyük yardımcı diş kaşıyıcı ürünlerdir. Bebekler, farkında olmadan birçok nesneyi kullanarak damaklarını kaşımaya çalışırlar. İçgüdüsel olarak sergiledikleri bu davranış ile farkında olmasalar da dişlerinin çıkmalarını kolaylaştırırlar. Bu süreci kolaylaştırmak için yalnızca diş etleri ve damağı kaşımak amacıyla üretilen ürünlere diş kaşıyıcı denir.

Diş Kaşıyıcı Ne Zaman Kullanılır?

diş kaşıyıcı ne zaman kullanılır

Bebeklerin ilk diş çıkarma döneminde yani genellikle 3-7 aylık zaman diliminde kullanılır.

Diş Kaşıyıcı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

diş kaşıyıcı seçerken dikkat edilmesi gerekenler

  • Keskin ve sivri kısımlar olmamalı
  • Bebeğin boğazına sokmasına ve yutmasına engel olacak bir tasarımı olmalı
  • Dezenfekte edilebilen maddelerden üretilmeli
  • Ağza girmesi uygun olmayan sağlığı tehdit edecek maddeler içermemeli

Diş Kaşıyıcı Türleri

Diş kaşıyıcılar oyuncak şeklindeki diş kaşıyıcılar, halka şeklindeki diş kaşıyıcılar ve sulu diş kaşıyıcılar olmak üzere üç çeşittir. Oyuncak şeklindeki ve halka şeklindeki diş kaşıyıcılar şekil itibariyle farklılık gösterse de temelde aynıdır. Bu diş kaşıyıcılardan farklı olarak özellikle son dönemde popülerleşen sulu diş kaşıyıcılar ise bebeklere temas etmeyen görsellik ve ferahlatma amaçlı renklendirilmiş içme suyu içerirler. Buzlukta bekletip içindeki suyu dondurarak kullanılırlar.

En İyi Diş Kaşıyıcılar

Sophie Diş Kaşıyıcı (200 – 250 TL):

sophie diş kaşıyıcı

  • Oyuncak şeklindeki diş kaşıyıcı türlerinden biri olan bu ürün, şekli itibari ile bebeğinizin ilgisini çekerken toksik olmayan bileşenleri ile bebeğinizin sağlığını korur.
  • %100 kauçuktan oluşur ve toksik olmayan gıda boyası içerir.
  • Hafifliği sayesinde bebeğinizin kavramasına kolaylık sağlar.
  • Gövdesine basınca çıkardığı tatlı ses ile bebeğinizi eğlendirmek ve oyalamak için de kullanışlı bir alternatif olabilir.
  • Yumuşak yapısı ile çiğnenebilir özelliktedir.

Fisher Price Neşeli Arkadaş Dişlik ve Çıngırak (90 – 100 TL):

Fisher Price Neşeli Arkadaş Dişlik ve Çıngırak

  • Halka şeklindeki diş kaşıyıcılar arasında en popüleri diyebiliriz. Hem halka şekli sayesinde bebeğinize kavrama kolaylığı sağlar hem de sevimli fil görüntüsü ile ilgisini yitirmesini engeller.
  • Kauçuktan üretilmiştir. Sağlıklı bileşenler içerir, temizlik kolaylığı sağlar.
  • Ürünün tutma yerinde bulunan çıngırak sayesinde bebeğinizi fiziksel olarak rahatlatırken aynı zamanda işitsel olarak da eğlendirir.
  • Fil dışında bukalemun, aslan ve kaplumbağa figürleri gibi çeşitli seçenekler de mevcut.

Chicco Sulu Diş Kaşıyıcı (40 – 50 TL):

Chicco Sulu Diş Kaşıyıcı

  • İçindeki su sayesinde buzlukta bekleterek soğutulabilen bu diş kaşıyıcı bebeğinizin damağını ferahlatırken dişlerini kaşımasına yardımcı olur.
  • Silikon yapısı sayesinde kolayca temizlenebilir.
  • Meyve şeklindeki modelleri ile bebeğinizin meyvelere bakış açısını değiştirebilir.

Diş Kaşıyıcı Alternatifleri Nelerdir?

Diş kaşıyıcı ürünler almak istemiyor, onun yerine farklı alternatifler arıyorsanız havuç ve elma gibi sert yapıya sahip sebze veya meyveler tercih edebilirsiniz.

Büyük ve sert bir havucu yıkayıp soyduktan sonra çok uzun olmayacak şekilde keserek bebeğinize verebilirsiniz. Kestiğiniz havuç dilimlerinin çok ince ve kırılabilir olmamasına özen göstermelisiniz. Aksi takdirde bebeğinizin boğazına kaçabilir. Aynı şekilde kalın ve sert bir elma dilimi de diş kaşıyıcı görevi görür.

Diş Kaşıyıcı Kullanmak Zararlı Mıdır?

Doktorlar içerik bakımından zararsız ürünlerin kullanımının herhangi bir zararı bulunmadığını söylüyor. Hatta bebeklerinizin diş çıkarma döneminde kullanacakları diş kaşıyıcılar, kaşınma ihtiyaçlarını gidererek damaklarını rahatlatacağı için yararlı olduğunu bile söyleyebiliriz.

Sulu kaşıyıcı türleri için küçük bir uyarı yapacak olursak, içerdikleri su sebebi ile ebeveyn gözetiminde kullanımları önerilir. Herhangi bir sızıntı ihtimalinde müdahale edilmelidir.

 

 

Bu yazı Ayça Çimen tarafından yazılmıştır.