Yazılar

Uyku Arkadaşı Nedir?

Uyku, yaştan bağımsız olarak çocuğun gelişimi, sağlığı ve esenliği için çok önemlidir ve çoğu uzman, ebeveynleri çocuklarının uyku ihtiyaçlarını ellerinden geldiğince desteklemeye teşvik eder. Genel olarak, çocuklar yetişkinlerden önemli ölçüde daha fazla uykuya ihtiyaç duyarlar ve yeterince uyuyanlar okulda daha iyi olma, daha iyi fiziksel formda olma ve depresyon, kaygı veya diğer zihinsel sağlık sorunları ile daha az mücadele etme eğilimindedir. Çocuklar bebeklikten ayrılırken, büyümek, fiziksel ve duygusal sağlıklarını desteklemek için büyük miktarda uykuya ihtiyaç duyarlar. Hala geceleri uyanabilir veya zaman zaman ebeveynlerinin yatağında uyumak isteyebilirler, ancak uykuları büyüdükçe daha tutarlı ve daha bağımsız hale gelir. Bir çocuk sürekli olarak yatmaya direnebilir, uykuya dalmakta zorlanabilir veya gece sık sık kalkabilir, dolayısıyla bu düzensizlik hem çocuğu hem de ebeveyni tüketen stres ve çatışmalara yol açabilir. Bu düzensizlikle başa çıkmanın bir yolu da “ Uyku Arkadaşı” edinmektir.

Uyku Arkadaşının Özellikleri Nedir?

Uyku Arkadaşı; 0- 5 yaş arasındaki çocuklara sağlıklı ve düzenli uyku rutinleri oluşturabilmek, uykuya daha rahat dalmalarını, bu zaman diliminde ve uyku sırasında kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak amacıyla kullanılabilen nesnelerdir. Psikoloji de bu nesnelere “geçiş nesneleri” ya da rahatlatıcı objeler denir. Uyku arkadaşı genellikle yumuşak, çok tüylü olmayan, beyaz gürültülü sesler içeren, bebekler için zararlı olmayan kumaş özelliğine sahip ve çoğunlukla yıkanabilen nesnedir ya da olmalıdır. Uyku arkadaşı çocuğa uyku zamanının geldiğini anımsatır ve kendini güvende hissetmesini sağlar, yalnızlık hislerini azaltır ve güvenli bağlanmalarını destekler. Hiç fark ettiniz mi? Bazen aileler bu amaçlarda olmasalar ya da bu nesnelerin güvenli ortam yarattığı farkındalığına sahip olmasalar bile, bazı çocuklar kendi hallerinde ve seyirlerinde uyku arkadaşı edinebiliyorlar. Bu nesneler bazen yumuşak bir battaniye, bazen ise anne kokan bir tülbent ya da bir yastık olabiliyor☺.

 

 

uyku arkadaşı

 

 

Uyku Arkadaşına Nasıl Alıştırılır?

Peki, kendisi bu arkadaşlığı henüz edinmemiş olan, uyku düzensizliğine sahip ya da kaygılı uykuya dalan çocuklara uyku arkadaşını nasıl alıştırırız? Uyku anlarında uyku nesnesini çocuğun yanında her zaman bulundurmak ilk yol olabilir. Bir süre sonra çocuk, o nesnenin uyku zamanın gelmiş olduğunun sinyallerini verdiğini öğrenebilir, nesne ile uyku arasındaki etkileşimin farkına varmaya başlar. Örneğin yatağında Uyku Arkadaşı Fil in sevecen gözlerle nöbet tutuyor olması ona kendini güvende hissettirecektir☺. Uyku arkadaşı sadece uyku zamanında çocukla beraber olmalıdır, diğer oyuncaklar ile karıştırılmamalıdır. Bu uyku nesnesi bazen rahatlama nesnesine dönüştüğünde günlük hayatta da çocuğun erişmek isteyeceği, yanında taşımak ve gittiği yerlere götürmek isteyeceği bir şey olabilir. Bu yüzden sadece uykuyla eşleştirilmesi önemlidir.  Uyku arkadaşına alışamamış bir çocuk için farklı uyku arkadaşları denenebilir. Örneğin uyku arkadaşını bir süre kendi kıyafetlerinizin yanında saklayabilirsiniz. Ebeveynlerinin kokusunu barındıran uyku nesnesine alışmak bebek ya da çocuk için daha kolay olacaktır.

Uyku Arkadaşı Ne Zaman Kullanılır?

Bazı uzmanlar 4 aylık bebeklik döneminden itibaren kullanılabilir olduğunu söylerler. Kimisi de 12 aydan önce bebeklerin dolgu oyuncaklar ve battaniye ile uyumasını önermez. Genelde uyku arkadaşına bağlılık üst düzeyi 18-24 ay arası yaşanır. Daha sonra çocuk yavaş yavaş bu bağlılıktan uzaklaşacaktır.

Uyku Arkadaşı Kullanılmalı mıdır?

Yapılan araştırmalara göre çocukların neredeyse yarısının uyku arkadaşı yoktur. Uyku arkadaşı edinmeyen çocuklar parmak emme, saçla oynama ya da bizim göremediğimiz bilemediğimiz bilişleri ile kendi kendilerine uyuma yöntemlerine sahiptirler. Kendilerini yatıştırmak, rahatlamak ve uykuya dalmak için kendi içlerinde başka yöntemlere sahip olabilirler.

 

Bu yazı Melisa Küpeli tarafından hazırlanmıştır.

 

Ateş Ölçerler ve Çocuklarda Ateş Ölçme Teknikleri

Zaman zaman çocukların hastalanması ebeveynlerde panik yaratıp akıllarda sorular bırakabilir. Ateş nereden ölçülür, hangi ateş ölçerleri kullanmak daha uygundur, hangi ölçerler bebeklerde kullanılabilir gibi sorularınız varsa yazımızı okumaya devam ediniz.

ateş ölçer

 

Ateş Nereden Ölçülür

Çocuk ve bebeklerde ateş ölçmek için uygun birkaç nokta vardır. Bebeğin kaç aylık olduğuna göre ateş ölçme opsiyonlarınız değişebilir.

Rektum: Bu ölçüm şekli en doğru ölçüm olarak kabul edilir. Rektumdan ölçüm yapabilmek için önce çocuğunuzu yüzüstü olacak şekilde kucağınıza ya da yatağa yatırın. Eğer yatağa yatırıyorsanız, kalçasını yükseltmek için çocuğunuzun altına yüksek olmayan bir yastık ya da havlu koyun. Kucağınıza yatırıyorsanız bacaklarının aşağıya sarktığından emin olun. Bir elinizle çocuğunuzun kalçasını iki yana doğru açıp diğer elinizle termometrenin ucunu yaklaşık 2cm olacak şekilde anüse yerleştirip, 2 dakika kadar bekletin. Ölçümü yaptıktan sonra ateş ölçeri dezenfekte etmeyi unutmayın. Çocuğunuz 2 yaşına gelene kadar bu ölçümü kullanmanız tavsiye edilir.

Alın: Çocuğunuzun ateşini ölçmek için termometrenizi çocuğunuzla aynı yerde bir süre bekletmeniz önerilir. Yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra termometreniz temaslıysa çocuğunuzun alnına temas ettirerek bekletin. Çocuğunuzun alnının temiz olduğuna, alında ter veya kir olmadığına dikkat edin. Termometreniz temazsızsa alından kullanım kılavuzunda yazan kadar aralık bırakarak bekletin.

Koltuk Altı: İkinci opsiyonunuz koltuk altından ölçmektir. Çocuğunuzun koltuk altının terli veya kirli olmadığından emin olduktan sonra termometrenizi çocuğunuzun koltuk altına değecek şekilde yerleştirin, kolunu kapatıp 3 dakika kadar bekletin. Bu ölçümü çocuğunuz 2 yaşını geçtikten sonra kullanmanız tavsiye edilir.

Ağız (Oral): Bu ölçümü ağızdan yapabilmek için çocuğunuz en az 4 yaşında olmalıdır. Termometreyi çocuğunuzun dilinin altına yerleştirip dudakların kapalı tutulması gerekir. Çocuk termometreyi hareket ettirmemeli ve termometreyi ısırmamalıdır. Ölçümü yaklaşık 3 dakikada yapabilirsiniz.

Kulak: Bu ölçüm şekli 6 aydan küçük bebeklerde uygulanmamalıdır. Kulaktan ölçüm yapabilmek için çocuğunuzun kulağının kirli olmadığından emin olmalısınız. Eğer kulak akıntısı ya da kulak enfeksiyonu varsa bu ölçüm uygulanmamalıdır. Çocuğunuz bir kulağından kulaktan ilaç kullanıyorsa ölçümü diğer kulağından yapabilirsiniz. Eğer kulaklarının üstüne yattıysa, kulaklarını sıcak tutacak şeyler giydiyse, banyo yaptıysa, ölçüm yapmadan önce yarım saat kadar bekleyiniz. Kulaktan ateş ölçen termometreler kızılötesi olduğu için dijital termometreler kadar uzun süre bekletmenize gerek yoktur. Birkaç saniye kadar bekletmeniz yeterlidir.

dijital ateş ölçer

Ateş Ölçerler

Civalı Termometreler: Ateşi kısa sürede ölçemez ve kırılabilme ihtimali yüksek olup çocuğunuzu zararlı kimyasal maddelerden korumak adına civalı termometre kullanmamanız önerilir.

Dijital Termometreler: Civalı termometrelere oranla ateşi daha kısa sürede ölçer ve herhangi bir tehlikesi yoktur. Ateşi dijital ekrandan görebilirsiniz.

Kızılötesi Termometreler: Kulak ve alın için olanları mevcuttur. Kulak için olanı kulak zarındaki ve etrafındaki ısıyı ölçerken, alın için olan alın bölgesindeki ısıyı ölçer. Temaslı ve temassızı vardır ve sadece birkaç saniye içinde ateş ölçülebilir.

Ateş Ölçümü Sonuçları

Rektumdaki normal ölçüm sonuçları 36.6-37.9°C arası değişebilir. 38°C ve üstü tehlikelidir. Ayrıca rektumdan ölçülen ateş diğer bölgelerden ölçülenlere oranla 0.5-1°C kadar fazla çıkar.

Koltuk altı normal sonuçları 35.7-37.3°C olmalıdır. 37.4°C ve üstü fazladır.

Ağız ölçümündeki normal sıcaklık 35.5-37.5°C arasıdır. 37.6°C ve üstü fazladır.

Kulaktan ölçülen ateşin sonucu 35.5-37.5°C arası olmalıdır. 37.6°C ve üstü fazladır.

 

 

Aşağıdaki yazıları da okumak isteyebilirsiniz:

Çocuklarda Ateş ve Önlemleri

Bebekler Neden Terler?

Orta Kulakta Sıvı Toplanması ve Tedavileri

 

Bu yazı Azra Su Akbaş tarafından yazılmıştır.

 

Bebeklerin Uyuduğu Odanın Sıcaklığı Kaç Derece Olmalı?

Bebekler için uygun oda sıcaklığını ayarlamak ebeveynlerin düzenlemesi ve kontrol etmesi gereken bir durumdur çünkü bebekler doğduklarında vücut ısılarını düzenleyebilecek yapıya sahip değillerdir ve şikayetlerini de dile getiremezler. Bebekler için uygun oda sıcaklığı ise uzmanlar tarafından 20-22 derece olarak önerilmektedir.

Bebekler İçin Uykunun Önemi

Bütün insanların günlük rutininde uyku çok önemli bir yer kaplar. Fakat çocuk gelişimi için uyku yetişkinlerin rutininden çok daha önemlidir. 0-6 yaş arası çocuklar her saniye fiziksel ve mental gelişimlerine devam ederler. Bu gelişimin en büyük kısmı ise uyku halindeyken görülür. Vücut dinlenme halindeyken beyin ve diğer organlar gelişimine devam ederler. Araştırmalara göre, düzenli ve uygun sürede uyuyan çocuklar dikkat, davranış, hafıza, mental ve fiziksel sağlık olarak gelişmiş yetiler gösterirler.

Bebekler Günde Kaç Saat Uyumalıdır?

Bebekler doğduğu andan itibaren uzun periyodlarla uyumalıdır. Yaşları ilerledikçe gereken uyku süresi azalsa bile, gelişimleri için günlük gereken uyku miktarına dikkat edilmelidir.

  • 0-1 Yaş: 12-16 saat
  • 1-2 Yaş: 11-14 saat
  • 3-5 Yaş: 10-13 saat
  • 6-12 Yaş: 9-12 saat

Bebekler İçin Uygun Oda Sıcaklığı Kaçtır?

Bebekler için uygun oda sıcaklığının sağlanması sağlıklı bir uyku için gereken temel faktörlerden birisidir. Bebeğin rahat ve kesintisiz uyuması beyin gelişiminin yanı sıra fiziksel ve hormonsal gelişime de büyük katkı sağlar. Uzmanlar göre bebeklerin uyuması için en uygun oda sıcaklığı 20-22 derecedir. Bu dereceyi oda içerisine yerleştirilen termostatlarla rahatça ölçebilirsiniz.

Bebek gelişimi devam ettikçe, ortalama 11. aydan itibaren bebekler geceleri vücut sıcaklığını 36-36.5 derecede ayarlamaya başlayacaklardır. Bu aydan sonra ise uygun sıcaklık ve uygun kıyafetler ile uyku düzeni sağlanmış olacaktır.

Bebeklerin Uyku Anında Rahat Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Bebek oda sıcaklığı

Bebeğinizin uyku anında rahat olup olmadığını anlamanız için küçük bir inceleme yapmanız yeterli olacaktır.

  • Bebekler ortam fazla sıcak olduğunda tepkimelerle bunu belli edeceklerdir. Bebeğinizde terleme, yanaklarda kızarma, kaşıntı, hızlı kalp atışı ve rahatsız hareketler gözlemlerseniz sıcaktan rahatsız olduğunu anlayabilirsiniz.
  • Bebekler uyutulurken aşırı giydirmekten ve katmanı artırmaktan kaçınılmalıdır. Kimi aileler bebekleri birkaç örtüyle sıkı bir şekilde sarmanın doğru olduğunu düşünebilir fakat bu yöntem beşik ölümü riskini artırabilir. Bu sebeple uygun bir zıbın ya da tulumunun üzerine örtülmüş bir örtü yeterli olacaktır.
  • Odadaki hava akışının devamlılığı için havalandırıcı ya da fan yardımı alınabilir. Bebeklerde beşik ölümü riskinin azaltılması ve uyku kalitesinin artması için odadaki havanın düzenli olarak yenilenmesi önerilir. Böylece bebek aynı havayı tekrar tekrar solumayacaktır.
  • Bebeklerdeki uyku kalitesinin artırılması ve sorun anında müdahale edilmesi için ilk 6 ayda ebeveynlerle aynı odada ve sırt üstü uyuması önerilir. Böylece bebek, herhangi bir rahatsızlık hissettiğinde ebeveynler anında rahatlaması için yardımcı olabilir.

 

 

Bu yazı Doğa Baybek tarafından yazılmıştır.

Çocuk Doktoru Seçimi Nasıl Yapılır

Günümüzde her anne ve babanın dikkat etmesi gereken konulardan birisi doğru doktor seçimi yapılmasıdır. Doğru doktor seçimi bebek ve çocuk gelişimi üzerinde önemli bir rol oynar. Özellikle bebeğin birinci yaşında haftalık, aylık kontroller bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişiminin olması gerektiği gibi gidip gitmediğini belirlemede kritik bir etkendir ve doktorunuzun bunları takip edebilecek, sizi doğru yönlendirebilecek, güvenilir birisi olması önceliğinizdir.

Doğru Doktor Seçimi Tavsiyeleri

Doktor seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken konulardan birisi doktorun ne zaman seçileceği ve ebeveynlerin doktorlar arasındaki iletişimdir. Hamilelik sürecinin hem bebek hem de anne için sağlıklı geçmesi için bunların önceden belirlenmesi tavsiye edilir.

Doktor Ne Zaman Seçilmeli

Doktor seçiminizi doğumdan sonrasına bırakmamalı, doğum öncesinde karar vermelisiniz zira doktorunuzun özgeçmişini araştırmak ve doktorlar aranızdaki iletişimin sağlıklı olup olmadığını, uzun bir dönem boyunca verimli, kopuksuz iletişim kurup kuramayacağınızı öğrenmek için zamana ihtiyacınız olacaktır.

Doktor ile İletişim ve Ulaşılabilirlik

Hamilelik boyunca doktorunuzla kuracağınız iletişim bu süreçteki en önemli unsurlardan birisidir. İstediğinizde zaman fark etmeksizin rahatça ve çekinmeden soru sorabileceğiniz, güvenebileceğiniz ve ihtiyacınız olduğunda kolayca ulaşabileceğiniz birisi olması şarttır. Ayrıca doktorunuzun her sorunuzu dikkatle dinlemesi, bunlara açık ve net cevaplar vermesi de önemlidir. İletişim kolaylığının yanı sıra doktorunuzun ulaşılabilirliği de hamilelik sürecinizi etkiler. Örneğin anne hamilelikte sorun yaşıyorsa doktora en kısa zamanda ulaşabilmesi kritiktir. Bu yüzden doktorunuzu yaşadığınız yere yakın bir hastaneden bulmanız tavsiye edilir. Eğer uzak hastanede bir doktor seçerseniz hem psikolojik olarak rahat edemez, strese girer hem de kontrol için gidiş gelişlerde anne ve bebek yorulur.

Doktorun Özgeçmişi ve Deneyimi

Doktorunuzu seçerken dikkat etmeniz gereken diğer bir faktör ise doktorun deneyimidir. Eğitimini nerede tamamladığı, hangi alanda uzmanlaştığı, tıptaki yeniliklere güncel kalıp kalmadığı, sürekli bilgi dağarcığını genişletmesi, sorduğunuz sorulara bilimsel bir yaklaşımla herkesin anlayabileceği bir dille doğru cevaplar verebilmesi ve ne kadar sürelik bir deneyime sahip olduğu araştırılmalıdır. Henüz yeni mezun olmuş, tecrübesi az, farklı vakalar görmemiş ya da çok uzun süre önce mezun olmuş ve günümüz teknolojisinden çok anlamayan, yeni tıbbi yaklaşımları takip etmeyip uygulamayan bir doktor tercih edilmemelidir. Yeterince farklı vakalar görüp tecrübe sahibi olmuş, işini severek ve özverili yapan bir doktor bulunmalıdır.

çocuk doktoru

Hastaya Yaklaşım

Doktorun tecrübesi kadar hastaya yaklaşımı da önemlidir. Bebeklere samimi ve nazik biçimde yaklaşan, çocuklara karşı nasıl davranması gerektiğini bilen, annenin ve bebeğin sağlığı için alınabilecek bütün tedbirleri önceden alan, eğer uzmanlığı yetmeyen bir sorunla karşılaştıysa başka bir uzmanı önerebilen profesyonellikte bir doktor bulunulmalıdır.

 

Bebeğiniz doğduğu andan itibaren bebek gelişimi hakkında bilgi almak ister misiniz? Doğru uzman bilgisini doğru zamanda almak ve bebeğinizin doğumundan itibaren eğitici oyun ve gelişimi destekleyici etkinlikler için CocukluDunya.com ‘a üye olmayı unutmayın.

 

Hamileler İçin Doktor ve Hastane Seçiminde Tavsiyeler yazımızı da okumak isteyebilirsiniz.

 

 

Bu yazı Azra Su Akbaş tarafından yazılmıştır.

Bebe Bisküvileri Zararlı mı?

Bebe bisküvileri son zamanlarda bebekler ve çocuklar kadar yetişkinlerin de sevdiği bir ürün. Bebe bisküvileri özellikle çalışan anneler tarafından kısıtlı zamanları olduğu için tercih edilirler. Yemek hazırlamak için vakit bulamayan anneler hazır gıda seçeneklerine yönelebilir. Ancak her ne kadar bebekler için hazırlanmış olsa da hazır gıdalar işlenmiş ürünler oldukları için çok fazla katkı maddesi içerirler. Yetişkinler için bile fazla katkı maddeli olan bebe bisküvileri bebeklere yedirmek için ne kadar uygun? Bebe bisküvileri bebeklere yedirilecek kadar masum mu?

Bebe Bisküvilerinin İçeriğinde Ne Var?

Bebe bisküvileri fabrikasyon ürünler oldukları için içeriğinde birçok zararlı katkı maddesi bulunur. Bunlar;

  • Şeker
  • Trans Yağlar
  • Bitkisel Yağlar (Palm Yağı)
  • Aroma Vericiler
  • Glutenli Buğday Unu
  • Nişasta
  • Süt Tozu

olarak sıralanabilir. Bunlara ek olarak bebe bisküvileri paketli ürünler oldukları için raf ömrünü uzatıcı birçok kimyasal maddeden daha söz edilebilir.

Bebe Bisküvilerinin Zararları Nelerdir?

Bu kadar katkı maddesi vücuda alındığında zarar vermemesi beklenemez. Paketli ürünlerin ortak özelliği olan raf ömrü uzatıcı katkı maddeleri kanserojen maddelerdir ve vücutta birikim yaparlar. Bu maddelerden biri olan palm yağı, geçirdiği işlemler sonucunda toksik maddeler açığa çıkartır buna bağlı olarak palm yağı tüketimi özellikle obezite ve damar hastalıklarını tetikleyebilir. Bebe bisküvileri çok fazla şeker içerir. Toksik bir madde olan rafine şeker sindirilirken vücudumuzdaki vitamin ve minerallerin eksilmesine sebep olur. Şeker kaynağı olarak fruktoz şurubu kullanılır ve bu da kan şekeri dengesini bozar. İçerdiği fruktoz yüzünden hormonal sistem etkilenebilir ve hatta şeker hastalığını tetikleyebilir. Sütün kimyasal bir işlemden geçirilmesiyle ortaya çıkartılan süt tozu bebe bisküvilerinin içinde bulunan bir başka zararlı maddedir. Ayrıca çok yüksek sıcaklıkta pişirilen bebe bisküvilerinden ‘’akrilamid’’ denilen kanserojen bir madde de ortaya çıkar.

Sonuç olarak bütün bu maddeler dolaşım sistemi, hormonal sistem ve kas sistemi organlarına zarar verebilir; obezite, kanser, şeker hastalığı, karaciğer yağlanması gibi hastalıklara yol açabilir.

Bebe Bisküvileri Kilo Aldırır Mı?

İçerdiği rafine şeker, karbonhidrat ve yağ miktarının fazla olmasından dolayı bebe bisküvileri kilo artışına sebep olabilir. Kalorisi yüksek olduğu için kilo almak isteyenler tarafından sıkça tercih edilen bebe bisküvilerinin en az şeker içeren markasının bile 100 gramında 24 gram şeker bulunmaktadır. Düzenli olarak tüketildiği taktirde vücuda alınan şeker iç organları yormaya başlar. Özellikle karaciğer ve beyin fonksiyonlarına zarar veren şeker, bebeklerin gelişimi için oldukça sakıncalıdır.

Bebe Bisküvilerinin Faydaları Nelerdir?

Bebe bisküvilerinin yararları ve zararları genellikle tartışma konusu olmuştur. Bu yüzden bazı doktorlar tarafından da önerilen bebe bisküvilerinin yararları da göz ardı edilmemelidir. Öncelikle, bebe bisküvileri lif açısından çok zengindir. Zengin lif içerikli besinler ise sindirim sisteminin düzenli çalışmasına ve kemik sağlığına olan etkisi ile bilinirler. Sindirim sistemini olumlu yönde etkilediği için gaz ve kabızlık problemlerini çözmeye yardımcı olur. Kemik gelişimi için etkili olan lifin yanı sıra süt veya yoğurt ile tüketildiği için bebe bisküvileri kalsiyum açısından da zengin hale gelir. Ayrıca, bebek gelişimi için önemli vitamin ve mineralleri de içerirler. Bunlara ek olarak, bebe bisküvisi tüketen bebeklerin düzgün diş çıkarttığını da söylemek mümkündür.

Bebe Bisküvisi Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

İlave şeker, koruyucu, renklendirici, trans yağ içermeyen, organik tarım koşullarına uygun üretilen, yüksek sıcaklıkta fırınlama işleminden ziyade buhar ısısıyla pişirilen bebe bisküvileri tercih edilirse yukarıda bahsedilen zararlar en aza indirilmiş olup bebe bisküvilerinin yararlı içeriğinden güvenle faydalanabilirsiniz.

evde bebe bisküvisi yapımı

Evde Doğal Bebe Bisküvisi Nasıl Yapılır?

Kendi bebek bisküvinizi yapmak için gerekli malzemeler:

  • 3 çay bardağı tam buğday unu
  • 2 çay bardağı pirinç unu
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 2 çorba kaşığı tereyağı
  • 2 çorba kaşığı yoğurt
  • 1 yumurtanın sarısı
  • 1 çay kaşığı karbonat ve 1 tatlı kaşığı limon suyu karışımı

 

Hazırlanışı:

  • Bütün malzemeler karıştırılıp hamur haline getirilir. Hamurlara şekil verilerek fırın tepsisine dizilir. Fırında 20 dakika boyunca 175 derecede pişirilir.
  • Bu tarifin yanı sıra pekmez ve irmik içeren alternatif tarifler de bulmak mümkün.
  • Ev yapımı doğal bebe bisküvileri sayesinde bebeklerin vücuduna sayısız katkı maddesi girmesi engellenmiş olunur.

 

Persentil hesaplama aracı ve bebek beslenmesi yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

 

 

Bu yazı Selin Hızal tarafından hazırlanmıştır.

Balık Yağı Kullanımının Çocuklar Açısından Önemi

Son zamanlarda yoğun tempolu yaşam tarzı insanları sağlıklı ve düzenli beslenmeden uzaklaştırdı ve böylece gıda takviyelerine gösterilen ilgi arttı. Gıda takviyelerinin en çok bilinen ve en sık kullanılan çeşidi olan balık yağı takviyeleri, Omega 3 yağ asidi bakımından çok zengin bir hayvansal kaynaklı yağ çeşididir. Bu yağ asidi vücudumuz tarafından üretilmediği için sadece yediğimiz besinlerle ve aldığımız balık yağı takviyeleriyle vücudumuzda bulunabilir. Omega 3 yağ asidini vücuda almanın en doğal yöntemi haftada en az 2-3 gün yağlı balık çeşitlerini tüketmektir.

Balık Yağının Faydaları

Balık yağının çocukların bilişsel gelişiminde önemli ölçüde etkisi olduğu uzmanlar tarafından doğrulanmıştır. Balık yağının diğer faydalarını sıralayacak olursak:

  • Kalp ve damar sağlığını,
  • Kemik sağlığını,
  • Karaciğer sağlığını,
  • Ruhsal sağlığı,
  • Göz sağlığını,

Koruduğunu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Bütün bu faydaların yanı sıra kanserden korumada da etkili olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar da mevcuttur. Özellikle çocuk sağlığına odaklanacak olursak, son zamanlarda yaygın görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) önlenmesinde de balık yağının etkisinden söz edilebilir.

balık yağı kapsül

Balık Yağı Nasıl Kullanılır?

Balık yağları yetişkinler için kapsül ve çiğneme tableti formlarında bulunabilir fakat çocukların kullanımını kolaylaştırmak için çiğnenebilir jel formunda da üretilir. Balık yağının etkilerini görebilmek için düzenli kullanılması önerilir. Balık yağı takviyesini çocuk doktorunuza danışarak beslenme rutininize eklemek gerekmektedir.

Balık Yağı Kaç Yaşından İtibaren Kullanılmaya Başlanabilir?

Bebekler 1 yaşına gelmeden önce olası alerjik reaksiyonlar sebebiyle balık yağı kullanılması doktorlar tarafından tavsiye edilmiyor. Bebek 1 yaşına geldikten sonra balık yağı takviyesine doktor onayı ile başlanabilir. Ek olarak, hamilelerin ve emziren annelerin balık yağı seçimini çok dikkatli yapması gerekir, ağır metal içermeyen ürünler tercih edilmelidir.

Balık Yağı Alerjisi

Balık yağı bazı bebeklerin alerjik reaksiyonlar göstermelerine sebep olabilir. Eğer bebek kusma, ateş, deri döküntüsü gibi tepkiler gösteriyorsa balık yağı kullanımını durdurmalı ve doktorunuza başvurmalısınız.

Balık Yağı Kilo Aldırır Mı?

Balık yağının kilo aldırdığı insanlar arasında yaygın olarak bilinir, fakat tam tersine Omega 3 yağ asidinin iştah sinyallerini azalttığı, bu sayede acıkmayı geciktirdiği araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Takviye balık yağları, kilo almak için gerekli olan fazladan kalori ihtiyacını karşılamaz.

Çocuklarda Omega 3 Eksikliği Nelere Yol Açar?

Omega 3 yağ asidini insan vücudu kendi kendine üretmediği için besinlerden ya da takviye balık yağlarıyla vücuda alınması gerekmektedir. Çocuklarda Omega 3 eksikliği önemli problemlere yol açabilir. Bunlar:

  • Büyüme geriliği,
  • Öğrenme güçlüğü,
  • Unutkanlık,
  • Cilt hastalıkları,

Olarak sıralanabilir. Bunlara ek olarak yaşam kalitesini düşüren etkileri de mevcuttur. Örnek olarak; halsiz ve yorgun hissetme, el ve ayakların soğuk olması ve uyku problemleri gibi. Çocuklarda bu yönde şikayetler gözlemleyen ebeveynler bir uzmana danışarak Omega 3 takviyesine başlayabilir.

Bebek maması yazımızı okumak isteyebilirsiniz.

 

Bu yazı Selin Hızal tarafından hazırlanmıştır.

Koruyucu Aile Nedir? Koruyucu Ailenin Şartları Neler?

Çocuk Gelişim Sürecinde Sağlıklı Aile Yapısının Önemi

Birçok gelişim uzmanı çocuğun içinde yaşadığı ve geliştiği çevresinin kişilik gelişimini ile büyük ölçüde bağlantılı olduğunu savunmaktadır. Sağlanan uygun ve sağlıklı bir aile ortamının çocuk gelişiminin çeşitli bileşenlerinde etkisi büyüktür. Örnek olarak çocuğun sosyal ilişkilerindeki becerileri yani çocuğun dış çevre ile teması ve iletişim becerisi sağlanan güvenli ev ortamı desteği ile gelişir. Çocuk ev ortamını merkez alarak dış dünyaya karşı bir tutum sergiler ve çocuğun sosyal becerileri bu güvenli alan temel alınarak gelişir. Bu alanda pek çok gelişim bileşenine örnekler ile değinmek mümkün ve kısaca bu örnekler de her becerinin ve her mental gelişimin aile esaslı ilerlediği yönündedir. Özetle çocuğun her temel gelişiminin ve erişkin yaşamındaki becerilerinin, zihinsel ve fiziksel sağlının büyüdüğü çevreye ve büyük ölçüde aile ortamına dayandığını söyleyebiliriz.

Koruyucu aile nedir?

Çocukların korunması ve aynı zamanda gelişimlerinin mental, fiziksel ve sosyal açıdan sağlıklı bir şekilde ilerlemesi toplum için çok büyük önem taşımaktadır. Çocukların gelişiminin ve korunmasının toplum sürdürülebilirliği ve devamlılığı için büyük önem taşımasının en büyük nedeni ise bir toplumun geleceğini çocukların oluşturmasıdır. Bu gelecekte sağlıklı ve ufku açık bireylerin yetişmesiyle çağdaş bir toplum yaratmak çocuklarımızın elinde. Bu sebep ile vizyonu geniş ve topluma yararlı bireylerin yetişmesi gelecekteki toplum düzeni için mühimdir. Çocuğun gelişim aşamasında büyüdüğü ortamın ve bulunduğu aile yapısın gelecekteki kişiliğine ve aynı zamanda erişkin yaşamındaki hayatındaki etkisi yapılan araştırmalar ile desteklenmektedir. Çocuğun gelişimi için en uygun ortamı sağlamak sadece ailenin sorumluluğu değil aynı zamanda devletin de sorumluluğudur.

Devletin çocukların korunması ve topluma sağlıklı bireyler yetiştirmek adına sağladığı hizmetlerden biri koruyucu aile bakımıdır. Koruyucu aile belli nedenler dolayısıyla öz ailesinin yanında bakımları sağlanamayan veya bulunduğu ailenin içindeki durumlar kaynaklı o ailenin yanında yaşaması mümkün olmayan çocukların devletin hukuki ve sosyal denetimi altında başka bir aile tarafından bakımının karşılanması ve yetiştirilmesine denir. Gönüllü ailelerin yanında uzun süreli veya kısa süreli bir şekilde bakılması sorumluluğunu üstelenen koruyucu aileler bu süreci gönüllü olarak veya belli bir ücret karşılığı yapabilmektedir.

Koruyucu aile modelleri

Dört çeşit koruyucu aile modeline değinilmiştir. Bunlar Akraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli, Geçici Koruyucu Aile Modeli, Süreli Koruyucu Aile Modeli ve Uzmanlaşmış̧ Koruyucu Aile Modeli olarak tanımlanmaktadır.

Akraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli

Bu model kan bağı bulunan akrabaların veya çocuğun çevresinde bulunan ve aynı zamanda çocuğun iletişim içinde olduğu bakıcı, komşu gibi olan bireylerin ve ailelerin sağladığı bakımı içermektedir.

 Geçici Koruyucu Aile Modeli

Bu model çeşitli sebepler ile henüz hakkında hizmet planı olmayan ve kuruluş bakımına yerleştirilmemiş çocuklar için bu konuda eğitim desteği bulunan profesyonel düzeye gelmiş kişi ve ailelerin sağladığı bakımı kapsamaktadır. Bu bakım geçici bir süre için geçerlidir, bu süre en fazla bir ay sürmektedir.

Süreli Koruyucu Aile Modeli

Kalıcı bir ailenin yanına yerleşemeyen ve biyolojik ailesinin yanına kısa süre içinde döndürülme imkanı bulunmayan çocuklar için sağlanan bakımdır.

Uzmanlaşmış̧ Koruyucu Aile Modeli

Özel ihtiyaçları olan çocukla için lisanslı ve eğitim destekli profesyonel düzeye gelmiş kişi ve ailelerin sağladığı bakımdır.

Koruyucu Aile Olmanın Şartları

Hukuk sistemimizde korunmaya muhtaç hale gelmiş çocukların devlet tarafından korunması hakkında kanun bulunmaktadır, 2828 sayılı Kanun içeriğinde çocukların korunması ve sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri için olan kurum bakımını ve koruyucu aile bakımını da kapsar. Aile ortamında yetişmesi mümkün olmayan çocuklar için aile ortamına denk bir ortam sağlanması koruyucu aileler ile mümkündür. Devlet denetiminde ilerleyen bu süreçte koruyucu aile olmanın belirli şartları vardır. Bu şartlar:

  • Koruyucu aile olmak için bireyin T.C vatandaşı olup aynı zamanda yaşı 25-65 yaş arasında olmalıdır.
  • Yukarıdaki kriterlere ek olarak kişinin sürekli olarak Türkiye’de ikamet etmesi, en az ilkokul mezunu olması ve düzenli bir gelire sahip olması gerekir.
  • Kişinin koruyucu aile kriterlerine uyduğu sürece medeni hali önem taşımamaktadır. Ancak bekar kişilerin 30 yaşını doldurmuş olmaları gerekir.
  • Çocuğun velayeti halen daha biyolojik ailesindedir bu sebeple çocuğun adı ve soyadı değiştirilemez.
  • Koruyucu ailelerin ev ve sosyal ortamını çocuk yetiştirmek için uygun bir ortam haline getirmesi gerekir.

Koruyucu Aile Olmak İçin Nasıl Başvuru Yapılır ?

koruyucu aile başvurusu

Kriterleri sağlayan tüm bireyler koruyucu aile olmak için ikamet ettiği yerdeki Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne başvuruda bulunabilir. Başvuru sonrası belirli evraklar toplanır ve tamamlanır. İstenilen belgeler şu şekildedir:

  • TC. kimlik numarası beyanı veya kimlik kartı fotokopisi
  • Vesikalık fotoğraf (Bir adet yeterli olacaktır.)
  • Öğrenim durumunu gösteren belgenin onaylı örneği
  • Adli sicil belgesi
  • İş, gelir ve sosyal güvenlik durumunu gösteren belgenin onaylı örneği
  • Koruyucu aile olmak için başvuran kişinin çocuğu etkileyebilecek fiziksel engeli, ruhsal rahatsızlığı ve bulaşıcı hastalığının olmadığını gösteren doktor raporu (Bu rapor üniversite veya devlet hastanelerinden alınabilmektedir.
  • Ek olarak kişinin medeni hali evli ise tüm belgeler her iki bireyden de istenmektedir. Ayrıca adli sicil belgesi ile doktor raporu aile ile birlikte yaşayan kişiler olduğu takdirde onlardan da talep edilmektedir.

–  Hizmet devam ettiği sürece koruyucu aileye yeni katılan aile bireyleri için iki yılda bir doktor raporu ve      adli sicil belgesi yenilenmelidir.

Koruyucu Aile Olma Sürecinde Bilinmesi Gerekenler

koruyucu aile olma süreci

Çocuk koruyucu ailenin yanında olsa dahi biyolojik ailesi ile görüşme hakkına sahip olup kurum tarafından uygun ortam, zaman zaman aralıklarında kurum uzmanlarının eşliğinde görüşme yapabilirler. Bu görüşme kurum bünyesinden bir sosyal hizmet uzmanı eşliğinde gerçekleştiğinden koruyucu aile ve biyolojik aile bir araya gelmez ve koruyucu aile ile görüşme bilgileri paylaşılmaz.

Hangi durumlarda çocuğun koruyucu aileden alındığına gelirsek değinildiği gibi bu süreç devlet denetiminde ilerlemekte ve bu süreç sosyal hizmet uzmanı tarafından hazırlan sosyal inceleme raporunda ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmektedir. Koruyucu ailenin üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmediği, koruyucu ailenin istenilen biçimde çocuğa bakmadığı tespit edildiği, koruyucu ailenin herhangi bir nedenle koruyucu aile olmaktan vazgeçtiği veya çocuğun koruyucu aileye yerleşme nedeni ortadan kalktığı durumlarda hazırlanan rapor Koruyucu Aile Komisyonuna bildirilir ve sözleşme iptali gerçekleşerek çocuk aileden geri alınır. Ayrıca bu komisyon koruyucu ailelerin niteliklerini de denetleyip, değerlendirmektedir. Örneğin bu komisyona bağlı sosyal hizmet uzmanı tekrardan rapor ile belli gerekçeler belirttiğinde koruyucu aile statüsü iptal edilebilir, koruyucu aile statüsü iptal edildiğinde ise o aileye bir daha başka bir çocuk için koruyucu aile olma hakkı verilmez.

Evlat edinme ile en büyük farkı koruyucu ailelerin velayeti haklarının olmamasıdır, evlat edinmede ise mahkeme kararı ile çocuğun velayet hakları devredilmektedir. Aynı zamanda koruyucu aile olmak gönüllü aile olmaktan da farklıdır. Gönüllü aileler kuruluşta bakımı sağlanan çocuklar için kurumun uygun bulduğu dönemlerde ailelerin yaptığı ziyaretlerin yanı sıra çocukları haftasonları veya belli özel günlerde evlerinde misafir ettiği aileleri kapsayan bir hizmettir.

Koruyucu Aileye Yapılan Ödemeler

Koruyucu ailenin yanında yaşamaya başlayan çocuğun bakımı, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara karşılık aylık net ödeme yapılır. Bu ödeme çocuğun durumuna yani varsa engellilik durumuna ve yaş durumunu göre değişkenlik göstermektedir. Bu ödemenin yanı sıra çocuğun okul servis ücreti, sınavlara hazırlık kurs ücreti içinde yılda belirlenen bir ödeme sağlanmaktadır. Ayrıca yıllık olarak çocuğun eğitim masrafları karşılığı 3 katı tutarında ödeme yapılmakta ve buna ek olarak yılda 2 kez giyim masraflarını 2 katı tutarında ödeme yapılmaktadır. T.C Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının resmi internet sitesine göre koruyucu ailelere ödenen ücret (10270) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda elde edilen rakamın sırasıyla %50’si, %75’i, %80’i, %85’i ve %90’ı alınarak belirlenmektedir. Harçlıklar için ise kuruluş bakımındaki çocuklar için yapılan hesaplama ile belirlenmekte olup memur maaş katsayısı sırasıyla okul öncesi 0-3 yaş 600, İlköğretim 1-4 ve 5-8. sınıfı 900, Lise ve dengi okul 1200 ve Yükseköğrenime devam edenler için 2000 gösterge rakamı ile çarpılarak bulunan miktar kadar ödeme yapılmaktadır. Örneğin 0-3 yaş için aylık ücret 923,26₺ olup 4-5 yaş için 1.384,89₺’dir

 

 

 

Bu yazı Serra Şenol tarafından yazılmıştır.

Bebek Ayak Numaraları

Bebeklerin ayak yapıları yetişkinlerinkinden oldukça farklıdır. Bebeklerin ayaklarında kemiksi bir yapı yerine kıkırdak bir yapı bulunmaktadır. Bebeklerin ayakları genelde parmakların olduğu kısma doğru daha genişken topuk kısmı daha dardır ve ayakları esnektir. Bebekler için yapılabilecek yanlış ayakkabı seçimleri sebebiyle ileride ayaklarıyla ilgili problemler yaşayabilirler.

Bebekler dünyaya geldikleri andan başlayarak sürekli olarak gelişim gösterirler. Zaman geçtikçe hareket etmeyi, oturmayı, emeklemeyi ve daha sonra da yürümeyi öğrenirler. Çoğu ebeveyn bebeğinin ilk adımlarını gördükten sonra onlara ayakkabı almaya özenirler. Ama bazen sırf görüntüsü sebebiyle yapılan bu ayakkabı seçimleri pek de sağlıklı olmayabilir. Bebeklerin esnek ayakları herhangi bir yanlış ayakkabı seçiminde baskıyla karşılaşırsa ayaklarında çeşitli biçim bozuklukları oluşabilir. Bu ayak problemleri ayakların yanı sıra bebeklerin sırt bölgesini ve bacaklarını da olumsuz olarak etkileyebilir. Bu sebeple de uzmanlar genelde yeni yürümeye başlayan bebeklerin çorap veya çıplak yürümelerini tavsiye ederler. Doğumdan itibaren bebeğinizin ayaklarını özgür bırakmanız ayak gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Yürümeye yeni başlayan bebekler öncelikli olarak ayak tabanlarıyla ve topuklarıyla yürümeyi hissettiklerinden, ilk dönemlerde çıplak ayakla veya çorapla yürümeye başlamaları ayak gelişimleri için önem arz etmektedir. Bebeklerin ayaklarındaki kıkırdak yapının kemikleşmesi ve var olan yağ dokusunun da kaybolması 4 yaşa kadar uzayabilir.

Bebeklerin Ayak Sağlığı Neden Önemlidir?

bebek ayak sağlığı

Gelecekte yaşanan ayak problemlerinin çoğu bebeklik döneminde ilk yürümeye başladıkları zamandan kaynaklanmaktadır. Bazı ebeveynler yalnızca çok tatlı göründükleri için bebeklerinin ayaklarını dar ve dümdüz tabanlı ayakkabıların için hapsederler. Bu oldukça yanlış bir davranıştır çünkü böyle durumlarda bebeğin ayak sağlığı problemleri yaşaması kaçınılmaz hale gelir. Bebeklerin yürümeye başladığı ilk zamanlar tercih edilmesi gereken en güzel ayakkabı, çorap veya yumuşak tabanlı patiklerdir. Çıplak ayakla bırakılması da olabilecek seçenekler arasındadır ama bu şekilde bebeğin ev içinde dolanırken üşümemesini sağlar aynı zamanda kas gelişimini de desteklemiş olursunuz. Peki ev dışında ne tercih etmeliyiz diye soracak olursanız tabanı yumuşak, bebeğinizin ayaklarını sıkmayacak esneklikte ayakkabılar tercih edebilirsiniz.

Bebeklerin Ayak Sağlığına Nasıl Dikkat Edilebilir?

  • Bebeklerin 2 yaşına kadar çorapla veya yalın ayakla yürümesine izin verilmesi önemlidir.
  • Ayakkabı seçimi yapmadan önce bebeğin ayak ölçüsü alınmalı ve ayak ölçüsüne uygun olarak ayakkabı tercih edilmesi ayak gelişimi için oldukça önemlidir.
  • Ayakkabının sert ve düz tabanlı olmasından kaçınmalı, esnek ve rahat ayakkabılar tercih edilmelidir.
  • Küçük ve dar ayakkabılar tercih edilmemesi gerektiği gibi büyük ayakkabılar da giydirilmemelidir.
  • Bebeğin ayaklarında içe basma tarzında herhangi bir problem görülmesi sonucunda en kısa zamanda bir uzmana görünmeniz önemlidir.

 

bebeklere ayakkabı ne zaman alınır

Bebeklere Ayakkabı Ne Zaman Alınmalıdır?

Bebeklerin yürümeye başladığı ilk zamanlar genelde 8-18 ay arasıdır. Uzmanların çoğu bu dönemde bebeklere ayakkabı giydirilmemesini önerir. Çünkü dönemde bebeklerin kas yapıları yeterince gelişmediğinden ayakkabıyla rahat hareket edemezler. Bebeklerin ayak kasları, ayak tabanları yere değdikçe gelişir ve ayakları üzerinde durarak farkındalık kazanırlar. Bu sebeple bu dönemlerde çorap ve patikler tercih edebilirsiniz. Bebeklerin yaşı 2 civarına yaklaştığında ise ayakkabı almak için doğru zaman gelmiş demektir. Bu dönemde artık ayak kas gelişimleri oldukça yol kat etmiş ve ayakları ayakkabı kullanımına hazır hale gelmiştir. Bebeğinizin için tercih edeceğiniz ayakkabının her şeyden önce rahat olması çok önemlidir. Bunun yanı sıra ayakkabının yumuşak, ayak ölçüsüne uygun ve esnek olması, gelişiminin devam ettiği ayak kaslarını olumlu olarak etkiler. Seçilen ayakkabının ayağa baskı uygulayan, sert, sıkı ve dar olmamasına dikkat edilmelidir.

 

bebek ayakkabısı seçiminde dikkat edilmesi gerekenler

Ayakkabı Seçiminde Nelere Dikkat Etmeliyiz?

  • Seçilecek olan ayakkabının yumuşak ve esnek olması önemlidir.
  • Ayakkabı bebeğin ayak bileğini desteklemelidir ki herhangi bir denge problemi yaşanmasın.
  • Ayakkabının tabanının kaygan olmaması oldukça önemlidir. Mesela ayak tabanı tırtıklı olan ayakkabılar kaymayı engellediğinden bu tarz ayakkabılar tercih edebilirsiniz.
  • Ayakkabı bebeğin ayağına ne küçük ne de büyük olmalıdır, tam ölçü alınmalıdır.
  • Ayakkabının ön tarafında ufak da olsa parmak boşluk kalmalıdır.
  • Topuklu veya kösele tarzında bebeğin kullanımına uygun olmayan ayakkabılar tercih edilmemelidir.
  • Bebeğin ayağının yere teması önemli olduğundan ayakkabının yere temas hissi vermesi önemlidir.
  • Ayakkabının hava alacak şekilde tasarlanması ve kullanılan malzemelerin terletmemesi önemlidir. Çünkü bebekler oldukça hareketli olduklarından ayakları çok çabuk terleyebilir. Bu noktada ayakkabının malzemesi oldukça önemlidir.

Bebek Ayak Numaraları Nasıl Hesaplanır?

Bebeklerin ayak ölçüleri, bebeğin en uzun parmağı ve topuğu arasında mesafe ölçülerek oluşturulur. Bebeklerin ayak numaraları her birinin ayak boyutuna göre değişkenlik gösterse de genelde şu şekildedir;

  • 0-6 ay ortalama olarak ayak uzunluğu 11 cm, ayak numarası 17-18,
  • 6-12 ay ortalama ayak uzunluğu 12 cm, ayak numarası 19-20,
  • 12-18 ay ortalama ayak uzunluğu 14 cm, ayak numarası 21-22,
  • 18-27 ay ortalama ayak uzunluğu 15 cm, ayak numarası 23-24,
  • 2-3 yaş ortalama ayak uzunluğu 16,5 cm, ayak numarası 27-28.

 

Bu yazı Narut Gez tarafından hazırlanmıştır.

 

Diş Kaşıyıcı Nedir?

Doğumdan sonra hem bebekler hem de ebeveynler için en zorlayıcı süreçlerden biri olan diş çıkarma döneminde en büyük yardımcı diş kaşıyıcı ürünlerdir. Bebekler, farkında olmadan birçok nesneyi kullanarak damaklarını kaşımaya çalışırlar. İçgüdüsel olarak sergiledikleri bu davranış ile farkında olmasalar da dişlerinin çıkmalarını kolaylaştırırlar. Bu süreci kolaylaştırmak için yalnızca diş etleri ve damağı kaşımak amacıyla üretilen ürünlere diş kaşıyıcı denir.

Diş Kaşıyıcı Ne Zaman Kullanılır?

diş kaşıyıcı ne zaman kullanılır

Bebeklerin ilk diş çıkarma döneminde yani genellikle 3-7 aylık zaman diliminde kullanılır.

Diş Kaşıyıcı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?

diş kaşıyıcı seçerken dikkat edilmesi gerekenler

  • Keskin ve sivri kısımlar olmamalı
  • Bebeğin boğazına sokmasına ve yutmasına engel olacak bir tasarımı olmalı
  • Dezenfekte edilebilen maddelerden üretilmeli
  • Ağza girmesi uygun olmayan sağlığı tehdit edecek maddeler içermemeli

Diş Kaşıyıcı Türleri

Diş kaşıyıcılar oyuncak şeklindeki diş kaşıyıcılar, halka şeklindeki diş kaşıyıcılar ve sulu diş kaşıyıcılar olmak üzere üç çeşittir. Oyuncak şeklindeki ve halka şeklindeki diş kaşıyıcılar şekil itibariyle farklılık gösterse de temelde aynıdır. Bu diş kaşıyıcılardan farklı olarak özellikle son dönemde popülerleşen sulu diş kaşıyıcılar ise bebeklere temas etmeyen görsellik ve ferahlatma amaçlı renklendirilmiş içme suyu içerirler. Buzlukta bekletip içindeki suyu dondurarak kullanılırlar.

En İyi Diş Kaşıyıcılar

Sophie Diş Kaşıyıcı (200 – 250 TL):

sophie diş kaşıyıcı

  • Oyuncak şeklindeki diş kaşıyıcı türlerinden biri olan bu ürün, şekli itibari ile bebeğinizin ilgisini çekerken toksik olmayan bileşenleri ile bebeğinizin sağlığını korur.
  • %100 kauçuktan oluşur ve toksik olmayan gıda boyası içerir.
  • Hafifliği sayesinde bebeğinizin kavramasına kolaylık sağlar.
  • Gövdesine basınca çıkardığı tatlı ses ile bebeğinizi eğlendirmek ve oyalamak için de kullanışlı bir alternatif olabilir.
  • Yumuşak yapısı ile çiğnenebilir özelliktedir.

Fisher Price Neşeli Arkadaş Dişlik ve Çıngırak (90 – 100 TL):

Fisher Price Neşeli Arkadaş Dişlik ve Çıngırak

  • Halka şeklindeki diş kaşıyıcılar arasında en popüleri diyebiliriz. Hem halka şekli sayesinde bebeğinize kavrama kolaylığı sağlar hem de sevimli fil görüntüsü ile ilgisini yitirmesini engeller.
  • Kauçuktan üretilmiştir. Sağlıklı bileşenler içerir, temizlik kolaylığı sağlar.
  • Ürünün tutma yerinde bulunan çıngırak sayesinde bebeğinizi fiziksel olarak rahatlatırken aynı zamanda işitsel olarak da eğlendirir.
  • Fil dışında bukalemun, aslan ve kaplumbağa figürleri gibi çeşitli seçenekler de mevcut.

Chicco Sulu Diş Kaşıyıcı (40 – 50 TL):

Chicco Sulu Diş Kaşıyıcı

  • İçindeki su sayesinde buzlukta bekleterek soğutulabilen bu diş kaşıyıcı bebeğinizin damağını ferahlatırken dişlerini kaşımasına yardımcı olur.
  • Silikon yapısı sayesinde kolayca temizlenebilir.
  • Meyve şeklindeki modelleri ile bebeğinizin meyvelere bakış açısını değiştirebilir.

Diş Kaşıyıcı Alternatifleri Nelerdir?

Diş kaşıyıcı ürünler almak istemiyor, onun yerine farklı alternatifler arıyorsanız havuç ve elma gibi sert yapıya sahip sebze veya meyveler tercih edebilirsiniz.

Büyük ve sert bir havucu yıkayıp soyduktan sonra çok uzun olmayacak şekilde keserek bebeğinize verebilirsiniz. Kestiğiniz havuç dilimlerinin çok ince ve kırılabilir olmamasına özen göstermelisiniz. Aksi takdirde bebeğinizin boğazına kaçabilir. Aynı şekilde kalın ve sert bir elma dilimi de diş kaşıyıcı görevi görür.

Diş Kaşıyıcı Kullanmak Zararlı Mıdır?

Doktorlar içerik bakımından zararsız ürünlerin kullanımının herhangi bir zararı bulunmadığını söylüyor. Hatta bebeklerinizin diş çıkarma döneminde kullanacakları diş kaşıyıcılar, kaşınma ihtiyaçlarını gidererek damaklarını rahatlatacağı için yararlı olduğunu bile söyleyebiliriz.

Sulu kaşıyıcı türleri için küçük bir uyarı yapacak olursak, içerdikleri su sebebi ile ebeveyn gözetiminde kullanımları önerilir. Herhangi bir sızıntı ihtimalinde müdahale edilmelidir.

 

 

Bu yazı Ayça Çimen tarafından yazılmıştır.

 

 

 

Bebek Şampuanları

Bebeğinizin doğumundan itibaren etrafı bir telaş sarar. Ne yedirmeliyiz, içirmeliyiz? Nasıl davranmalıyız? Bebeklere neler iyi gelir ve neler kötü gelir? Peki, bebeklerin kişisel bakımını sağlarken neler kullanmalı ve nelerden uzak durmalıyız? Tüm bu sorular ebeveynlerin kafasını kurcalar. Bu yazımızda bebekler için uygun ve sağlıklı şampuanları sizlere anlattık. Böylece bebeğinizin bakımının önemli bir parçası olan banyo zamanlarında ne kullanabileceğinize dair size fikir vermek istedik. Keyifli okumalar.

Bebek Şampuanları Neden Farklıdır?

Bebeklerin ciltleri, yetişkin bireylerin cildine göre oldukça hassastır. Bu hassasiyet sebebi ile bebek cildinde kullanılacak her türlü ürünün özenle seçilmesi, bebeklere uygun olduğu test edilmiş olması gereklidir.

Bebek cildinin daha geçirgen olması sebebi ile yetişkin ürünlerini kullanmalarının sonucu kanlarına zararlı madde karışabilir. Bu sebeple bebek şampuanları yetişkin şampuanından farklı olmalıdır.

Bebek Şampuanı Çeşitleri Nelerdir?

Parfümsüz Şampuan

Bebeğinizin cildi ekstra hassas olduğu için şampuan tercihi yaparken olabildiğince kimyasallardan uzak durmalısınız. Bu sebeple bebek şampuanlarının parfümsüz olmasına özen gösterin.

Sülfatsız Şampuan

Sülfat, yetişkin şampuanlarının içinde sıklıkla görülen kimyasal bir maddedir. Fakat bebek cildinin hassasiyetinden dolayı, diğer kimyasal maddelerin yaptığı gibi cildi tahriş etme riski barındırmaktadır. Bebeğiniz için şampuan tercihi yaparken sülfatsız olmasını tercih edebilirsiniz.

Parabensiz Şampuan

Paraben raf ömrünü uzatması dolayısıyla bazı markalar tarafından ürünlere eklenen kimyasal bir maddedir. Fakat paraben yalnızca bebeğini için değil, sizin içinde zararlı bir maddedir.

Alkolsüz Şampuan

Bazı şampuanlarda saça yönelik olumlu etkileri dolayısıyla belirli bir miktarda alkole rastlamak mümkündür. Daha öncesinde de vurgulandığı gibi bebek cildinin hassasiyetinden dolayı alkol cildi tahriş edebilir.

Asit mi Baz mı? pH Değeri Nasıl Olmalı?

PH derecelendirmesine göre 0-7 pH değerine sahip maddeler asit olarak tanımlanırken 7-14 arası ise bazik maddelerdir. 7 pH derecesine sahip maddeler ise nötr olarak tanımlanıp, bebekler için en uygun seviyededir. Bebeğiniz için ürün seçerken 7 pH değerine yakın olmasına dikkat etmeniz önerilir. Tercihen 5.5 pH derecesinden düşük olmamalıdır.

Bebek Şampuan Tavsiyeleri

Mustela Gentle Bebek Şampuanı

Mustela Bebek Şampuanı

Mustela Gentle bebek şampuanı bitkisel formülü ile bebeklerin gözlerini yakmayan bir formüle sahiptir. Hindistan cevizi gibi bitkisel içerikler ile hem bebeğinizin saçlarını temizler hem de bakım yaparak yumuşak kalmasını sağlar. Bu ürünün ortalama fiyatı 75 tl’dir.

Dalin Bebek Şampuanı

Dalin Bebek Şampuanı

Dalin bebek şampuanı ortalama olarak 25tl’dir. Hem uygun fiyatı hem de göz yakmayan içeriği ile çok tercih edilen bir üründür. Bu ürünün içerisinde paraben, sülfat, alkol gibi bebeğinizin cildine zarar verebilecek kimyasallar bulunmamaktadır.

Baby Me Bebek Şampuanı

Baby Me Bebek Şampuanı

Bu ürünün fiyatı ortamala olarak 15tl’dir. İçerisinde bebeğinizin cildine zarar verebilecek kimyasallar bulunmadığı gibi bebeklerin gözlerini de yakmaz. Bu ürün kokulu bir üründür, kokusu doğal yollarla elde edilmiştir.

Bioderma Abcderm Gentle Shampoo

Bioderma Abcderm Gentle Shampoo

Ünlü ve kalitesi onaylanmış bir kozmetik markası olan Bioderma’nın bebek şampuanı olan Abcderm gentle şampuan tercih edilen bir bebek şampuanıdır. İçeriğindeki maddeler sayesinde bebeklerin saçlarının doğal dengesini korumasına yardımcı olan bir üründür. Buna ek olarak göz yakmama özelliğine sahiptir. Bu ürünün ortalama piyasa fiyatı 140 tl’dir.

Sebamed Bebek Şampuanı

Sebamed Bebek Şampuanı

Sebamed bebek şampuanı 5.5 pH değerine sahip bir şampuandır. Sebamed gibi onaylanmış bir markanın ürünü olması sebebi ile güven verir ve tercih edilir. Paraben içermez ve bebeğinizin hassas cildine uygun bir formülü vardır. Bu ürünün ortalama fiyatı 70tl’dir.

Johnson’s Baby Bebek Şampuanı

Johnson’s Baby Bebek Şampuanı

Johnson’s Baby bebek şampuanı pH seviyesi olarak bebek cildine uyumlu olduğu gibi hipoalerjenik bir formüle sahiptir. (hipoanerjenik ürünler, alerjik reaksiyonları minimize etme amaçlı olarak geliştirilmiş ürünlerdir.) Dermatologlar tarafından onaylı olan bu ürün bebeğinizin gözlerini yakmaz ve keyifle banyo yapmasına yardımcı olur. İçerisinde bebek cildine zarar verebilecek kimyasallar bulunmamaktadır.

Chicco Bebek Şampuan

Chicco Bebek Şampuan

Bebek ürünleri için çok tercih edilen bir marka olan Chicco’nın bebek şampuanı da aileler tarafından sevilmektedir. pH seviyesi bebeğinizin pH seviyesine uygundur. Fakat bu ürünün içinde parfüm bulunmaktadır. Buna rağmen ürünü kullanan ve memnun kalan bir çok aile vardır, bebeğinizin doktoruna danışarak tercihinizi yapabilirsiniz. Bu ürünün ortalama fiyatı 50 tl’dir.

Uni Baby Bebek Şampuanı

Uni Baby Bebek ŞampuanıUni Baby bebek şampuanının ortalama fiyatı 28 tl’dir. Göz yakmayan içeriği ile bebeğinizi kolayca yıkamanızı sağlayacak bir formüle sahip olduğu gibi hipoalerjenik özelliği de vardır. İçeriğinde bebeğinizin cildine zarar vrebilecek kimyasallar bulunmamaktadır.

Hipp Bebek Şampuanı

Hipp Bebek Şampuanı

Hipp bebek şampuanı içerdiği bitkisel maddeler ile bebeğinizi yalnızca temizlemiyor, aynı zamanda cildine bakım da yapabiliyor.  Bebeklerin gözlerini yakmayan formülü sayesinde kolayca banyo yaptırma imkanı sağlıyor. Buna ek olarak bebek cildine zarar verebilecek zararlı kimyasallar bu ürün içinde bulunmuyor. Bu ürünün ortalama fiyatı ise 30 tl’dir.

Bübchen Bebek Şampuanı

Bübchen Bebek ŞampuanıBir Alman markası olan Bübchen’ in bebek şampuanı bebeğinizin cildindeki pH dengesi ile uyumlu olup, bitkisel içeriği ile cildi hem temizler hem de besler. İçeriğinde kimyasal bir ürün bulundurmaması sebebi ile tercih edilen bir üründür. Bu ürünün ortalama fiyatı 30 tl’dir.